Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Bilindiği üzere Kurumlar Vergisi Kanununu uyarınca; tam mükellef bir sermaye şirketi bilânçosunda en az iki tam yıl süreyle yer alan iştirak hisseleri kayıtlı değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine aynî sermaye olarak devretmesi kısmî bölünme hükmündedir.

Şirketin aktifinde en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri kayıtlı değerleri üzerinden yeni bir şirkete ayni sermaye olarak konulması durumunda iştirak edilen şirket değişmemekte ancak iştirak eden şirket değişmektedir. Örneğin (A) A.Ş.'nin aktifinde iki yıldan uzun süredir yer alan (B) A.Ş.'ye ait iştirak hisseleri kısmı bölünme yoluyla (C) A.Ş.ye ayni sermaye olarak koyması durumunda iştirak hissesi (A) A.Ş.'nin aktifinden çıkmakta (C) A.Ş.'nin aktifine geçmektedir. İştirak edilen şirket olan (B) A.Ş.'de herhangi bir değişiklik olmamaktadır.

Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilmektedir. Bölünen şirket ortaklarına verilmesi durumunda; bölünen şirketin ortaklarına verilen hisselerin iktisap tarihi olarak, bu yeni hisselerin verilmesine neden olan bölünen şirketin hisselerinin iktisap edildiği tarihin esas alınması gerekecektir. Hisselerin bölünen şirkette kalması durumunda bu durum yeni bir iktisap olarak kabul edilecektir.

Linked paylaşımından alıntı yapılmıştır

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’te 31.08.2023 tarihinde yapılan değişikle, başkalarına ait taşınmazların satışına yönelik ilanlara elektronik ortam sağlayan gerçek veya tüzel kişilere kimlik ve yetki doğrulaması yükümlülüğü getirilmiş ve bu kapsamda, ilk aşamada, taşınmaz ilanı vermek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin kimlik doğrulamaları, ilan platformlarının entegrasyonu ile Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulan Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) üzerinden yapılmaya başlanmıştır.

Anılan yönetmeliğin 12’nci maddesinde yapılan bir başka değişikliğe göre de ilan verilmesiyle ilgili ikinci aşama olarak, ilanı yayımlamadan önce ilana konu taşınmazın, ilan veren üyeye veya bu üyenin gerçek kişi olması halinde birinci ve ikinci derece kan hısımlarına veya eşine ait olduğunu ya da ilanı veren üyenin ilana konu taşınmaz sahibi tarafından yetkilendirildiğinin ilanının yayımından önce doğrulanması gerekmektedir.

Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından TESK’e gönderilen bir yazıda, söz konusu yetki doğrulama sürecine ilişkin Bakanlıkça, taşınmaz malikinin tespitine yönelik Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü; hısımlık tespitine yönelik ise Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ortak çalışmalar yürütülerek sürece yönelik sistem geliştirmeleri ve entegrasyonların tamamlandığı, anılan çalışmalar neticesinde Bakanlık birimleri ile E-Devlet Kapısı Entegrasyon Birimi’nce gerçekleştirilen teknik çalışmaların ise sonuna gelindiği ifade edilmiştir.

Yine aynı yazıda, e-Devlette bir yetkilendirme ekranı oluşturulduğu, bu ekranda;

- Malikin gerçek kişi olması halinde kendisine, tüzel kişi olması halinde ise yetkili temsilcisi olduğu tüzel kişiye ait taşınmazların listelenmesi,

- Malikin/yetkili temsilcinin ilana konu etmek istediği taşınmazı seçebilmesi,

- Taşınmazın seçilmesi sonrası Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi (TTBS) kayıtlarına istinaden (yetki süresi belirlenerek) ilanı verecek (yetkilendirilmek istenen) yetki belgeli emlak işletmesinin seçilmesi,

işlemleri sonrası yetkilendirme işleminin gerçekleştirilebileceği belirtilmiştir.

2024 yılı Temmuz ayı itibarıyla devreye alınmış olan uygulama kapsamında, sadece yetki belgeli emlak işletmelerinin yetkilendirilmesinin planlandığı, uygulamanın işleyiş sürecinde yetki belgesiz emlak işletmelerince ilan girişinin yapılamayacağı ifade edilmektedir.

Dolayısıyla Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) yetki doğrulama sürecine ilişkin uygulamanın devreye alınması sonrası yetki belgesiz emlak işletmelerince ilan girişinin yapılamayacağı anlaşılmaktadır.

Öte yandan Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından TESK’e gönderilen bir başka yazıda ise söz konusu yetki doğrulama sürecine ilişkin hem ilan platformları hem de sektör temsilcileri ile yapılan değerlendirmeler neticesinde ikinci fazın uygulamaya geçmesine ilişkin belirlenen esaslar kapsamında;

- İlan platformlarınca, EİDS 2. Faz yetki doğrulama uygulamasına ilişkin teknik çalışmaların 15 Eylül 2024 tarihine kadar tamamlanacağı, anılan tarih itibarıyla uygulamanın devreye alınacağı,

- 15 Eylül 2024 tarihinden 31 Aralık 2024 tarihine kadar sorgulama sonucu olumsuz olsa bile doğrulama olmaksızın da ilan verilebilmesinin mümkün olacağı, doğrulama yapılarak yayınlanan ilanlarda ise “EİDS’ten yetki doğrulamasının yapıldığı” yönünde bir logoya/ibareye yer verileceği, 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla ise uygulamanın yetki doğrulaması yapılmadan ilan verilemeyecek şekilde tamamen devreye alınacağı,

- EİDS yetkilendirme sürecinde aynı taşınmaza ilişkin birden fazla emlak işletmesinin yetkilendirilmesinin mümkün olacağı, ancak ilan platformlarında yayınlanan ilanlarda aynı taşınmaza ilişkin başka bir ilan bulunması durumunda diğer ilanlara ait fiyat bilgilerine ve bu ilanlara ulaşmayı sağlayan kısa yollara/linklere yer verileceği,

- E-Devlet yetkilendirme ekranında taşınmaz sahibi tarafından verilen yetkinin iptalinin mümkün olacağı ancak yetkilendirmenin iptali halinde ilanın otomatik olarak yayından kalkmayacağı,

- İlanın yayından kalkacağı tarihin yetkilendirmenin sona ereceği tarihten önce olması halinde ilanın yayından kalkacağı tarihe kadar ilanda gerçekleştirilecek değişikliklerde sorgulamanın yapılamayacağı, ilanın yayından kalkacağı tarihte ilanın yenilenmesi durumunda yetkilendirmeye ilişkin sorgulamanın tekrar gerçekleştirileceği ve sorgunun olumsuz dönmesi halinde ilanın yenilenemeyeceği,

- Yetkilendirmenin sona ereceği tarihin ilanın, yayından kalkacağı tarihten önce olması halinde yetkilendirmenin sona ereceği tarihe kadar ilanda gerçekleştirilecek değişikliklerde sorgulamanın yapılmayacağı, yetkilendirmenin sona ereceği tarihte yetkilendirmeye ilişkin sorgulamanın tekrar gerçekleştirileceği ve sorgunun olumsuz dönmesi halinde ilanın yayından kaldırılacağı,

- Yetkilendirme ekranında taşınmaz sahibi tarafından yapılacak yetkilendirmenin süresinin asgari 3 ay olacağı, verilen yetkinin süresinin taşınmaz sahibince aynı ekrandan uzatılabileceği,

- EİDS 2. Faz yetki doğrulama uygulamasının hem satılık hem de kiralık taşınmaz ilanları için zorunlu olacağı ancak günlük kiralık taşınmazlar ile herhangi bir sebeple tapusu bulunmayan taşınmazların (henüz kat irtifakı tesis edilmemiş konut projeleri, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. konut projeleri, gecekondu vasfındaki taşınmazlar vb.) uygulamaya dahil olmayacağı,

- Herhangi bir sebeple tapusu bulunmayan taşınmazlara ilişkin ilanların, platformlarda, EİDS üzerinden doğrulanan taşınmaz ilanları ile aynı kategori altında yer alabileceği ancak tapusuz taşınmazlara ilişkin ilanların girişinde taşınmazın tapu kaydının olmadığına ilişkin bir işaretleme yapılacağı ve bu durumun ilanda da belirtileceği,

- EİDS sorgusu sonucu ilan platformuna dönülecek il, ilçe, ada ve parsel bilgileri değiştirilemeyecek şekilde ilanda yer alacağı ancak ilanda mahalle bilgisinin değiştirilebilir nitelikte olacağı,

- Uygulama devreye alındığı anda yayında olan ilanların yayında kalmaya devam edeceği ancak yayında olan ilanların yenilenmesi durumunda EİDS üzerinden yetkilendirmeye ilişkin sorgulamanın gerçekleştirileceği,

bildirilmiştir.

