Danıştay Maliye’nin yaptığı her düzenlemeyi iptal edecek değil ya, bu defa da onay verdi.

KDV iadelerinde talep süresi ve aranılan belgeler birbirinden oldukça çok farklı, hak düşürücü bu sürelere uyulmaması halinde iade hakkı yasal olarak kaybediliyor, sonradan iade talebinde bulunulamıyor. Bu da ister istemez ihtilaflara neden oluyor.

KDV iadelerinin bir finansman kaynağı olarak görüldüğü bugünlerde, özellikle bu iadelere ilişkin olarak yapılan düzenlemelere açılan davalar ve sonuçları ayrı bir önem taşıyor ve hemen herkes tarafından yakından takip ediliyor.

Danıştay’ın Maliye’ye onay verdiği husus da, indirimli KDV oranına tabi işlemler nedeniyle yüklenilip indirilemeyen ve yasal süresinde iadesi talep edilmeyen KDV’nin, sonradan geriye dönük olarak düzeltme beyannamesi verilerek iadesinin talep edilip edilemeyeceği ile ilgili. Örneğin, 2018 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iadesi, 2021 Kasım ayında geriye dönük olarak düzeltme beyannamesi verilerek talep edilebilir mi?

Bu konuda uygulamada ciddi tartışmalar ve farklı görüşler, hatta davalar söz konusu.

Yasa bu konuda ne diyor?

İndirimli KDV oranına tabi işlemler nedeniyle yüklenilip indirim konusu yapılamayan KDV’nin iadesine ilişkin düzenleme, KDV Kanununun 29/2. maddesinde yer alıyor.

Söz konusu düzenlemeye göre, KDV oranı indirilen mal teslimleri veya hizmet ifaları dolayısıyla yüklenilip indirim konusu yapılamayan KDV’nin o yıl için belirlenen iade alt sınırını (2021 yılı için 18 bin 900 TL) aşan kısmı, yılı içinde mahsuben, mahsuben iade edilemeyen kısmı ise izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mahsuben iade edilebiliyor.

İncelenmesinden de fark edileceği üzere, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yılda nakden veya mahsuben iadesinin yapılabilmesi için, mutlak suretle izleyen yıl içinde iadesinin talep edilmesi gerekiyor. İzleyen yıl içerisinde iadesi talep edilmeyen KDV’nin sonradan düzeltme beyannamesi verilerek iade olarak talep edilmesi mümkün bulunmuyor. Çünkü, ilgili madde hükmünde yer alan bu süre hak düşürücü bir süre olup, izleyen yılda talep edilmeyen KDV’nin iade hakkı yasal olarak düşüyor, bir daha iadesi talep edilemiyor.

KDV Tebliği’ndeki düzenleme nasıl?

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV’nin iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye yetkili bulunuyor (KDVK. Mad. 29/2).

Konu hakkında KDV Genel Uygulama Tebliği’nde, mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmelerinin ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için aranılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmalarının zorunlu bulunduğu, ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı açıklanmış bulunuyor.

Maliye’nin Tebliğde yaptığı bu düzenleme, aslında Kanunun 29/2. maddesinde yer alan düzenlemenin bir açıklaması niteliğinde, yani Kanunda olmayan veya Kanuna aykırı bir düzenleme değil!

Düzeltme beyannamesiyle iade talep edilemeyeceğine dair düzenleme yargıya taşındı!

KDV Genel uygulama Tebliğinde yer alan “Ancak, süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmaları mümkün değildir.” şeklindeki düzenlemenin, vergide eşitlik, genellik ve kamusal yetkinin kullanılmasında yükümlülere hukuki güvenlik sağlayan kanunilik ilkesine ve dolayısıyla Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için Danıştay’da dava açıldı.

Maliye, düzenlemenin Anayasaya aykırı olmadığını savundu!

