Mehmet Özdoğru

Mehmet Özdoğru

Email: This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

(Vergi İnceleme ve Denetim İç Genelgesi Sıra No: 2017/1)
https://www.ozdogrular.com/v1/content/view/54250/180/

Nezdinde Vergi İnceleme Yürütülen
- Gerçek Kişilerde Kendisi,
- Tüzel Kişilerde Kanuni Temsilcisi,
- Tüzel Kişiliği Olmayan Teşekküllerde İse Bu Teşekkülleri İdare Edenler Tarafından Hazırlanan İmzalı Bir MUVAFAKATNAMENİN Verilmiş Olması Şartıyla,

* 3568 Sayılı Kanun Kapsamında Yetkisi Bulunan Meslek Mensupları İle
* Avukatlar Veya
* Mükellefler Tarafından Belirlenen Diğer Kişilerin,
Mükellefle Birlikte / Mükellef OLMAKSIZIN Vergi İncelemesini Yürütenlerle İnceleme İle İlgili Olarak Görüşmesi, Bilgi Ve Belge Sunması Mümkün Olup, Muvafakat Verilen Bu Kişilerden Ayrıca RESMİ VEKALETNAME İSTENMEZ. Diğer Taraftan Anılan Kişilere Verilen MUVAFAKATNAMENİN Bir Örneği, Kendilerine Ait Tarh Dosyasına Konulmak Üzere İlgili Vergi Dairesine Gönderilecektir.

Söz Konusu MUVAFAKATNAME İçin Özel Bir ŞEKİL ŞARTI ARANMAYACAKTIR. Bu Muvafakatnamenin Vergi İncelemesini Yürütenlerin Huzurunda Düzenlenebilmesi Veya Öncesinde Düzenlenerek İnceleme Elemanına İbraz Edilmesi Mümkündür.

Öte Yandan Söz Konusu MUVAFAKATNAME, Yalnızca Yürütülen İnceleme Sürecine İlişkin Hüküm İfade Edecek Olup, MUVAKAFATNEME İle Muvafakat Verilen Kişilere Yukarıda Belirtilen Hususlar Dışında Herhangi Bir Temsil Veya Vekâlet Yetkisi Verildiği Anlamına Gelmeyecektir. Bu Anlamda, İnceleme Sürecinde Düzenlenecek İnceleme Tutanaklarının Mükellefle Ve/Veya Kanuni Temsilcisiyle Birlikte İmza Altına Alınması Gerektiği Tabiidir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Tam / Dar Mükellef Sermaye Şirketinin:

* Türkiye'deki iş yeri / daimî temsilcisinin sahip oldukları

* Üretim / Hizmet İşletmelerinin

> Bir / birkaçını

> Kayıtlı değerleri üzerinden

> Aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi Kısmi Bölünme hükmündedir.

> İşletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin TÜMÜNÜN devredilmesi zorunludur. Aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.

- Bu kapsamda taşınmaz, her türlü tesis, makine ve teçhizat, alet, edevat, taşıtlar, gayrimaddi haklar ile hammadde, mamul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetler ile ilgili pasif kıymetlerin tümünün devredilmesi zorunludur.

- Üretim / hizmet işletmeleri ile fiziki veya teknik bütünlük arz eden ve bu işletmelerden ayrılması mümkün olmayan binalar, arsa ve araziler de bu işletmelere dahil taşınmazlar olarak kabul edilecektir.

- Geçmiş yıl zararlarının devredilemez.

Bu durumda kısmi bölünme işleminden doğan kârlar hesaplanmaz ve vergilendirilmez.

BURADA ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN NOKTA TAŞINMAZ DİREKT VERGİSİZ KISMİ BÖLÜNMEYE KONU EDİLEMEZKEN FİZİKİ VE TEKNİK BÜTÜNLÜK ARZ ETMESİ KOŞULUYLA URETİM/ HİZMET İŞLETMESİ İLE BİRLİKTE KURUMLAR VERGİSİZ KISMİ BÖLÜNMEYE KONU EDİLMESİ MÜMKÜNDÜR. AYNI ZAMANDA BU NEVİ KISMİ BÖLÜNME KDV'DEN İSTİSNADIR.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Perşembe, 05 Eylül 2024 07:28

Enflasyon Düzeltmesi De Düzeltmeye Tabi

Uzunca bir süredir konuştu­ğumuz enflasyon düzeltme­si, parasal olmayan kıymetlerin düzeltme katsayısı ile çarpılarak, malî tablonun ait olduğu tarihte­ki satın alma gücü cinsinden he­saplanmasıdır. Bildiğimiz üzere Vergi Usul Kanunu’nun Müker­rer 298. ve Geçici 33. maddeleri uyarınca 31/12/2023 tarihli ma­li tablolar enflasyon düzeltmesi­ne tabi tutuldu.

Düzenlemeye göre geçici vergi dönemlerinde de enf­lasyon düzeltmesi uygulanması ge­rekiyor. Enflasyon düzeltmesinin firmalara ve meslek mensuplarına ilave iş yükü getirmesi, geçici ver­gi döneminde bilanço çıkarılması­nın zorluğu, fiktif vergilemeye yol açması gibi sebeplerle geçici vergi dönemlerinde yapılmaması yük­sek sesle dile getirilmektedir.

Birinci geçici vergide enflasyon düzeltmesi yapılmadı

Geçici vergi, hesap döneminin 3’er aylık dönemlerinde tespit edi­lir ve 3’er aylık dönemi izleyen ikin­ci ayın 14’üncü günü akşamına ka­dar beyan edilir ve 17’nci günü ak­şamına kadar ödenir. Ancak beyan ve ödeme sürelerinde erteleme­ler yapıldığını belirtelim. 30 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de ya­yımlanan 560 Nolu Vergi Usul Ka­nunu Genel Tebliği ile 2024 hesap döneminin birinci geçici vergi dö­neminde enflasyon düzeltmesi ya­pılmaması gerektiği açıklanmış­tır. Tebliğde, 2024 hesap dönemi­nin birinci geçici vergi dönemi gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ekine bilanço eklenmeyeceği, izle­yen geçici vergi dönemlerinde ise bu beyannamelere düzeltilmiş bi­lançoların ekleneceği açıklanmıştı.