Sonuç olarak Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişiklikle Elektronik İlan Doğrulama Sistemi oluşturulmuş ve EİDS sistemi kapsamında başkalarına ait taşınmazların satışına yönelik ilanlara elektronik ortam sağlayan tüm gerçek veya tüzel kişilere;

- Üyelikten veya ilanın yayımlanmasından önce ilan vermek isteyen gerçek ve tüzel kişinin kimlik bilgilerini doğrulama; doğrulanmış bilgilerin güncelliğini koruma ve bu bilgileri saklama,

- İlanı yayımlamadan önce ilana konu taşıtın/taşınmazın ilan veren üyeye veya bu üyenin gerçek

kişi olması halinde birinci ve ikinci derece kan hısımlarına veya eşine ait olduğunu ya da ilanı veren üyenin ilana konu taşıt/taşınmaz sahibi tarafından yetkilendirildiğini doğrulama,

yükümlülüğü getirilmiştir.

Gerçek ve tüzel kişilerin üyeliklerinin doğrulanması EİDS üzerinden E-Devlet entegrasyonu ile yapılacaktır. İlanlara elektronik ortam sağlayan tüm gerçek veya tüzel kişiler tarafından ilan verecek gerçek ve tüzel kişilerin doğrulaması, kullanıcıların bir kere giriş yapmaları ile birçok farklı servise erişim sağlamalarına olanak tanıyan Single Sign-On (SSO) yöntemi ile yapılacaktır.

Bu itibarla ilan verme işlemlerinin 1 Ocak 2025 tarihi itibarıyla tamamen bu sistem üzerinden yürütüleceği ve yetki/kimlik doğrulaması yapılmadan ilan verilemeyeceği dikkate alındığında bu konuda faaliyet gösteren işletmelerin gerekli tedbirleri almalarında fayda bulunmaktadır.

Ümit IŞIK

Ticaret Başmüfettişi

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/elektronik-ilan-dogrulama-sisteminin-kullanimina-iliskin-detaylar-netlesmeye-basladi/764049

Cumartesi, 31 Ağustos 2024 18:06

Yeni Vergi Cezaları Can Yakıyor

Kamuoyunun merakla beklediği 7524 sayılı Kanun başka bir deyişle Torba Kanun 2 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlandı. Kanunun birçok maddesi yürürlüğe girdi, bazı maddeleri yürürlüğe girmek için gün sayıyor.

Torba kanunun; yerel ve uluslararası asgari kurumlar vergisi, yatırım fon ve ortaklıklarının kazanç istisnasının sınırlandırılması, 5 yıl devreden KDV’nin gider yazılması, hasılat sayımı ve elektronik ticarete stopaja yönelik maddeleri öne çıkmaktadır.

Kanunun dikkat çıkan en önemli hükümleri esasında vergi cezalarında gerçekleştirilen kapsamlı düzenlemelerdir. Nitekim bu hükümler yürürlüğe girdikten sonra kamuoyunda tartışmalar başlamış, cezalar gündeme oturmuştur.

Bu yazımızda 7524 sayılı Kanun’la vergi cezalarında yapılan değişikliklerden öne çıkanları örneklerle ele alacağız.

Kayıt dışı faaliyette bulunana daha fazla ceza

Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 344. maddesinde yapılan düzenlemeye göre vergi dairesinin bilgisi dışında ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunarak vergi ziyaına sebebiyet verenlere vergi ziyaı cezası yüzde elli artırımlı kesilecek.

Genel olarak vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan verginin bir katı olarak uygulanmaktadır. Yeni düzenlemeyle örneğin vergi dairesinin bilgisi dışında sürekli olarak gayrimenkul veya araç alıp satan veya yine vergi dairesinin bilgisi dışında sürekli olarak hukuki danışmanlık yapan kişilere verginin 1 katı yerine 1,5 katı ceza kesilecek. Bu örnekler artırılabilir.

Burada bir mahzura da değinmemiz gerekiyor. Bazı durumlarda ticari veya mesleki iş ve işlemlerin mükellefiyet gerektirip gerektirmediği tartışmalı olabiliyor. Örneğin bir yıl içerisinde 2 adet gayrimenkul veya araç alıp satan kişinin durumu vergi mükellefiyetini gerektirir mi?

Bu tip gri alanlarda artırımlı ceza uygulaması tartışmalı hale gelebilir.

Fatura kesmemenin cezası değişti mi?

VUK’un 353. maddesinde yapılan düzenlemelerle bazı özel usulsüzlük cezaları yeniden belirlendi, bazılarının tekrarında artırımlı ceza uygulaması geldi.

Öncelikle şunu ifade edelim. Fatura ve serbest meslek makbuzunu düzenlemeyen ve almayanlara kesilen ceza değişmedi. Eskiden olduğu gibi bu belgelerin verilmemesi, alınmaması, yanlış meblağa yer verilmesi durumunda bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u kadar özel usulsüzlük cezası kesilecek.

Ancak maddeye asgari ceza haddi eklendi. Buna göre kesilecek ceza, her bir belge için bir takvim yılı içinde ilk tespitte 10 bin TL’den, sonraki tespitlerde kanuna bağlı 2 sayılı cetvelde yer alan tutarlardan aşağı olamayacak.

Örnek: (A) A.Ş. 2024 Eylül ayında düzenlemesi gereken 50 bin TL tutarındaki faturayı düzenlememiştir.

Bu durumda firmaya kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası tutarı eski uygulamaya göre 50.000 x 0,1 = 5.000 TL olsa da yeni getirilen asgari ceza uygulaması nedeniyle kesilecek ceza 10.000 TL olacaktır.

  • AŞ’ye 2024 yılında bir faturayla ilgili daha ceza kesilirse yeni düzenleme gereği bu ceza yine %10 oranında kesilecek ancak ceza tutarı 20 bin TL’den (2 sayılı cetveldeki 2. Tespit) düşük olamayacaktır.

Azami ceza tutarı arttı

Diğer önemli konu fatura düzenlememeye kesilecek azami ceza yani üst sınırdır.

Düzenleme öncesinde bir takvim yılı içinde faturaya ilişkin tespit olunan özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 1,7 milyon TL’yi geçemiyordu. Yeni düzenleme ile bir takvim yılı içinde faturadaki usulsüzlüklerle ilgili toplam 10 milyon TL’ye kadar ceza kesilebilecek. Başka bir deyişle fatura düzenlememe veya eksik düzenlemenin maliyeti oldukça arttı.

Fatura almayan işletme pişman olursa

Faturanın iki tarafı var. Faturayı düzenleyen ya da veren ve faturayı alan taraf. Faturayla ilgili özel usulsüzlük cezaları hem verene hem alana ayrı ayrı kesiliyor.

Yeni düzenlemeye göre faturayı almayan işletme, faturanın düzenlenmesi gereken tarihten itibaren 5 iş günü içinde idareye fatura kesilmediğini haber verirse kendisi adına ceza kesilmeyecek. Böyle bir durumda satıcıya ise 3 kat ceza kesilecek.

Örnek: Tacir Bay (A), (B) Ltd. Şti.’ye 2 Eylül 2024 tarihinde 200 bin TL’lik mal satmıştır. Bu mal için fatura 9 Eylül tarihine kadar (bu tarih dahil) düzenlenmelidir. Bay (A) bu tarihe kadar fatura düzenlememiştir.

Bu durum vergi dairesi tarafından tespit edilirse hem bay (A)’ya hem de (B) Ltd. Şti’ye ayrı ayrı fatura tutarının yüzde %10’u kadar, 20.000 TL, ceza kesilir.

Bununla birlikte (B) Ltd. Şti. satın aldığı malın faturasının kesilmediğini 5 iş günü içinde yani 16 Eylül 2024 tarihine kadar vergi dairesine bildirirse kendisine ceza kesilmeyecektir. Ancak bu durumda Bay (A)’ya kesilecek ceza 20.000 x 3 = 60.000 TL olacaktır.

Tahsilat ve ödemelerle ilgili cezalar da arttı

İşletmelerin tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğu öteden beri uygulanmaktadır. Buna göre bir işletme, işiyle ilgili 7.000 TL’yi geçen tüm tahsilat ve ödemelerini banka ve benzeri finans kurumu aracılığıyla yapmak zorundadır.

Yeni düzenlemeden önce bu yükümlülüğe uymamanın cezası, ödenmesi veya tahsil edilmesi gereken tutarın % 5’i idi. Örneğin 500 bin TL’lik bir mal bedeli bankadan gönderilmeyip elden verildiyse bunun cezası 25 bin TL idi.

Yeni düzenleme ile bu ceza %10’a çıkarıldı. Yukarıdaki örnekte artık ceza 50.000 TL olarak uygulanacak.

Bu cezanın üst sınırı da 8.7 milyon TL’den 20 milyon TL’ye çıkarıldı.

Burada da tevsik zorunluluğuna aykırı bir şekilde ödeme yapanların, bu durumu ödemeyi takip eden beş iş günü içerisinde kendiliğinden idareye bildirmesi halinde, bu kişiye bu fıkra uyarınca ceza kesilmeyecek.

Yeni bir ceza: Tahsilatın başkasının banka hesabı aracılığıyla yapılması

Vergi kanunlarında daha önce bulunmayan yeni bir fiil ve ceza 7524 sayılı Kanun’la birlikte hayatımıza girdi. Yeni düzenlemeye göre mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlar, banka ve benzeri kurumlar aracılığıyla başkasının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılırsa her bir işlem için işleme konu tutarın %10’u kadar ceza kesilecek.

Şirketlerde asgari ceza haddi 2024 yılı için 20.000 TL.

Ceza, mal teslimi veya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı kesilecek.

Örnek: (A) A.Ş., (B) AŞ’ye 1 milyon TL tutarında hizmet vermiş, hizmete ilişkin fatura zamanında kesilmiştir. (A) AŞ. bu satışa ilişkin tahsilatı şirket ortağı Bay (C)’nin banka hesabı aracılığıyla yapmıştır.

Bu olayda kanun gereği iki ayrı ceza uygulanacaktır. (A) AŞ ve banka hesabını kullandıran Bay (C)’ye işlem tutarının yüzde 10’u kadar yani 100 biner TL ayrı ayrı ceza kesilecektir.

Bununla birlikte hizmet bedelini başkasının hesabına gönderen (B) AŞ’ye ceza kesilmeyecektir.

Başkasının POS cihazıyla tahsilat yapılabilir mi?

Yeni getirilen cezalardan birisi de başkasının cihazıyla tahsilat yapmak.

Buna göre kredi kartı, banka kartı gibi ödeme araçları kullanılmak suretiyle kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan sistemle/cihazla tahsilat yapanlara ve kendi adına kayıtlı bu sistemi/cihazı kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için aynı maddeye göre kesilen özel usulsüzlük cezasının üç katı ceza kesilecek. Şirketler, birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı için kesilecek ceza 60 bin TL.

Bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı azami 20 milyon TL.

Örnek: Halı satıcısı Bay (A) 10 Eylül 2024’te yaptığı 250 bin TL’lik halı satışına ilişkin tahsilatı komşu işletme Bay (B)’nin POS cihazı ile yapmıştır. Her iki kişi de birinci sınıf tacirdir.

Bu durumda tahsilatın başkasına ait olan POS cihazı ile yapılması nedeniyle Bay (A) ve Bay (B)’ye ayrı ayrı 60 bin TL ceza kesilecektir.

Öte yandan bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflere bu hüküm nedeniyle ceza kesilmeyecektir. Bu konu idarenin basın açıklamasıyla netlik kazanmıştır.

İşletme ödemesinin işletmeye ait olmayan kredi kartı ile yapılması

7524 sayılı Kanunun yayımından sonra piyasada işletmenin satın aldığı mal ve hizmet bedellerinin sadece işletme kartlarıyla ödenebileceği şeklinde bir algı oluştu. Fakat yapılan değişikliklerde böyle bir düzenleme yok.

Başka bir deyişle mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibi farklı kişiler olabilir. Bu husus herhangi bir cezayı gerektirmez. Burada sadece gerekli muhasebe kayıtlarının yapılması ve diğer vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi beklenir.

Önemli tavsiyeler

7524 sayılı Kanun’dan sonra vergi cezaları oldukça yükselmiş, cezayı gerektiren fiillerden kaçınmak elzem hale gelmiştir. Yüksek cezalara muhatap olmamak için;

- Faturaların 7 günlük sürede kesilmesine azami özen göstermek,

- Tahsilat ve ödemelerin tamamını banka ve benzeri finans kurumları aracılığıyla yapmak,

- Sanal ve fiziki POS cihazlarını başkasına kullandırmamak,

- Şahsi banka hesaplarını veya şirket hesaplarını başkalarının tahsilatına aracı kılmamak,

- Mal ve hizmet satışına ilişkin bedeli mutlaka şirket hesabı aracılığıyla tahsil etmek,

çok önemli ve gerekli hale gelmiştir.

Cezalarla ilgili maddelerin yürürlüğe girdiğini ayrıca hatırlatmamız gerek.

Mustafa Ak

Vizyon Şirket Ortağı

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/yeni-vergi-cezalari-can-yakiyor/764047

Vergi borcu sorgulaması; kamu idareleriyle ihale, ödeme, teşvik, destek, izin vb. işleri bulunan vergi mükelleflerinin vergi dairelerine borcu bulunup bulunmadığının sorgulanmasından sonra kendileriyle sözü edilen işlemlerin yapılmasıdır.

Vergi borcu sorgulaması kaynağını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 22/A maddesinden almaktadır.

İlk olarak, söz konusu kanun maddesinde, daha sonra Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikle vergi borcu sorgulamasının kapsamı genişletilmiştir.

28.07.2024 tarih ve 7524 sayılı Kanun’la 6183 sayılı Kanun’un 22/A maddesinin 1 nolu bendine “(mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” ibaresi eklenmiştir.

Söz konusu maddede yapılan değişikliğin gerekçesi daha önce mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemelerde vergi borcu sorgulaması yapılması yönünde Tahsilat Genel Tebliği’nde yer alan düzenlemenin Danıştay tarafından iptal edilmiş olmasıdır.

Böyle bir iptale mahal verilmemesi için kanunda yapılan söz konusu değişiklikle; 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak yapacağı her türlü ödemelerde de (tutarı 5.000 TL’nin üzerinde olan) vergi borcu sorgulaması yapılmasına imkân sağlanmıştır.

13.08.2024 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No:16) ile de sorgulama yapılacak amme alacağının kapsamı genişletilmiştir. Şöyle ki; değişiklikten önce “Vadesi geçmiş borç” kapsamına; “yıllık gelir, yıllık kurumlar, katma değer, özel tüketim, özel iletişim, motorlu taşıtlar, şans oyunları, damga, banka ve sigorta muameleleri vergileri, gelir ve kurumlar vergisine ilişkin tevkifatlar ve geçici vergiler ile harçlar ve bu alacaklara ilişkin vergi ziyaı cezaları, gecikme zam ve faizleri” şeklindeki amme alacakları dahil iken yapılan değişiklikle “Tür olarak; Bakanlığımıza bağlı tahsil dairelerince tahsil edilen tüm amme alacakları” ibaresi getirilmek suretiyle sorgulama yapılacak amme alacağının kapsamı genişletilmiştir.

6183 sayılı Kanunun kapsamına, devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait;

- Vergi, resim, harç, mahkeme masrafları, vergi cezaları, para cezaları gibi asli alacaklar,

- Gecikme zammı, gecikme faizi, faiz, zam, pişmanlık zammı gibi asli alacaklar üzerinden hesaplanan fer’i alacaklar,

- Sözleşmeden, haksız fiilden ve sebepsiz zenginleşmeden doğanlar dışında kalan ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinden kaynaklanan alacaklar,

- Mahiyetleri ne olursa olsun, özel kanunlarında 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edileceği belirtilen alacaklar,

- Bu amme alacaklarının takip masraflarından kaynaklanan alacaklar,

girmektedir.

Yapılan değişiklikle; sadece daha önce Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No:1’de sayılan vergiler değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tahsil edilen diğer tüm vergiler ve bunlara ilişkin her türlü vergi cezaları, gecikme faizi, zam vb. borçlar da dahil edilmiş olduğu gibi, idari para cezaları, adli para cezaları (Cumhuriyet Savcılıkları tarafından infaz edilemeyen), ecrimisil alacakları, özel kanunlarda Hazine ve Maliye Bakanlığınca tahsil edilmesi öngörülen diğer tüm alacaklar (bunlara ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, faiz, zam vb. dahil) vergi borcu kapsamında sorgulanacak alacak kapsamına alınmıştır.

Vergi borcu sorgulamasının yapılmamasının yaptırımı; vergi borcu sorgulaması yapmadan ödeme yapan kamu görevlilerine 31 bin 837 TL tutarında (2024 yılı için) idari para cezası tatbik edilmesidir.

Öte yandan, söz konusu yasal değişiklikler sadece ödeme sırasında yapılan vergi borcu sorgulamasına ilişkin olup, kamu ihalelerine katılımda sadece Kamu İhale Genel Tebliğinde sayılan amme alacakları vergi borcu sorgulaması kapsamında bulunmaktadır. Kamu ihalelerine katılımda vergi borcu sorgulaması yapılacak amme alacaklarının türünün genişletilmesine yönelik olarak 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile Kamu İhale Genel Tebliğinde henüz değişiklik yapılmamıştır.

