Limited Şirkette Bir Ortak Diğerinin Şirketten Çıkarılmasını Talep Edebilir mi?
I- GİRİŞ
Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (ETK(1)) limited şirketin kuruluşu ve faaliyet gösterebilmesi için en az iki ortağın bulunmasını şart koştuğu halde, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(2) (TTK(3)) tek kişilik limited şirkete izin vermiştir. Tek ortaklı limited şirkette olası görülmemekle birlikte, birden fazla ortağa sahip limited şirketlerde ortakların zaman zaman birbirleri ile geçinememeleri, şirket işlerinde ihtilafa düşmeleri mümkündür. Şirket ortakları arasında ortaya çıkan menfaat çatışmaları, çoğu zaman şirketi kavga alanına dönüştürmekte ve şirketin ticari faaliyetlerini yürütememesine neden olmaktadır(4).
Bu tür çatışmaların ve anlaşmazlıkların daha ileri safhalara gitmesi, çoğu zaman aile şirketi hüviyetindeki limited şirketlerde aile içi ilişkileri de etkilemekte; şirketin bu anlaşmazlıklar yüzünden sonlandırılması ise ülke ekonomisinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir. Oysa, artık yeni TTK ile tek kişilik limited şirkete izin verildiğinden, ortakları arasında anlaşmazlıklar bulunan limited şirketlerde, ilişkiler daha fazla zedelenmeden ve şirketin varlığı tehlikeye düşürülmeden, ortaklıktan çıkarma müessesesine başvurulması mümkün olabilir. Kaldı ki, TTK’da ortaklıktan çıkarılma, şirketin varlığını sürdürebilmesi ilkesi bağlamında düzenlemiştir(5). Ortaklıktan çıkarma müessesesi ile ilgili olarak merak edilen ve yargıya intikal ettirilen hususlardan birisi de, limited şirkette bir ortağın diğer ortağın şirketten çıkarılmasını talep etme hakkı olup olmadığıdır. İşte bu çalışmada, limited şirkette ortaklıktan çıkarılma hususuna değindikten sonra bir ortağın diğer ortağın şirketten çıkarılmasını isteyip isteyemeyeceği hususu yargı kararları ışığında ele alınacaktır.
II- LİMİTED ŞİRKETTE ORTAKLIKTAN ÇIKARILMA
ETK’nın 551. maddesinin üçüncü fıkrasında “Esas sermayenin yarısından fazlasına sahip bulunan ortakların mutlak ekseriyeti tarafından muvafakat edilmek şartiyle şirket, muhik sebeplerden dolayı bir ortağın şirketten çıkarılmasını mahkemeden isteyebilir.” hükmü yer almakta idi. TTK’nın 640. maddesinin birinci fıkrasında ise “Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir” denilerek, bir ortağın şirketten çıkarılabileceği sebeplerin şirket sözleşmesinde öngörülmesine olanak tanınmıştır. Bu suretle bir taraftan limited şirkete, kendisi yönünden önemli olan sebeplerin varlığında, bu sebepler gerçekleşen ortağı şirketten çıkarma ve istediği ortamı oluşturma hakkı tanınmış diğer taraftan da ortaklar açısından hukuk güvenliği sağlanmıştır. Zira, bu durumda ortaklar hangi hallerde şirketten çıkarılacaklarını bilerek hareketlerini ona göre ayarlayacaklardır(6).
Limited şirket sözleşmesinde öngörülen çıkarma sebeplerin gerçekleşmesi üzerine, ortak, şirket genel kurulunun alacağı karar ile ortaklıktan çıkarılabilir. TTK’nın 621. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca; ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması için, genel kurul toplantısında oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması ve kararın da temsil edilen oyların en az üçte ikisi ile alınması gerekir. Bir başka deyişle, oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun toplantıda hazır bulunması ve kararın da bu toplantıda temsil edilen oyların en az üçte ikisi ile alınması gerekir. Yani, toplantı nisabı oy hakkına sahip esas sermayenin tamamının salt çoğunluğu (oy hakkı bulunan esas sermayenin yarısının en az bir fazlası); karar nisabı ise genel kurulda temsil edilen oyların üçte ikisidir(7). Hakkında çıkarma talep edilen ortak oylamaya katılabilir, ancak, ortaklık sıfatının kaybedilmesinden sonra genel kurul toplantılarına katılamaz ve oy veremez(8).
Ortaklıktan çıkarma kararı genel kurulca alındıktan sonra bu karar ortağa noter aracılığıyla bildirilir. Ortak, çıkarma kararına karşı, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.
Çıkarma sebeplerine dair hüküm kuruluş aşamasında şirket sözleşmesine konulabileceği gibi, sonradan sözleşme değişikliğine gidilerek de tesis edilebilir. Ancak, bir ortağın şirketten çıkarılma sebeplerinin sonradan şirket sözleşmesine konulabilmesine dair sözleşme değişikliği, şirket sermayesini temsil eden tüm ortakların genel kurul toplantısında oy birliği ile karar almasıyla mümkündür.
Diğer yandan, TTK, limited şirkete, sözleşme hükmü dışında da ortaklıktan çıkarma hakkı tanımıştır. Zira, ortağın şirketten çıkarılması için şirket sözleşmesine hüküm konulmamış ya da sözleşmede öngörülen hükümler haricinde haklı bir sebep oluşmuş bulunabilir. Bu gibi hallerde çıkarma davası şirketin devamını, huzur içinde çalışmasını sağlar(9). Dolayısıyla, TTK’nın md. 640/f.3 hükmü uyarınca, şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa yahut sözleşmede yazılı sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması durumunda, limited şirket ortaklıktan çıkarma davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâlinde, ortak iptal davası açma hakkını kullanamaz.