İkinci geçici vergide ortalık karışık

İkinci geçici vergilendirme döne­minde beyannamelerin verilme sü­resi 19.8.2024 Pazartesi günü so­na ermekteydi. Uzunca bir süredir meslek mensupları TÜRMOB bün­yesinde basın açıklamaları, duyuru­lar, resmi yazışmalar yaparak geçici vergi dönemlerinde enflasyon dü­zeltmesi yapılmasının imkânsızlı­ğını dile getirmekteler.

Gelir İdaresi ise 7.8.2024 tarihli Vergi Usul Kanu­nu Sirküleriyle 2024 hesap dönemi ikinci geçici vergilendirme döne­mine ilişkin bilançoların enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak olması nedeniyle beyanname verme süresi­nin 27.8.2024 Salı günü sonuna ka­dar uzatıldığını açıkladı.

Daha son­ra beyanname verme süresi önce 6 Eylül’e, daha sonra 13 Eylül’e uzatıl­dı. Meslek mensupları ve TÜRMOB tarafından yapılan eylemler ve uyarılara iş dünyası da destek verince geçici vergide enflasyon düzeltmesinde esnemeler ola­cağı açıklandı ancak ne yazık ki çok sayıda mükellefin beyanna­meleri verilmişti. Nihayetinde 31.08.2024 tarih ve 563 No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 31.12.2023 tarihli gelir tablo­sundaki brüt satışları 50 milyon TL’nin altında olanların enflasyon düzeltmesi yapmaması uygun bu­lunmuştur açıklaması yapıldı.

Düzeltmenin düzeltmesi

Gelir İdaresi 563 No’lu Tebli­ği yayımlamakta maalesef çok geç kaldı. Geçici vergi beyannameleri­nin birçoğu enflasyon düzeltmesi­ne tabi tutulmuş ve beyan edilmiş oldu. Bu mükelleflerin beyanna­melerini geçici vergi matrahlarını düzelterek vermeleri gerekmekte­dir. Oysa yılın başında geçici ver­gi dönemlerinde enflasyon düzelt­mesi yapılmayacağı açıklanmış ol­sa idi hem kanuna aykırı bir durum ortaya çıkmayacak hem de bu kar­maşa ve kaos oluşmayacaktı.

Be­yanname verenler enflasyon dü­zeltmesinden kaynaklı kâr veya zarar kayıtları ile enflasyon düzelt­mesi yapılmamasına göre oluşan kâr/zarar farkını, ‘Kanunen Ka­bul Edilmeyen Giderler’ veya ‘Za­rar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler’ bölümünün ‘Diğer İn­dirimler’ kısmında beyan ederek düzeltme yapacaklar.

Mahmut Bülent YILDIRIM

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://www.dunya.com/kose-yazisi/enflasyon-duzeltmesi-de-duzeltmeye-tabi/744662

Perşembe, 05 Eylül 2024 07:26

Vergi Yargılamasında Duruşma

Anayasamızın 138. maddesine göre hâkimler, Anayasa’ya kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle yargılamada temel taş, “vicdani kanaattir.” Vicdani kanaatin oluşum yeri ise “duruşma”dır. 

Her yargılama, her zaman, doğru ya da yalan olmak üzere iki yanlı, iki olasılıklı, birbirine karşıt, ama taraflar ve hâkim için ortak bir kuşkuyla başlar. Eğer duruşma denilen laboratuar sağlıklı verilere dayanmış, aygıtlar sağlıklı çalışmışsa kuşkulu durum tutarlı biçimde çözülecek; suç denilen olayın işlenip işlenmediği gerçekçi biçimde saptanacaktır. (Sami Selçuk. “Vicdani Kanı Yargısını Oluşturma Tekeli, Duruşma Yargıcındır.” Star, 18.11.2008)

Hukuk Muhakemeleri ve Ceza Muhakemeleri Kanunlarında birkaç madde ayrılarak ayrıntılı olarak düzenlenen duruşma müessesesi İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda (İYUK) ise sadece 2 madde ile düzenlenmiştir. İYUK, kural olarak yazılı yargılama usulünü benimsemiştir. Ancak salt yazılı yargılama usulünün benimsenmiş olması, vicdani kanaatin oluşumunu yeterince sağlayamadığı gibi, tarafları tatmin etmekten de uzaktır. Çünkü taraflar çoğu zaman dilekçeler ve belgeler haricinde, bir kere de konuyu yargıçların huzurunda anlatmak, adeta dertlerini dökmek ve tartışmak isterler. (Selçuk Hondu, İYUK’da Duruşma Yapılması ve Uygulamadaki Durum, Danıştay Dergisi s:89 sf:4)

Duruşma, davacının dava konusu işlemin iptalini gerektiren önemli hususları bir kez de sözlü olarak ortaya koyması, dosyada önem taşıyan ve bazen dikkatten kaçabilecek konulara işaret etmesi, idarenin de işleminin sebep ve dayanaklarını izah ederek işlemini savunması ve bu tartışmaları izleyen yargıcın, dosyasına duruşmada ileri sürülen hususlar ışığında yaklaşması, hiç şüphesiz kararların kalitesini artırır.

İYUK’un yeterli düzenleme içermemesinin de etkisi ile idari yargı pratiğinde de (genelde idare, özelde vergi yargısında) duruşma müessesesi olması gereken önemi kazanamamış, adeta gereksiz bir müessese gibi görülmüştür.

İYUK’da tek hâkimli mahkemeler de duruşma yapılması hâkimin takdirine bırakılmış, heyet halindeki mahkemelerde ise talep halinde zorunlu kılınmıştır. İstinaf mahkemelerinde ve temyiz aşamasında ise duruşma, yine yargı merciinin takdirine bağlanmıştır. Bu nedenle ve istinaf ve temyiz yargılamasında duruşma hiç denecek derecede az yapılır hale gelmiştir.

Duruşma, taraflar açısından önem taşır ve taraflar savunmaları için gerekli görüyorsa (talep ediyorsa) yapılmak durumunda olmalıdır. Bu nedenle, duruşmanın dava için gerekip gerekmediğini belirleme yetkisi, hiçbir zaman mahkemenin takdirinde olamaz. 