Sonuç;

6183 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle vergi borcu sorgulaması kapsamına giren ödemeler kapsamına mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler de dahil edilmiş olduğu gibi Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklikle sorgulanacak amme alacağı kapsamına sadece vergi alacakları ve harç alacakları ile bunların ferileri değil, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tahsil edilen diğer tüm vergiler (bunlara ilişkin her türlü vergi cezaları ile gecikme faizi, zam vb. borçlar dahil), idari para cezaları, adli para cezaları (Cumhuriyet Savcılıkları tarafından infaz edilemeyen), ecrimisil alacakları, özel kanunlarda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tahsil edilmesi öngörülen diğer tüm alacaklar (bunlara ilişkin gecikme zammı, gecikme faizi, faiz, zam vb. dahil) da dahil edilmiştir.

Yapılan söz konusu düzenlemeler ile bakanlığın tahsil edilemeyen alacaklarının tahsilatında etkinliğin arttırılması öngörülmektedir.

Ahmet Arslan

CPA, MBA

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/vergi-borcu-sorgulamasinin-kapsami-genisletildi/764043

Gelin enflasyon düzeltmesinden biraz uzaklaşalım başka sorunlu bir konuya parmak basalım. Bu sorunlu konu ne diyecek olursanız. Tabi ki kur farkı işlemlerinde ortaya çıkan sorunlar. Bu sorunların temelinde kişisel düşüncem bilgi eksikliği yatmaktadır. Konuya ilişkin sorunlara geçmeden önce kur farkı işlemlerinde ne zaman nasıl işlem tesis edilir gelin birlikte üzerinden geçelim.

Öncelikle mal tesliminden ve hizmet ifasından önce döviz cinsinden avans alınmışsa bu avans tutarları geçici vergi dönemleri ile yıl sonunda değerlemeye tabi tutulacak ortaya çıkan kur farkları avansı veren ve alanın kayıtlarında 646 Kur farkı geliri ve 656 Kur farkı gideri hesapları ile ilişkilendirilecektir. Bu işlemler için herhangi bir şekilde fatura düzenlenmeyecektir.

Gelelim kur farkı işlemlerinde faturanın düzenleneceği zamana. Döviz cinsinden faturan düzenlendikten sonra fatura bedelinin kısmen veya tamamen vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarihten sonra ödenmesi halinde fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında kur kimin lehine ise onun karşı tarafa kur farkı faturası düzenlemesi gerekiyor. Mal veya hizmeti satan lehine ortaya çıkan kur farkı için satıcı tarafından katma değer vergili fatura düzenlenecektir. Mal ve hizmeti alan alıcı lehine kur farkı oluşması halinde, kur farkı tutarı bu kez alıcı tarafından satıcıya düzenlenmesi gerekiyor.

Tabi ki uygulamada firmalar aynı firmadan bir çok işlem ile döviz cinsinden mal ve hizmet alımında bulunulabilmekte bunun karşılığında da ödemeler yapılabilmektedir. Cari hesap şeklinde ilerleyen bu düzende kur farkı faturasının düzenlenmesi konusunda büyük sorunlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Her işlem bazında veya aylık bazda bu hesapları takip etmek özellikle yüzlerce bu tür cari hesabı bulunan firmalar açısından büyük zorluk taşımaktadır. En azından yıllık bazda kalan bakiye dikkate alınarak net bakiye üzerinden kur farkı kimin lehine kalmışsa onun karşı tarafa fatura düzenlemesi sürecin tamamlanmasının yerinde olacağı kanaatindeyim.

Uygulamada yaşanan sorunlardan biri diğeri de kur farkı faturasına konu işlemin tevkifatlı olması durumunda satıcı tarafından alıcıya düzenlenecek faturaların tevkifatlı düzenlenmesi gerektiği konusunun gözden kaçırılmasıdır. Kur farkı faturalarının tevkifatlı olması durumunda düzenlenecek kur farkı gelir için tevkifat sınırının bulunmadığı unutulmamalıdır.

Bazen ülkemizde rastlanıyor. Alıcı lehine kur farkı oluşması halinde kur farkı tutarı üzerinden alıcı tarafından satıcıya bir fatura düzenlenmesi gerekiyor.
Öte yandan, döviz cinsinden KDV tevkifatına tabi hizmet alımlarında kur farkı faturasını düzenlemekten imtina eden satıcılarla karşılaşılması durumlarında olmayan bir faturanın tevkifatını yapma ve beyan etme yükümlülüğü ile de karşı karşıya kalabilirsiniz.

Linked paylaşımından alıntı yapılmıştır.

Brüt satışları 2023 sonu itibarıyla 50 milyon liranın altında olan işletmeler, 2024 yılı ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaklaşık 1,5 milyon gelir ve kurumlar vergisi mükellefinin sağlanan kolaylıktan yararlanacağını duyurdu.

Yeni karar iş dünyası tarafından olumlu karşılanırken, Enflasyon muhasebesine ilişkin merak edilen 10 soru ve cevabı derlendi. Enflasyon muhasebesi ile yapılan düzenlemeler hakkında en çok merak edilen sorular ve cevapları şöyle...

1 - Enflasyon muhasebesi nedir?

Enflasyon muhasebesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle mali tabloların gerçek durumunu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere yapılıyor.

2 - Enflasyon muhasebesi nasıl uygulanacak?

Enflasyon muhasebesi, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin TL değerlerinin, tablonun ait olduğu tarihteki değerine getirilmesini ifade ediyor. Uygulama, parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınarak tutarlarının düzeltme katsayıları ile çarpılması suretiyle gerçekleştiriliyor.

3 - Enflasyon muhasebesi neden yapılıyor?

Enflasyon düzeltmesi, mali tabloların gerçek ekonomik durumu yansıtmasını sağlayan bir muhasebe pratiğidir. İşletmelerin ve ekonominin sağlıklı bir şekilde işlemesini ve kararlarını daha doğru bir şekilde almasını sağlıyor.

4 - Uygulama kimleri kapsıyor?

Büyük ve orta ölçekli işletmeler, halka açık şirketler, ihracat ve ithalat yapan işletmeler enflasyon muhasebesi uygulayacak.

Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olup bilanço esasına göre defter tutan tüm vergi mükellefleri enflasyon muhasebesi kapsamında olacak.

5 - Düzenleme ne zaman uygulanacak?

2024 yılı ikinci geçici vergi döneminde enflasyon düzeltmesi uygulanmış beyannameler 13 Eylül'e kadar verilecek.

6 - Uygulamadan kimler muaf olacak?

İşletme hesabı esasına göre defter tutan ticari kazanç mükellefleri, avukat, doktor, serbest meslek erbabları, zirai kazanç elde edenler, kira geliri elde edenler, faiz, kar payı gibi menkul sermaye ve ücret geliri elde edenler enflasyon düzeltmesi kapsamına girmiyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek dün yaptığı açıklamayla 2023 sonu itibarıyla cirosu 50 milyon liranın altında olan işletmelerin, 2024 yılı ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi kapsamından çıkarıldığını açıkladı.

Öte yandan, bankalar ile finansal kiralama, faktoring, finansman, tasarruf finansman ve varlık yönetim şirketleri 1 Ocak 2025'ten itibaren enflasyon muhasebesi uygulamasına geçecek.

7 - Karar öncesi beyanname verenler ne yapacak?

Mükelleflerden daha önce beyanname vermiş olanlar, 13 Eylül 2024'e kadar düzeltme beyannamesi vererek herhangi bir ceza ve faiz ödemeden düzeltme yapabilecek.

8 - Yatırımların muhasebeleştirilmesinde enflasyon düzeltmesi nasıl uygulanacak?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yatırım yapan mükelleflere enflasyon düzeltmesinde kolaylık sağlayacak formüller üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Şimşek, "Bu kapsamda, devam eden yatırımlar hesabının enflasyon düzeltmesinden kaynaklı değerlenmesi nedeniyle oluşan karların özel bir fona alınarak vergilenmemesi ve bu hesabın işletme döneminde 5 yıl gibi bir sürede vergiye tabi kazancın tespitinde dikkate alınabilmesine yönelik bir model de seçenekler arasında yer alıyor. Yatırım döneminde enflasyon düzeltmesi uygulamasında tercih edilecek model ne olursa olsun konunun çözümü için kanuni düzenleme gerekiyor. Ekim ayında Meclisin açılmasıyla bu konuyu da yasamanın gündemine gelmesi için çalışıyoruz." dedi.

9 - Yabancı para cinsinden olan kıymetler enflasyon muhasebesine tabi tutulacak mı?

