Belediyeler, inşaat sektöründen hemen sonra, Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) faaliyet gösteren sanayicileri de şok etti.

Şimdi içinizden “belediyeler bunu nasıl yaptı? diye soruyorsunuz değil mi? Belediyeler bu şoku, emlak vergisi ile yaşattı.

Belediyeler, İlk Şoku İnşaat Sektörüne Yaşatmıştı!!!

Belediyeler, ülkede yaşanan ekonomik sorunları ve derin ekonomik krizi görmezden gelerek mahalli seçimlerin hemen sonrasında müteahhit ve inşaat şirketlerinin inşa ettikleri konut ve ofisleri, kendilerine olan emlak vergisi borçlarını bahane ederek haczetti. Ayrıca, SGK ve Maliye’de yine prim ve vergi borçları nedeniyle haciz yapmaya başladı. İnşaat sektörü, ekonomik krizden sonra, bir de söz konusu kurumların hacizleri nedeniyle iyice sarsıldı, satışların durma noktasına gelmesiyle birlikte de sektördeki kriz iyice derinleşti. Yapılan hacizler, sektörün konut ve ofis satışını bıçak gibi kesti. Çünkü, kimse hacizli konut ve ofis almak istemiyor. Nitekim öyle de oldu.

Maliye sektör ile görüşerek, vergi borçlarını, onları zora düşürmeyecek şekilde bir kısmını peşin almak suretiyle taksitlendirdi, teminatta da oldukça kolaylık gösterdi. Yani, Maliye üstüne düşeni yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Belediyeler ve SGK ise hala haciz işlemlerine devam ediyor. Onlar, sadece kendi tahsilatlarının derdinde ve peşinde, ekonomik kriz onları hiç ilgilendirmiyor, batan batar düşüncesindeler. Ancak, olay bu kadar basit değil. Yaklaşık 250 alt girdisi olan inşaat sektörünün zora girmesi, sadece sektörü değil, ilgili ilgisiz herkesi zora sokar, biraz da bunun farkında olunması lazım.

Belediyeler, OSB Yönetimlerine ve Faaliyet Gösteren Şirketlere Bir Yazı Göndererek, Emlak Vergisi Ödemelerini İstedi!

Belediyeler, son günlerde gerek organize sanayi bölgesi yönetimlerine ve gerekse bu bölgede faaliyet gösteren sanayici müteşebbislere bir yazı göndererek, 7033 sayılı Kanunla Emlak Vergisi Kanunu’nda yapılan değişikliği gerekçe göstererek, emlak vergisi ödemelerini istedi. Hatta telefon ederek, emlak vergisi isteyen belediyeler bile var.

Sanayiciler, akın akın OSB yönetimlerine başvurarak, belediyelerden gelen yazıyı anlamaya çalışıyorlar. Çünkü, onlarca sorunla uğraşırken, üstüne bir de belediyelerin emlak vergisi problemi çıktı. Tahakkuk ettirilen emlak vergisi rakamları da küçümsenecek gibi değil, oldukça yüksek. Örneğin, 15 – 50 bin TL gibi.

Kısa bir incelemeden sonra, konu hakkında belediyelerin kanuna uygun hareket ettiği ve emlak vergisi ödenmesine yönelik yazılarının, sanayicilerin tamamı değil, sadece bir kısmı ile ilgili olduğu, sorunun 7033 sayılı Kanunla yapılan düzenlemedeki bir ifadeden kaynaklandığı anlaşıldı.

Belediyelerin OSB’lerden Emlak Vergisi İstemesinin Dayanağını Oluşturan Düzenleme 

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Geçici Muaflıklar başlıklı 5. Maddesinin şu an yürürlükte olmayan (f) bendine göre; organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler ile sanayi ve küçük sanat sitelerindeki binalar, inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren 5 yıl süre ile emlak vergisinden muaf bulunuyordu. Emlak vergisi mükellefiyeti ve dolayısıyla emlak vergisi ödemesi de, bu 5 yıllık muafiyet süresinin dolduğu tarihi takip eden yıldan itibaren başlıyordu. Geçici emlak vergisi muafiyeti açısından, sadece bu binaların organize sanayi bölgesinde bulunması yeterli sayılıyor, bu binaların malikleri olan sanayiciler tarafından kullanılması ile bunlar tarafından diğer sanayicilere kiralanmasının emlak vergisi muafiyeti yönünden bir önemi bulunmuyordu. Yani, bu binalar, ister sanayicilerin kendileri tarafından kullanılsın, isterse bunlar tarafından başka sanayicilere kiraya verilsin, 5 yıl süreyle emlak vergisinden muaf bulunuyordu.