Bu günkü uygulamada istinaf ve temyiz başvurusunda bulunanın söz hakkının kısıtlanması ve karşı tarafla (veya vekili ile) bir kez de bu yargı mercileri önünde davasını tartışma hakkının elinden alınması sonucunu doğurmuştur. HMK’da ve CMK’da temyiz merciinin Kanunlarda sayılan birçok halde ve talep durumunda duruşma yapmakla yükümlü kılınması, HMK’un ve CMK’nın, İYUK’a nazaran “vicdani kanaate” ve dolayısıyla adaletin tecellisine daha fazla hizmet ettiği söylenebilir.

Öte yandan yargılamada önemli olan tarafların adalet duygusunun tatminidir. Kamuoyunda dosyaların zaman ve iş yükü sorunu dolayısıyla yeterince okunmadığı kanaati yaygındır. Bu nedenle taraflar bir kere de davalarını sözlü olarak anlatmak istemektedirler. İdari (özellikle vergi) yargıda duruşmasız verilen kararların, çoğu zaman tarafları tatmin etmediği görülmektedir. 

İdari yargı mercilerinin, kanunda bir yasak olmamasından hareketle yargılama usulünü içtihatla geliştirmek yerine, “İYUK’da yazılı usulün benimsendiği ve şahit müessesesinin düzenlenmediği” gerekçesinden hareketle duruşmalarda tanık dinlemekten kaçınması ve tanık ifadesine başvurulamaması da vicdani kanaatin oluşmasını yine engelleyen bir başka unsurdur. Örneğin, disiplin cezasının tanık ifadelerine dayalı olarak verildiği veya cezalı vergi tarhiyatının tanık ifadesine dayalı olarak yapıldığı hallerde davanın tarafları, bu tanıkların yargıç huzurunda yeminli ifadelerinin alınmasını sağlama olanağından yoksundur. 

Yine vergi yargısında karşılaşılan bir durum ise duruşmayı yapan yargıçla karar veren yargıcın farklılaşabilmesidir. Zira duruşma sonrası mahkeme heyeti, çeşitli belgelerin getirilmesi veya bilirkişi incelemesi gibi çeşitli ara kararları verebilmekte, bu kararların yerine getirilmesi ise zaman almakta, ancak bu arada atamalar yolu ile mahkemenin üyeleri değişebilmektedir. Bu durumda ise duruşmanın artık kararı verecek yeni heyet huzurunda tekrarlanması gerekirken, yeni heyet duruşmayı alelade bir usul muamelesi gibi görmekte, eski heyetin duruşmayı yapmış olmasından hareketle kararı vermektedir. Temyizden (veya istinaftan) dönen dosyaları da genellikle farklı üyeler değerlendirmekte ve duruşma işlevini kaybetmiş olmaktadır. Bu gibi hallerde duruşmanın tekrarlanması yolunun da hiç olmazsa içtihatla açılması gerekmektedir. 

Öte yandan mahkemelerin belge getirtme veya bilirkişi incelemesi gibi incelemeleri duruşmadan sonra yapmaları dolayısıyla, belki dava sonucunu etkileyecek bu argümanların duruşmada tartışılması olanağı da kaybolmaktadır.

Davaları esastan inceleyecek ve maddi olayı tekrar değerlendirecek istinaf mahkemelerinde duruşma yapılmasının mahkemenin takdirine bırakılması ise çok yanlıştır. Zira pek çok halde istinaf mahkemesi kararlarına karşı temyiz yolu kapalıdır. İstinaf mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme yolu da artık yoktur. Neyse ki Anayasa Mahkemesi sayesinde 7524 sayılı Kanunla, istinaf mahkemelerinde (ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle) yeni bir karar verilmesi halinde temyiz yolu, rakamsal sınırlara balı olmaksızın açılmıştır. 

Hem Adalet Bakanlığı’nın 9. Yargı Paketi’nin meclisin yeni yasama döneminde ilk görüşülecek kanun tekliflerinden biri olması hem de yeni adli yıl dolayısıyla ben de bu duruşma konusunu tekrar gündeme getireyim dedim. 

Yargılama usul hukukları içerisinde idari yargılama usulü maalesef üvey evlat gibi kalmıştır. Pek çok ve adalete hizmet etmeyen eksik veya eskimiş yönleri bulunmaktadır. Mutlaka ele alınması ve üzerinde çalışılması gerekmektedir. Bumin DOĞRUSÖZ

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/vergi-yargilamasinda-durusma/764848

Perşembe, 05 Eylül 2024 07:24

Vergi Takdir Komisyonları Ve Yetkileri

Türk vergi sistemi mükelleflerin ödeyecekleri vergi miktarının hesaplanacağı vergi matrahını kendilerinin tespit ederek beyan etmeleri esasına dayanır. Bununla beraber kanun, beyanların doğruluğunun idarece kontrol edilmesi, yoklama yapılması ve denetim elemanlarınca incelenmesi esasını da getirmiştir. Beyanların doğru olmadığı anlaşılırsa vergi dairesi ikmalen veya re’sen cezalı ek tarhiyat yapma yoluna gidecektir. Re’sen tarh edilecek ek vergilerin matrahının belirlenmesinde, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre, vergi denetimine yetkili Vergi Denetim Kurulu müfettişleri ve takdir yetkisine sahip Takdir komisyonları görevlidir. 23 Ağustos 2024 tarihli Nasıl Bir EKONOMİ gazetesinde yayınlanan yazımızda Vergi İnceleme elemanlarının re’sen takdir yetkisi üzerinde durmuştuk. Bu gün yazımızda takdir komisyonları ve yetkileri konusunu ele alacağız.

Takdir komisyonlarının kuruluşu

- Takdir Komisyonu; illerde defterdarın, ilçelerde Mal Müdürü’nün (müstakil vergi dairesi olan ilçelerde ilgili Vergi Dairesi Müdürü’nün) veya bunların tevkil edecekleri memurların başkanlığı altında ilgili vergi dairesinin yetkili iki memuru ile seçilmiş iki üyeden kurulur.

- Arsalara ait asgarî ölçüde birim değer tespitinde takdir komisyonu; belediye başkanı veya tevkil edeceği memurun başkanlığı altında belediyenin yetkili bir memuru ile defterdarın, vergi dairesi başkanlığı bulunan yerlerde ise vergi dairesi başkanının görevlendireceği iki memur, tapu sicil müdürü veya tevkil edeceği bir memur ve ticaret odasınca seçilmiş bir üye (ilgili olduğu arsalara ilişkin takdir komisyonlarına organize sanayi bölgesini temsilen bir üye) ile ilgili mahalle ve köyün muhtarından kurulur.