Yabancı para cinsinden olan hesaplar için kur değerlemesi yapılacağından ayrıca düzeltme yapılmayacak. İşletmelerin aktifinde bulunan yabancı para cinsinden hisse senetleri, iştirakler ve avanslar düzeltme tarihindeki döviz kuru ile düzeltilecek.

10 - Enflasyon muhasebesi şirket değerlemelerini etkileyecek mi?

Bilançolarında aktif hesapları güçlü mükellefler bu varlıklarını sermayeleriyle edinmişlerse enflasyon düzeltmesinden olumlu etkilenecek, vergi yükleri azalacak. Borçları fazla mükellefler ise borç kaleminin düzeltmeye tabi olmaması nedeniyle olumsuz etkilenebilecek, ilave vergi ödemeleri söz konusu olabilecek.

https://www.dunya.com/foto-galeri/ekonomi/10-soruda-enflasyon-muhasebesi-yeni-duzenlemeler-ile-neler-degisecek-galeri-743989?p=10

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, ilgili mevzuat uyarınca, enflasyon düzeltmesi kapsamı dahilinde olup 31 Aralık 2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50 milyon liranın altında olan mükelleflerin 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmalarına gerek olmayacak. Özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde ise 2024 takvim yılında sona eren hesap dönemine ilişkin gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı uygulamada dikkate alınacak. Bu mükelleflerce 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerine ilişkin beyannamelerin ekine dönem sonu bilançoları eklenmeyecek.

İkinci ve üçüncü çeyrekte enflasyon düzeltmesi yapmacaklar

Öte yandan sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler, Kanun'un ilgili fıkrasında yer alan şartlara bakılmaksızın (her bir geçici vergi dönemi sonu itibarıyla) enflasyon düzeltmesi yapma zorunlulukları bulunduğundan, geçen yıl sonundaki gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50 milyon liranın altında olsa dahi 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri dahil enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edecekler.

Ayrıca 31 Aralık 2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayı sürdürecekler.

Enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bulunmakla birlikte, 2024 hesap döneminin ikinci geçici vergi dönemindeki mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutan ve düzeltme sonrası oluşan kar veya zararlarını yasal defterlere kaydetmek suretiyle bu döneme ilişkin geçici vergi beyannamelerini tebliğin yayım tarihi itibarıyla vermiş olan mükelleflerin, söz konusu döneme ilişkin yasal kayıtlarını düzeltmeleri gerekmeyecek.

Bu durumdaki mükellefler, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı kar veya zarar kayıtları ile enflasyon düzeltmesi yapılmamasına göre oluşan kar/zarar farkını, 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerinde duruma göre "Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler" veya "Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler Bölümünün Diğer İndirimler" kısmında göstermek suretiyle beyan edecekler. Mükellefler, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerini, enflasyon düzeltmesi öncesi oluşan kar veya zarara göre geçici vergi matrahlarını düzelterek verecekler. Düzeltme işlemlerinin beyanname verme süresi içinde yapılması durumunda herhangi bir vergi cezası veya gecikme faizi ödenmeyecek.

31 Ağustos 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32648

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrası ile geçici 33 üncü maddesi uyarınca, 2023 hesap dönemi sonunda ve düzeltme şartlarının gerçekleşmesine/varlığına bağlı olarak (geçici vergi dönemleri dâhil) izleyen hesap dönemlerinde enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak mali tablolar ve yapılacak düzeltme işlemlerinin usul ve esasları 30/12/2023 tarihli ve 32415 ikinci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555) ile belirlenmiş, 30/4/2024 tarihli ve 32532 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 560) ile mezkûr mevzuat uyarınca kapsam dâhilinde olan mükelleflerce 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi döneminin sonu itibarıyla, enflasyon düzeltmesi yapılmamasına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

(2) Mezkûr mevzuat uyarınca, enflasyon düzeltmesi kapsamı dâhilinde olup 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olan mükelleflerin 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmamaları bu Tebliğin amacını ve kapsamını oluşturmaktadır.

Yasal dayanak

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinde, “A) Malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler aşağıdaki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur.

1. Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.

Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

8. Maliye Bakanlığı;

b) Mükellef veya meslek grupları ya da mükelleflerin aktif toplamları veya ciroları itibarıyla hangi tür malî tabloların; enflasyon düzeltmesine tâbi tutulup tutulmayacağını ve geçici vergi dönemlerinde düzeltilip düzeltilmeyeceğini belirlemeye,

Yetkilidir.

9. Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yaparlar.

…” hükümleri yer almaktadır.

2024 hesap dönemi ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesine göre enflasyon düzeltmesi uygulaması

MADDE 3- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (8) numaralı bendinin (b) alt bendinde yer alan yetkiye dayanılarak, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde (213 sayılı Kanunun 174 üncü maddesi kapsamında kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 555)’ne göre karşılık gelen ilgili dönemde), enflasyon düzeltmesi yapma yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olanların (213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) uncu bendi kapsamındaki mükellefler hariç) enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bulunmuştur. Özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde ise 2024 takvim yılında sona eren hesap dönemine ilişkin gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı bu fıkra kapsamındaki uygulamada dikkate alınacaktır.

(2) Bu mükellefler tarafından 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerine ilişkin beyannamelerin ekine dönem sonu bilançoları eklenmeyecektir.

(3) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında sayılan ve münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükelleflerin, mezkûr fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın (her bir geçici vergi dönemi sonu itibarıyla) enflasyon düzeltmesi yapma zorunlulukları bulunduğundan, bu mükellefler, 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL’nin altında olsa dahi 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemleri dahil enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edeceklerdir.

(4) Öte yandan 31/12/2023 tarihli gelir tablosundaki brüt satışlar toplamı 50.000.000 TL ve üzerinde olan mükellefler, 2024 hesap döneminin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmaya devam edeceklerdir.

Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerini veren mükelleflerin durumu

MADDE 4- (1) 3 üncü madde kapsamında enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bulunmakla birlikte, 2024 hesap döneminin ikinci geçici vergi dönemindeki mali tablolarını 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesi kapsamında enflasyon düzeltmesine tabi tutan ve enflasyon düzeltmesi sonrası oluşan kar veya zararlarını yasal defterlere kaydetmek suretiyle bu döneme ilişkin geçici vergi beyannamelerini Tebliğin yayımı tarihi itibarıyla vermiş olan mükelleflerin, söz konusu döneme ilişkin yasal kayıtlarını düzeltmelerine gerek bulunmamaktadır.

(2) Bu durumdaki mükellefler, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı kar veya zarar kayıtları ile enflasyon düzeltmesi yapılmamasına göre oluşan kar/zarar farkını, 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerinde duruma göre “Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” veya “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler Bölümünün Diğer İndirimler” kısmında göstermek suretiyle beyan edeceklerdir.

(3) Bu madde kapsamındaki mükelleflerin, ikinci geçici vergi dönemine ilişkin beyannamelerini, ikinci fıkrada belirtilen esaslar dahilinde, enflasyon düzeltmesi öncesi oluşan kar veya zarara göre geçici vergi matrahlarını düzelterek vermeleri gerekmektedir. Düzeltme işlemlerinin beyanname verme süresi içinde yapılması durumunda herhangi bir vergi cezası veya gecikme faizi ödenmeyeceği tabiidir.

Yürürlük

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 6- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Cuma, 30 Ağustos 2024 16:21

İTHALAT MUHASEBESİ

İthalat işlemlerinin muhasebeleştirilmesi, ödeme şekilleri esas alınarak peşin, Akreditif, Mal mukabili, Vesaik mukabili ve Kabul kredili ithalat şeklinde yapılır.

159 Verilen Sipariş Avansları;

• Stok ile ilgili ithalatın maliyetine dâhil edilecek mal bedeli ve girdiler (harcamalar) ithalatın tamamlanma aşamasına kadar, 159 Verilen Sipariş Avansları hesabının alt kırımında izlenir.

259 Verilen Sipariş Avansları;

• Maddi Duran Varlık ile ilgili ithalatın maliyetine dâhil edilecek mal bedeli ve girdiler (harcamalar) ithalatın tamamlanma aşamasına kadar, 259 Verilen Sipariş Avansları hesabının alt kırımında izlenir

A-   Peşin İthalat

İthalatçının, ihracatçıya sağladığı bir ön finansman olup mal bedelinin, ithal konusu malların sevkinden önce ihracatçıya ödenmesidir.

Peşin ödeme şeklinde aşağıdaki süreç izlenir.

