Bir faaliyetin ticari faaliyet, dolayısıyla da elde edilen kazancın ticari kazanç olarak nitelendirilmesinde ticari organizasyon, işlemlerin yinelenmesi ve ticari kazanç elde etme iradesi önem taşıyan hususlar olarak ortaya çıkmaktadır.

Yapılan faaliyetlerin ticari organizasyon kapsamında yapılması, faaliyetin ticari faaliyet olarak kabulünde yeterli olarak kabul edilecektir. Ancak, faaliyetin ticari organizasyon dışında gerçekleşmesi halinde, kanaatimizce her olay kendi özelliği çerçevesinde değerlendirilmelidir. Şöyle ki, bazı hallerde, faaliyetin birden çok vergilendirme döneminde yapılması veya aynı vergilendirme döneminde birden çok kez yinelenmesi faaliyetin ticari faaliyet olarak kabulünü gerektirirken, ancak bazı Danıştay kararlarında belirtildiği üzere faaliyeti gerçekleştirenin ticari kazanç sağlama konusundaki iradesi de dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla, gerçekleştirilen faaliyetlerin ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılmadığı hallerde, işlemin çokluğu ölçüsünün yanı sıra, ticari kazanç sağlama amacı güdülüp güdülmediğinin de araştırılması icap edecektir. Örneğin, alım satım faaliyetlerinde, alım satımların kişinin ana faaliyet konusu (iştigal konusu) olmadığının belirlenmesi (örneğin, geçmişte aynı tip faaliyetleri mutad olarak yapmadığının saptanması) halinde, faaliyetin ticari faaliyet olarak nitelendirilmemesi daha adil olacaktır. Mehmet Ezhan DOĞRUSÖZ Yaklaşım / Kasım 2017 / Sayı: 299