Ortaklıktan çıkarmada “haklı sebep”lerin nelerden ibaret olduğuna Kanun’da değinilmemiştir. Bu itibarla, öne sürülen ortaklıktan çıkarma sebebinin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme kararlaştıracaktır. Hal böyle olunca da, ortaklıktan çıkarma sebeplerinin varlığının kanıtlanması gerekecektir(10).
TTK’nın 616. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca, “bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması” genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerindendir. Yasanın 621. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca, ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması hususunda genel kurulca karar alınabilmesi için, genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması gerekir.
III- LİMİTED ŞİRKETTE BİR ORTAĞIN DİĞERİNİN ŞİRKETTEN ÇIKARILMASINI TALEP EDİP EDEMEYECEĞİ HUSUSU
TTK’nın 616. maddesinin birinci fıkrasında, limited şirket genel kurulunun devredilemez görev ve yetkilerine yer verilmiş ve anılan fıkranın (h) bendi ile “bir ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulması” da anılan devredilemez görev ve yetkiler arasına dahil edilmiştir. Diğer yandan, anılan maddenin ikinci fıkrası ile “Bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması” hususunun şirket sözleşmesinde öngörülmesi halinde, bunun da genel kurulun devredilemez bir yetkisi olduğu belirtilmiştir.
TTK’nın 621. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile de “Bir ortağın haklı sebepler dolayısıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurulması ve bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebepten dolayı şirketten çıkarılması” limited şirket genel kurulunun alacağı önemli kararlar arasında sayılmıştır.
Ayrıca, Yasa’nın md. 640/f.3 hükmünde, “Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bütün bu düzenlemelerden anlaşılan, ister şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı isterse haklı sebebe dayalı olsun, ortaklıktan çıkarma için şirket genel kurulunun bir karar alınmasının şart olduğu ve yine ortaklıktan çıkarma davası açılmasının şirketin istemi üzerine yargıya taşınmasıdır.
Nitekim, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi de, 07.02.2018 tarih ve E.2016/6768, K.2018/827 sayılı Kararı’nda “TTK’nın 640. maddesinin 3. fıkrası gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için ancak şirket dava açabilir. Ortağın bir başka ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebileceğine dair yasada düzenlenmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, şirketin bu davayı açabilmesi için de aynı yasanın 616. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereğince, genel kurulun bu konuda bir karar vermesi gerekir.” diyerek, limited şirket ortaklarından herhangi birisinin diğer ortak aleyhine ortaklıktan çıkarma davası açması durumunda, mahkemenin davacının aktif dava ehliyeti olmadığını gözeterek davanın reddine karar vermesi gerektiğine hükmetmiştir.
Dolayısıyla, limited şirkette bir ortağın diğer ortak aleyhine ortaklıktan çıkarma talebiyle mahkemeye başvurması mümkün değildir. Ortaklıktan çıkarma davası, sadece şirket tarafından ve de geçerli bir genel kurul kararı alınarak açılabilir.
IV- ÖZET VE SONUÇ
TTK, limited şirket sözleşmesinde, ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebeplerin öngörülmesine izin vererek, ortağın şirketten çıkarılmasına olanak tanınmıştır. Ortaklıktan çıkarma kararı genel kurulca alındıktan sonra bu karar ortağa noter aracılığıyla bildirilir. Ortak, çıkarma kararına karşı, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Ayrıca, şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa yahut sözleşmede yer alan sebepler arasında yer almasa dahi, haklı bir sebebin ortaya çıkması durumunda, şirket ortaklıktan çıkarma davası açabilir.
TTK’da ortağın bir başka ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca, ister şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı isterse haklı sebebe dayalı olsun, ortaklıktan çıkarma için genel kurulca bir karar alınması şarttır. Yine, TTK uyarınca, haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için sadece şirket dava açabilir. Bu itibarla, limited şirkette bir ortağın diğer ortak aleyhine ortaklıktan çıkarma talebiyle mahkemeye başvurması mümkün değildir.
Soner ALTAŞ*
Yaklaşım / Kasım 2019 / Sayı: 323
* Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Başmüfettişi
(·) Bu çalışmada belirtilen görüşler yazarına ait olup, çalıştığı Kurum’u bağlamaz.
(1) Çalışmamızda, mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu “ETK” kısaltması kullanılmıştır.
(2) 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
(3) Çalışmamızda, 13 Ocak 2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu için “TTK” kısaltması kullanılmıştır.
(4) İrfan AKIN, “TTK md. 208 Kapsamında Anonim Şirketlerde Azınlığın Ortaklıktan Çıkarılması”, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.17, Sayı: 1-2, 2013, s.3
(5) Soner ALTAŞ, “Limited Şirket Ortağı Hangi Hallerde Şirketten Çıkabilir veya Çıkarılabilir?”, İzmir YMM Odası Dergisi, Sayı: 127, 2015, s.59
(6) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı:96
(7) Ersin ÇAMOĞLU, “Limited Ortaklık Genel Kurulunda Nisaplar”, Yaklaşım, Sayı: 239, 2012, s.253-254
(8) Ünal TEKİNALP, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, (3. Baskı), İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2013, s.494
(9) Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu, Esas No:1/324, S.Sayısı:96
(10) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ETK’nın ortaklıktan çıkarmaya ilişkin olarak almış olduğu 16.11.2005 tarih ve E.2005/11-542, K.2005/619 sayılı Kararı’nda “TTK’nın 551/3. maddesi ortağın şirketten çıkarılması için haklı nedenlerin varlığının kanıtlanmasını öngörmüştür. Kanıt yükü çıkarma isteyen taraftadır. Somut olayda davalının salt tahliye taahhüdü verdiği haklı neden olarak görülmüş ise de, çıkarmaya neden olacak haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin bu yüzden zarara da uğramış olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.” denilmiştir.