Değerli okurlar, Vergi Usul Kanunu’na baktığımızda, mükelleflerin defter ve belgeleri saklama ve ibraz yükümlülüğü 5 yılla sınırlı. Ancak, uygulamada 5 yıldan daha geriye giden çok sayıda problemle karşı karşıya kalınabilmekte, bu problemler nedeniyle de 5 yıldan daha önceki dönemlere ilişkin defter ve belgelere de ihtiyaç duyulabilmektedir.
Doğrudan ibraz ve saklama mükellefiyetini uzatmasa da dolaylı olarak ibraz ve saklama yükümlülüğünü uzattırabilecek hususları özetlemeye çalışayım.
1.Takdir komisyonunda geçen süre tarhiyat zaman aşımını uzatır
İlk etapta takdir komisyonunda geçebilecek süre dışında VUK’ta zaman aşımını ileriye taşıyabilecek başkaca bir düzenleme aklımıza gelmiyor. Takdir komisyonunda geçecek süre de 1 yılla sınırlandırıldı.
2.Devreden KDV- birleşilen kurum kdv’si
Şayet 5 yıldan fazla süreden gelen devreden KDV varsa, bugün herhangi bir nedenle, 2030 sonrası da gider yazabilmek için incelenirken geçmiş dönemlerin defter ve belgeleri gerekecektir.
Aynı şekilde, devir, birleşme, bölünme, şirkete dönüşme işlemleri neticesinde mevcudiyeti sona eren şirketten devreden kdv’ nin incelenebilmesinde zaman aşımı yoktur.
3.Devam eden yatırımlar
5 yılı aşkın süredir aktif hesaplarda “devam eden proje” diye takip edilen ve 5 yıldan sonra aktifleştirilerek amortisman ayrılmaya başlanılan hesaplarla ilgili geçmişe dönük de izahat istenebilir. Bu durumda da ilgili döneme ilişkin defter ve belgelerin varlığı sorunu çözümüne katkıda bulunabilecektir.
4.Yatırım indirimi hesap ve tutarları
Yeni dönemde indirilebiliyorsa ilgili dönemler incelenmek istenebilecektir.
5.Halen amortisman ayrılmaya devam eden aktif kıymetler
Amortisman kıymet ve oranlarıyla ilgili hususlar incelenirken amortisman konusunda çıkabilecek tartışmaların çözümünde defter ve belgelerin varlığı yararlı olabilecektir.
6.Devam eden vergi yargısı ihtilafları
Yargıdaki ihtilaf kesin olarak çözülene değin defter ve belgelerin muhafazası yararlı olacaktır. Sadece vergi yargısı değil tüm ihtilaflı işler için aynı şekilde davranmakta fayda var.
7.Mahsup, düzeltme vb işlemler varsa
İlgili defter, belge ve kayıtları olabildiğince saklamakta fayda var.
8.Türk Ticaret Kanunu’nda saklama süresi 10 yıl
İşletmeler Türk Ticaret Kanunu’na göre defter ve belgeleri 10 yıl muhafaza etmekle yükümlüdür. Bu konuda, muhafaza etmemeye açık bir müeyyide bağlanmış olmamakla birlikte, işletme yönetimi bu nedenle doğabilecek zararlardan şahsen sorumlu tutulabilecektir.
9.Vergi dairesince borç ödenmedi iddiası
Özellikle ödeme makbuzlarının olabildiğince muhafazasında fayda var. Vergi idaresi kendi kayıtlarına göre ödenmedi diye görülen tutarların peşine sonuna kadar düşebilir (bir şekilde tahsil zamanaşımını uzatarak), makbuzlarınızla ödemeyi ispat edemezseniz zor durumda kalabilirsiniz.
10.Teminat çözme işlemleri
Vergi dairenize verdiğiniz bir teminat var ve çözmek istiyorsanız, teminat çözülürken teminatı teslim ettiğinizde size verilen makbuzun aslı sizden talep edilecektir.
Sonuç
Yukarıda saydığımız belki çoğaltılabilecek durumların hiç birinde defter ve belgeleri ibraz edemediğiniz için saklama ve ibraz yükümlülüğünü yerine getirmemekle suçlanamazsınız. Ancak size karşı ileri sürülecek iddialara karşı koyabilmek için defter ve belgelerinizin varlığı yarar sağlayacaktır.
Zeki GÜNDÜZ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.
https://www.dunya.com/kose-yazisi/defter-ve-belgeler-neden-5-yildan-fazla-saklanmali/748842
Öte yandan, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86’ıncı maddesinde, işveren ve iş yeri sahipleri, iş yeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yılın başından başlamak üzere 10 yıl süreyle, saklamak ve kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde on beş gün içinde ibraz etmekle yükümlü tutulmuşlardır. Dolayısıyla, sosyal sigortalar kapsamına giren evrak ve belgeler ile defterlerin 5510 sayılı Kanun uyarınca 10 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir.
- İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatında ise 15 yıl saklama zorunluluğu vardır.