  • İthalatçı firma ile ihracatçı firma arasında sözleşme yapılır.
  • İthalatçı firma kendi bankası aracılığı ile veya direkt olarak ihracatçının bankasına mal bedelini öder. İhracatçının bankası da bu bedeli ihracatçının hesabına transfer eder.
  • İhracatçı firma ihracata konu olan malları ithalatçı firmaya gönderir.
  • İthalatçı firma ilgili peşin ödeme beyanı ile malları gümrükten çeker.
  • Peşin ödeme şeklinde, ithalatçı firma risk alır. İhracatçı firmanın riski yoktur.
  • İhracatçı firma ihracata konu olan mal bedelini peşin tahsil ettiğinde, ihracatın gerçekleşmesi aşamasına kadar tahsil edilen tutarı avans hesaplarında izler.

B-   Akreditifli İthalat

İhracatçının talebi üzerine ithalatçı bankasına nakit para yatırarak veya kredi başvurusunda bulunarak akreditif açtırabilmektedir. Akreditif sözleşmede belirtilen koşulların yerine getirildiğini kanıtlayan belgelerin bankaya ibraz edilmesinden sonra alacaklı bedeli almaya hal kazanır.

Akreditifli İthalat şeklinde aşağıdaki süreç izlenir

  • İhracatçı firma ile ithalatçı firma arasında sözleşme yapılır.
  • İthalatçı firma bankasına gider ve bankasından ihracatçı firma lehine bir akreditif açmasını ister.
  • İthalatçı firmanın bankası akreditifi ihracatçı firmanın bankasına bildirir.
  • İhracatçı firmanın bankası, akreditifin açıldığını ihracatçı firmaya bildirir.
  • İhracatçı firma, malları ithalatçı firma ülkesine gönderir.
  • İhracatçı firma malları sevk ettiğine dair belgeleri kendi bankasına verir.
  • İhracatçı firma mal bedelini kendi bankasından alır.
  • İhracatçı firma bankası, belgeleri ithalatçının bankasına gönderir.
  • İthalatçı firmanın bankası mal bedelinin tamamını veya kalanını tahsil ettikten sonra belgeleri ithalatçıya ciro eder.
  • İthalatçı firma malı gümrükten çeker.
  • Akreditif ile ilgili banka masrafları ithalatta malın maliyetine, ihracatta ise pazarlama satış dağıtım gideri olarak yazılabilir.

Vadeli Akreditifle İthalat

Vadeli akreditifle ithal edilen malın bedeli yurt dışındaki satıcı firmaya malın tesliminden daha sonra, yani akreditif şartlarına uygun olarak akreditifin vadesinde ödenir. Bu tür akreditiflerde, akreditif metni (küşat) üzerinde vadeli ödeme şartı belirtilir. Vadeli akreditifte akreditif vadesinden ayrı olarak, bir de ödeme vadesi gösterilmiş olur ve ödeme, bu ödeme vadesinde gerçekleştirilir

Bu sebeple her türlü ithalat giderleri ile birlikte transfer edilen mal bedeli de döviz satış kuruyla Türk Lirası’na çevrilerek satıcı alacaklı hale getirilir. Daha sonra gereken ödeme yapılır.

ÖRNEK UYGULAMA

APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş. Çin’deki GUSU Firmasından Sandviç Panel Üretim Hattı ithalatı için teklif almıştır. Teklifin değerlendirilmesi sonucu 1.000.000 $’ tutarında akreditifli makine ithalatı konusunda sözleşme yapılmıştır. Aşağıda İthalat bilgileri verilmiştir.

APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş. 04.06..2024 tarihinde Garanti Şişli Şb.ne ilgili belgelerle birlikte .1.000.000,00.$ tutarında kredili akreditif başvurusunda bulunmuştur.

İthalatçı firma       APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş.

Teslim Şekli  F.O.B.

Ödeme Şekli  Vadeli Akreditif

Fiili İthalat tarihi     04.06.2024

Mal Bedeli     1.000.000 $

Beyanname kuru    32,2841 TL

……………………04.06.2024…………………………

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.10          Mal Bedeli     32.281.410,00

320 Satıcılar

320.20.01         GUSU 32.281.410,00

04.06.2024 tarih 2023 Numaralı fatura

1.000.000 $ x 32,2841 = 32.281.410,00 TL

……………Sabit kıymetin işlemi…./…………………………

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.11          Navlun Gideri 968.523,00

320 Satıcılar

320.20.02       RUBİN Taşımacılık   A.Ş.    968.523,00

04.06.2024 tarih 1160 Numaralı fatura

30.000 $ x 32,2841 =968.523,00 TL

………………Navlun Maliyet işlemi……./…………………………

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.12          Sigorta Gideri          161.420,50

320          Satıcılar 161.420,50

320.20.02 ANADOLU Sigorta A.Ş.

04.06.2024 tarihli poliçe

5.000 $ x 32,2841 = 161.420,50 TL

…………………./…Sigorta Maliyet işlemi………………..

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.13          K.K.D.F        100.242,13

320 Satıcılar 100.242,13

320.10.10          BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.

(1.000.000 +30.000 +5.000) = 1.035.000 $

(1.035.000 $ x 0.003 x 32,2841)  =100.242,13 TL

………………KKDF Maliyet İşlemi……../………………………..

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.14          Ordino Gideri          3.000,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si   600,00

320          Satıcılar

320.10.10 BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                 3.600,00

Ordino Maliyet İşlemi

………………/………………………………

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.15          Gümrük Masrafları        8.000,00

259.20.10.16          Gümrük Vergisi      3.873.769,20

191.10.10     Dönem alış KDV’si      324.000,00

320 Satıcılar

320.10.10       BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                  4.205.769,20

Gümrük Müşavirliği tarafından Yapılan Maliyet İşlemi

………………./…………………………..

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.11          Nakliye Gideri           125.000,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si   25.000,00

320 Satıcılar

320.10.11 İstanbul Taşımacılık A.Ş.            150.000,00

Yurt içi nakliye Maliyeti

………………………/……………………

259    Verilen Sipariş Avanslar

259.20.10.19          Gümrük Müşavir     15.000,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si     3.000,00

320 Satıcılar

320.10.10         BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                  18.000,00

Gümrük komisyon Maliyet İşlemi

………………………/………………………..

…………………………..07.07.2024/…………………………….

320       Satıcılar

320.20.10 GUSU 32.281.410,00

259       Verilen Sipariş Avansları

259.20.10.19 Kur değerlemesi 383.090,00

102        Bankalar

102.20.10        Garanti Şişli Şb. 32.664.500,00

07.07.2024 tarih 1.000.000 $ x 32,6645 = 32.664.500,00

(32.664500,00 – 32.281.410,00) = 383.090,00

Kur değerlemesi Maliyeti

…………………….07.07.2024………………………….

253 Tesis Makine ve Cihazlar 37.919.454,83

253.01 Sandviç Panel Üretim Hattı

259.20.10.10 32.281.410,00

Mal Bedeli Maliyeti

259.20.10.11 968.523,00

Navlun Maliyeti

259.20.10.12 161.420,50

Sigorta Maliyeti

259.20.10.13 100.242,13

K.K.D.F Maliyeti

259.20.10.14 3.000,00

Ordino Maliyeti

259.20.10.15 8.000,00

Gümrük Masrafları

259.20.10.16 3.873.769,20

Gümrük Vergisi

259.20.10.11 125.000,00

Nakliye Maliyeti

259.20.10.19 15.000,00

Gümrük Müşavir Maliyeti

259.20.10.19 383.090,00

Kur değerleme Maliyeti

İthal edilen Sandviç Panel Üretim Hattının maddi duran varlık

Olarak aktif işleminin yapılması

………………………………/………………………………….

Görüldüğünde Ödemeli Akreditifle İthalat

Akreditif bedeli peşin ödenme şeklidir.

C-  Mal Mukabili İthalat İşlemleri

İhracatçı malı sevk eder, sevkiyata ait belgeleri doğrudan veya herhangi bir bedel tahsil edilmeksizin teslim edilmek üzere aracı banka kanalıyla ithalatçıya gönderir. Belgeleri teslim alan ithalatçı, malları gümrükten çeker, satıcı ile aralarındaki mutabakata göre tespit olunan süre içinde mal bedelini öder.

Mal mukabili ödeme şeklinde aşağıdaki süreç izlenir.

  • İthalatçı firma ile ihracatçı firma arasında sözleşme yapılır.
  • İhracatçı firma, malı ithalatçı firma ülkesine gönderir.
  • İhracatçı firma belgeleri kendi bankası aracılığı ile veya doğrudan ithalatçı firmaya gönderir.
  • İthalatçı firma malı gümrükten çeker.
  • İthalatçı firma kendi bankasına mal bedelini öder ve bu bedelin, ihracatçının bankası üzerinden ihracatçıya transferi yapılır.
  • Mal mukabili ödeme şekli ithalatçı firma açısından risk taşımaz. Cazip bir ödeme şeklidir. İhracatçı firma açısından ise risklidir.
  • İthalatçı firma mal bedelini vadesinde nakit olarak ödemeyip ihracatçının göndermiş olduğu poliçeyi kabul ederse ödeme şekli “kabul kredili” mal mukabili ödeme şekline dönüşür.