- Araziye ait asgarî ölçüde birim değer tespitinde takdir komisyonu; valinin başkanlığı altında defterdar, Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürü ile il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarından seçilmiş birer üyeden kurulur.

- Takdir komisyonları daimî veya geçici olurlar. Takdir komisyonlarının kurulacağı yerler ile bu madde uyarınca kurulan komisyonların çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

- Daimî komisyon bulunmayan yerlerde takdir işleri geçici komisyonlar tarafından görülür.

 Üyelerin Seçilmesi ve meslek odalarından üye alınması

- Üyeler, tüccarlar için ticaret odasınca, diğer sanat ve meslek erbabı için bunların mensup oldukları mesleki teşekküllerce kendi üyeleri arasından veya hariçten seçilir. Bu teşekküller, Takdir Komisyonu Başkanı’nın yazılı talebi üzerine en geç bir ay içinde iki asıl ve iki yedek üye seçmeye mecburdurlar. Bu mecburiyet zamanında yerine getirilmezse üyeler mahallin en büyük mülkiye amiri tarafından seçilir.

- Komisyon toplantılarına mükellefin sanat veya meslek bakımından bağlı veya ilgili olduğu teşekkülden, servet takdiri işlerinde ise yalnız ticaret odasından seçilen üyeler (Arsalara ait asgarî ölçüde birim değerlerinin tespiti sırasında ticaret odasından seçilen üyelerden biri yerine ilgili mahalle veya köyün muhtarı) iştirak eder. Ticaret odası ve mesleki teşekkül bulunmayan yerlerde bunlar tarafından seçilecek üyeler, yukarıdaki esaslara göre belediyeler tarafından seçilir.

- Komisyonlar kendilerine tahsis edilen dairede, yoksa vergi dairesinde toplanır ve keyfiyet bir tutanakla tespit olunur.

Takdir komisyonlarının Görevleri

- 72’nci maddenin birinci fıkrasına göre kurulan(daimi) takdir komisyonunun görevleri şunlardır.

1. Yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak;

2. Vergi kanunlarında yazılı fiyat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek (Bu gibi takdirler de takdir kararına bağlanır.)

Takdir komisyonu bu görevlerini yaparken takdir sebepleri bulunup bulunmadığını incelemez. Yalnız hatalı gördüğü muamelelerde, ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecburdur.

- 72’nci maddenin ikinci fıkrasına göre kurulan Takdir Komisyonu: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köyün cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeleri (Turistik bölgelerde değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parsel) itibariyle asgarî ölçüde birim değer tespit etmekle görevlidir.

- 72’nci maddenin üçüncü fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29’uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca her il veya ilçe için arazinin cinsi (Kıraç, taban ve sulak) itibariyle asgarî ölçüde birim değer tespit etmekle görevlidir.

- (b) ve (c) fıkralarına göre yapılacak değer tespitinde, Emlak Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan normlardan ve bu maddeye göre hazırlanmış bulunan yönetmelik hükümleri ile gerektiğinde bilirkişiden yararlanılır

Komisyonun yetkileri

- 72’nci maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74 üncü maddedeki görevleri dolayısıyla bu kanunda yazılı inceleme yetkisine haizdir.

- Komisyon, servetleri, sınai hakları ve telif haklarını, imtiyazları, madenleri, mücevheratı, eski eserleri ve sanat eserlerini değerlemede bilirkişiye müracaat edebilir.

- 72’nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre kurulan takdir komisyonları Vergi Usul Kanunu’nun 79’uncu maddesinde yazılı yetkileri haizdir.

- İlga Tahrir komisyonları ile ilgili 79’uncu madde aşağıda olduğu gibidir.

Tahrir komisyonlarının yetkileri

1. İradı veya kıymeti tahmin edilecek binaları ve araziyi gezebilirler;

2. Mükelleflerden ve kiracılardan gayrimenkulün genel durumu, kullanış tarzı, kira veya hasılat miktarı ve tahmine yarayacak sair lüzumlu malûmatı isteyebilirler;

3. Lüzumlu gördükleri malûmatı, muhtar ve ihtiyar meclisleri, ticaret ve tarım odaları, belediyeler ve noterler gibi resmî veya yarı resmî teşekküllerle özel teşekküller ve şahıslardan isteyebilirler;

4. Fabrika, değirmen ve imalâthanelerin iratlarının takdirinde içlerinde bulunan sabit istihsal tesislerinin kıymetlerini tespit için lüzum gördükleri takdirde bilirkişiye müracaat edebilirler.

Çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde, bina ve arazi, bunları işgal edenlerin muvafakati olmaksızın gezilemez. Binaların gezilmesi sırasında, komisyon başkan ve üyeleri, ev halkının rahatsız edilmemesine dikkat etmeye mecburdurlar.

Takdir işleminde mükellefin beyanına bağlılık

Mükellefin evvelce beyan ettiği bir matraha ait olan takdir işlerinde, takdir olunan matrah mükellefin beyanından düşük olamaz.

Takdir kararı ve tevdii

- Takdir Komisyonu’nca belli edilen matrah veya matrah kısmı takdir kararına bağlanır. Takdir kararı komisyon başkanı ve komisyon üyelerince imzalanır ve takdir kararları komisyonca imza karşılığı ilgili vergi dairesine tevdi(teslim) edilir. Tevdi edilen takdir kararında takdirin dayanağı da açıklanır.

- Komisyonca re’sen takdir olunan matrah mükellef tarafından bildirilen matrahtan fazla değilse re’sen vergi tarh edilmez; fazla ise sadece aradaki fark üzerinden vergi tarh olunur.

Yukarıda açıkladığımız takdir komisyonlarının üyelerinin kompozisyonuna bakıldığında, vergi idaresinden veya belediyelerden gelen üyeler yanında mükelleflerin temsilcileri olarak nitelenebilecek meslek odalarından gelen üyelerin bulunması demokratik bir görünün vermektedir. Ayrıca komisyonlar idari hiyerarşik yapının içinde yer almazlar. Vesayet denetimi söz konusu değildir.

