“Döviz ve Altın Hesaplarından Kur Korumalı TL Mevduata Dönüşüme Vergi İstisnaları” başlıklı yazımızda kur korumalı mevduata geçiş yapan kurumlar vergisi mükelleflerine ve bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerine tanınan kurumlar ve gelir vergisi istisnalarına ilişkin açıklamalarımıza yer verilmiş ve 19 seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ Taslağı’ndaki düzenlemelere de değinilmişti.
Anılan Genel Tebliğ 11 Şubat 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan Tebliğde, Taslakta yer almış olan ve anılan yazımızda “ Tebliğ Taslağında; 31.12.2021 tarihli bilançoda mevcut olan yabancı para tutarının sonraki tarihte kullanılması sonucu eksilmesi halinde eksilen kısım için istisna hükmünün uygulanmayacağı belirtilmiştir. Keza, 31.12.2021 tarihinden sonra banka kredisi, alacağın tahsili vb nedenlerle sahip olunan yabancı paraların dönüşümü halinde de, bunlar için istisnadan yararlanılamayacağı belirtilmiştir.” açıklamasıyla ifade edilen bölüm tamamen çıkartılmıştır. Bu durumda, 31.12.20221 tarihli bilançoda yer alan yabancı paraların sonraki tarihte eksilmesi ve sonrasında yine aynı tutarlara tamamlanmış olması halinde de istisnaların uygulanabileceği anlamı doğmaktadır. Öte yandan, bankalar da kur korumalı Türk Lirası mevduat hesabı açarken, Merkez Bankası’nın tebliğ ve talimatları kapsamında, 31.12.2021 tarihli bilançolarda yer alan tutarları esas almakta olup, Mali İdare de bu yaklaşımı benimsemiş görünmektedir.
Tebliğ taslağındaki uygulamaya ilişkin örneklerde; 31.12.2021 tarihli bilançoda yer alan yabancı paralarla ilgili istisna hesabında, anılan yabancı para hesaplarına 31.12.2021 tarihi öncesi giriş çıkış işlemleri olmuşsa, “ilk giren ilk çıkar” varsayımıyla istisnadan yararlanılacak kur farkı kazancının tespit edileceği yer almıştı. Bu kez Tebliğde bu husus aşağıdaki açıklamayla ifade de edilmiştir:
“Mükellefler gerek dönem içi gerekse dönem sonu kur farkı kazançlarını muhtelif usullere göre belirleyebilmektedirler. Ancak, istisna edilecek kur farkı gelirinin tespitine münhasır olmak üzere, dönem içi döviz çıkışlarında ve istisna tutarının hesaplanmasında ilgili hesaba giriş sırasının esas alınması gerekmektedir.”
Keza, daha önceki Taslakta yer almamasına rağmen, tebliğde şu açıklama yapılmıştır:
“…31.12 2021 tarihli bilançonun “Bankalar Hesabında” yer alan yabancı paraların birden fazla döviz tevdiat hesabından oluşması halinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14’üncü maddesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ilgili mevzuatı çerçevesinde dönüştürülebilen döviz cinslerine ilişkin döviz tevdiat hesapları istisna tutarının belirlenmesinde birlikte dikkate alınacaktır. İstisna hesabında aynı döviz cinsinden döviz tevdiat hesapları birlikte dikkate alınacağından, bu hesaplar arasında yapılan aktarma işlemlerinin giriş çıkış olarak değerlendirilmeyeceği tabiidir.”
Tebliğde ifade edilen ve istisna hesaplamasında esas alınması gerektiği belirtilen “ilk giren ilk çıkar” yöntemi, 31.12.2021 Tarihli bilançoda yer alıp, kur korumalı Türk Lirası mevduat hesabına dönüştürülecek yabancı paralara isabet eden kur farkı kazancını ve dolayısıyla istisnadan yararlanılacak tutarı azaltıcı etki yapmaktadır. Buna göre, kur korumalı mevduata dönüştürülecek döviz cinsinden (örneğin Amerikan doları) mevcut bütün hesaplar tek bir hesap gibi dikkate alınacak ve 01.10.2021 ile 31.12.2021 tarihleri arasındaki çıkışların ilk girmiş olan Amerikan dolarlarından çıktığı kabul edilerek, 31.12.2021 tarihinde kalan bakiye tutarın kur farkı kazancı belirlenecektir. 31.12.2021 tarihli bilançoda yer alan yabancı paraların bir kısmının kur korumalı Türk Lirası mevduata dönüştürülmek istenmesi halinde ise, bu tutarın 31.12.2021 tarihli bilançoda yer alan aynı cins yabancı para toplamı içindeki oranına göre, yukarıda açıklanan şekilde bulunacak toplam kur farkı kazancı içindeki payı bulunarak, istisna tutarına erişilecektir.
Yabancı paraların kur korumalı Türk Lirası’na dönüşümü halinde uygulanacak olan istisnadan yararlanabilmek için son tarih, hesap dönemi takvim yılı esas alınarak 4. Geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği son gün (normalde 17 Şubat 2022) olarak belirlenmiştir. Ancak, ilgili Tebliğ düzenlemelerinin gecikmesi ve uygulamada karmaşık hesaplamaların öngörülmüş olması nedeniyle istisna hesaplarının daha doğru yapılabilmesi için, anılan 4. Geçici vergi beyanının süresinin uzatılması yararlı olacaktır. Ki bu takdirde; uzayan sürenin sonuna kadar hesaplardaki dönüşüm yapılabilecektir.
Öte yandan, tüzel kişilerde kur korumalı mevduatın süresi (6 ay veya 1 yıl vadeli) ile ilgili olarak henüz yeni bir düzenleme yapılmamıştır.
Anılan yazımızda, 31.12.2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile 31.12.2021 tarihinden sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerinin 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında, dönüşüm kuru üzerinden Türk Lirası’na çevirmeleri ve bu Türk Liralarını en az üç ay süreyle Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarında tutmaları halinde de
- Türk Lirası’na çevrildiği tarihte oluşan kurum kazancı ile
- söz konusu hesaplardan, dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dahil olmak üzere, vade sonunda elde edilen faiz ve kar payları ile diğer kazançlar (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından yapılacak destek ödemeleri)
kurumlar vergisinden istisna edileceği açıklanmıştı.
Altın hesapları dönem sonlarında değil, elden çıkarıldığı zaman değerlemeye tabi tutulup, kazanç o dönemde oluştuğu için, 31.12.2021 tarihinde bu hesaplarla ilgili değerleme yapılmadığından 2021 yılında gelir oluşmamaktadır. Bu nedenle, anılan hesaplardan 2022 yılı sonuna kadar Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında işlem yapılması halinde, Türk Lirası’na çevrildiği tarihte oluşan kurum kazancı vergiden istisna edilecektir.
Geçici Vergi Beyannamelerinin son sürümünde, “Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümüne “370” kodla 14/a açıklamasıyla bu istisnanın beyan edileceği satır açılmıştır. Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK