Adana BİM, 2. VDD, E. 2020/152 K. 2020/755 T. 11.12.2020
İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN(DAVALI) : MERSİN VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI VEKİLİ:
KARŞI TARAF (DAVACI) :
VEKİLİ: Av.
İSTEMİN KONUSU: Mersin 2. Vergi Mahkemesi'nin 10/12/2019 tarih ve E:2019/545,K:2019/1214sayılı davanın kabulüne dair kararının davalı idare tarafından istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının 2013 yılı yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle düzenlenen vergi inceleme raporuyla ihtilaflı dönemde indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin reddedilmesi sonucunda 2013/Ocak ilâ Aralık dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından 2013 yılı ile ilgili olarak 7143 sayılı Kanun kapsamında tahakkuk eden vergilerin Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmediğinden bahisle taksit ödeme süresince işlemeyen sürenin tarh zamanaşımı süresinin hesabında işlemeyen süre olarak dikkate alınması suretiyle ve 08/03/2019 tarih ve 2019-A-1698/9 sayılı vergi inceleme raporu uyarınca davacı adına 2013/Ocak ilâ Aralık dönemleri üç (3) kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri salınmış ise de, 7143 sayılı Kanun kapsamında matrah artırımında bulunan davacının tahakkuk eden vergileri öngörülen süre ve şekilde ödememesinin hakkında artırımda bulunulan 2013 yılı için vergi incelemesi yapılmasına mani teşkil etmeyeceği, ancak bu incelemenin tarh zamanaşımı süresi içerisinde yapılması gerektiği, anılan Kanun'un 9'uncu maddesinin 15'inci fıkrasında yer alan "... bu Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak mevzuatlarında yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemeyeceği" hükmünün, 7143 sayılı Kanun'un "Kapsam ve Tanımlar" başlıklı 1'inci maddesi dikkate alındığında 5'inci maddesinde düzenlenen matrah artırımı hükümleri bakımından uygulama kabiliyetinin olmadığı ve dolayısıyla matrah artırım hükümlerine şamil olmadığı, bu haliyle vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı yönündeki açık hüküm karşısında 2013 yılı ile ilgili olarak önerilen vergi ve cezaların tarh zamanaşımı süresinin dolduğu 31/12/2018 tarihine kadar tarh ve tebliğ edilmesi gerekirken, 213 sayılı Kanun'un 21'inci maddesi uyarınca vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna tebliğ ile hüküm ifade edeceği hususu davalı idarece gözetilmeksizin tarh zamanaşımı süresinin sona erdiği tarihten sonra tebliğ edilen 25/12/2018 tarih ve E.11927 sayılı "Defter ve Belge İsteme Yazısı" doğrultusunda herhangi bir mücbir sebep hali olmaksızın 2013 yılı yasal defter ve belgelerinin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle 2013 yılı katma değer vergileri indirimlerinin reddi suretiyle re'sen salınan ve 15/04/2019 tarihinde tebliğ edilen dava konusu 2013/Ocak ilâ Aralık dönemi üç (3) kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Tamamı İçin Tıklayınız
Kaynak, Av. Mehmet Alçay