Meslek Hastalığının Mahiyeti ve İşverenlerin Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Meslek hastalığına yakalanma sayısı, sanayileşme ile birlikte fabrika ve madenlerde çalışanların ağır iş yükü ve seri üretimin tekrara dayalı olmasıyla hız kazanmıştır. Türkiye’de 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı kanun ile bu konuda kayda değer düzenlemeler getirmiş. Böylelikle meslek hastalığına yakalanma oranı düşürülmesi hedeflenmiştir. Bunun için de ergonomik çalışma ortamları ve sağlığı bozucu unsurlardan korunmak için gerekli teçhizatın temin edilmesi şartı gibi gerekli tüm önlemlerin alınması şart olmuştur. Bu yasal düzenlemeye uyulmadığı takdirde de idari para cezaları uygulanmaktadır.
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik hallerinden biriyle ilgili çalışanın SGM’ye başvurması halinde öncelikle çalışanın sigortalı olup olmadığına bakılır. Eğer sigortalıysa çalışan ortaya çıkan rahatsızlığın bizzat yaptığı işten dolayı olup olmamasına bakılır.
Meslek hastalığında işverenlerin göz önüne alması gereken bir başka nokta, Kurum Sağlık Kurulunca sigortalının yakalandığı hastalığın, meslek hastalığı olarak kabul edilmesi halinde işverenin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren 3 iş günü içerisinde İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu ile sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezlerine bildirmesi gerekmektedir. Bu üç günlük süre işverenin bilgi aldığı günden itibaren başlar. İş kazası vakalarında durum farklıydı. Şöyle ki İş kazasında üç günlük süre kazanın olduğu günü takip eden üç iş günüdür.
Meslek hastalığı ile ilgili sigortalı istirahat parası verilmektedir. Eğer işveren kendisine sigortalının hastalığının meslekidir karar kendisine ulaştıktan sonra bildirimde bulunmazsa işverene İPC uygulanmakla birlikte bildirim tarihine kadar sigortalıya ödenmiş olan istirahat paraları işverenden rücu edilir.
Anlık bir olay ve kaza sonucu değil de uzun süren ve tekrarla ortaya çıkan bir hastalık olan meslek hastalığı, işveren ve işçi için dikkate değer bir durum görünmeyebilir. Ancak her iki kesiminde karşısına çıkacak olan maddi ve manevi zararlara sebebiyet verecek bir durumdur. Öyle ki meslek hastalığına yakalanan sigortalı, kimi zaman tedavisi mümkün olmayan sakatlıklara, yatağa bağımlı kılan hallere düşmek gibi durumlar veya ölümlere sebebiyet verebilen hastalıklar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreçte işin bir diğer boyutu yani işveren boyutu var. İşveren maddi olarak yüklü bir külfetin altına girebilmektedir. Müfettiş raporuyla kusur oranı belirlenen işverene kusur oranına göre tedavi masraflarının, eczane masraflarının, istirahat paralarının, tıbbi malzemelerin ve Peşin Sermaye Değerinin[8](PSD) rücu edilmesi söz konusudur. Yusuf YAMAN* E-Yaklaşım / Nisan 2018 / Sayı: 304