Türk İşverenler Tarafından Yabancı Ülkelere Götürülen Türk Vatandaşlarının Sigortalılığı

I- GİRİŞ
Türk Vatandaşları, ülkemiz vergi Kanunlarına tabi olarak veya yabancı ülke Kanunlarına tabi olarak kurdukları işletmeler yoluyla yurt dışında ticari faaliyet gösterebilmektedirler. Bu işverenler, ihtiyaç duyduklarında çalıştırmak üzere ülkemiz vatandaşlarını yurt dışına götürmektedirler. Bu ülkeler bazen ülkemiz ile sosyal güvenlik anlaşması akdedilen ülkeler olabildiği gibi sosyal güvenlik anlaşması imzalanmamış ülkeler de olabilmektedir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu öncesinde yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu döneminde, çalıştıran firmalar Türk Vergi Kanunlarına göre kurulmuş olsa bile münhasıran yurt dışında çalıştırılmak üzere işe alınan ve sadece yurt dışında çalıştırılan Türk Vatandaşlarına Kanunların Mülkiliği ilkesi uyarınca 506 sayılı Kanun tatbik edilmediğinden vatandaşlarımızın mağduriyeti söz konusu olmaktaydı. Bu nitelikteki Türk işçilerinin 5510 sayılı Kanun ile uygulamadan kaldırılan “topluluk sigortası” uygulaması ile bazı sigorta uygulamalarından yararlanma imkânları bulunmaktaydı. Ancak bu nitelikte işçi çalıştıran işverenlerin topluluk sigortası sözleşmesi yapma zorunlulukları bulunmamaktaydı. 5510 sayılı Kanun bu durumu ortadan kaldırmış, Türk İşverenler tarafından yurt dışına çalıştırılmak üzere götürülen Türk İşçileri kısa vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından zorunlu sigortalılık kapsamına alınmıştır.

II- GEÇİCİ GÖREVLENDİRME İLE YURT DIŞINA GÖTÜRÜLEN İŞÇİLER

5510 sayılı Kanun’un 10. maddesine göre; 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usule uygun olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri devam eder.

 

Sigortalının, 5510 sayılı Kanun kapsamında yurt dışında görevlendirilmiş sayılarak mevzu Kanun anlamında sigortalı hak ve yükümlülüklerinin devam edebilmesi için gereken şartlar şunlardır:

1- Türk Hukuk Sistemine göre faaliyet gösteren, Türkiye’de mukim bir işveren olmalıdır. İşverenin Türk ya da yabancı olması, gerçek ya da tüzel kişi olması önemli değildir.

2- İşveren ile işçi arasında akdedilen iş sözleşmesi Türkiye’de yapılmış olmalı ve işçi tarafından görülen işin münhasıran Türkiye sınırlarında gerçekleştirilmesi gerekir. Başka bir anlatımla işçi çalıştıran işverenin Türkiye sınırlarında kurulu bir işyeri olması gerekir. Çalışanın iş görme borcunun asıl olarak bu işyeri adına gerçekleştirmesi gerektiğinin kararlaştırılması gerekir.

3- Türkiye’de kurulu işyeri çalışanının Türk ya da yabancı olması önemli değildir. 5510 sayılı Kanuna tabi olarak tescil edilmiş yabancı bir sigortalı da yurt dışında görevlendirilebilir. Yabancı sigortalının da 5510 sayılı Kanun kapsamındaki hak ve yükümlülükleri devam eder.

4- İşçinin görevlendirildiği ülke ile Türkiye arasında sosyal güvenlik anlaşması yapılmış olma zorunluluğu bulunmamaktadır.

5- İşçinin Türkiye’deki faaliyetlerinin asıl, yurtdışında yapması gereken görevlerinin ikincil olması gerekir. Çalışanın yurt dışında geçici olarak görevlendirilmesi gerekir. Görevlendirmenin geçici olması için görev süresinin bir anlamı bulunmamaktadır. Örneğin yıllardır bir Türk firmasında mühendis olarak çalışan bir işçinin, firma tarafından 3-4 günlüğüne, 5-6 aylığına veya birkaç yıllığına 5510 sayılı Kanun kapsamındaki hak ve yükümlülükleri devam ettirilmek suretiyle geçici olarak yurtdışında görevlendirilmesi mümkündür.

