Bütçe her ne kadar Temmuz ayında 48,6 milyar lira fazla verse de Ocak-Temmuz döneminde birikimli bütçe açığı miktarı 434,7 milyar liraya ulaştı. Bir yandan deprem harcamaları diğer yandan memur ve emeklilere yapılan zamlarla bütçe açığının çok daha fazla yükselmesi riski Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı harekete geçirdi. Merkez Bankası’nın parasal sıkılaştırmayı hızlandırırken bankaların reel sektörü fonlamada çekingen davrandığı bir dönemde, Hazine ve Maliye Bakanlığı vergi alacaklarının peşine düştü.

Torba kanun teklifi ile kamunun ek borçlanma yetkisi 2 trilyon 181 milyar liraya yükseltilmesine rağmen, daha az borçlanmak isteyen Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi müfettişleri ve vergi daireleri aracılığıyla büyük bir borç tahsilat hamlesi başlattı. Bu kapsamda Maliye alacağının 1 trilyon lirayı bulduğu ifade ediliyor. Önce vergi daireleri aracılığıyla borcu bulunan mükellefleri tek tek görüşmeye çağıran Bakanlık, borçlarının en az yarısının peşin ödenmesini, kalan tutarın ise yılbaşına kadar ödemelerin istiyor.

Haciz işlemleri geçen hafta başlatıldı

Maliye’nin uyarılara karşın borcunu ödemeyen mükelleflere ise geçtiğimiz hafta itibarıyla haciz işlemi başlattığı bildiriliyor. Bu kapsamda en kolay haciz araba ve taşınmazlara uygulanabildiği için trafik ve tapu dairelerine mükellefler adına haciz yazıları da gönderildi. Yanı sıra bankalardaki hesaplara da haciz işleminin başladığı kaydediliyor. Bunların yeterli olmaması halinde ise BA-BS formları (mal/hizmet alım ve satımına yönelik beyan ) üzerinden iş yapılan firmalara bildirimde bulunulduğu vurgulanıyor.

Maliye’den sözlü uyarı aldıktan sonra, finansman ihtiyacının karşılanması için bankaların kapısını çalan mükelleflerin önemli bölümünün finansman temin edemediği bildiriliyor. Bankadan kredi bulamayan mükelleflerin tecil ve taksitlendirme taleplerinin ise vergi dairelerinin yetki sınırları düşük olduğu için GİB’e gönderildiği, bunun da süreci uzattığı kaydediliyor. EKONOMİ’ye bilgi veren uzmanlar, çıkarılan bir iç genelge ile vergi dairesinin tecil ve taksitlendirme yetki tutarlarının artırılmasına rağmen, artırılmış tutarları da yeterli olmadığını kaydettiler. Son çıkarılan yapılandırma düzenlemesinde beklenen gelirin sağlanamadığına dikkat çeken gazetemiz yazarlarından Abdullah Tolu, kapsama giren 837 milyar liralık alacağın 350 milyar lirasının tahsil kabiliyeti bulunmadığını dile getiren Tolu, kalan kısmın da 200 milyar lirasının yapılandırıldığını belirtti. Bu süreçte her iki mükelleften birinin cari dönem borcunu ödemediği bilgisini veren Tolu, bu dönemde tahsilat oranının yüzde 51’e düştüğünü kaydetti.

Tolu: Şarta bakılmadan tecil ve taksit yapılmalı

Abdullah Tolu, toplam alacağı 1 trilyon liranın üzerinde olan Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın gelire ihtiyacı olduğunu belirterek vergi borcunu ödemekte zorlanan mükelleflerin tek seçeneğinin varlıklarını satmak olduğunu dile getirdi. Tolu, varlık satışının bir süreç gerektirdiğini bu nedenle şarta bakılmaksızın tecil ve taksitlendirme yapılmasını önerdi. Tolu ayrıca tahsilat sorununun uzun süredir devam ettiğine dikkat çekerek sadece tahsilatla uğraşacak bir tahsilat ihtisas dairesi kurulmasını önerisinde bulundu.

Saygılıoğlu: Zamanlamanın doğru olup olmadığı tartışılır

Gazetemiz yazarlarından Nevzat Saygılıoğlu ise Maliye’nin vergi alacağını tahsil etmesinin doğal görevi olduğunu belirtirken, özellikle son yıllarda yoğunlaşan yapılandırma, vergi afları, deprem vergisi gibi ilave yüklerin ister istemez mükellefleri vergi planlamasına yönlendirdiğini söyledi. Zorda olan şirketlerin önce vergiyi ödemediğine dikkat çeken Saygılıoğlu, “Önce çarkı çevirme isteği doğal ve genel bir firma refleksidir. Maliye talebinde haklı olmakla birlikte zamanlamanın doğru olup olmadığı tartışılır. Revize bütçeye göre vergi gelirlerinin yüzde 48’i tahsil edildi” dedi.

https://www.ekonomim.com/ekonomi/maliye-borclu-mukellefin-kapisini-calmaya-basladi-haberi-706005

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Kar Dağıtımı Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan “Enflasyon Düzeltmesi Uygulayan Şirketlerde Esas Alınacak…
  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
Top