2012 senesi Haziran ayında yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile işyerlerinde, çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanması adına işverenlere yeni görevler verilmiştir. Bu görevlerden birisi de iş sağlığı ve güvenliği konusunda özel eğitim almış kimseleri işyerlerinde görevlendirerek veya Bakanlıkça yetkilendirilmiş özel kuruluşlar (OSGB) aracılığı ile bu kişilerden hizmet alma yolu ile iş sağlığı ve güvenliği alanında teknik destek almaktır. İşverene verilen bu görev, Kanunda iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri olarak tanımlanmıştır.
Nispeten daha küçük ve az tehlikeli işletmeler için işverenlerin maliyetlerini arttırmadan ve çalışanların sağlık ve güvenliğinin sağlanması hususunda herhangi bir taviz verilmeden yukarıda bahsedilen teknik hizmetlerin yerine getirilmesi adına, işveren veya işveren vekilleri iş sağlığı ve güvenliği alanında eğitilerek hizmetlerin işyerinde yeni bir çalışan görevlendirmeden veya işyeri dışında bir kurumdan hizmet almadan işveren veya vekili eliyle işyerinde gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır.
Bu rehber, kendi işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini üstlenmek isteyen işveren veya vekillerinin katılacakları İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri e-Sertifika Programı kapsamında yararlanılabilecek bir kaynak olarak hazırlanmış olmakla birlikte anılan eğitimi tamamlayarak sınavda başarılı olan işveren veya vekillerinin işyerinde bu hizmetleri yürütmeleri sırasında onlara yol gösterici olması adına işveren sorumlulukları da rehber içerisinde detaylı olarak irdelenmiştir. Diğer taraftan bu rehber, daha büyük ölçekli veya tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta bulunan işyeri işverenlerinin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda temel sorumlulukları ile bunların nasıl yerine getirileceği konusunda bilgi sahibi olmaları amacıyla kullanılabilir.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
GİRİŞ
İş sağlığı ve güvenliği neden önemlidir?
Dünya nüfusunun yarısından fazlası bir işte çalışmakta ve/veya bir işe ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle her ülkenin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişimi, çalışanlarının sağlığına, güvenliğine, refahına, iş yeteneğine ve çalışma kabiliyetlerinin devamına dayanmaktadır. İşyerlerinde, çalışanların yeteneklerinin geliştirilmesi ve muhafaza edilerek daha üretken olması için sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamına ihtiyaç duyulmaktadır. İşyerlerinde sağlık ve güvenlik, sadece çalışanlar için değil aynı zamanda şirketler, topluluklar ve ülkeler için de önemi yadsınamaz bir gerçektir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları ile bunların sonucu olarak işe devamsızlık, işletmelerin işleyişini aksatmakta, itibarlarını zedelemekte, yeni işçi alımı ve eğitimi gibi ek maliyetler ortaya çıkarmaktadır.
Göz ardı edilen bir gerçek ise çalışanların sağlık ve güvenliğinin, onların yaşam kalitesini ve toplumsal uyumunu etkilediğidir. İşyerinde sağlık ve güvenlik, çalışma barışını sağladığı gibi verimlilik, ürün kalitesi, iş kabiliyeti ve iş tatmini ile işletmelerin kârlılığına ve ülke ekonomisine de olumlu katkı sağlar.
Unutulmaması gereken diğer bir gerçek ise her çalışanın işten her gün zarar görmeden evine geri dönme hakkının var olduğudur. Bu, işvereninin önleme ve koruma görevinin insani ve sosyal yönüdür. Bazı ülkelerde iş kazası ve meslek hastalıklarının sebep olduğu maddi kayıplar, ulusal gayri safi yurt içi hasılalarının yüzde 10’una veya daha fazlasına da çıkabilmektedir.
Öyleyse ilk soru olarak, bu durumu nasıl iyileştirebiliriz?
- Bu soruda anahtar yanıt önlemedir. Çünkü “önleme iyileştirmenin anahtarıdır.”
İkinci soru olarak hangi önleme faaliyetleri doğrudur veya hangi önleme stratejisi başarılı olur?
- Her önleme stratejisinin önemli ve temel bir parçası, öncelikle kazaların ve hastalıkların sayısı, ciddiyeti, nedenleri, oluştukları işyerleri ve endüstriler hakkında net bir bilgiye sahip olmaktır. Kısaca “bilinmeyen önlenemez.”
İş sağlığı ve güvenliği konusunda sosyal ortakların da katılımı ile ülke çapında strateji oluşturulması ve hedeflerin belirlenmesi, iş kazaları ve meslek hastalıkların önlenmesi adına bir ihtiyaç değil zorunluluktur. İşyerleri için de durum bundan farklı değildir. Her bir işyerindeki çalışanların ortak hedefe dâhil edilmesi olmazsa olmazdır.
İşyerlerinde sağlık ve güvenlik koşulları iyileştirilmesi sonucunda iş kazalarının ve meslek hastalıklarının azalması ile kazanılabilecek ekonomik, sosyal ve kültürel birçok
fayda mevcuttur. Bu faydaları sağlayabilmek amacıyla doğru kararları almak için başta sanayi, tarım, ticaret olmak üzere ve diğer bütün sektörlerde, işyerlerinde sağlık ve güvenliğin gerçek durumu ortaya konulmalı ve ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşmaya çalışılmalıdır. Bu bilgi sayesinde önleme ve koruma stratejileri geliştirilmelidir.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) istatistiklerine göre, her yıl dünya genelinde 330 milyondan fazla iş kazası yaşanmaktadır. Her yıl toplam 2,4 milyon insan, güvensiz veya sağlıksız işyeri koşullarından kaynaklanan iş kazası ve meslek hastalıklarının bir sonucu olarak yaşamlarını yitirmektedir.
Sonuç olarak tüm paydaşların yönlendirdiği etkili bir önleme politikası, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltmakla kalmaz, ürün kalitesini ve işletmeler ile ulusal ekonomilerin ekonomik performansını iyileştirir. Etkili önleme, işyerlerini ve işletmeleri daha başarılı kılarak üretimin devamlılığını sağlar ve daha da önemlisi hayat kurtarır.
Rehber İçin TIKLAYINIZ