Komisyon başkanı ve üyeler mükellef ve idareden etkilenmeden kendi araştırma ve değerlendirmelerine göre karar verirler. Takdir işlemlerinin niteliği nedeniyle komisyonların yarı bağımsız olması gerekir.

Dijitalleşme ve internet alanındaki büyük gelişmeler araştırma ve bilgiye ulaşmayı kolaylaştırmıştır.

Komisyonların dayanağı güçlü kararlar alması günümüzde daha mümkün hale gelmiştir. Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/vergi-takdir-komisyonlari-ve-yetkileri/764851

05 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32653

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kuramımdan:

KURUL KARARI

Karar No: 75935942-050.01,04-[01/25684]

Karar Tarihi: 2/09/2024

Konu: Sürdürülebilirlik Raporlarına Yönelik Güvence Denetimlerinin Zorunlu Hale Getirilmesine İlişkin Kurul Kararı

1. 29/12/2023 tarihli ve 32414(1.M) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 01/21634 sayılı Kurul Kararı uyarınca 01/01/2024 tarihinde ve sonrasında başlayan hesap dönemlerinde Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına uygun olarak hazırlanacak sürdürülebilirlik raporlarının; Kurum tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, düzenlenecekleri ilk yıldan başlamak üzere güvence denetimine tabi tutulmasına ve

2. 29/12/2023 tarihli ve 32414(1.M) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan TSRS 1 Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler”in 84’üncü paragrafının (a) fıkrasında yer alan “finansal raporların” ifadesi “sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklamaların” şeklinde değiştirilmesine

karar verilmiştir.

05 Eylül 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32653

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 30/6/2007 tarihli ve 26568 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1’in Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (1) numaralı alt bölümünde yer alan “bağlı döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemelerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “(mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri üzerine yapılacak ödemeler dâhil)” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (2) numaralı alt bölümüne (2/v) alt bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bölüm eklenmiştir.

“b) 1/10/2024 tarihinden itibaren uygulanmak üzere,

– 5018 sayılı Kanuna tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermaye işletmelerinin, mahkeme kararları ve icra dairelerinin ödeme veya icra emirleri kapsamında 5.000,- liranın üzerinde yapacakları ödemeler sırasında hak sahiplerinin,”

MADDE 3- Aynı Tebliğin Birinci Kısım, İkinci Bölüm, “V. Amme Alacağı Ödenmeden Yapılmayacak İşlemler ile İşlem Yapanların Sorumlulukları” başlıklı bölümünün (5.1.) numaralı alt bölümünde yer alan ““2/a-i” alt bölümünde” ibaresi ““2/a-i” ve “2/b” alt bölümlerinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 4- Bu Tebliğ 1/10/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Yatırımcıya İlişkin Vergisel Avantaj: Yatırımın Organize Sanayi Bölgesinde Gerçekleştirilmesi Gerçekleştirilmesi Halinde Yatırım Teşvik Kapsamında Desteklerden Ve Bölgenin BİR ALT BÖLGESİNDE Sağlanan Oran Ve Sürelerde Yatırım Desteklerinden, İndirimli Kurumlar Vergisinden Yararlanabilir.

Organize Sanayi Bölgelerine İlişkin Vergisel Hükümler

K. No

Kanun

Madde

Hüküm

4562

Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu

21

OSB Tüzel Kişiliği, Bu Kanunun Uygulanması İle İlgili İşlemlerde Her Türlü Vergi, Resim Ve Harçtan Muaftır. 

213

Vergi Usul Kanunu

72

Arsalara Ait Asgarî Ölçüde Birim Değer Tespitinde Takdir Komisyonu; …... (İlgili Olduğu Arsalara İlişkin Takdir Komisyonlarına Organize Sanayi Bölgesini Temsilen Bir Üye) ….. Kurulur.

5520

Kurumlar Vergisi Kanunu 

4/(1)-n

Organize Sanayi Bölgeleri, Tüzel Kişilikleri İtibarıyla Kurumlar Vergisinin Konusuna Girmemektedirler. Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerinin Alt Yapılarını Hazırlamak Ve Buralarda Faaliyette Bulunanların; Arsa, Elektrik, Gaz, Buhar Ve Su Gibi Ortak İhtiyaçlarını Karşılamak Amacıyla Kamu Kurumları Ve Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları İle Gerçek Ve Tüzel Kişilerce Birlikte Oluşturulan Ve Kazancının Tamamını Bu Yerlerin Ortak İhtiyaçlarının Karşılanmasında Kullanan İktisadî İşletmeler Kurumlar Vergisinden Muaftır. 

32/A

Bakanlar Kurulu, Kanunun 32/A Maddesinin İkinci Fıkrasının (A) Bendi..... Organize Sanayi Bölgeleri.... Yapılan Yatırımlara …...Yatırım Ve İstihdam Büyüklüklerini Belirlemeye Yetkilidir.

Yatırımın Organize Sanayi Bölgesinde Gerçekleştirilmesi Halinde Yatırım Teşvik Kapsamında Desteklerden Ve Bölgenin Bir Alt Bölgesinde Sağlanan Oran Ve Sürelerde Yatırım Desteklerinden, İndirimli Kurumlar Vergisinden Yararlanabilir.

OSB’lerde Tamamen Veya Kısmen Bedelsiz Tahsis Uygulaması, En Az 10 Kişilik İstihdam Öngören Yatırımlara Girişen Gerçek Veya Tüzel Kişilere OSB’lerdeki Parsellerin Tamamen Veya Kısmen Bedelsiz Tahsisine İmkân Sağlamaktadır.

3065

Katma Değer Vergisi Kanunu

13-j

Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerinin Su, Kanalizasyon, Arıtma, Doğalgaz, Elektrik, Haberleşme, Yenilenebilir Ve Diğer Enerji Tesisleri İle Yol Yapımına Ve Küçük Sanayi Sitelerindeki İşyerlerinin İnşasına İlişkin, Bunlara Veya Bunlar Tarafından Oluşturulan İktisadi İşletmelere Yapılan Mal Teslimleri İle Hizmet İfaları KDV’den Tam İstisnadır.