“5510 sayılı Kanun’un 10. maddesi kapsamında sigortalı sayılabilmek için, Türkiye Cumhuriyeti ile yabancı ülke arasında sosyal güvenlik sözleşmesi düzenlenmemiş olması, Türk işverenin iş merkezinin Türkiye’de bulunması, gerçek veya tüzel kişi Türk işverenin Türkiye’de iş yapmak koşulu aranmaksızın Türkiye’de tescil edilmiş ya da tescil edilebilir nitelikte işyerinin olması, Türk işveren ile Türk işçi arasında yabancı ülkede yerine getirilecek iş görme edimine ilişkin bireysel iş sözleşmesinin Türkiye’de yapılması, Türk işçinin işbu yazılı veya sözlü hizmet sözleşmesinin Türk işçiye yüklediği iş görme ediminin yerine getirilmesi gereği olarak yurt dışında yaşamasının sürekli olmayıp geçici nitelik taşıması gerekmektedir. Anılan maddede “geçici görev” kavramı bakımından herhangi bir süre sınırlaması öngörülmediğinden, görevin geçici mi yoksa sürekli mi olduğunun belirlenmesinde her somut olayın özelliği, bu yönde hizmet akdinin sigortalıya yüklediği iş görme ediminin niteliği, iş süresini belirlemeye ilişkin iş hayatının olağan akışı ve sosyal güvenlik hukuku ilkeleri gözetilecektir.

Ancak, işverenin baştan beri yurt dışında faaliyet göstermesi halinde, bu işveren yanında işe başlanması ve orada çalışma yapılması halinde 5510 sayılı Kanun’un 10. maddesinin uygulama imkânı bulunmamaktadır. Diğer bir deyişle, geçici olarak götürülmeyip yurt dışında o ülkenin mevzuatına göre kurulmuş ve faaliyet gösteren, Türkiye' de işyeri bulunmayan işverenler yanında, doğrudan yurt dışındaki iş nedeniyle işe alınan Türk işçileri o ülke mevzuatına tabi olacakları, 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı sayılamayacaklarından uğradıkları kazalar, 5510 sayılı Kanun kapsamında iş kazası sayılmayacaktır.”(1)

III- SÜREKLİ GÖREV İLE YURTDIŞINA GÖTÜRÜLENLER

Yurt dışındaki işlere işçi ve işçilere iş bulunması, işverenlerle işçiler arasında yapılacak olan hizmet akitlerine aracılık edilmesi ve yurt dışına gidecek işçilerin işlemlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esaslar 4904 sayılı Türkiye İş Kurumu Kanunu’na dayanılarak hazırlanan Yurtdışı İstihdam Hizmetleri Yönetmeliği’nde belirtilmiştir(2).

Söz konusu yönetmeliğin 4. maddesine göre; Yabancı bir ülkede Türkiye’den işçi götürerek çalıştırmak isteyen firmaların işçi teminine veya yurtdışında işçi olarak çalışmak isteyenlerin yurt dışına gönderilmesine aracılık etme konusunda, Kurum ve Bürolar yetkilidir. Firmalar; yurt dışında kendi iş ve faaliyetlerinde çalıştıracağı işçileri Kurum kayıtlarından veya Bürolar aracılığı ile temin edebilecekleri gibi, kendileri tarafından temin edilen işçileri 5. maddede belirtilen belgelerle birlikte hizmet akdini Kuruma onaylatmak kaydıyla yurt dışına götürebilirler.

5510 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinde aynen;

“Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50. maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz. Bu bent kapsamında yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta primleri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.” hükümleri yer almaktadır.

Buna göre 5510 sayılı Kanun 5. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendine göre sigortalı olmanın koşulları:

1- Türk Hukuk sistemi kapsamında faaliyet gösteren bir mükellef olmalıdır. (Gerçek kişinin Türk Asıllı olmasına gerek bulunmamaktadır. Türkiye’de Kurulu işletmeler nedeniyle Türk Vergi Kanunlarına tabi mükellef olmak yeterlidir.)

2- Türk Kanunlarına tabi işletmesi olan gerçek veya tüzel kişi işverenin bu sıfatıyla yurt dışında iş üstlenmesi gerekir.