Ancak, 7033 sayılı Sanayinin Geliştirilmesi Ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile,

- Bir yandan, OSB’lerdeki binalara geçici emlak vergisi muafiyeti sağlayan yukarıda sözü edilen 5. Maddenin (f) bendi 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılırken,

- Diğer yandan da, söz konusu muafiyet, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun “Daimi Muafiyetler” başlıklı 4. Maddesinin (m) bendine parantez içi ibareden sonra gelmek üzere eklenen “ile organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalar”ibaresi ile de, daimi emlak vergisi muafiyeti kapsamına alındı.

Söz konusu Kanun değişikliğinin gerekçesinde; yatırım ortamının iyileştirilmesi, yatırım maliyetlerinin azaltılması, üretici üzerindeki mali yüklerin kaldırılması, üreticinin desteklenmesi ve sanayinin geliştirilmesi amaçlarıyla 5 yıl süreyle tanınan geçici muafiyet daimi hale getirildiği, bu nedenle anılan Kanunun 5. maddesinde yer alan benzer mahiyetteki geçici muafiyetin kaldırıldığı ifade edildi. Her iki değişiklikte, 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

Söz konusu (m) bendinin değişiklikten sonraki şekli ise aynen aşağıda:
M- "Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binalar (Vakıf senedindeki cihete tahsis edilmek şartıyla) ile organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binalar"

Buraya kadar herhangi bir sorun yok, OSB’lerde yer alan binalar süresiz olarak emlak vergisinden muaf, muafiyet için bent hükmünde başkaca bir şart da yok. Ancak, kazın ayağı öyle değil:İşte tam olarak da burada durup, (m) bent hükmünün de tabi olduğu 4. Maddenin birinci fıkra hükmüne bakmak gerekiyor. Söz konusu fıkra hükmü şu şekilde: “(Aşağıda yazılı binalar, kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Bina Vergisinden daimi olarak muaftır ((a), (b), (s) , (y) ve (z) fıkraları için kiraya verilmeme şartı aranmaz.).”

Her iki düzenlemenin birlikte yorumlanmasından şu sonuç ortaya çıkıyor:

- OSB’lerde bulunan binalar kiraya verilmemeleri koşuluylaemlak vergisinden muaftır.

- OSB’lerde bulunmakla beraber, malikleri tarafından kullanılmayıp başka sanayicilere kiraya verilen binalar için emlak vergisi muafiyetinden yararlanılamaz.

7033 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikten Sonra OSB’lerde Bulunan Binalardan Sadece Kiraya Verilenler İçin Emlak Vergisi Ödenecek!

OSB’lerde yer alan binalar kiraya verilmemesi şartıyla daimi olarak emlak vergisinden muaf tutulduğundan, binanın malikleri tarafından kullanılmayıp başkalarına kiraya verilen binalar için emlak vergisi muafiyeti uygulanması söz konusu değil. Yani, kiraya verilen bu binalar için emlak vergisi ödenecek. Kiralamanın şirket ortaklarına, ortak olunan şirketlere ve ilişkili şirketlere yapılması veya finansal kiralama yoluyla kiralanması durumu değiştirmiyor. 

OSB’lerde bulunan ve malikleri tarafından kullanılan binalar için emlak vergisi söz konusu değil. Çünkü, bu binalar daimi olarak emlak vergisinden muaf.

Belediyeler, OSB’lerdeki Hangi Binaların Peşinde?

Belediyeler, OSB’lerde bulunana ancak malikleri tarafından kullanılmayıp başkalarına kiraya verilen binaların peşinde. Bunu da çok rahat tespit edebilir ve ediyor da.

7033 Sayılı Kanunla Yapılan ve “Kiralamama” Şartı Getirilen Muafiyet Düzenlemesi Doğru Mu?

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 3/h maddesinde Organize Sanayi Bölgesi (OSB), “Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgeleri” şeklinde tanımlanıyor. Buna göre, OSB’ler ile;

- Sanayinin disipline edilmesi,

- Şehrin planlı gelişmesine katkıda bulunulması,

- Birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicilerin bir arada ve bir program dâhilinde üretim yapmalarıyla, üretimde verimliliğin ve kar artışının sağlanması,

- Sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması,

- Tarım alanlarının sanayide kullanılmasının disipline edilmesi,

- Sağlıklı, ucuz, güvenilir bir altyapı ve ortak sosyal tesisler kurulması,

- Müşterek arıtma tesisleri ile çevre kirliliğinin önlenmesi,

- Bölgelerin devlet gözetiminde, kendi organlarınca yönetiminin sağlanması amaçlanıyor.

Olaya bu açıdan bakıldığında, OSB’lerin oluşturulması herkesin faydası ve yararına. Ancak, Ülkemizde OSB’lerin kuruluş ve işleyişinde devletin görev ve etkisi minimuma indirilmiş durumda, özel sektöre bir nevi “Kendin Yap - Kendin İşlet” deniliyor.