17/4-k

Organize Sanayi Bölgeleri İle Küçük Sanayi Sitelerinin Kurulması Amacıyla Oluşturulan İktisadi İşletmelerin Arsa Ve İşyeri Teslimleri KDV’den Kısmi İstisnadır.

29/02.

Bir Vergilendirme Döneminde İndirilecek Katma Değer Vergisi Toplamı, Mükellefin Vergiye Tâbi İşlemleri Dolayısıyla Hesaplanan Katma Değer Vergisi Toplamından Fazla Olduğu Takdirde, Aradaki Fark Sonraki Dönemlere Devrolunur Ve İade Edilmez. Şu Kadar Ki, 28 İnci Madde Uyarınca Cumhurbaşkanı Tarafından Vergi Nispeti İndirilen Teslim Ve Hizmetlerle İlgili Olup İndirilemeyen Ve Tutarı Cumhurbaşkanınca Tespit Edilecek Sınırı Aşan Vergi, .......Organize Sanayi Bölgelerinden Temin Ettikleri Mal Ve Hizmet Bedellerine İlişkin Borçlarına Mahsuben Ödenir.

488

Damga 

Vergisi Kanunu

2 Sayılı Tablo

Organize Sanayi Bölgelerinde Bulunan Arsaların Tahsisine İlişkin Olarak Düzenlenen Sözleşmeler Ve Taahhütnameler Damga Vergisinden İstisnadır.

492

Harçlar 

Kanunu

59/n

Organize Sanayi Bölgelerinde Yer Alan Gayrimenkullerin İfraz Veya Taksim Veya Birleştirme İşlemleri, Söz Konusu Bölgelerde Bulunan Arsaların Tahsisi Nedeniyle Şerhi Gerektiren İşlemleri İle Bu Arsa Ve Üzerine İnşa Edilen Binaların Tahsis Edilene Devir Ve Tescili İşlemleri Ve Cins Değişikliği İşlemleri Harçtan Müstesnadır.

1319

Emlak 

Vergisi 

Kanunu

4/m

Organize Sanayi Bölgelerinde Yer Alan Binalar Bina Vergisinden Daimi Olarak Muaftır.

15/d

Organize Sanayi Bölgeleri İçin İktisap Olunduğu Veya Bu Bölgelere Tahsis Edildiği Kabul Edilen Arazi (Sanayici Lehine Tapudaki Tescilin Yapılacağı Tarihe Kadar) Geçici Olarak Arazi Vergisinden Muaftır:

2464

Belediye 

Gelirleri

 Kanunu

80

Belediye Sınırları Ve Mücavir Alanlar İçinde İmar Kanununa Göre İlk Kez Yapılan Veya İstek Üzerine Gerçekleştirilen Müteakip Parselasyon İşlemlerinde Teşvik Belgesine Haiz Olan Organize Sanayi Bölgeleri “Parselasyon Harcı”ndan Müstesnadır.

80/f

Organize Sanayi Bölgeleri İle Sanayi Ve Küçük Sanat Sitelerinde Yapılan Yapı Ve Tesisler Bina İnşaat Harcı Ve Yapı Kullanma İzni Harcından Müstesnadır.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Çarşamba, 04 Eylül 2024 13:35

SERBEST BÖLGE MALİ - KAMBİYO MEVZUATI

GELİR / KURUMLAR VERGİSİ

  • 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Geçici 3. Maddesine Göre Serbest Bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış Gelir / Kurumlar Vergisi mükelleflerin faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere Gelir Veya Kurumlar vergisinden müstesnadır.
  • Avrupa Birliğine Tam Üyeliğin Gerçekleştiği Tarihi İçeren Yılın Vergilendirme Döneminin Sonuna Kadar Serbest Bölgelerde Üretim Faaliyetinde Bulunan Mükelleflerin Bu Bölgelerde İmal Ettikleri Ürünlerin YURT DIŞINA Satışından Elde Ettikleri Kazançları Gelir Veya Kurumlar Vergisinden Müstesnadır. YURT İÇİNE SATIŞLARDA 01.01.2025 TARİHİNDEN İTİBAREN İSTİSNA UYGULANMAZ.
  • Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt dışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir.
  • Bu Bölgelerde Gerçekleştirilen Faaliyetlerle İlgili Olarak Yapılan İşlemler Ve Düzenlenen Kâğıtlar Damga Vergisi Ve Harçlardan Müstesnadır.
  • İHRAÇ KAYITLI SATIŞ: Serbest Bölgede ÜRETİM Faaliyetinde Bulunan Üretici Firmaların Ürünlerini, AYNI / BAŞKA BİR SERBEST BÖLGEDE Faaliyette Bulunan İHRACATÇILARA, Yurt Dışına Satılması KAYDIYLA Teslim Etmeleri De Yurt Dışına Satış Olarak Değerlendirilecektir. Bu Şekilde İhracat Kaydıyla Yapılan Teslimlerde, Üretici Firmalar İstisnadan Yararlanacağından, İhracatı Gerçekleştiren Firmaların İstisnadan Yararlanması Mümkün Değildir. Söz Konusu Malların, İhracatçıya Teslim Tarihini Takip Eden Ay Başından İtibaren 3 AY İçinde İhraç Edilmesi Zorunludur. Bu Sürede İhraç Edilmemesi Halinde, Bu Mallara İlişkin Yurt Dışı Satış Gerçekleşmemiş Olarak Değerlendirilir.
  • FASON İMALAT: İmalat Faaliyetinin Serbest Bölgede Yapılması Gerekmekte Olup İmalatın Belli Safhalarında Dışarıdan Fason Hizmet Satın Alınması İstisna Uygulamasına Engel Teşkil Etmemektedir.
  • YURTİÇİ ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ: Serbest Bölgeler Kanunu Kapsamında Vergiden İstisna Edilen Kazançlar Yurtiçi Asgari Kurumlar Vergisi Hesabında Dikkate Alınmaz.

