İçinde borç yapılandırması, matrah ve vergi artırımı, stok beyanı, kasa ve ortaklardan alacaklar hesaplarında görünen fiktif tutarların silinmesi gibi düzenlemelerin yer aldığı 7440 sayılı Kanunun yasalaşma süreci sırasında, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sürpriz bir madde eklenerek, Şirketler başta olmak üzere kurumlar vergisi mükelleflerine bir defaya mahsus ek vergi getirilmişti. Şirketleri ve kapsama giren diğer kurumlar vergisi mükelleflerini şoke eden ek vergi düzenlemesi, getirilen tüm eleştirilere ve gösterilen tepkilere rağmen yasalaşarak yürürlüğe girmişti (7440 sayılı Kanun, Mad. 10/27).
Ek vergi düzenlemesine yapılan en sert eleştiri ise, kapanan 2022 hesap dönemine ilişkin olarak geçmişe dönük getirilmesiydi.
Ek vergi düzenlemesi hangi kanunda yer alıyor?
Ek vergi düzenlemesi, 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 10. Maddesinin 27. Fıkrasında yer alıyor. Söz konusu düzenleme, 12 Mart 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş bulunuyor (12 Mart 2023 tarihli ve 32130 sayılı Resmi Gazete).
Ek vergi niçin getirildi?
Ek vergi, Kahramanmaraş depreminin oluşturduğu olumsuz etkilerin giderilmesi, afetzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması ve bölgenin yeniden inşasına kaynak sağlanması amacıyla sadece 2022 hesap dönemine ilişkin olmak üzere 1 defalığına getirildi.
Konuya geçmeden önce, ek vergi düzenlemesine kısaca göz atmakta fayda var:
Ek verginin mükellefleri kimler?
2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim, istisna veya indirimli kurumlar vergisi beyan eden kurumlar vergisi mükellefleri, aynı zamanda ek verginin de mükellefi bulunuyor. Yani, ek verginin mükellefleri; sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler, iş ortaklıkları, kurumlar vergisi beyannamesi veren dar mükellef kurumlar. Gelir vergisi mükellefleri ek vergiye tabi bulunmuyorlar. 6 Şubat 2023 tarihi itibarıyla Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa İlleri ile Sivas İlinin Gürün İlçesinde kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunanlar ek vergiden muaf bulunuyor.
İstisna ve indirim gösteren veya indirimli KV’den yararlanan ek vergi ödeyecek!
Ek verginin konusunu, KVK’ya göre kurum kazancının tespitinde dikkate alınan istisna ve indirim tutarları ile indirimli kurumlar vergisine tabi matrahlar oluşturuyor. 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde, “zarar olsa dahi indirilecek istisna ve indirimler” ile “kazancın bulunması halinde indirilebilecek istisna ve indirimler” bölümlerinde gösterilerek kurum kazancından düşülen istisna ve indirim tutarları ile “Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahlar” üzerinden tek seferlik ek vergi alınacak.
Hangi istisna ve indirimler ek vergiye tabi?
Konuyu istisnalar ve indirimler olarak ikiye ayırmakta fayda var:
Ek verginin konusuna giren istisnalar: İştirak kazançları istisnası, yurtdışı iştirak kazançları istisnası, yurtdışı iştirak hissesi satış kazancı istisnası, emisyon primi kazancı istisnası, taşınmaz, iştirak hisseleri ve fon satış kazancı istisnası, bankalara, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine veya TMSF'ye borçlu durumda olanların taşınmaz veya iştirak hisselerinin satış kazancı istisnası, yurtdışı şube kazançları istisnası, yurtdışı inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetler kazanç istisnası, eğitim ve öğretim kazanç istisnası, yabancı fon kazançlarının vergilendirilmesinde yönetici şirketlere ilişkin kazanç istisnası, sınai mülkiyet hakları satış kazancı istisnası, 5300 sayılı tarım ürünleri lisanslı depoculuk kanunu kapsamında düzenlenen ürün senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazanç istisnası, Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemilerin işletilmesinden sağlanan kazanç istisnası, serbest bölgelerde elde edilen kazanç istisnası, teknoloji geliştirme bölgelerinde elde edilen kazanç istisnası, araştırma altyapılarının ar-ge ve yenilik faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarda istisna, özel kanunlarda yer alan ve ek vergi matrahına dâhil edilmesi gereken diğer istisnalar.
