▶️ 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemleri nedeniyle;
▶️ Her bir takvim yılında ayrı ayrı sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından her birisi kendiiçerisinde zincirleme şekilde üçer kez olmak üzere toplamda altı kez mi,
▶️Takvim yıllarını ayırmaksızın sanığın ilk eyleminden son eylemine kadar bütün sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerini kendi içlerinde zincirleme olacak şekilde değerlendirip sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından zincirleme şekilde birer kez olmak üzere toplamda iki kez mi,
▶️ Yoksa her bir takvim yılındaki sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerini bir bütün hâlinde zincirleme tek bir suç olacak şekilde değerlendirerek her bir takvim yılı için birer kez olmak üzere toplamda üç kez mi cezalandırılması gerekmektedir.
▶️ 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43/1. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükmünün uygulanabilmesi için; dördü nesnel (objektif), birisi öznel (sübjektif) olmak üzere toplam beş şart bulunur.
▶️ Nesnel şartlar;
1- Birden çok eylemin bulunması,
2- Eylemlerin her birinin farklı zamanlarda işlenmesi,
3- Eylemlerin aynı suçu oluşturması,
4- Aynı suçun birden çok kez aynı kişiye karşı işlenmesidir.
Öznel şart ise; Birden çok suçun, bir suç işleme kararının gerçekleştirilmesi kapsamında işlenmesidir.
▶️Vergi Suçlarında görevli Yargıtay 11. Ceza Dairesi ile 21 C.D. ve 19 C.D.'leri birçok kararında her takvim yılının her birinin ayrı suç olarak kabul edilmesi gerektiğine dair kabulden doğan bir çok kararları vardır.
▶️VUK 359 ve diğer maddelerde mali takvim yılına ait bir düzenleme bulunmadığından zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğini belirlemek için TCK'nin 43. maddesini ayrıntılı değerlendirmek zorunluluğu vardır.
▶️ Peki her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek ve kullanmak eylemlerinin tek suç olarak kabul edilmesi mümkün müdür?
▶️ Ekte yer alan karara göre, bu mevzunun çözümü için dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gelmiştir. Ancak kurul bu mevzunun çözümüne yönelik burada bir karar vermemiştir.
▶️ Ancak Yargıtay'ın bu konuya bakışını genel anlamda öğrenmek için ekte yer alan karar muhteviyatı zengin bir karardır.
- Vergi ceza hukukuna ilgi duyanların okuması tavsiye olunur.
Kaynak, Vergi Atölyesi
✔ Bu Konu Yargıtay Ceza genel Kurulunun 18.10.2022 Tarih, Esas : 2022/153 Karar : 2022/641 Sayılı Kararında Oy Çokluğu ile Hükme Bağlanmıştır :
Karardan alıntı :
..
✔ Vergi kanunlarına göre düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler her iki suçun da konusunu oluşturmaktadır. Ancak uyuşmazlık konusuyla ilgisi bakımından tek bir failin sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma eylemlerinin ikisini de gerçekleştirdiği durumlarda düzenlenen ve kullanılan söz konusu belgelerin aynı ya da farklı olmaları failin işlediği suç sayısının belirlenmesinde önem arz etmektedir. Örneğin; failin bizzat düzenlediği sahte belgeyi, kendi mükellefiyeti yönünden vergi dairelerine sunduğu beyannamelere konu etmesi durumunun söz konusu olmadığı bir olayda, kullandığı belgelerin, başka bir sahte belge düzenleyicisi tarafından hazırlanan belgeler; düzenlediği belgelerin ise kendi mükellefiyetine ya da başka mükelleflere ait belgeleri gerçeğe aykırı olarak doldurmak suretiyle tanzim ettiği veya tamamen sahte oluşturduğu ve üçüncü şahısların kullanması için verdiği belgeler olacağı, böyle bir durumda failin düzenlediği ve kullandığı belgelerin, yani suç konularının birbirinden farklılık arz edeceği açıktır.
..
✔ VUK’un 359. maddesinde belirtilen sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma suçlarında failin hareketi de birbirinden farklılık arz etmektedir. Sahte belge düzenleme suçunun maddi unsurunun hareket kısmını; vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan belgelerin asıl veya suretlerinin kanuni şekle uygun olarak tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlenmesi oluştururken, sahte belge kullanma suçunun maddi unsurunun hareket kısmını; sahte belgenin deftere kaydedilmesinden sonra dahil edildiği beyannamenin mükellef tarafından vergi dairesine verilmesi oluşturmaktadır.
..
✔ Tek bir failin her iki suçu işlediğinin iddia edilmesi durumunda, kullandığı belgelerin başka bir sahte fatura düzenleyicisi tarafından hazırlanan belgeler; düzenlediği belgelerin ise kendi mükellefiyetine ya da başka mükelleflere ait belgeleri gerçeğe aykırı olarak doldurmak suretiyle tanzim ettiği veya tamamen sahte oluşturduğu ve üçüncü şahısların kullanması için verdiği belgeler olması, böyle bir durumda da sanığın düzenlediği ve kullandığı belgelerin, yani suç konularının birbirinden farklılık arz etmesi hususları birlikte göz önünde bulundurulduğunda, somut olayda sanığın, sahte belge düzenleme ve sahte belge kullanma suçlarını birbirinden bağımsız şekilde işlediği, sanığın sahte fatura kullanma ve düzenleme suçundan ayrı ayrı cezalandırılmasının yerinde olduğu kabul edilmelidir.
✔ …birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararı altında işlenmesi durumunda TCK'nın 43. maddesinin uygulanacağına dair hükmün, bu aşamada değerlendirilemeyeceği, bu hususun takdiri Yerel Mahkemeye ait olmak üzere yapılacak uyarlama yargılaması kapsamında değerlendirilebileceği mümkün görülmüştür.
Yargıtay Ceza Kurulu Kararı İçin Tıklayınız