KDV

  • Serbest Bölgedeki Alıcıya Gönderilen Ve Serbest Bölgeye Vasıl Olan Mallar İhracat Kapsamında KDV’den Tam İstisnadır.
  • Serbest Bölgelerdeki Müşteriler İçin Yapılan ve Serbest Bölgelerde Faydalanılan Fason Hizmetler KDV’den Tam İstisnadır.
  • Serbest Bölge Hükümlerinin Uygulandığı Mallar İthalat İstisnası Kapsamında KDV’den Kısmi İstisnadır. Özel Tüketim Vergisinden De İstisnadır.
  • Serbest Bölgelerde Verilen Hizmetler İle Serbest Bölgelere Veya Bu Bölgelerden Yapılan İhraç Amaçlı Yük Taşıma İşleri KDV’den Kısmi İstisnadır. Hizmet ifa edenin serbest bölgede faaliyette bulunma ruhsatının olup olmaması bu istisnanın uygulanmasına engel teşkil etmemektedir.
  • Bu Durumda Serbest Bölge Mükelleflerine Türkiye’de Verilen Ve Fason Hizmet Niteliği Taşımayan Hizmetler KDV’ye Tabidir. Yurt İçinden Serbest Bölgeye Verilen Telekomünikasyon Hizmetleri KDV'ye Tabidir. Türkiye'de Faaliyette Bulunan Mükellefin, Rapor, Görüş, Yazı, Onay Hazırlanması Amacıyla Serbest Bölgeye Gidip İnceleme, Kontrol, Denetleme V.B. Yapması Söz Konusu Hizmetle İlgili Ön Hazırlık Ve Veri Toplama Mahiyetindedir. Bu Hizmet, Serbest Bölgede İfa Edilen Bir Hizmet Olmadığından Genel Hükümler Çerçevesinde KDV'ye Tabi Olacaktır.
  • Serbest Bölgede Faaliyet Gösteren Ve Gerçek Usulde KDV Mükellefiyeti Bulunmayan Firmaya Fiilen Verilen Servis Taşımacılığı Hizmeti, Alıcı KDV Tevkifatı Yapmakla Sorumlu Tutulanlar Arasında Yer Almadığından Tevkifata Tabi Tutulmayacaktır. Ancak, Söz Konusu Servis Taşımacılığı Hizmetini Organizatör Olarak Alan Aracı Firmanın, Alt Firmalardan Bu Hizmeti Alarak İfa Etmesi Durumunda, Alt Firmalardan Alınan Söz Konusu Hizmetler Nedeniyle Tevkifat Uygulanacağı Tabiidir.

ÖTV

  • 7491 Sayılı Kanunla Özel Tüketim Vergisi Açısından Serbest Bölgeye Yapılan Teslimler İhracat Olarak Değerlendirilmemiş Ve İhracat İstisnası Kapsamından Çıkartılmıştır. Buna Göre, 28.12.2023 Tarihinden İtibaren Serbest Bölgeye Yapılan Teslimlerin ÖTV Kanunun 5. Maddesine Göre İhracat İstisnası Kapsamında Olmadığı Hüküm Altına Alınmıştır.

32 SAYILI KARARNAME

  • Gümrük beyannamesine tabi tutulan ihrakiye satış ve teslimi dâhil 27.10.1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların teslimine ilişkin akdedilen menkul satış sözleşmeleri kapsamındaki ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden yerine getirilebilir.

SERBEST BÖLGEYE DÜZENLENECEK İHRACAT FATURASI

  • Serbest Bölgedeki Alıcıya Düzenlenen Fatura
    • Gümrük Çıkış Beyannamesi Ekinde Düzenlenen Bir Fatura İse İhracat E-Faturası Olarak Düzenlenmelidir.
    • Serbest Bölge İşlem Formu Vb. Başka Bir Belge Ekine Alındığı Durumlarda Alıcı Da E-Fatura Mükellefi İse İhracat E-Faturası Şeklinde Değil, Eskisi Gibi E- Fatura Olarak Düzenlenmelidir.
    • Alıcı E-Faturaya Kayıtlı Değilse Ve Gönderici E-Arşiv Fatura Olarak Düzenlenmelidir.

FORM BA - BS

  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlen e fatura, ihracat faturası Form Ba ve Form Bs bildirimlerinde beyan edilmez.

SERBEST BÖLGE % 2 DÖVİZ DÖNÜŞÜM DESTEĞİ

  • Yurt Dışı Kaynaklı Döviz: Firmaların Döviz Cinsi İhracat Gelirleri ….. SERBEST BÖLGEDE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALARIN Yurt Dışına Yaptıkları

Satışlara İlişkin Döviz Gelirlerini İfade Eder.

  • İhracatçı Firmaların 16 Ocak 2020 Tarihli İhracat Genelgesinin Ek 1 İnci Maddesi Kapsamında Merkez Bankasına Satmakla Yükümlü Oldukları İhracat Bedeli Dövizler, ….. SERBEST BÖLGEDE FAALİYET GÖSTEREN FİRMALARIN Yurt Dışına

Yaptıkları Satışlara İlişkin Dövizlerin Banka Aracılığıyla Merkez Bankasına Satışı Sırasında, Firmaların 1 Ay Boyunca Döviz Alımı Yapmamayı Taahhüt Etmesi Halinde, Taahhüt Sahibi Firmalara Dönüşüm Kuru Üzerinden Türk Lirasına Çevrilen Tutarın %2’si Kadar Döviz Dönüşüm Desteği Merkez Bankasınca Ödenir.

  • SERBEST BÖLGE İŞLEM FORMUNUN 10 Numaralı Hanesinde Kayıtlı Banka Dışındaki Bir Banka Tarafından Döviz Dönüşüm Desteğine Aracılık Edilmesi Durumunda İşlemi Yapan Banka Serbest Bölge İşlem Formunun 10 Numaralı Hanesinde Belirtilen Bankanın Dönüşüm Desteğine Konu Edilen Tutar İçin Daha Önce Destek Ödemesi Yapılmadığına İlişkin Teyidini Almadan Merkez Bankasına Bu Uygulama Talimatı Kapsamında Döviz Satışı Yapamaz.
  • Serbest Bölgede Faaliyet Gösteren Firmaların Yurtdışına Yaptıkları Satışlara İlişkin Dövizler İçin Serbest Bölge Müdürlüğünce Onaylı SERBEST BÖLGE İŞLEM FORMU, Aracı Bankaya İbraz Edilmedikçe Döviz Dönüşüm Desteğinden Faydalanılamaz. İbraz Edilen Ve Aracı Bankaca Kontrol Edilen Serbest Bölge İşlem Formu Bilgileri İşleme Aracılık Eden Banka Nezdinde Elektronik Ortamda Saklanır.