Ek verginin konusuna giren indirimler: Yurtdışına verilen yazılım, mühendislik, eğitim ve sağlık hizmetleri kazanç indirimi, nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi, yatırım indirimi istisnası, Ar-Ge ve tasarım indirimi, tekno girişim sermaye desteği indirimi, teknokent sermaye desteği indirimi, özel kanunlarda yer alan ve ek vergi matrahına dâhil edilmesi gereken diğer indirimler.
Ek vergiye tabi olmayan istisna ve indirim var mı?
Olmaz olur mu, kurumlar vergisi mükelleflerince kazancın tespitinde dikkate alınan bazı istisnalar ek verginin kapsamı dışında. Bu istisnalar ise şu şekilde: Yatırım fon ve ortaklığı portföy işletmeciliği kazancı istisnası, risturn kazanç istisnası, Sat-Kirala-Geri Al işlemlerine yönelik kazanç istisnası, varlık kiralama işlemlerinden elde edilen kazanç istisnası, Kur Korumalı Mevduat ve Katılım Hesaplarından elde edilen kazanç istisnası, yatırım indirimi istisnası (193 sayılı Kanunun Geçici Madde 61 inci maddesi kapsamında tevkifata tabi tutulanlar), sponsorluk harcamalarında indirim, bağış ve yardımlarda indirim, eğitim ve sağlık tesisleri ile yurt inşaatlarına ilişkin bağış ve yardımlarda indirim, kültür ve turizm amaçlı bağış ve yardımlarda indirim, Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına yapılan bağışlarda indirim, Kızılay Derneği ile Yeşilay Cemiyetine yapılan nakdi bağış ve yardımlarda indirim, girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlarda indirim, 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanuna göre korumalı işyeri indirimi, Özel Kanunları uyarınca kurum kazancından indirimine izin verilen bağış ve yardımlar.
İndirim veya istisna kapsamında olmayıp, daha çok vergi matrahının doğru hesaplanması amacıyla 2022 hesap dönemine ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer indirimler” veya “Diğer indirimler ve istisnalar” satırlarında gösterilen Türkiye Muhasebe Standartları/Türkiye Finansal Raporlama Standartları ile Vergi Usul Kanunu hükümleri arasındaki değerleme farkları, örtülü sermaye kabul edilen borçlanmalarda borç alan kurum nezdinde Türk Lirası’nın değer kazanması sonucu oluşan kur farkı gelirleri, kıdem tazminatı karşılığı iptali, vergi borçlarına mahsup edilen ve gelir olarak dikkate alınan yüzde 5 uyumlu mükellef indirimi tutarlar üzerinden ek vergi hesaplanmayacak.
Verginin oranı, hesaplanması, beyanı ve ödenmesi!
2022 yılına ilişkin verilen kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle tespit olunan indirim ve istisnalar ile indirimli kurumlar vergisi matrah tutarları üzerinden yüzde 10; iştirak kazançları ile yurtdışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıyan yurtdışı iştirak kazançları ve yurtdışı şube kazançları üzerinden yüzde 5 oranında ek vergi hesaplanması gerekiyor. 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde ticari zararı bulunanlar, istisnalar nedeniyle cari yıl zararı oluşanlar veya kurumlar vergisine tabi matrahları bulunmayan mükellefler de bu dönemde faydalandıkları indirim ve istisna tutarları üzerinden ek vergi hesaplamak zorundalar.
Hesaplanan ek verginin, ilk taksitinin kurumlar vergisinin ödeme süresi içerisinde (5 Mayıs 2023), ikinci taksitinin ise Ağustos ayı içerisinde olmak üzere iki eşit taksit halinde ödenmesi gerekiyor.
Yaklaşık 60 bin şirket ek vergi hesapladı!