ÖRNEK UYGULAMA

APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş. SUUDİ Arabistan’daki ORSAM Firmasından Plastik hammaddesi ithalatı için teklif almıştır. Teklifin değerlendirilmesi sonucu 500.000,00 $’ tutarında Mal mukabili plastik hammaddesi ithalatı konusunda sözleşme yapılmıştır. Aşağıda İthalat bilgileri verilmiştir.

APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş. 04.06..2024 tarihinde Garanti Şişli Şb.ne ilgili belgelerle birlikte 500.000,00 $ tutarında Mal mukabili ithalat başvurusunda bulunmuştur.

İthalatçı firma       APANEL YAPI ELEMANLARI A.Ş.

Teslim Şekli  F.O.B.

Ödeme Şekli  Mal Mukabili İthalat

Fiili İthalat tarihi     04.06.2024

Mal Bedeli     500.000,00 $

Beyanname kuru    32,2841 TL

……………….04.06.2024………………

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.10          Mal Bedeli     16.142.050,00

320 Satıcılar 16.142.050,00

320.20.02 ORSAM

04.06.2024 tarih 2123 Numaralı fatura

500.000 $ x 32,2841 = 16.142.050,00 TL

İthal edilen malin kaydı

…………… …./…………………………

159    Verilen Sipariş Avanslar 484.261,50

159.20.10.11          Navlun Gideri

320 Satıcılar

320.20.02       RUBİN Taşımacılık   A.Ş. 484.261,50

04.06.2024 tarih 1260 Numaralı fatura

15.000 $ x 32,2841 =484.261,50 TL

………………Navlun Maliyet işlemi……./…………………………

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.12          Sigorta Gideri          80.710,25

320          Satıcılar 80.710,25

320.20.02 ANADOLU Sigorta A.Ş.

04.06.2024 tarihli poliçe

2.500 $ x 32,2841 = 80.710,25

…………………./…Sigorta Maliyet işlemi………………..

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.13          K.K.D.F            50.121,07

320 Satıcılar 50.121,07

320.10.10          BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.

(500.000 +15.000 +2.500) = 517.500,00 $

(517.500,00 $ x 0.003 x 32,2841)  = 50.121,07 TL

………………KKDF Maliyet İşlemi……../………………………..

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.14          Ordino Gideri          3.000,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si   600,00

320          Satıcılar

320.10.10 BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                 3.600,00

Ordino Maliyet İşlemi

………………/………………………………

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.15          Gümrük Masrafları         8.000,00

159.20.10.16          Gümrük Vergisi      1.937.046,00

191.10.10     Dönem alış KDV’si      162.000,00

320 Satıcılar

320.10.10       BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                  2.107.046,00

Gümrük Müşavirliği tarafından Yapılan Maliyet İşlemi

………………./…………………………..

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.11          Nakliye Gideri           62.500,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si      12.500,00

320 Satıcılar

320.10.11 İstanbul Taşımacılık A.Ş.            75.000,00

Yurt içi nakliye Maliyeti

………………………/……………………

159    Verilen Sipariş Avanslar

159.20.10.19          Gümrük Müşavir     7.500,00

191    İndirilecek KDV’si

191.10.10     Dönem alış KDV’si     1.500,00

320 Satıcılar

320.10.10         BAŞARAN Gümrükleme A.Ş.                  9.000,00

Gümrük komisyon Maliyet İşlemi

………………………/………………………..

…………………………..07.07.2024/…………………………….

320 Satıcılar 16.142.050,00

320.20.02 ORSAM

159       Verilen Sipariş Avansları

159.20.10.19 Kur değerlemesi 190.200,00

102        Bankalar

102.20.10 Garanti Şişli Şb. 16.332.250,00

07.07.2024 tarih 500.000 $ x 32,6645 = 16.332.250,00

(16.332.250,00 – 16.142.050,00) = 190.200,00

Kur değerlemesi Maliyeti

…………………….07.07.2024………………………….

150. İlk Madde ve Malzeme 18.965.388,82

150.01 Plastik hammaddesi

159.20.10.10 16.142.050,00

Mal Bedeli Maliyeti

159.20.10.11 484.261,50

Navlun Maliyeti

159.20.10.12 80.710,25

Sigorta Maliyeti

159.20.10.13 50.121,07

K.K.D.F Maliyeti

159.20.10.14 3.000,00

Ordino Maliyeti

159.20.10.15 8.000,00

Gümrük Masrafları

159.20.10.16 1.937.046,00

Gümrük Vergisi

159.20.10.11 62.500,00

Nakliye Maliyeti

159.20.10.19 7.500,00

Gümrük Müşavir Maliyeti

159.20.10.19 190.200,00

Kur değerleme Maliyeti

İthal edilen Plastik hammaddesinin Ambara konması

……………………………/*………………………

D-  Vesaik Mukabili İthalat İşlemleri

Vesaik mukabili ithalat işlemlerinde yurt dışındaki ihracatçı tarafından mallar ithalatçı firmaya sevk edilirken malın ilgili vesaikleri de banka aracılığıyla ithalatçı firmaya gönderilir. İthalatçı firma fatura bedelini ihracatçı firmaya transfer ederek bankadan mal ile ilgili vesaikini alarak malları gümrükten çeker.

Vesaik mukabili ödeme biçiminin aşamaları şunlardır.

İhracatçı ve ithalatçı aralarında satış sözleşmesi düzenler,

İhracatçı, malları ithalatçıya teslim edilmek üzere sevk eder,

İhracatçı sevk belgelerini kendi ülkesindeki bankaya teslim eder,

İhracatçıdan vesaiki alan banka, “vesaik mukabili” şartı ile ithalatçının bankasına gönderir,

İthalatçının bankası, gelen vesaikler in ihbarını ithalatçıya  yapar,

İthalatçı bankasına ithalat bedellerini yatırır,

İthalatçının bankası ithalat bedellerini ihracatçının bankasına transferini yapar ve sevk belgelerini ithalatçıya teslim eder,

İhracatçının bankası mal bedelini ihracatçıya öder,

Mallar nakliyecisi tarafından ithalatçının bulunduğu gümrük idaresine getirilir,

Bankadan vesaikleri alan ithalatçı gümrük idaresine başvurarak, malların ithalatını gerçekleştirir.

E-   Kabul Kredili İthalat İşlemleri

Malın bedeli, kabul edilen poliçede belirtilen tarihte ödenir. İhracatçı, ithalatçının poliçe kabulüne rağmen bankanın da avalini talep edebilir. Bankanın ithalatçı tarafından kabul edilen poliçeye aval vermesi için firmaya kredi limiti tahsis etmesi ve gerekli teminatları alması gerekecektir. İthalatçı kendisine keşide edilen bu poliçeyi vadesinde ödemese dahi, poliçeye aval vermiş bulunan bankası ödemek zorundadır.

Kabul kredili ithalat işlemlerinde yurt dışındaki ihracatçı tarafından mallar sevk edilirken, bu mallara ait belgeler ile birlikte bir poliçe de banka aracılığıyla ithalatçı firmaya gönderilir. İthalatçı firma poliçeye onaylayarak vesaikini bankadan alır ve malın ithalatını fiilen gerçekleştirir.

Kabul kredili ödeme şeklinde aşağıdaki süreç izlenir.

