Küresel Tedarik Zinciri Teşviği Kapsamında Alınan Nakit Hibenin Vergisel Durumu

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Manisa Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

85373914-125[49.01.60]-83596

07.07.2022

Konu

:

Küresel Tedarik Zinciri Teşviği kapsamında alınan nakit hibenin vergisel durumu.

İlgi

:

.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Küresel Tedarik Zinciri Teşviki (KTZ) kapsamında Ticaret Bakanlığı tarafından firmanıza 2019 yılı içerisinde yapılan nakit hibe desteğinin vergiye tabi kurum kazancının tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı, bu ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı, bu desteklerin vergiye tabi olması durumunda ne zaman beyan edileceği, sermayeye ilave edilip edilmeyeceği ve sermayeye ilave edilmesi halinde sermayeye ilave olunan bu tutarlar için vergisel bir teşvikin olup olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; aynı maddenin ikinci fıkrasında da, safi kurum kazancının tespitinde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmü yer almaktadır.

Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar "dönemsellik" ve "tahakkuk esası" ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesi, gelir veya giderin tahsil edildikleri ve ödendikleri döneme bakılmaksızın miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olmasını ifade eder. Bu esas dikkate alındığında bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise, her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır. Bu ilke uyarınca gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemde kaydedilmesi gerekir.

Diğer taraftan, Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Kararın (Karar No: 2014/8) 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projesi kapsamında şirketlerin projede belirtilen ve Genelge kapsamındaki giderlerinin 2 yıl süresince %50 oranında ve toplamda 1.000.000 ABD Dolarına kadar destekleneceği; 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, şirketler tarafından Küresel Tedarik Zinciri Yetkinlik Projeleri çerçevesinde gerçekleştirilen Genelge kapsamındaki giderlere ilişkin harcama belgeleri ile Genelgede belirtilen diğer belgelerin, ödeme belgesi tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde Bakanlığa/üyesi oldukları İBGS'ye (İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği) ibraz edilmesinin gerektiği; aynı maddenin beşinci fıkrasında, Bakanlık ve İBGS'nin gerekli incelemenin yapılmasını müteakip, ödeme yapılmasına karar verilen şirketler ile ödeme miktarlarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na bildireceği, Bakanlıktan alınan bildirim üzerine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın ödemeyi yapacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenen KTZ Projeleri kapsamında, şirketinize ödenen destek tutarının kurum kazancınıza dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmekte olup, bu ödemelerin mahiyet ve tutar itibarıyla kesinleştiği hesap döneminin kazancıyla ilişkilendirmek suretiyle beyan edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, bahse konu destek ödemeleri üzerinden herhangi bir vergi kesintisi yapılmayacağı tabii olup, söz konusu hibelerin sermayeye ilave edilmesi de vergilendirme açısından durumu değiştirmeyecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • Asgari Kurumlar Vergisinin Detayları Netleşiyor İlk Defa Faaliyete Başlayan 3 Yıl Muaf Temmuzda yasal altyapısı…
  • Yabancıların Türkiye'de Şirket Kurması Kolaylaştırılıyor Yabancı girişimcilerin Türkiye'ye erken aşama şirket kurmasını kolaylaştıracak vize programı…
  • Miras Paylaşımı Ve Tapu İşlemlerinde Önemli Değişiklik Yapıldı! Ülkemizde milyonlarca vatandaşımızı yakından ilgilendiren miras hukukunda önemli bir değişiklik…
Top