1 milyon kurumlar vergisi mükellefinden 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesinde istisna, indirim ve indirimli kurumlar vergisi matrahı beyan eden yaklaşık 60 bin kurumlar vergisi mükellefi ek vergi kapsamına girdi.
Muhalefet ek vergi düzenlemesini Anayasa Mahkemesine götürmedi
İptal davasını, Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyeler açabiliyor (T.C. Anayasası, Mad. 150). İptal davasının; iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzüğün Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altmış gün içinde açılması gerekiyor.
Ancak, Kahramanmaraş depreminin oluşturduğu olumsuz etkilerin giderilmesi, afetzede vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması ve bölgenin yeniden inşasına kaynak sağlanması amacıyla getirilen ek vergi düzenlemesi, anayasaya aykırılık iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürülmedi.
Ek vergide ciddi tahsilat sorunu var
Yaklaşık 200 Milyar TL olarak tahakkuk eden ek verginin birisi Nisan ayı, diğeri ise Ağustos ayında olmak üzere iki taksitte ödenmesi gerekiyor. Ancak, bugüne kadar ilk taksit kapsamında 34 milyar 788 milyon TL tahsil edilmiş bulunuyor. Bu da, ek vergi tahsilatında sorun olduğunu gösteriyor. Maliye, ek verginin tahsilatını yapabilmek için bir taraftan aranılan şartları taşıyan mükelleflere 12 taksit imkanı sağlarken, bir taraftan da öde(ye)meyenleri ciddi takibe aldı. Buna karşılık, ek vergi mükelleflerinin bir kısmı ödeme yapmayarak doğrudan dava açma yoluna gitti, bir kısmı ise taksitlendirme yaparak ödemeyi tercih etti.
Ek vergi beyan edenlerin büyük bir kısmı anayasaya aykırılıktan dava açtı
Ek vergi mükelleflerinin büyük bir kısmı, Anayasanın madde 2 (hukuk devleti ilkesi), madde 10 (kanun önünde eşitlik ilkesi), madde 35 (mülkiyet hakkının kanunla sınırlandırılabileceğine yönelik ilke) ve madde 73 (mali güce göre vergilendirilme ilkesi, verginin adaletli ve dengeli dağılımı ilkesi, verginin kanuniliği - verginin geriye yürümezliği ilkesi)’e göre Anayasaya aykırılık iddiasıyla 2022 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerini ihtirazi kayıtla verdiler ve yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açtılar.
Maliye bu davalara karşı 18 sayfalık savunma yaptı
Maliye, ek verginin anayasaya aykırılığı iddiasıyla vergi mahkemelerinde açılan davalara karşı 18 sayfalık savunma yazısı hazırladı. Savunma yazısında, anayasaya aykırılık iddiaları komple reddediliyor. Maliye’nin yaptığı savunmanın ana başlıkları şu şekilde:
- Ek verginin kapsamına tüm kurumlar vergisi mükellefleri değil, sadece kurumlar vergisi teşvikinden yararlanan ve 2022 yılında bu teşvikler üzerinden yüzde 23 oranında vergi ödemeyen işletmeler alındı. Dolayısıyla, ek vergi düzenlemesi, vergilemede eşitlik ve kamu harcamalarının adil ve hakkaniyetli paylaşımı ilkelerine uygun bulunuyor.
- Ek verginin mükellefleri, kurumlar vergisi beyannamelerinde indirim, istisna ve indirimli kurumlar vergisi uygulamalarından faydalanan mükellefler. Bu mükelleflerin birçoğunun efektif kurumlar vergisi yükü, yararlandıkları teşviklerden dolayı yüzde 10 oranının altında. Dolayısıyla bir defaya mahsus bu kurumlardan ek vergi alınması; hem vergilemede adalet ve eşitlik ilkesine uygun, hem de içinde bulunulan olağanüstü koşulların bertaraf edilmesine yönelik ihtiyaç duyulan finansman ihtiyacının karşılanmasında toplumsal fedakârlığın denkleştirilmesi açısından oldukça önemlidir ve hukuk devleti prensiplerine de uygun.
