Emeklilikte yüksek maaş almanın formülü var mı; var. Ancak emeklilikte ne kadar maaş alınacağının net cevabı yok. Çünkü bu, kişinin memur olarak mı, işçi statüsünde mi, Bağ-Kurlu olarak mı çalıştığına, ilk işe başlama tarihine, yaşına, ödediği prim gününe, çalışırken ödenen maaşa kadar değişkenlik gösteriyor. Elbette maaşın hesaplandığı bir formül var. Bu formül de 2000 yılı öncesi ile 2008 sonrası değişse de emekli maaşı; çalışanın ortalama aylık kazancı, yani prime esas kazanç ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunuyor. Enflasyon, yıllık büyüme oranı da emekli maaşını belirlemede etkin rol oynuyor.
NASIL HESAPLANIYOR?
2000 yılı ile 2008 arasındaki çalışma döneminde büyüme hızının tamamı emekli maaşında etkin olurken, 2008’den sonra büyüme hızının yüzde 30’u dikkat alınmaya başlandı. Böyle olunca da 2000 öncesi çalışmalar emekli aylığına yüksek yansırken, 2008 sonrası çalışmalar daha düşük yansıyor. Yani, 2008’den sonra aylık bağlama oranı ciddi düşürüldü, buna paralel emekli maaşları da düştü.
Tabii, emekli maaşı bağlanırken kişinin işçi mi, Bağ-Kurlu mu, memur mu; hangi statüde çalıştığına da bakılıyor. Burada kişinin son 7 yılda hangi statüde çalıştığı önemli. 2008’den sonra ilk kez sigortalı olanlarda durum değişiyor. Bu tarihten sonra sigorta olanlar için son 7 yıl kuralı geçerli değil, tüm çalışma süresine bakılarak emekli olunuyor. Burada da en fazla hangi statüde çalışılıp, prim ödenmişse emeklilik şartları da o statü üzerinden oluyor.
Anlayacağınız emekli maaşı hesaplaması zor ve karmaşık. O nedenle de, ‘maaşım ve yaşım bu, şu kadar yıl çalışıyorum, şu kadar prim günüm var, emekliliğime de şu kadar zaman var, ne kadar maaş alırım?’ sorusunun cevabı pat diye verilemez. Bu hesabı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yapıyor. Maaşı düşük bulursanız da itiraz edip, yeniden hesaplanmasını talep etme hakkınız var.
BUNLARI YAPARSANIZ MAAŞ ARTAR
Gelelim, emeklilikte yüksek maaş almak için çalışırken neler yapılması gerektiğine. Açıkça belirteyim, emekliliğine bir-iki yıl kalmış kişiler için; hele ki, asgari ücret ve biraz üzeri maaş alınıyorsa, emeklilikte yüksek maaş almanın pek de formülü yok. Peki, ne yapılması lazım? Madde madde anlatayım.
Prime esas kazancın yani, brüt maaşın yüksek olması gerekiyor. Yatırılan primler yüksek olacağından emeklilik maaşı da o oranda yükselir. Belki bu durum işçi statüsünde çalışanlar için geçerli değil ama özellikle Bağ-Kurluların sigorta primlerini yüksek yatırmasını öneririm ki, asgari ücretin yüzde 32’sinin 7.5 katına kadar prim ödeme imkanları var. Bunun üzerinden prim yatırılırsa emekli aylığı da yüksek olacaktır.
Prim, ikramiye gibi ek ödemelerin prime esas kazanca eklenip, gösterilmesi gerekiyor.
Prime esas kazancı asgari ücret ve biraz üzeri olanların emekli aylıkları, yüksek prim yatıranlara göre daha düşük olur. Bu kişiler de emekliliği geldiğinde daha yüksek emekli maaşı için çalışmaya devam ederlerse, emekli maaşı daha da azalır.
Bordronun düşük olmaması gerekiyor. Bazı çalışanların maaşları yüksek olsa da düşük prim ödemek için bordroları düşük gösteriliyor. Bu da düşük emekli aylığı anlamına geliyor. Belki, çalışma hayatının başlarında bu durum genç çalışanlar için önemli gözükmüyor ama ilerleyen yıllarda büyük sorun haline geliyor. O nedenle ne maaş alınıyorsa bordronun da aynı olması gerekiyor.
Emeklilik için prim gün sayısı yeterli olmayanların yapacakları askerlik, doğum borçlanmalarını yüksek prim ödeyerek yapmaları emekli maaşını artıran etkenlerden biri.
Birden fazla işyerinde çalışanların emekli maaşı yüksek olur, çünkü kazanç toplamına bakılıyor.
Emeklilik öncesi son 3.5 yıl önemli. Farklı sosyal güvenlik statülerinde çalışsanız da son 3.5 yılda tavandan kazanç bildirip, SSK’dan emekli olursanız maaşınız artar. Artar derken de astronomik bir rakamdan bahsetmiyorum ama yıllık 150 lira ile 180 lira arasında bir artış yaratır. Noyan Doğan