2023 takvim yılı sonunda uy­gulamaya konulan, ancak 2024 yılı için karmaşık bir hal alan ‘enflasyon düzeltmesi’, ge­rek idarenin geç kararları gerek­se uygulamada yaşanan sorunlar nedeniyle hem idare hem de mü­kellefler açısından karmaşık bir hal almıştır. Karmaşıklığın yü­künü ise meslek mensupları çek­mektedir.

Son yıllarda ülkede yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle reel piyasaların beklentisi vergi mat­rahlarını enflasyondan arındırıp daha az vergi vermeyi hedefler­ken, yeniden değerleme yerine getirilen ‘enflasyon düzeltmesi’ neredeyse tüm tarafları yanıltan bir durumla karşı karşıya bırak­mış ve bu sendromu mali doktor­ların bile çözemediği bir hale ge­tirmiştir.

Enflasyon düzeltmesinin kronolojisi

Mevzuatımıza göre; kazançla­rını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endeksindeki artışın içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde yüzde 100’den ve içinde bulu­nulan hesap döneminde yüzde 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltme­sine tâbi tutarlar. Enflasyon dü­zeltmesi uygulaması, her iki şar­tın birlikte gerçekleşmemesi ha­linde sona erer. İlgili şartların sağlanması halinde mali tablo­larda yer alan parasal olmayan aktif ve pasif kıymetler madde­deki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulur.

Yukarıda değinilen mevzu­at gereği, koşullar 2022 yılı so­nunda gerçekleştiği halde uygu­lama bir yıl uzatılarak 31/12/2023 tarihi iti­bariyle uygulandı. 2023 sonunda enflasyon dü­zeltmesi sonucu olu­şan olumlu/olumsuz farklar vergilendiril­meyerek geçmiş yıl kâr/ zararları hesaplarına atıldı. Ancak 1/1/2024 itibariyle (geçici vergi dönemleri dahil) enf­lasyon düzeltmesi farklarının olumlu çıkması halinde vergiye tabi tutulacağı belirtilmişti. Bu­nun sonucu olarak; özkaynakları güçlü olan şirketler daha az vergi ödeyecekti, sermayesi güçlü olmayan şirketler ise daha fazla vergi ödeyecekti.

2024 yılı birinci geçici ver­gi döneminde tüm şirketlerde ve meslek camiasında hummalı bir çalışma başlatılarak geçici ver­gi beyanları enflasyon düzeltme­sine uyarlanarak hazırlandı. An­cak, idarenin son dakika açıkla­masıyla; “işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler hariç mükellef­lerin, 2024 yılı birinci geçici ver­gi döneminde enflasyon düzelt­mesi yapmayacaklardır” denile­rek herkes bir yandan derin bir nefes aldı, diğer yandan ise ters köşe olmuş oldu.

2024 yılı ikinci geçici vergi dö­nemi için yine hummalı bir ça­lışma başladı. Bir yandan da her­kes nefesini tuttu ve bir kez da­ha ertelenir mi diye idareden bir açıklama bekledi. Açıklama ge­cikince birçok mükellef enflas­yon düzeltmesi yaparak beyan­da bulundu. İki kez uzatılan geçi­ci vergi beyanlarının son gününe çok az bir süre kala, idare tarafın­dan yeni bir tebliğ yayımlanarak; “Brüt satışları toplamı 50 milyon liranın altında olan mükellefler 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerin­de enflasyon düzeltmesi yapma­yacaklardır” denil’rek herkes yi­ne ters köşe oldu.

Son sirküler ‘sil baştan’ diyor

Son olarak; 01/11/2024 tari­hinde GİB tarafından yayımla­nan, VUK-176/2024-14 Enflas­yon Düzeltmesi Uygulaması-18 No.lu sirküleri ile başta stokların değerlemesi olmak üzere, aşağı­daki birçok konuda yine gecik­meli açıklamalar, değişiklikler ve düzeltmeler söz konusudur.

1- Stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit orta­lama yöntemindeki “bir önceki geçici vergi dönemi” ifadesinin anlamı netleştirilmiştir.

2- 178- Yıllara Yaygın İn­şaat Enflasyon Düzelt­me Hesabı” ile “358- Yıllara Yaygın İnşaat Enflasyon Dü­zeltme Hesabının” enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumu netleştirilmiştir.

3- Enflasyon düzeltme­si sonrası Ar-Ge ve tasarım harcamalarının alt hesabında izlenen düzeltme farklarının Ar-Ge ve tasarım indirimine konu edilip edilme­yeceği hususuna yer verilmiştir.

4- İndirimli kurumlar vergisi uygulaması kapsamında enflasyon düzeltmesi sonrası bilançonun aktifinde izlenen harcamalara ilişkin düzeltme farklarının yatırıma katkı tutarının hesabında dikkate alı­nıp alınmayacağı açıklığa kavuş­turulmuştur.

5- Enflasyon düzeltmesi son­rası oluşan kar veya zarar­ların istisna kazançlar karşısın­daki durumu netleştirilmiştir.

6- Münhasıran ihracat faali­yetiyle iştigal eden kurum­lar ile sanayi sicil belgesini haiz olup münhasıran üretim faali­yetiyle iştigal eden kurumlarda enflasyon düzeltmesi sonrası kurumlar vergisi oranının tespi­tinin ne şekilde olacağı açıklan­mıştır.

7- Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar far­kı, kurum kazancının tespitin­de dikkate alınmayan mükellef­lerde enflasyon düzeltmesi kar/ zararlarının bilançolarda ve be­yannamelerde hangi satırlarda ve başlıklarda gösterileceğine değinilmiştir.

8- 2023 ve sonraki hesap dö­nemlerine ilişkin finans­man gider kısıtlaması uygula­masında dikkate alınacak bi­lançonun tespiti açıklanmıştır.

9- Depozito ve teminat he­sapları ile gelecek döne­me ait gider hesaplarının düzel­tilmesi sonucu oluşan fark tu­tarlarının vergiye tabi matrahın tespitindeki durumu netleştiril­miştir.

10- Öz sermaye hesaplarına ait düzeltme farkları 2023 yılı enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilen veya sermayeye eklenmiş olan mükelleflerin tasfiyesi edilmesi halinde uygulamanın nasıl ola­cağına değinilmiştir.

Yeni bir sorun ve karmaşa ortaya çıktı

Söz konusu sirkülerle ge­tirilen yukarıdaki en önem­li ve sorunlu konuların başın­da stokların düzeltilmesinde kullanılabilecek basit ortalama yöntemindeki “bir önceki geçi­ci vergi dönemi” ifadesiyle or­taya çıkan karmaşadır. Şöyle ki; 2024 yılı ikinci dönem geçici vergi beyanında, enflasyon dü­zeltmesi kapsamına alınan bir­çok işletme, stoklarını bir önce­ki (2024/1.dönemi) geçici vergi dönemi olan Mart 2024 (Yİ-Ü­FE) katsayısına göre değerle­meye tabi tutmuştur. Oysa şim­di yayımlanan sirkülere göre, 2024 ikinci geçici vergi dönemi stoklarının 31/12/2023 dönemi sonu olan Aralık 2023 (Yİ-ÜFE) katsayısına göre değerlemesi­nin yapılması istenmektedir.

Bize göre; sirkülerle getiri­len düzenleme ilgili kanuna ve tebliğe aykırı olduğu gibi, döne­mi bitmiş olan bir zaman aralı­ğı için geçmişe yönelik olarak bir düzenleme yapılmamalı­dır. İçinde bulunduğumuz 2024 takvim yılı geçici vergileri için son dönem 2023 sonu değil, bir önceki geçici vergi dönemidir. Son sirkülere göre, birçok mü­kellef hatalı beyanda bulunmuş olmaktadır. Bu durumda, çoğu mükellefin vaktiyle vermiş ol­duğu beyanlarını düzelterek ye­niden beyanname vermeleri ge­rekecek ve bunun sonucu olarak da ciddi cezalarla da karşı karşı­ya kalınacaktır.

İdare, 2024 yılında ‘enflasyon düzeltmesi’ uygulamasıyla sü­rekli görüş değiştirmeye devam ediyor. Bu yetmiyormuş gibi, son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlere göre, birçok mükel­lef ‘enflasyon düzeltmesi’ kap­samında incelemeye alınmıştır. İnceleme yapılmasına karşı ol­mamakla beraber, kasıtlı olarak yapılan yanlış beyanlar her za­man incelenmeli ve gereği yapıl­malıdır. Ancak mevzuat karma­şası ve yeni yayınlanan sirküler ile (bir anlamda görüş değiştir­me nedeniyle) kasıtlı olmayan çok sayıda hatalı beyannamenin de verildiği bir gerçektir.

Önerimiz; Dünya gazetesinde yayınlanan daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi; idare bir an önce bir açıklama yaparak, 2024 sonuna kadar verilen/verilecek geçici vergi beyanları için cezasız ‘düzelt­me beyannamesi’ hakkı tanıma­lıdır. Sonrasında, gerekli dene­tim ve incelemelerini yaparak (varsa) hatalı beyanlar nedeniy­le vergi kayıp ve kaçağını önle­melidir. Veya ikinci bir yol ola­rak 2024 takvim yılında geçici vergi dönemleri için ‘enflasyon düzeltmesi’ uygulamasını kaldı­rarak sadece yıllık beyanname­de düzeltme yapılmasını zorunlu kılmalıdır.

Son söz; enflasyon düzeltme­si konusunda idarenin sirküler­le (hatalı) dediği gibi ‘sil baştan’ değil, bizim önerdiğimiz gibi ya cezasız düzeltme beyanname­si hakkı tanınmalı, ya da geçici vergi dönemlerinde uygulama­dan vazgeçilerek ‘sil baştan’ de­nilmelidir. Talha APAK

https://www.dunya.com/kose-yazisi/enflasyon-duzeltmesi-sil-bastan-mi/752368

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Tek hakim Tarafından Görülecek Davaların Tespitine İlişkin Parasal Sınırların Dava Tarihindeki, Miktar Artırımı Yapılması Halinde İse Artırımın Yapıldığı Tarihin Esas Alınarak Belirlenmesine İlişkin Mevzuat Değişikliği 14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7531 sayılı…
  • GİB, Elektronik Tebligat Sistemi Broşürü Yayımladı Elektronik Tebligat (e-Tebligat), tebligatı yapan birim tarafından düzenlenen ve 213 sayılı…
  • Geçici Vergi Beyan Verme Ve Ödeme Süresi Uzatıldı T.C. HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI Gelir İdaresi Başkanlığı   VERGİ…
Top