Türk Ticaret Kanunu’nun 217’nci maddesi uyarınca “Ortakların birbirleriyle olan ilişkilerinin düzenlenmesinde sözleşme serbestisi geçerlidir.” Bu bağlamda ortaklardan her biri ayrı ayrı şirketi yönetme hakkını ve görevini haizdir. Ancak şirket sözleşmesiyle veya ortakların çoğunluğunun kararıyla yönetim işleri ortaklardan birine, birkaçına veya tümüne verilebilir. Ancak “Ticari mümessillere ve diğer ticari vekillere ilişkin hükümler saklıdır.”
Şirket yönetim işleri sözleşme ile bir ortağa verilmiş ise, onun yönetim hak ve görevi diğer ortaklar tarafından sınırlandırılamayacağı gibi kendisi görevden de alınamaz. Ancak, haklı sebeplerin varlığında, ortaklardan birinin istemi üzerine mahkeme kararı ile yönetim hak ve görevi sınırlandırılabilir veya geri alınabilir. Görevin yerine getirilmesinde basiretsizlik, ağır ihmal veya yönetimde iktidarsızlık gibi haller bu konuda görevden alma haklı sebep sayılır.
Yönetim işleri, şirket sözleşmesi yapıldıktan sonra alınan bir kararla bir ortağa verilmişse o ortak, ortakların çoğunluğunun kararıyla görevden alınabilir. Çoğunluk elde edilemediği takdirde, yönetim işlerine bakan ortağın şirket sözleşmesini ihlal ettiği veya olayda haklı sebep bulunduğu iddiasıyla, her ortak gibi ilgili yönetici ortağın görevden alınması için mahkemeye başvurulabilinir.
Şöyleki;
1. Şirket işlerinin yönetimi, ortakların tümüne veya birkaçına verilmiş ise, bunların her biri yalnız başına yönetim hak ve görevine haizdir. Bununla beraber şirketi yönetmekle yükümlü olan ortaklardan bazısı, yapılacak bir işin, şirketin menfaatlerine uygun olmadığını ileri sürmesi halinde, yönetim hak ve görevine haiz diğer ortaklar, çoğunluk kararıyla olayı çözümleyebilirler.
2. Şirket sözleşmesinde; şirket işlerinin yönetimi kendilerine verilmiş ortakların birlikte hareket etmeleri yazılı ise, ortakların gecikmesinde, sakınca görülen haller istisna olmak üzere her işte anlaşmaları gerekir. Ancak söz konusu anlaşmanın gerçekleşmemesi halinde durum ortaklar kuruluna sunulur ve bu kurulca verilecek karara göre hareket edilir.
Yönetim; şirket sözleşmesiyle bir ortağa verilmişse, bu ortak, diğer ortaklar itiraz etseler ve karşı çıksalar bile hileye dayalı olmamak koşuluyla, şirketin yönetimi için gereken işlemleri yapabilir.
Şirketin yönetimi kapsamındaki hususlar; şirketin amacını ve konusunu elde etmek için yapılması gereken olağan işlem ve işler ile sınırlıdır. Şirketi yönetenler, şirket menfaatine uygun gördükleri işlerde, olağan işlem ve işlerle sınırlı olmak şartıyla sulh, feragat ve kabul ile tahkime yetkilidir. Ancak bağışta bulunmak, kefil olmak, üçüncü kişi lehine garanti vermek, ticari mümessil (temsilci) tayin etmek ve şirket konusuna girmiyorsa taşınmazları satmak, satın almak, teminat göstermek, şirketin özüne ilişkin üretim araçlarını elden çıkarmak, rehnetmek veya ticari işletme kurmak gibi olağan iş ve işlemler dışında kalan hususlarda oybirliği ile karar vermeleri gerekmektedir.
Ortak; yetkisiz olarak şirketten çektiği ve şirket hesabına bir yerden tahsil ettiği parayı, derhal; şirketten aldığı ödüncü, aldığı tarihten itibaren faizi ile şirkete vermek zorundadır.
Yasal düzenleme gereği bir ortak yönetim hakkını ve görevini haiz olmasa da şirket işlerinin gideri hakkında bizzat bilgi edinmek, şirketin belgelerini ve defterlerini incelemek, bunlara göre kendisi için şirketin finansal durumunu gösterecek bir hesap özeti düzenlemek hakkına sahiptir. Bu duruma aykırı sözleşme geçersizdir. Şirket sözleşmesinin her ne şekilde olursa olsun değiştirilmesine ilişkin kararlar oy birliği ile diğer karar ise kanunda veya şirket sözleşmesinde aksine hüküm yoksa ortakların çoğunluğunun oylarıyla verilir.
(Kaynak: Veysi Seviğ / İto Haber | 27.09.2021)