Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sahadaki en kritik görevlerini üstlenen, ancak emekleri hak ettiği değeri görmeyen kahramanlardır. Vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede devletin en görünür yüzü olan bu uzmanlar, nitelikli denetimler ve fedakârlıkla kamu düzenini sağlamak için çalışırken, özlük hakları konusunda adeta sahipsiz bırakılmışlardır. Ekonomik ve fiziksel risklerin en ön safında yer alan bu uzmanların yaşadığı hak kayıpları, yalnızca bireysel değil, kurumsal ve sistemsel sorunlara da işaret etmektedir.
Sahadaki Başarıların ve Nitelikli Denetimlerin Gizli Kahramanları
Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 2024 yılında:
• 1 milyon 125 bin 410 denetim gerçekleştirmiş ve bu denetimlerde 7,4 milyar lira ceza kesmiştir.
• 32 bin 255 kişinin kayıt dışı çalıştığını tespit ederek 10 milyar lira vergi tahakkuk ettirmiştir.
• Kira gelirleri denetiminde 425 bin konutu yoklamış, 376 bin yeni mükellefin sisteme dahil olmasını sağlamış ve 3,1 milyar lira kira geliri beyan edilmiştir.
• Kaçak sigara, alkollü içkiler ve makaronlarla ilgili 16 milyon ürünün denetimini yapmıştır.
Bu kapsamlı çalışmalarda Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanlarının katkısı yadsınamaz. Uzmanlar, yalnızca nitelikli denetimler yapmakla kalmaz, aynı zamanda vergi inceleme süreçlerini başlatmak ve gerektiği durumlarda adli birimleri harekete geçirmek gibi kritik görevleri de üstlenirler. Vergi kaçakçılığını tespit ettiklerinde, delil toplama ve rapor hazırlama süreçlerinde titizlikle çalışarak kamu düzeninin korunmasına katkı sağlarlar. Özellikle Uygulama Denetim Müdürlükleri kapsamında, vergi incelemelerinin temelini oluşturan çalışmaların büyük kısmı Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları tarafından yürütülmektedir. Ancak, tüm bu çalışmaların sonuçları yalnızca Vergi Dairesi Müdürü tarafından imzalanmakta, raporlarda Gelir Uzmanlarının isimleri dahi geçmemektedir. Bu durum, uzmanların emeğinin görünmez kılınmasına ve motivasyon kaybına neden olmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Sahadaki Temsilcileri
Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları, sahada kayıt dışılıkla mücadele etmek, kamu gelirlerini artırmak ve ekonomik düzeni sağlamak adına kritik görevler üstlenirler. Vergi kaçırma, sahte belge düzenleme, kayıt dışı çalışanların tespiti, sektörel analizler gibi karmaşık süreçlerin yanı sıra, gerektiğinde adli birimleri devreye sokarak kamu yararını koruma görevini de yerine getirirler.
Bunun yanı sıra, sahadaki zorluklar ve risklerle karşılaşırlar:
• Fiziksel tehditler ve güvenlik riskleri,
• Çatışmaya açık ortamlar,
• Psikolojik baskı ve yoğun iş yükü.
Tüm bu zorluklara rağmen, Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları sabah 8, akşam 5 mesai kavramı gözetmeden, gece gündüz ve hafta sonu demeden çalışarak kamu düzeni ve ekonomik sürdürülebilirlik için fedakârca görev yapmaktadır.
Fedakârlık ve Özlük Haklarındaki Eşitsizlik
Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları, merkez uzmanlarına kıyasla daha fazla saha çalışması yapmakta, yüksek riskler üstlenmekte ve daha yoğun bir iş yüküyle karşı karşıya kalmaktadır. Ancak, maaş, sosyal haklar ve özlük hakları açısından merkezi uzmanlarla eşit bir konumda bulunmamaktadırlar.
Ayrıca, sahadaki nitelikli çalışmaların ve inceleme süreçlerinin sonuçlarının dahi kendilerine atfedilmemesi, uzmanların fedakârlıklarının görmezden gelindiğini ortaya koymaktadır. Bu eşitsizlikler şu sonuçları doğurmaktadır:
• Tecrübeli uzmanlar başka kurumlara geçiş yapmakta veya istifa etmektedir.
• Yeni mezunlar, düşük özlük hakları nedeniyle bu mesleği tercih etmemektedir.
• En çok uzman sirkülasyonu bu kadroda yaşanmaktadır. Gelen uzmanlar, hak ettiklerini bulamadıkları için istifa etmekte veya başka kurumlara geçiş yapmakta, bu da vergi denetimi sisteminin sürekliliğini olumsuz etkilemektedir.
• Gelir İdaresi Başkanlığı, nitelikli insan kaynağını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.
Vergi Sisteminin Sürdürülebilirliği için Adaletli Özlük Hakları
Vergi sisteminin sürdürülebilirliği, yalnızca mükelleflerin gönüllü uyumu ile değil, aynı zamanda bu sistemi yöneten uzmanların motivasyonu ve haklarının korunmasıyla sağlanabilir. Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları, merkezi uzmanlarla eşit bir şekilde:
• Eşit ücret ve sosyal haklara,
• Görev zorluklarına uygun tazminat düzenlemelerine,
• Emeğin görünür kılındığı adil bir sisteme sahip olmalıdır.
Ayrıca, nitelikli çalışmaların ve vergi incelemelerinin sonuçlarının, sürecin asıl yükünü üstlenen Gelir Uzmanlarının isimleriyle ilişkilendirilmesi, motivasyon ve mesleki tatmin açısından kritik öneme sahiptir.
Sonuç
Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanları, Türkiye’nin vergi sisteminde düzeni sağlayan, ekonomik güvenliği koruyan ve kayıt dışılıkla mücadele eden kritik bir rol üstlenmektedir. Ancak, özlük haklarındaki eşitsizlikler, bu kritik mesleği yürüten uzmanların motivasyonunu olumsuz etkilemekte ve nitelikli insan kaynağının başka kurumlara yönelmesine veya kamudan tamamen ayrılmasına neden olmaktadır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu eşitsizliği gidermek adına adil düzenlemeler yapmalı ve Yeterliğe Tabi Gelir Uzmanlarının emeğini tam anlamıyla görünür kılmalıdır. Vergi sistemimizin sürdürülebilirliği için, sahadaki kahramanların hak ettikleri değeri görmesi artık bir tercih değil, bir zorunluluktur.
Hüseyin Gökhan ARPA
Gelir Uzmanı
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.