Teşvikler, özellikle ülke ekonomisinde sermaye sahiplerinin yatırım ve üretim kararlarını olumlu etkilemesi neticesinde istihdamın artırılması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, yeni yatırımlar neticesinde ölçek ekonomilerinin maliyetleri azaltan etkileri ve uluslararası alanda rekabet gücünün artması gibi faydalar sağlayabiliyor.
Ayrıca, dezavantajlı grupların istihdama kazandırılması bakımından da önem arz ediyor.
Dezavantajlı gruplar arasında engelli bireyler de yer alıyor.
Engelli, yaralanma ya da fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlanan kişidir.
Engellilik, doğuştan, sonradan meydana gelen hastalıklar veya kaza ile oluşabilir ve kişinin yaşamının birçok alanında kısıtlamalara neden olabilir.
Toplumun dezavantajlı gruplarından olan engelliler, normal yaşam şartlarına sahip insanlar gibi toplumla iç içe yaşamak isterler.
Engellilerin çalışma hayatına entegre olmalarını sağlamak için çeşitli önlemler de alınıyor.
Bunlardan en önemlisi, engellilerin iş hayatına katılmaları ile ilgili zorunlu istihdam ve istihdamları halinde teşvik edici önlemler.
Engelli çalıştırma zorunluluğu
İşverenler, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında 50 veya daha fazla işçi çalıştıran özel sektör işyerlerinde, toplam işçi sayılarının yüzde 3'ü oranında, kamu işyerlerinde ise yüzde 4'ü oranında engelli işçiyi meslek, beden ve ruhsal durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüler.
Engelli istihdam edilecek kişi sayısının tespiti nasıl yapılır?
Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.
Dolayısıyla, aynı il sınırları içerisinde birden fazla işyeri olan işverenler, çalışan sayısının hesabında aynı ildeki tüm işyerlerine ilişkin toplam işçi sayısını dikkate almak zorundalar.
Zorunlu çalıştırılacak işçi sayılarının tespitinde, belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır.
Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür.
Oranın hesaplanmasında, yarıma kadar kesirler dikkate alınmamakta, yarım ve daha fazla kesirler tama dönüştürülür.
İşçi sayısının tespitinde dikkate alınmayanlar
Yer altı ve su altında engelli çalıştırılamayacağı için engelli kontenjanı hesaplanırken işyerinde yer altı ve su altında çalışan işçiler, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.
İşyerindeki özel güvenlik elemanları da toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz.
Halen çalışmakta olan engelli sigortalılar, işçi sayısının tespitinden toplam işçi sayısından düşülür.
Kimler engelli sayılır?
Engel durumuna göre, tüm vücut fonksiyon kayıplarının en az yüzde 40'ından yoksun olduklarını, yetkili sağlık kuruluşlarından alacakları engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen vatandaşlarımız "engelli" statüsünde sayılır.
Eğer yetkili sağlık kuruluşlarından alınan rapor yoksa veya raporda engel oranı yerine "çalışamaz" ibaresi varsa ya da engel oranı yüzde 40'ın altında ise, bu kişiler engelli sayılmaz.
Engelli çalıştırmamanın cezası var mı?
Kamu ve özel sektör işverenlerinden engelli işçi çalıştırma sorumluluğunu yerine getirmeyenlere, her ay ve çalıştırmadıkları her engelli için 20.900 TL (2024 yılı) idari para cezası uygulanır.
Ceza yerine 4.150 TL teşvik alın!
Özel sektör işverenlerine engelli personel istihdam etmeleri halinde önemli bir SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) sigorta prim teşviki sağlanır.
Bu teşvik 2008 yılından bu yana uygulanıyor.
Özel sektör işverenleri, çalıştırdığı her bir engelli için asgari ücret düzeyindeki sigorta primi işveren payının tamamı (yüzde 20,75) devlet tarafından karşılanıyor.
Bir sigortalı için; 2024 yılında her ay 7.550 TL ödemek yerine 4.150 TL teşvik alarak sadece 3.400 TL ödeme yapılıyor.
Böylelikle engelli bireyleri, fiziki durumlarına uygun olarak işyerlerinde çalıştıran işverenler maliyet avantajı sağlayabilirler.
Teşvikten nasıl yararlanabilirim?
Öncelikle işe alacağınız işçinin, yüzde 40 ve üzeri engelli olduğuna dair raporu İŞ-KUR sistemine kaydettirmesi gerekiyor.
İşveren olarak engelli işçinin işe giriş bildirgesini SGK'ya verdikten sonra, yine SGK'nın "Engelli ve İşsizlik Teşvik Yönetimi" sisteminden bu sigortalının "Engelli" tanımlaması yapılacaktır.
Tanımlamalar yapıldıktan sonra engelli sigortalıları her ay "14857" kanun numaralı belge türü ile yasal süresi içerisinde SGK'ya verilmesi ve oluşan tahakkukların yasal süresi içerisinde SGK'ya ödenmesi gerekir.
Okan Karagülle
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişi, eski SGK Denetmeni