Aktife Kayıtlı Aracın Çalınması Dolayısıyla Sigortadan Alınan Tazminatın Vergilendirilmesi
Öncelikle aracın çalındığına dair çalıntı tutanağı, ilgili emniyet birimlerince düzenlendikten sonra bir ay beklenmesi gerekir. Bir aylık süre içerisinde çalınan aracın bulunamaması durumunda işletme yetkilileri tarafından vergi dairesi müdürlüğüne müracaat edilerek Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden borcu olmadığını gösterir “Motorlu Taşıtların Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi” alınır.
Söz konusu belge ve çalıntı tutanağı ile aracın bağlı olduğu trafik tescil müdürlüğüne gidilerek, aracın kaydının silinmesi gerekir. Kayıt silme işlemi, ilgili tescil birimince en geç 15 iş günü içerisinde vergi dairesine bildirilerek aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden mükellefiyet kaydı sona erdirilir. Çalınan araçların daha sonra bulunması halinde ise, araçların bağlı olduğu tescil müdürlüğündeki kaydı üzerinde gerekli düzeltme işlemleri yaptırılır. Durumun trafik tescil bürosu tarafından ilgili vergi dairesine bildirilmesi ile tescil kaydının yapıldığı tarihten itibaren Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti yeniden başlatılır. Mükellefiyetin sona erdiği tarih ile mükellefiyetin başladığı tarihler arasında Motorlu Taşıtlar Vergisi tahakkuku yapılmayacaktır.
Türk vergi sisteminde kazancın tespitinde gayri safi kazançtan safi kazanca ulaşmada, hangi giderlerin indirilebileceği 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde ve kurum kazancında da 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. ve müteakip maddelerinde açıklanmıştır. Söz konusu açıklamalarda işletmelerin aktifine kayıtlı iktisadi kıymetlerde meydana gelebilecek eksilmelerin gider yazılabileceğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.
Vergi idaresi ticari işletmelerin aktiflerine kayıtlı araçların çalınması nedeniyle bu iktisadi kıymetlerin zarar kaydının hiçbir şekilde mümkün bulunmadığı yönünde görüş belirtmektedir. Vergi idaresinin bu yönde görüş bildirmesinin nedeni, çalınma fiilinin mükellefler tarafından istismar edileceği düşüncesinden ve vergi mevzuatında çalınan iktisadi kıymet bedellerinin gider yazılabileceğine ilişkin bir yasal dayanağın olmamasından kaynaklanmaktadır.
Vergi idaresi vermiş olduğu birçok özelgede çalınan araçların gider yazılamayacağı yönünde görüş belirtirken genelde özet olarak şu açıklamaları yapmaktadır: “Vergi hukukumuzda, sermayede meydana gelen değer kayıplarının sonuç hesaplarına intikal ettirilebilmesi, bu kayıpların ticari organizasyon dahilinde (ticari faaliyetin normal icapları dahilinde) meydana gelmiş olması ve bu konu ile ilgili özel hükümler bulunması halinde söz konusudur. Vergi Usul Kanunu’nun 278. maddesinde, kıymeti düşen malların maliyet bedeli yerine emsal bedeli ile değerlendirileceği aynı Kanun’un 317. maddesinde de tabii afet yüzünden kayba uğrayan amortismana tabi kıymetlerin, fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması suretiyle yok edileceği, açıklanmış bulunmaktadır. Öte yandan; vergi kanunlarında, çalınan, kaybolan ve benzeri şekilde zayi olan malların bedellerinin zarar olarak yazılacağına dair herhangi bir hükme de yer verilmemiştir.”
Vergi idaresinin bu açıklamalarından anlaşılacağı üzere vergi hukukumuz açısından sermaye ve sermayenin herhangi bir unsurunda meydana gelen değer kayıplarının düşük bedelle değerlendirilmesi veya değişik yollarla sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi, esas olarak ticari ve zirai faaliyetlerin normal bir şekilde işleyişinden veya tabii afetler yüzünden meydana gelmiş olması şartlarına bağlanmıştır. Oysa işletmenin aktifine kayıtlı araçların çalınması ne Vergi Usul Kanunu’nun 278. maddesi kapsamında nede tabii afetler kapsamında değerlendirilemez. Bir diğer ifadeyle çalınma ticari faaliyetin normal icapları dahilinde meydana gelmemektedir. Bu nedenle; aktife kayıtlı çalınan taşıtların safi ticari kazancın tespitinde gider olarak kaydedilmesi kabul edilmemektedir. Bununla birlikte, çalınan aracın ile ilgili olarak sigortadan alınan tazminatların gelir olarak dikkate alınması gerektiği ise, izahtan varestedir.
Yine vergi idaresi ticari işletmelerin aktiflerine kayıtlı araçların çalınmasını zayi kapsamında değerlendirerek çalınan araçlar nedeniyle daha önceden indirim konusu yapılan katma değer vergisi var ise bunun düzeltilerek hesaplanan KDV’ye ilave edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmektedir. Mehmet YÜCEL Yaklaşım / Aralık 2017 / Sayı: 300