3- Sigortalı olacak işçilerin Türk Vatandaşı olması gerekmektedir (Türk İşverenler tarafından münhasıran yurt dışında çalıştırılmak üzere Türkiye’den götürülen yabancı kişiler 5510 sayılı Kanun kapsamına girmezler).

4- Türk Vatandaşlarının üstlenilen işte hizmet akdi kapsamında çalıştırılmak üzere yurt dışına götürülmeleri icap etmektedir.

5- Çalışmanın yapılacağı ülke ile Türkiye arasında sosyal güvenlik sözleşmesi olmamalıdır. İşçilerin götürüldüğü ülke ile ülkemiz arasında sosyal güvenlik sözleşmesinin varlığı halinde, yurt dışına götürülen işçilerin sigortalılık kapsamının sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerekmektedir.

6- Yurt dışına götürülen Türk işçilerinin iş akitlerinin İstihdam Hizmetleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda Türkiye İş Kurumu’na onaylatılmaması halinde de bu işçilerin zorunlu sigortalılık statülerinde değişiklik olmaz. Bu işçilerin 5510 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalı hak ve yükümlülükleri devam eder. Nitekim yönetmelikteki “iş akitlerinin Kurumca onaylanması” zorunluluğunun ihlali, firmalara müeyyide uygulanmasına neden olurken sigortalıların haklarına halel getirmez.

Öte yandan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde, işverenlerce üstlenilen işlere ilişkin işlemler” başlıklı 87. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesinde Yabancı ülke mevzuatına göre kurulan firmalarca yurtdışında gerçekleştirilen işlerde çalıştırılan Türk vatandaşları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.” hükümleri yer almaktadır.

IV- SONUÇ

Türkiye’de yapmış oldukları hizmet sözleşmesi ile Türkiye’de tescil edilebilir nitelikte bir işyeri bulunan Türk ya da yabancı işverenlerce işe alınan Türk ya da yabancı işçiler geçici olarak yurt dışında görevlendirildiklerinde 5510 sayılı Kanun’un himayesi altında kalmaya devam ederler. Görevlendirmenin geçici olması için görev süresinin bir önemi bulunmamaktadır. İşçinin Türkiye’deki faaliyetlerinin asıl, yurt dışında yapması gereken görevlerinin ikincil olması gerekir.

Türk İş Kurumu’na bilgi verilerek ya da verilmeden, Türk Vergi Kanunlarına tabi Türk ya da yabancı işverenler tarafından sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde çalıştırılmak üzere işe alınarak yurt dışına götürülen Türk Vatandaşları 5510 sayılı Kanun’un kısa vadeli sigortalı kolları bakımından zorunlu sigortalılık kapsamındadırlar. Yabancıların bu haktan yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Yabancı ülke Kanunları kapsamında, yabancılar ya da Türk Vatandaşları tarafından kurulan işletmeler tarafından münhasıran yurt dışında çalıştırılmak üzere Türkiye’den temin edilen, Türk veya yabancı işçilerin Kanunların yer bakımından uygulanmasına ilişkin kurallar nedeniyle 5510 sayılı Kanun tarafından sağlanan haklardan yararlanma imkânı bulunmamaktadır.

Harun ORDU*

Yaklaşım / Kasım 2021 / Sayı: 347

*      SGK Başmüfettişi

(1)         Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/525 E.-2020/2283 K., 2018/2610 E.-2019/9496 K., 2018/746 E.-2019/291 K. (https://karararama.yargitay.gov.tr)

(2)         16.02.2008 tarih ve 26789 sayısı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 32.000,00 TL Asgari Tarifeye Gelir Vergisi Stopaj / KDV Dâhil Midir? KDV Kanununa Göre belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen…
  • Satılan Hizmet Maliyeti (622 Hesap) Ne Değildir? Öncelikle şurdan başlayalım:622- Satılan Hizmet Maliyeti Hesabı ile 740- Hizmet…
  • Vergi Suçlarında Kamu Davası Açılması İçin Mütalaa Şartı - Vergi Mahkemesi / Asliye Ceza Mahkeme Kararlarının Karşılıklı Bağlayıcılığı Sahte Belge Düzenleme / Kullanma Fiillerinin İşlendiğini Tespit Eden Vergi…
Top