Ortalama 40-45 günü bulan iade süresinin 10 güne düşürülmesinin çok önemli olduğunu belirten uzmanlar Maliye’nin incelenme süresinin de önemli olduğunun altını çizdiler.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz hafta yapılan TOBB Ekonomi Şurası’nda KDV iadelerinin 10 günle sınırlandırılacağına yönelik taahhüdü reel sektörde heyecan yarattı. 2019 yılında KDV Uygulama Genel Tebliği’nde değişiklik yapılarak ihracat kaynaklı oluşan KDV alacaklarının yüzde 50’sinin 10 günde ödenmesine yönelik düzenleme yapılmıştı. Şimdi diğer KDV alacaklarının da aynı şekilde erken ödenmesine ilişkin düzenleme bekleniyor.
Hazırlıklara ilişkin EKONOMİ’nin sorularını cevaplandıran uzmanlar, bugün ortalama 40-45 günü bulan iade sürecinin 10 güne düşürülmesinin, reel sektör açısından çok önemli olduğunu bildirdiler. Mevcut sistemin biraz daha etkinleştirilmesiyle sürecin kısalabileceğini değerlendiren uzmanlar, iade sürecinde vergi daireleri arasındaki farklılıkların da giderilmesi gerektiğini vurguladılar.
“Sistem daha aktif kullanılırsa süreç kısalır”
Güncel Grup Kurucu Ortağı YMM Yılmaz Sezer, finansmana ulaşımın güçleştiği dönemde firmaların kendilerine ait kaynaklara kısa zamanda ulaşmalarının özel önem taşıdığını söyledi.
Bu noktada KDV gibi finansman yükü oluşturan alacakların tahsiline ilişkin süreçteki uzamanın işletmelerin canlarını yaktığının altını çizen Sezer, “Oysa şimdi olduğu gibi bazı dönemlerde Maliye Bakanlığı KDV iadeleri konusunda frene basabilmektedir” dedi.
KDV iadesi konusunda bir standart bulunmadığını ve her vergi dairesinin farklı bir uygulama yaptığını ifade eden Yılmaz Sezer, ihracat kaynaklı KDV iade süreçlerinde yüzde 50’nin 10 iş günü içinde ödenmesine rağmen diğer KDV iadelerinde vergi dairesi bazında farklı uygulamalar kaynaklı sürecin uzadığını aktardı.
Buna karşılık e-fatura, e-defter, e-beyan gibi uygulamalarla iade prosedürlerini en aza indirmenin gelir idaresinin elinde olduğuna değinen Sezer, “İstenilmesi ve bu uygulamaların aktif halde kullanılması ile hem süreç kısalacak, hem risk daha azalmamış olacak, hem personelin verimliliği artacak, hem de sistem rahatlatılacaktır. Bu tamamen mevcut sistemin daha aktif kullanılması ile gerçekleşecek bir uygulamadır” diye konuştu.
Sezer, gerek gelir idaresinin teknolojik altyapısı ve insan kaynağının gerekse meslek mensuplarının bilgi düzeyinin mevcut koşullarda bile iade sürecini kısaltacak düzeyde olduğunu bildirdi.
“Maliye tahsil ettiğinden fazla KDV iade etmiş”
Şirketlerin en önemli üç sorunu arasında ilk sırada yüksek enflasyon, ikinci sırada ise finansmana erişimin geldiğini belirten E. Gelir İdaresi Strateji Başkanı Nazmi Karyağdı, kaynak temininde sıkıntı yaşayan işletmelerin iade alacaklarının tahsilinin önemine işaret etti.
Gelir İdaresi’nin 2010 yılından bu yana KDV iadelerini hızlandırmak için önemli adımlar attığını hatırlatan Karyağdı, geçen yıl 107 bin 120 mükellefin iade aldığını söyledi. Bu yıl Ocak-Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre KDV iadesinin yüzde 81.3 artarak 220.1 milyar liraya çıktığı bilgisini veren Nazmi Karyağdı, “Aynı dönemde vergi dairelerinin tahsil ettiği dahilde KDV tutarı ise %69 oranında artarak 125 milyar 937 milyon TL olarak gerçekleşmiş. Yani İdare altı ayda dahilde tahsil ettiği KDV’den fazlasını iade etmiş” diye konuştu.
Bu noktada vergi dairelerinin etkin çalıştığını ifade eden Karyağdı, “Oradaki yönetici ve çalışanların hakkını teslim etmek gerek. Hem teknolojik altyapı hem de insan gücü olarak gereken azami gayretin gösterildiği ve iade sürelerinin kısaldığı bir gerçek. Ancak iş dünyası ise içinde bulunduğu finansman sıkıntısı nedeniyle her cephede kaynak arayışını sürdürüyor. Doğal olarak da Maliye de bu kaynaklar arasında olmak durumunda” değerlendirmesinde bulundu.
“10 güne indirilmesi devrim olur”
Gazetemiz yazarlarından YMM Abdullah Tolu, KDV iadesinin krediye erişimde sıkıntı yaşanan dönemde işletmeler için can simidi haline geldiğini bildirdi.
Benzer durumun pandemi sürecinde de yaşandığını ve birçok şirketin erken sürede KDV iadesi aldığını hatırlatan Tolu, “Maliye’nin üstün çabası ile çoğu şirket erken bir sürede KDV iadesini aldı ve zor duruma düşmekten kurtuldu. KDV iadesinin yapılma süresi mükelleflerin durumu ve iade tutarına göre farklılık göstermekle birlikte ortalama 40-45 gün” dedi.
Ayrıca 5-10 günde yapılma zorunluluğu olan iadelerin de bulunduğunu ve bunların da başarıyla uygulandığını kaydeden Abdullah Tolu, “KDV iadelerinde sürecinin 10 güne indirilmesi devrim olur. Aslında KDV iadesini geciktiren iki şey var, birisi karşıt inceleme, diğeri ise özel esaslar kapsamındaki mükelleflerden yapılan alımlar. Bu iki sorun çözümlendiği takdirde KDV iadelerinin yapılma süresi kısalır ve süreç daha da hızlanır” şeklinde konuştu.
İhracat kaynaklı iadeler 10 günde yapılıyor
Öte yandan 2019 yılında KDV Genel Uygulama Tebliği’nde (Seri no:24) yapılan değişiklikle ihracat kaynaklı oluşan KDV alacaklarının 10 iş günü içinde ödenmesi hükme bağlanmıştı. Tebliğ uyarınca taleplerin yüzde 50’si ön kontrol raporunun oluşturulmasının ardından 10 iş gününde iade edilirken, kalan kısmı YMM raporuna ilişkin kontrollerin ardından ödeniyor. Bunlar yararlanmak için ise mükelleflerin en az 24 ay KDV beyannamesi vermiş olması şartı aranıyor.
Bazı mükellefler başvuruda bile bulunmuyor
Öte yandan kaynaklar, KDV iade taleplerinde yapılan incelemeler yüzünden, piyasada defolu olarak nitelendirilebilecek firmaların iadeye başvurmadığını söylediler. Kaynaklara göre belge düzenini tam olarak oturmayan firmaların incelenme yerine KDV yüküne katlanmayı tercih ettiklerini vurguladılar. HÜSEYİN GÖKÇE
https://www.ekonomim.com/ekonomi/10-gunde-kdv-iadesi-sozu-heyecan-yaratti-haberi-705451