Buraların oluşturulması ise, oldukça maliyetli ve sanayicilere yüklenmiş durumda. Çoğu sanayici büyük hayaller kurarak buralara fabrika binası yapıyor, ancak işlerinin iyi gitmemesi vb. nedenlerle buralara taşınamayabiliyorlar. Taşınamama ve buralarda üretime geçememe nedenleri de oldukça açık ve basit. Peki, bunlar bu durumda ne yapıyorlar? İnşa ettikleri binaları boş duracağına başka sanayici işletmelere kiraya verebiliyorlar. Bunda yadırganacak bir şey yok. Elde ettikleri kira gelirleri için de vergilerini ödüyorlar. Buraya kadar her şey normal, kendi üretemiyor, başka sanayicilere verip yine üretim yapılmasını sağlıyorlar. Ama, devlet burada çıkıp “binayı sen kullanmayıp kiraya verdin, emlak vergisi muafiyetini uygulamıyorum diyor. Bunun bize göre haklı bir gerekçesi bulunmuyor, çünkü sonuçta OSB’de inşa edilen binayı başka bir sanayici kullanıyor, üretim yapıyor ve satıyor. Kiracı işletme bina maliyetine katlanmıyor, orada kullanacağı finansı üretime kaydırıyor, orada kullanıyor. Ortada garipsenecek ve cezalandırılacak bir durum yok. Burada gözardı edilmemesi gereken bir durum da, binasını kiraya veren sanayicinin ödediği emlak vergisini aldığı kiraya yansıtması, bunun da üretimi ve üreticiyi olumsuz yönde etkileyecek olması.

Kaldı ki, 7033 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki yasal düzenlemede, “kiraya verilmeme” gibi bir koşul yer almıyor, binanın OSB’de bulunması yeterli sayılıyordu. Yeni düzenlemede yer alan “kiraya verilmeme” koşulunun getirilme gerekçesini anlayabilmiş değiliz. Bize göre yapılan bu değişiklik tam olarak “Kaş yapayım derken göz çıkartmak. Ayrıca, 7033 sayılı Kanunla yapılan bu düzenleme, değişiklik gerekçesinde yer alan “yatırım ortamının iyileştirilmesi, yatırım maliyetlerinin azaltılması, üretici üzerindeki mali yüklerin kaldırılması, üreticinin desteklenmesi ve sanayinin geliştirilmesi amaçlarıyla 5 yıl süreyle tanınan geçici muafiyetin daimi hale getirildiği şeklindeki gerekçe ile de çelişiyor.

Bize göre, OSB’lerdeki binalara sağlanan emlak vergisi muafiyetinin geçici muafiyetten çıkarılıp daimi muafiyet kapsamına alınması ne kadar doğru ise, muafiyetin binaların kiraya verilmemesi şartına bağlanması da bir o kadar yanlış. Bunun bilinçli olarak yapılmadığı, bir atlama olduğu ve bunun da en kısa zamanda giderilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

OSB’lerdeki Binalar Kiralansın Kiralanmasın Emlak Vergisinden Muaf Tutulmalı, Bunun İçin Kanunda Küçük Bir Değişiklik Yapılması Yeterli 

Ekonomik veya başka nedenlerle OSB’lerde inşa ettikleri binalara taşınamayıp başka sanayicilere kiraya veren sanayicilerin emlak vergisi yönünden düştükleri mağduriyetin giderilmesi ve OSB’lerden beklenen yararların sağlanması bakımından, OSB’lerde bulunan binalar ister kiralansın ister malikleri tarafından kullanılsın emlak vergisinden muaf tutulmalı, maddenin ilk fıkrasında yer alan “kiraya verilmemesi koşulu, OSB’lerdeki binalar için de uygulanmamalı. Madde hükmünde, “kiraya verilmemesi koşulu dışında bırakılan emsal binalar var.

Bunun için Emlak Vergisi Kanununun 4. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan parantez içi hükme (m) bendinin eklenerek, fıkra hükmünün aşağıdaki şekilde değiştirilmesi yeterli: “(Aşağıda yazılı binalar, kiraya verilmemek (24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında yapılan işletme hakkı devirleri hariç) şartıyla Bina Vergisinden daimi olarak muaftır ((a), (b), (m), (s) , (y) ve (z) fıkraları için kiraya verilmeme şartı aranmaz.).”

Sıkıntılı ortamdan geçtiğimiz şu günlerde, mevzuatta yapılması gereken ve reel sektör açısından olumlu sonuç doğuracak değişikliklerden birisi de, işte bu düzenleme.

Dikkate alınmasında yarar görüyoruz. Abdullah Tolu
 

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
Top