Maliye, konu hakkında Danıştay’a verdiği savunmasında; KDV Kanununun 29/2. maddesinde yer alan indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin, işlemin gerçekleştiği yılı takip eden yılda iadesinin istenmesinin hak düşürücü bir süre olduğunu, bu hakkını kullanmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannamesiyle iade talebinde bulunamayacağını, Kanunun 29/2. maddesinin anayasaya aykırı olmadığını, Anayasanın 73. maddesinde yer alan kanunilik ilkesinin vergilerin kanunla konulup kaldırılması anlamına geldiğini, iade hakkının beş yıllık zamanaşımı yerine ertesi yılla sınırlandırılmasının ise bu prensibe aykırı olmadığını belirtti.

Danıştay: Maliye haklı, geçmişe dönük düzeltme beyannamesi verilerek iade talep edilemez!

Danıştay açılan bu iptal davasında Maliye’yi haklı buldu ve Tebliğin konuyla ilgili düzenlemesinin yer aldığı paragraf hükmünün iptalini reddetti!

Danıştay, söz konusu Kararında;

“İndirimli orana tabi işlemlerde izleyen yılın Ocak – Kasım arasındaki dönemlerde verilecek beyannamelerde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin daha sonra geçmişe yönelik olarak düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmalarının, verginin kanuniliği ilkesi çerçevesinde izleyen yıl içerisinde talep edilmesi koşulunu getiren, bu hakkın kullanılması hususunda hak düşürücü bir süre öngören KDV Kanununun 29/2. maddesi ile bağdaşmadığı, indirimli orana tabi işlemlerle ilgili KDV alacakları için süresinde iade talebinde bulunmayan mükelleflerin daha sonra düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunamayacakları yönünde KDV Tebliğinde yer alan düzenlemenin KDV Kanununun 29/2. maddesinde iade hususunda öngörülen hak düşürücü süreye paralel açıklamalar içerdiği, KDV Kanununun ilgili maddesine aykırılık bulunmayan KDV Tebliğinin dava konusu edilen kısmında ve iade işleminin reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmediğine”

hükmetti (Danıştay 4. Dairesi’nin 20.09.2021 tarihli ve E.2020/4433, K.2021/4218 sayılı Kararı).

Bu Karar daha kesinleşmedi, VDDK’da temyizi var!

Evet, Danıştay 4. Dairesi tarafından ilk derece sıfatıyla verilen bu karar henüz kesinleşmedi, davacı tarafından Danıştay VDDK’da temyize götürülebilir. Temyiz sürecini yakından takip edeceğiz.

Temyiz sürecinin Maliye lehine sonuçlanabileceği görüşü ağır basmakla beraber, yine de mükellef lehine bozulma ihtimali de var. Bekleyip göreceğiz.

Sonuç olarak;

Danıştay ilk derece mahkemesi olarak baktığı davada, indirimli orana tabi işlemler nedeniyle yüklenilip indirim konusu yapılamayan ve izleyen yıl içinde nakden veya mahsuben iadesi talep edilmeyen KDV’nin, sonraki yıllarda geriye dönük olarak düzeltme beyannamesi verilerek iadesinin talep edilemeyeceğine hükmetti ve Maliye’nin Tebliğinde bu yönde yer alan düzenlemesinin iptali talebini reddetti. Temyiz süreci devam ediyor.

Bu iptal davasının nasıl sonuçlanacağını hep beraber bekleyip göreceğiz! ABDULLAH TOLU

https://www.dunya.com/kose-yazisi/danistay-bu-defa-da-maliyeyi-hakli-buldu/640574

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • AK Parti'den Açıklama Geldi: Genel Sağlık Sigortası (GSS) Borçları Silinecek AK Parti Grup Başkanvekili Usta, AK Parti grubunun Meclis Başkanlığı'na…
  • TAM İSTİSNA KAPSAMINDA YÜKLENİM KDV İADESİ ANALİZİ * Yüklenilen KDV’nin Yüklenildiği Dönem İle İadenin Talep Edildiği Dönem…
  • İTUS, HİS , ATU KAPSAMINDA KDV İADE HADLERİ İndirimli Teminat Uygulama Sistemi ( İTUS) Hızlandırılmış İade Sistemi (…
Top