Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 18. maddesinde; hiç kimsenin zorla çalıştırılamayacağı, angaryanın yasak olduğu, 60. maddesinde; herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu, Devletin, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve teşkilatı kuracağı, 16. maddesinde; temel hak ve hürriyetlerin, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabileceği, 90. maddesinde; usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmaların kanun hükmünde olduğu, hüküm altına alınmıştır.
Türkiye’nin de imzaladığı ILO sözleşmelerinden; 102 No’lu Sosyal Güvenlik (Asgari Standartlar) Sözleşmesinde;
“Yabancı uyruklu mukimler vatandaşlarla aynı haklara sahip olurlar. Şu kadar ki, mevzuat, tamamı veya mühim bir kısmı amme fonlarından karşılanan yardımlar veyahut yardım kısımlarına taalluk eden hususlarla geçici devre yardımlarına taalluk eden hususlarda, yabancılarla memleket uyruğunda olmakla beraber üyenin ülkesi dışında doğmuş olanlar hakkında, hususi hükümleri ihtiva edebilir. İşçi ve hizmetlilere tatbik olunan primli sosyal güvenlik sistemlerinde, Sözleşmenin ilgili bölümündeki mükellefiyetleri kabul etmiş bulunan diğer bir üye Devletin uyruğunda olan korunan kimseler, mezkur bölüm tatbikatında vatandaşlarla ayni haklara sahip olurlar. Şu kadar ki, bu paragrafın tatbikatı, mütekabiliyet esasını derpiş eden iki veya çok taraflı anlaşmaların yapılmış olması şartına bağlanabilir.” Hususları yer almaktadır.
01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 4. maddesinin 2.fıkrasının (c) bendinde; “Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanların” sigortalı sayılacakları hüküm altına alınmıştır.
6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunun 3. maddesinde; “Bu Kanunun uygulanmasında; “Yabancı” kelimesinin “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade edeceği”
Aynı Kanunun 6. maddesinde; “Bu Kanun kapsamında yer alan yabancıların çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışmaları veya çalıştırılmalarının yasak olduğu”
22. maddesinde; “Çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti alan yabancılar ile yabancı çalıştıran işverenlerin, sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerini kanuni süresi içinde 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre yerine getirecekleri”
Hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda açıklanan emredici Yasa hükümleri karşısında; 6735 sayılı Kanun kapsamında izin alınmadan çalıştırılan yabancıların sigortalı olmaları yasal bir zorunluluktur.
Kaynak, Harun Ordu