SGK çoğu zaman sıkıntılı durumlardan biri de emekli olurken borçlanmalar, sahte sigortalılık gibi sürelerde bağlanan emekli aylıklarının kesilmesi sonradan davalar ile tekrar bağlanması hem zaman kaybı hem de sigortalıların maaş kaybı anlamına geliyor.
Bunlar dava açılmadan çözülmesi için SGK çözüm yolu bulunması gerekir.
1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 5 yıl sigortalılık 900 gün borçlanmalar kabul ediliyor.
Aynı zaman da 1/10/2008 öncesi sigortalı sağlığından önce 900 güne yetecek kadar askerlik borçlanması yaparak,1/10/2008’den sonra vefat ederse bu borçlanma da sayılarak hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması gerekir.
Aşağıdaki örnek Yargıtay kararı da bu yöndedir.
Davacıların babası/eşi ...'nin vefatı üzerine 17.10.2011 tahsis talebine istinaden, 539 gün askerlik ve 1142 gün SSK sigortalılığı olmak üzere 1.11.2011 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanan davacılar yönünden,
SGK tarafından 8.7.2013 tarihli raporla, (…………) sicil nolu işyerindeki 20.5.2010-25.10.2011 tarihleri arasındaki sigortalılığının sahte olması sebebiyle iptal edilmesi üzerine 6.9.1979-5.10.2011 tarihleri arası
672 gün sigortalılığı ve 539 gün askerlik olmak üzere 1211 gün sigortalılığının bulunduğu, 5510 sayılı yasanın 32. maddesine göre ölüm aylığı koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bağlanan ölüm aylığının 1.11.2011 tarihinden
itibaren iptal edilmiştir.
Kısaca sigortalının 6.9.1979-5.10.2011 arasında sigortalının 672 gün+539 =1211 gün askerlik borçlanması ile zaten 5 yıldan fazla sigortalılık süresi 900 günden fazla prim ödemesi var.
Burada asıl sorulması gereken 539 gün askerlik borçlanması 1/10/2008 öncesi mi sonrası mı tespit edilmelidir.
Kural olarak her kanunun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanması gerekmekte olup söz konusu 32. maddenin yürürlük tarihi öncesinde gerçekleşen ölüm ve borçlanmalar yönünden de uygulanmasına olanak veren düzenleme bulunmadığı gibi kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralının istisnaları niteliğindeki “beklenen (ileride kazanılacağı
umulan) haklar”, “kamu düzeni ve genel ahlak”, “yargılama hukuku” gibi istisnaların da söz konusu olmadığı açıktır.
Yüksek mahkemede değerlendirmesinde dosya sunulan belgelere göre;
Yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, 5.12.1985-6.6.1987 tarihleri arası askerlik borçlanma bedeli 6.6.2006 tarihinde ödendiği, Kurumca bu borçlanmanın kabul edildiği dikkate alınarak, askerlik borçlanmasına karşılık gelen tutarın ödenmesi 01.10.2008 gününden önce gerçekleştiğinden uyuşmazlığın çözümünde, askerlik süresinin 900 günlük prim ödeme gün sayısı içerisinde değerlendirilerek
tahsis koşuları irdelenerek karar verilmelidir.
Davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır denilmiştir.
ASKERLİK BORÇLANMASI
• KURUM İŞLEMİ
ÖZET: Kurumca bu borçlanmanın kabul edildiği dikkate alınarak, askerlik borçlanmasına karşılık
gelen tutarın ödenmesi 01.10.2008 gününden önce gerçekleştiğinden uyuşmazlığın çözümünde,
askerlik süresinin 900 günlük prim ödeme gün sayısı içerisinde değerlendirilerek tahsis koşuları
irdelenerek karar verilmelidir. Y. 10. HD E: 2017/2044 K. 2017/4494 T: 25/05/2017 Vedat İlki