  • İhracatçı firma ile ithalatçı firma arasında sözleşme yapılır. Bu sözleşmede ödemenin belli bir vadeyi içeren poliçenin kabulü mukabilinde olacağı karara bağlanır.
  • İhracatçı firma sözleşmedeki şartlara uygun olarak malları ithalatçı firmanın ülkesine gönderir.
  • İhracatçı firma gerekli belgeleri ve vadeli bir poliçeyi bankasına teslim eder. Poliçe, İthalatçı firmanın mal bedelini ihracatçı firmaya ödenmesi için bir ödeme teminatıdır. İhracatçı firma, bu işlemde, kendi bankasını poliçe tahsilâtını yapması için aracı tayin eder ve nasıl hareket edeceğinin talimatını verir. Bu talimatlar arasında poliçenin ithalatçı firmanın bankası tarafından kabul edilmesi ile kabul kredisi koşulda yer alır.
  • İhracatçı firmanın bankası poliçeyi ve belgeleri ithalatçı firmanın bankasına gönderir.
  • İthalatçı firmanın bankası belgelerin ve poliçenin kendisine ulaştığını ithalatçı firmaya bildirir. Daha sonra ithalatçı firma bu poliçeyi kabul eder.
  • İthalatçı firma gümrük idaresine başvurarak malları gümrükten çeker.
  • Mallar gümrükten çekildikten sonra, ithalatçı firmanın bankası kabul edilmiş veya aval verilmiş olan poliçeyi ihracatçı firmanın bankasına iade eder.
  • İhracatçı firmanın bankası poliçeyi ihracatçı firmaya iletir. İhracatçı dilerse, kabul edilmiş veya aval verilmiş olan poliçeyi kırdırma ettirebilir. Belirli bir faiz ve komisyon ödemek suretiyle ihraç etmiş olduğu malların bedelini vadesinden önce tahsil edebilir. İhracatçı firma bu poliçeyi forfaiting şirkete devir ederek finansman aracı olarak kullanabilir. Forfaiting; kredili mal ve hizmet ihracatından doğan ve gelecekte tahsil edilecek, orta vadeli bir alacağın, vadeden önce satılarak tahsil edilmesidir.
  • Poliçeyi elinde bulunduran ihracatçı firmanın bankası vadesinde poliçeyi ithalatçı firmanın bankasından tahsil eder ve ihracatçı firmaya ödeme yapar.
  • İhracatçı firmanın bankası da poliçeyi ithalatçı firmaya iletir ve poliçe bedelini tahsil eder.

YMM/BD HASAN SANCAK

Kaynakça

İthalat Rejimleri

İthalat Tebliğleri

* ARSA TESLİMİ  : 10% KDV
* İŞYERİ TESLİMİ : 20% KDV

* KONUT TESLİMİ
A) KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA :
- KONUT TESLİMİ : 1% KDV
- RİSKLİ YAPILARIN BULUNDUĞU YERLERDE DÖNÜŞÜM PROJELERİ ÇERÇEVESİNDE TAŞINMAZ MALİKLERİNE AİT MEVCUT İNŞAAT ALANININ 1,5 KATINA KADAR OLAN YENİ İNŞAAT ALANINDA YAPILACAK OLAN KONUTLARA İLİŞKİN İNŞAAT TAAHHÜT İŞLERİ: 1% KDV

B) KONUT TESLİMİ
- NET ALANI 150 M2’YE KADAR OLAN KONUT TESLİMİ  : 10% KDV
- NET ALANI 150 M2 ÜSTÜ KONUT TESLİMİ
150 METREKARE AŞAN KISMI    : 20% KDV

İNŞAAT TESLİMİ KDV ORANI - 2024 -

Açıklama

İnşaat Yapı Ruhsat Tarihi

Analiz

01.04.2022'den

Önce Olanlar

01.04.2022'den

Sonra Olanlar

ARSA TESLİMİ ( Üzerinde İnşaat Olsun / Olmasın )

10%

10%

-     1 Nisan 2022 Tarihine Kadar % 18

-     1 Nisan 2022 – 10 Temmuz 2023 Arası % 8

-     10 Temmuz 2023 Sonrası % 10 KDV'ye Tabidir.

İŞYERİ TESLİMİ

20%

20%

- İşyeri Teslimi Genel Oranda KDV’ye Tabidir.

KONUT TESLİMİ

A)  KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA KONUT TESLİMİ

* Net Alanı 150 M2’ye Kadar Olan Konut Teslimi

1%

1%

Değişmiyor

* Net Alanı 150 M2 Üstündeki Konut Teslimi

> 150 M2 Kadar Kısmı İçin

20%

1%

01.04.2022'den Sonra Yapı Ruhsatı Alan 150 M2'den Büyük Konutların Kentsel Dönüşümünde

150  M2’ye  Kadarlık  Hesaplanan  KDV  Ciddi

Şekilde Mükellef Lehine Değişmektedir.

> 150 M2 Aşan Kısmı İçin

20%

20%

Değişmiyor

B) KENTSEL DÖNÜŞÜM HARİCİ KONUT TESLİMİ

1) Net Alanı 150 M2 Üstündeki Konut Teslimi

> 150 M2 Kadar Kısmı İçin

20%

10%

01.04.2022'den Sonra Yapı Ruhsatı Alan 150

M2'den Büyük Konutların 150 M2’ye Kadarlık Hesaplanan KDV Mükellef Lehine Değişmektedir.

> 150 M2 Aşan Kısmı İçin                                                    

20%                        

20%                 

Değişmiyor

2) Net Alanı 150 M2 Altındaki Konut Teslimi

 

A) Büyükşehir Belediye Sınırları Dışında   

1%

10%               

Eski Durum Avantajlı

B) Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde

Aşağıda

Detaylandırılmıştır.

10%

* 2013 Yılından Önceki Ruhsatlı Konut Teslimi

1%

Eski Durum Avantajlı

* Lüks ve 1. Sınıf İnşaat Ruhsatı Dışında Konut

Teslimi

1%

Eski Durum Avantajlı

* 2013-2016 Arası Lüks ve 1. Sınıf İnşaat Ruhsatlı

Konut Teslimi

> Arsa Birim M2 Değeri 500 TL Altı Konut Teslimi

1%

Eski Durum Avantajlı

> Arsa Birim M2 Değeri 500-1.000 TL Arasında

Olan Konut Teslimi

10%

Değişmiyor

> Arsa Birim M2 Değeri 1.000 TL Üstünde

Olan Konut Teslimi

20%

Yeni Durum Avantajlı

* 2017-2022 Arası Lüks ve 1. Sınıf İnşaat Ruhsatlı

Konut Teslimi

> Arsa Birim M2 Değeri 1.000 TL Altı Konut Teslimi

1%

Eski Durum Avantajlı

> Arsa Birim M2 Değeri 1.000-2.000 TL Arasında

Olan Konut Teslimi

10%

Değişmiyor

> Arsa Birim M2 Değeri 2.000 TL Üstünde

Olan Konut Teslimi

20%

Yeni Durum Avantajlı

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Cumhurbaşkanlığına yayına gönderilen 563 sıra numaralı VUK Genel Tebliğ tasağında 2023 yılı cirosu 50 milyon TL nin altında olan mükelleflerin ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapmayacakları belirtilmekte ve düzeltme işlemini yapmış olanların ise 3.kez uzayan beyanname verme süresine (13 Eylül 2024) tarihine kadar “düzeltme beyannamesi” vermesi durumunda cezai işlem yapılmayacağı belitiliyor.

Konuya ilişkin olarak acizane görüşlerimi paylaşmak isterim:

✅ Bu mükellefler de “yıl sonu” bilançoları yönünden halen enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğu bulunduğundan ( kanaatimce bu mükelleflerin tamamen enflasyon düzeltmesi dışında tutulması seçeneği kullanılmalıydı ) düzeltme beyannamesinin neden verilmesi gerektiğini anlamakta zorluk çekiyorum ? Kanaatimce Yıl sonunda da bu hesap mahsuplaşma yapılabilirdi.

✅Ayrıca bu mahsuplaşma ile birlikte, iade alacağı olacak mükelleflerin de herhangi bir vergi incelemesi olmaksızın iadesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Aksi durumda Vergi Denetim Kurulu’nun iş yükünde bir anda 1.500.000’dan daha fazla mükellefin vergi incelemesine girmesi söz konusu olur ki bu hem kurumlarımızın hem de mükelleflerimizin hiç de talep etmediği bir durum doğurabilir.

✅Düzeltme beyannamesi ile beyannamede ilgili düzeltme farklarının kanunun kabul edilmeyen gider veya ilave bir gelir olarak dikkate alınarak enflasyon düzeltmesi işlemlerinin sonuçlarının düzeltilmesi önerilmektedir. Konu bu işlemle sadece düzeltilmiş olur mu? Oysa ki gerek stokların gerek duran varlıkların maliyetleri içerisine giren enflasyon düzeltme farkları işletmelerde gider etkisini yaratmaya başlamış ve satış Kazancı veya zararının da tespitinde dikkate alınmıştır. bu şekilde yazılan giderler veya oluşan zarar veya düşük kar lar için de bir düzeltme işlemi olacak mıdır?

✅Burada düzeltme beyannamesini verilmesini gerektiren bir durum var mıdır ? düzeltme beyannamesi vergileme de bir “hatanın” olması durumunda yapılması gereken önemli bir işlemdir. bugüne kadar idarenin belirlemiş olduğu tüm kurallara riayet ederek beyannamelerini süresinde veren mükellefler hata mı yaptılar?

✅Bu düzenlemeler sonrasında artık mükellefler süresinde beyanname verme işlemini yerine getirirler mi ya da son dakikaya kalırlar mı? Endişem son dakikaya kalacakları yönünde.

Linkedin paylaşımından Alıntı yapılmıştır.

Page 66 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top