Evet, konu tam da tahmin ettiğiniz gibi, enflasyon düzeltmesiyle ilgili.
Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Torba Yasa görüşmelerine, 2024 yılı Bütçesinin yasalaştırılma zorunluluğu gerekçe gösterilerek, 9 Aralık 2024 tarihinden itibaren ara verildi. Kamuoyu verilen bu arayı, Torba Yasa’da yer alan bazı düzenlemelerin gözden geçirilmesi için büyük bir fırsat olarak değerlendirdi. Gözden geçirilmesi istenilen düzenlemelerin en başında ise, enflasyon düzeltmesi ve yaratacağı vergi etkisi geliyor!
Torba Yasa herhangi bir aksilik olmadığı takdirde, bugün ve yarın kaldığı yerden yeniden görüşülerek yasalaştırılacak!
Enflasyon düzeltmesinin vergi etkisini kamuoyu gündeme taşıdık!
Gazetemizdeki “Vergi Kurdu” adlı köşemizde kaleme aldığımız çok sayıda yazıda, beklenilenin aksine 2024 ve 2025 (uygulanacaksa 2026 yılı dahil) hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmelerinin reel sektörün yüzde 98’inde vergi etkisi yaratacağını ve ilave vergi ödemelerine neden olacağını, ancak enflasyon düzeltmesinin bankacılık ve finans sektöründe ise gider ve zarar yönlü bir etki yaratacağını, bu durumun bankacılık ve finans sektörünün 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde daha az kurumlar vergisi ödemelerine neden olacağını belirttik.
Hazine ve Maliye Bakanlığı da yaptığı basın açıklamasıyla bu hususu teyit ederek, 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmelerinin sektörler ve şirketlerde vergi etkisinin olacağını belirtti. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK, bankacılık ve finans sektörünün enflasyon düzeltmesi düzenlemesinin kapsamı dışında bırakılabileceğini açıkladı.
Reel sektör geç de olsa vergi etkisinin farkına vardı!
Reel sektör gerek köşe yazılarımız gerekse Sayın Hazine ve Maliye Bakanımızın açıklamaları ve Bakanlığın yaptığı basın açıklaması sonrasında, 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri nedeniyle ilave vergi ödeme durumu ile karşı karşıya kalacağının geç de olsa farkına vardı.
Vergi etkisi sonrasında Maliye ne yaptı?
Maliye Torba Yasa’ya, bankacılık ve finans sektörünün (6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri) geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararlarının kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmamasını, yani, sektörün 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapacağı enflasyon düzeltmelerinin vergi matrahlarını etkilememesini sağlayan bir madde ekledi.
Söz konusu düzenleme, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda değiştirilmeden aynen kabul edildi.
Maliye bankaların 70 milyar TL daha az vergi ödemesini engelledi!
Maliye, Torba Yasa’ya eklediği bu düzenleme ile, enflasyon düzeltmesinin bankacılık ve finans sektöründe yaratacağı zarar etkisinin kurumlar vergisi matrahını olumsuz yönde etkilememesini sağlayarak, sektörün daha az vergi ödemesini engelledi.
2024 yılında 93’ü banka olan finans sektöründe faaliyette bulunan 2.592 mükellefin yapacağı enflasyon düzeltmesinin yaklaşık 70 Milyar TL negatif vergi etkisi olacağını hesapladı. Yani, Maliye, söz konusu düzenleme ile, bankacılık ve finans sektörünün 2024 yılında 70 Milyar TL daha az vergi ödemesini engellemiş oldu!
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK bu düzenlemeyle ilgili olarak, "Şu anda gündeminizde bir yasa teklifi var. Orada enflasyon muhasebesiyle ilgili madde var. Bankaları dışarıda tutuyoruz ve böylece 70 milyar lira normalde vergi ödemeyecekken verecekler." dedi.
Verilen arada neler oldu?
Verilen bu arada reel sektörün STK’ları ve temsilcileri; 2024, 2025 ve 2026 yıllarında yapılacak enflasyon düzeltmesinin vergi etkisini ve yaratacağı ilave vergi yükünü başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Sayın Hazine ve Maliye ile Ticaret Bakan’larına ileterek, söz konusu düzenlemenin yeniden gözden geçirilmesini talep ettiler.
Yapılan görüşmelerde, enflasyon düzeltmesinin uzun yıllardan bu yana reel sektör tarafından istenildiği ancak, yapılan düzenlemenin beklentileri ile aynı olmadığı, vergi etkisinin enflasyon düzeltmesine bakış açılarını değiştirdiği, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmesi nedeniyle henüz satılmayan stoklar ve diğer kıymetlere ilişkin enflasyon düzeltme farkları üzerinden hiç kimsenin peşin vergi ödemek istemediği dile getirildi.
Peki, gerçek durum reel sektörün ifade ettiği gibi mi?
Evet, gerçek durum tam da reel sektör temsilcilerinin ifade ettikleri gibi!
Şöyle ki, reel sektörün enflasyon düzeltmesinden beklentisi; mali tabloların uzun yıllar süren yüksek enflasyonun etkisinden arındırılması, vergileme üzerindeki enflasyon kaynaklı olumsuzlukların giderilmesi, fiktif karlar üzerinden vergi ödenmemesi şeklindeydi. Ancak, bu beklentiden öteye gidemedi, düzenleme tam da bunun aksi yönünde oldu.