- Kanun koyucu, ek vergi için önceki düzenlemelerden farklı bir matrah tercihinde bulunarak, beyannamede indirim konusu yapılan indirim ve istisna tutarlarını ek verginin matrahı olarak kabul etmiş bulunuyor. İstisna ve indirim tutarları üzerinden ek vergi alınması istisna ve indirimlerin kaldırıldığı ya da kurumlar vergisi oranının artırıldığı anlamına gelmeiyor. Dolayısıyla, ek verginin eşitlik, geçmişe yürüme yasağı, mülkiyet hakkına saygı, vergi yükünün adil ve mali güce göre dengeli bir biçimde dağıtılması ilkelerine aykırı olduğu söylenemez.
- Kurumlar vergisi beyannamesi verilmeden ve bu beyanname üzerinde istisna, indirim ve indirimli kurumlar vergisi bulunmadan ek vergiye ilişkin matrahın oluşması söz konusu olamaz. Bu çerçevede, mükelleflerin iddialarının aksine Kanunda gerçek anlamda geriye yürümeye ilişkin bir durum bulunmuyor.
- İptali istenen düzenlemede, mükelleflerin beyannamede düştükleri indirim ve istisna tutarları matrah olarak kabul edilerek ek vergi ödenmesi öngörülmüş bulunuyor. Böylece, beyannamesinde indirim ve istisna gösteren tüm mükelleflerin, bu indirim ve istisna tutarları üzerinden aynı oranda vergi ödemeleri öngörülmüş bulunuyor. Sadece, mücbir sebep ilan edilen deprem bölgesindeki mükellefler kapsam dışı bırakılmış durumda. Dolayısıyla, ek vergi düzenlemesinde mükellefler arasında bir eşitsizlik yaratılması söz konusu değil.
- İndirim ve istisna tutarları matrah kabul edilerek yüzde 10 oranında ek vergi hesaplanması ve iki taksit halinde ödenmesi, depremden etkilenen mükelleflerin muaf tutulması, ek verginin adaletli, dengeli ve malî güce göre alındığını gösteriyor.
- Ek vergi, kurumlar vergisi teşvik tutarları üzerinden alındığından, kurumlar vergisi e-beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirildi. Bu beyandan hareketle, ek verginin kurumlar vergisi olduğunu ve geriye dönük vergi hesaplandığını iddia etmek hukuken doğru değil. Kanun koyucu pek tabii ek verginin ayrı bir beyanname ile tahakkuk ettirilmesini öngörebilirdi. Ancak vergiye uyum maliyetinin düşürülmesi amacıyla ayrı bir beyanname alınması yönünde tercihte bulunulmadı.
Gelen ilk kararlar olumsuz, YD Ret!
Evet, anayasaya aykırılık iddiasıyla yürütmeyi durdurma talepli açılan binlerce davaya ilişkin ilk kararlar gelmeye başladı. Mahkemeler ek vergi mükelleflerinin yürütmeyi durdurma (YD) taleplerini reddetti. Ayrıca, henüz hiçbir mahkeme, davacıların iddialarını ciddi bularak konuyu anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne taşımadı.
Şimdi tüm gözler mahkemelerde!
Şimdi tüm gözler vergi mahkemelerinde. Mahkemelerin anayasaya aykırılık iddialarını ciddi bularak konuyu Anayasaya Mahkemesi’ne taşıyıp taşımayacakları merakla bekleniyor!
Maliye, ek vergi hesaplamalarını kontrol edecek!
Maliye ek vergi hesaplamalarının doğru yapılıp yapılmadığını kontrol edecek. Bunu yapma hakkı var mı? Evet, Maliye’nin vergilerin doğru hesaplanıp hesaplanmadığını her zaman kontrol etme hakkı ve yetkisi var. Bu kontrolleri de, vergi incelemesi yoluyla gerçekleştirecek.
Şu sıralar ek vergi kontrolü nedeniyle bir vergi incelemesi gelirse şaşırmayın!
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/ek-vergide-gelen-ilk-kararlar-olumsuz-yd-ret/700745