SERBEST BÖLGE FONLARI

-        Üreticiler Tarafından Gerçekleştirilecek Mal Hareketlerinde

  • Yurtdışında Serbest Bölgeye Getirilen Malların CIF Bedeli Üzerinden %0,1
  • Bölgeden Türkiye'ye Gönderilen Malların Fatura Bedeli (FOB) Üzerinden %0,9 Oranında Özel Hesap Ücreti Alınır.
    • Bölge İçi Mal Satışlarından Özel Hesap Ücreti Ödenmez.
    • Üreticiler Dışındaki Mükellefler Kurumlar Vergisine Tabi Oldukları İçin Özel Hesap Ücreti Ödemezler.
    • Yatırım Amaçlı Olarak Yurtdışından Getirilen Mallar İçin Özel Hesap Ücreti Tahsil Edilmez.
    • Yurtdışından İşlenmek Üzere Bedelsiz Olarak Alınan Mallar İçin De Özel Hesap Ücreti Tahsil Edilmez.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Hesaplanan Asgari Vergiden hesap dönemine ilişkin
- Tevkif Suretiyle Ödenen Kurumlar Vergisi ile
- Ödenen Geçici Vergiler Mahsup Edilir.

YATIRIM KATKI TUTARI AÇISINDAN ALINMAYAN KURUMLAR VERGİSİNE YÖNELİK ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ HESAPLAMASINDA 2.8.2024 TARİHİNİN ÖNEMİ

02.08.2024 Tarihten Önce Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığından Alınmış Olan Teşvik Belgelerindeki Yatırıma Katkı Tutarlarının Kullanılması Nedeniyle 32/A Maddesi Hükmüne İstinaden İlgili Hesap Döneminde Alınmayan Vergi Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisinden İndirilir.

02.08.2024 Tarihinden Sonra (Bu Tarih Dâhil) Yeni Alınan Teşvik Belgeleri Kapsamında Yatırıma Katkı Tutarlarının Kullanılması Nedeniyle 32/A Maddesi Hükmüne İstinaden İlgili Hesap Döneminde Alınmayan Vergi, Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisinden Düşülemeyecektir.

02.08.2024 Tarihinden Önce Mevcut Yatırım Teşvik Belgelerinde Kayıtlı Olan Yatırım Tutarı Dikkate Alınacak, Bu Tarihten Sonra Yatırım Teşvik Belgesinde Gerçekleştirilen REVİZELER Sonucundaki Artışlar Hesaplamaya Dahil Edilmeyecektir.

KURUMLAR VERGİSİ MATRAHI: Ticari Bilanço Karı + KKEG - İstisna/ İndirim - Geçmiş Yıl Zararı /

ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ MATRAHI: Ticari Bilanço Karı + KKEG - Kabul Edilen İstisnalar

Kurumlar Vergisi ( % 25- % 24- % 23- % 20)

Asgari Kurumlar Vergisi % 10

A) Ticari Bilanço Karı

B) KKEG

C) İstisnalar

D) ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ Kabul Edilen İstisnalar

·        İştirak Kazancı

·        Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası (%10 Vergi Yükü Taşıyan Kısmı)

·        Emisyon Primi İstisnası

·        Risturn Kazancı İstisnası

·        Yatırım Fon Ve Ortaklıklarının Kazancı İstisnası (Taşınmazlardan Elde Edilen Kazançlar Hariç)

·        Sat ve Geri Kiralama İstisnası

·        Varlık Kiralama İşlemlerinden Elde Edilen Kazanç İstisnası

·        Girişim Sermayesi Fonu

·        Korumalı İşyeri İndirimi

·        Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu İstisnası

·        Serbest Bölge Kazanç İstisnası

·        Teknoloji Geliştirme Bölge Kapsamında Kazanç İstisnası

·         Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilen Ar-Ge/ Tasarım İstisnası

·         Yurtdışı İnşaat Onarım Kazancı İstisnası (%10 Vergi Yükü Taşıyan Kısmı)

E) ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ Kabul Edilmeyen İstisnalar

* Taşınmaz, İştirak Hissesi ve Fon Satış Kazancı İstisnası

* Nakdi Sermaye Artışı Faiz İndirimi

* Bankalara Borçlu Durumda Olanların Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası                                   

* Devreden Yatırım İndirimi

* Kur Korumalı Mevduat Kazanç İstisnası                                                                                                                          

* Sınai Mülkiyet Kazanç İstisnası                                                                                                           

                      

* Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarının Taşınmaz Satış Kazancı İstisnası

* Yurtdışı İnşaat Onarım Kazancı İstisnası (%10 ve Üzeri Vergi Yükü Taşıyan Kısmı Hariç)

* Yurtdışı İştirak Kazancı İstisnası (%10 ve Üzeri Vergi Yükü Taşıyan Kısmı Hariç)

F) Geçmiş Yıl Zararı

G) Kurumlar Vergisi Matrahı

Genel Oranda Hesaplanan Kurumlar Vergisi

* 02.08.2024 Öncesi Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Alınmayan Vergi ( YATIRIM İNDİRİMİ)

* 1 Puan Kurumlar Vergisi İndirimli ( İMALAT)

* 2 Puan Kurumlar Vergisi İndirimi ( BORSAYA TABİ MÜKELLEF)

* 5 Puan Kurumlar Vergisi İndirimi ( İHRACAT)

* 02.08.2024 Öncesi Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında İndirimli Vergi

* 1 Puan Kurumlar Vergisi İndirimi Sonrası İndirimli Vergi( İMALAT)

* 2 Puan Kurumlar Vergisi İndirimi Sonrası İndirimli Vergi ( BORSAYA TABİ MÜKELLEF)

* 5 Puan Kurumlar Vergisi İndirimi Sonrası İndirimli Vergi ( İHRACAT)

* Yurtdışında Ödenen Vergiler

Mahsup Sonrası Hesaplanan Kurumlar Vergisi

Ödenmesi Gereken Kurumlar Vergisi

Kurumlar Vergisi ve Asgari Kurumlar Vergisi Büyük Olanı Ödenir.

Ersan KARACA
Yeminli Mali Müşavir
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

Page 62 of 1348

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top