2023 enflasyon düzeltmesi vergisiz, buna itiraz yok!
2023 hesap dönemi bilançoları, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak, düzeltmeden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmayacak, geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecek. Yani, 2023 hesap dönemi enflasyon düzeltmesi vergisiz yapılacak (VUK. Mad. Geçici 33). 2023 hesap dönemi enflasyon düzeltmesi zorunlu olup, mükelleflerin seçimlik hakkı bulunmuyor.
2024, 2025 ve 2026 enflasyon düzeltmeleri vergi etkisi yaratıyor!
Enflasyon düzeltmesi 2024 ve izleyen yıllarda vergisel sonuç yaratacak! 2023 yılında yapılacak düzeltmenin aksine bu yılların gelir ve kurumlar vergisi matrahlarını etkileyecek. Diğer bir ifadeyle, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmeleri nedeniyle ağırlıklı olarak ilave bir vergi ödenecek (VUK. Mad. Mük. 298/A)!
Düzeltme neden ilave vergiye neden oluyor?
Tekraren belirtmek gerekirse, enflasyon düzeltmesi;
1) Özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük kalan işletmelerde gider yönlü - zarar artırıcı,
2) Parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde (borçlu ve öz sermayesi zayıf) ise, gelir yönlü - kar artırıcı
bir etkiye neden oluyor. Yani, öz kaynağını ağırlıklı olarak;
- Parasal kıymetlerde tutan mükelleflerde ilave gider yazma (kar azaltıcı/zarar artırıcı),
- Parasal olmayan kıymetlerde tutan mükelleflerde ise ilave gelir yazma (kar artırıcı/zarar azaltıcı)
durumu ortaya çıkıyor.
2024 hesap dönemi ilk geçici vergi döneminden itibaren, düzeltme farkları vergi hesabında dikkate alınacağından, enflasyon düzeltmesi; özkaynağı güçlü, parasal olmayan aktif varlığı daha düşük olan işletmelerde zarar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahları fark kadar azalacak. Buna karşılık enflasyon düzeltmesi, parasal olmayan aktif varlıkları güçlü, finansmanını borçlanma ile yapan, özkaynağı düşük işletmelerde yani reel sektörde ise, kar artırıcı sonuç doğuracak, vergi matrahlarını artıracak ve ilave vergi ödemelerine neden olacak!
Peki, reel sektör tam olarak ne istiyor?
Hemen belirtelim, öz kaynakları düşük, yatırımlarını yeni borçla finanse eden reel sektör 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde henüz satılmayan/satılamayan stok ve diğer kıymetlerine ilişkin enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşacak düzeltme farkları üzerinden peşin vergi ödemek istemiyor. Bunun için de, enflasyon düzeltmesinde düzeltme yapılmasını istiyor.
Reel sektör, en az 800 bin gelir vergisi mükellefi ve yine en az 1 milyon kurumlar vergisi mükellefinin enflasyon düzeltmesi yapacağı hususu da gözönünde tutularak,
1) Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan Torba Yasa Teklifi ile bankacılık ve finans sektörü için öngörülen “enflasyon düzeltmesinin vergi matrahını etkilememesi” anlayışının tüm mükellefler yani kendileri için de uygulanmasını ve 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemleri enflasyon düzeltmelerinin vergisiz olmasını,
2) Bu yapılamıyorsa, enflasyon düzeltmesinin 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemleri için zorunlu değil, ihtiyari hale getirilmesini,
3) 2023 enflasyon düzeltmesinin yapılmasını ancak sonraki yıllarda enflasyon düzeltmesi yapılmamasını
talep ediyor.
Reel sektörün talebi oldukça makul!
Evet, reel sektörün talebi oldukça makul ve bir o kadar da haklı!
Çünkü, mali tabloların enflasyon düzeltmesiyle gerçek durumu yansıtır hale getirilmesiyle, bu tablolar üzerinden vergi alınması aynı şeyler değil.
Enflasyonu düşürmek enflasyon düzeltmesi yapmaktan daha kolay!
Dün konuştuğum saygıdeğer bir üstadımız, sahadaki uygulayıcıların 2003 yılı enflasyon düzeltmesi sonrasında “enflasyonu düşürmek enflasyon düzeltmesi yapmaktan daha kolay” şeklinde bir söz geliştirdiklerini ifade etti. Gerçekten de öyle, kimle konuşsam, kim arasa aynı zorluktan bahsetmeye başladı.
Sonuç olarak;
Reel sektör, bankacılık ve finans sektöründe olduğu gibi, 2024, 2025 ve 2026 hesap dönemlerinde yapılacak enflasyon düzeltmesinin vergisiz olmasını, bu yapılamıyorsa düzeltmenin zorunlu değil ihtiyari olmasını veya yapılmamasını istiyor. Bunun için, Genel Kurul’da yapılacak görüşmelerde Torba Yasa Teklifi’nde yer alan düzenlemede bu yönde bir değişiklik yapılmasını veya Teklife bunu sağlayacak yeni bir madde eklenmesini talep ediyor.
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/mola-bitti-maliye-vergide-reel-sektor-duzeltmede-israrli/721921