Tahsil Edilemeyen Yurt Dışı Alacaklara Kur Değerlemesi Yapmak Zorunlu Mudur?
Yabancı paraların değerlemesi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 280. maddesi uyarınca borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa kur maliye bakanlığı tarafından tespit olunur. Bu hüküm yabancı para ile olan alacak ve borçlar için de geçerlidir. Mükellefler tahsil edemedikleri ve çeşitli nedenlerle dava ve icra safhasına getiremedikleri döviz cinsi alacakları için kur değerlemesi yapmakta ve tahsil edemediği bir alacak nedeniyle kambiyo karı hesaplamaktadır.
TAHSİL EDİLEMEYEN DÖVİZ CİNSİ ALACAKLARA KUR DEĞERLEMESİ YAPMAKTAN NASIL KURTULABİLİRSİNİZ?
Döviz cinsi alacağı bulunan ve bunları tahsil etmekte sıkıntı yaşayan birçok ihracatçının olduğu bilinmektedir. Bu mükellefler, yurt dışı mevzuata hakim olmama, sürekli yurt dışına gidip gelememe, avukatlık ve tahsil masraflarının yüksek olması, yurt dışı yargı ve icra makamlarına olan güvensizlik gibi nedenlerle yurt dışındaki alacaklarını hukuki yönden takip edememektedir. Dava ve icra safhasına getiremedikleri alacaklar için karşılık ayıramamaktadırlar. Bu alacaklar için bir de kur değerlemesi yapmak zorunda kalmaları mükelleflerin mağduriyetini artırmakta ve vergiye uyumu güçleştirmektedir.
Peki, bu durumdan kurtulmak için ihracatçı mükellefler ne yapabilir? 120-Alıcılar hesabı alacak, 689- Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar (KKEG) hesabı ise borçlandırılmak suretiyle alıcılar hesabı kapatılabilir. 213 sayılı VUK’un 322. maddesi uyarınca kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz hale gelmektedir. Alıcılar hesabını herhangi bir vesika olmaksızın kapatıp, gider hesaplarıyla ilişkilendirdiğimizden bu tutarı da mali kara ulaşırken kanunen kabul edilmeyen gider olarak eklememiz gerekmektedir. Kanaatimizce, bu alacakların tahsil edilme durumunda, tahsil edilen tutar vergiye tabi olmayan gelir olarak dikkate alınabilir.Yavuz Selim DURMUŞ Yaklaşım / Kasım 2017 / Sayı: 299