Doğadan toplama yoluyla elde edilen ve ticarette önemli rakamlara ulaşan birçok ürün bulunmaktadır. Örnek olarak Kestane, kekik, mantar, ada çayı, ıhlamur, safran ve benzeri balık, midye, kuş, ahtapot
Doğadan toplanan ürünler Türk Vergi Mevzuatı açısından zirai faaliyet olarak değerlendirilmektedir.
ZİRAİ KAZANÇ
Zirai Kazanç GVK’nin 52’inci maddesi uyarınca zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır. Zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade etmektedir.
Bazı nebat ve hayvan nevilerinde istihsalin doğrudan doğruya arazi üzerinde yapılmaması zirai faaliyetin mahiyetini değiştirmez. Aşım yaptırmak maksadı ile erkek damızlık beslenmesi, çiftçiye ait her türlü ziraat makina ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması da zirai faaliyetlerden sayılmaktadır. Satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu mevzua münhasır kalmak şartı ile dükkan ve mağaza sayılmaz. Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işleten gerçek kişilere vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir. Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakların şirket karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. Anonim ve limited şirketler, zirai faaliyette bulunsalar da yine çiftçi sayılmazlar ve kazançları kurum kazancıdır. Bir çiftçiye veya ortaklığa ait olup aynı köy sınırları içinde veya birbirine bitişik arazi üzerinde bulunan yahut istihsal şartlarına göre birbirine bağlılık ve beraberlik arz eden işletmeler tek işletme sayılmaktadır.
Zirai Kazançta Vergileme
GVK’nin 53’üncü maddesi hükmüne göre çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançların vergilendirilmesi, temel olarak GVK’nin 94’üncü maddesine göre hasılatları üzerinden kesinti yoluyla yapılmaktadır. Ancak GVK’nin 54’üncü maddesinde yazılı işletme büyüklüğü ölçüsünü aşanlar, bir biçerdövere veya bu mahiyette bir motorlu araca sahip olanlar, 10 yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olanlar veya kendi isteğiyle gerçek usulde vergilendirilmek isteyenler, gerçek usulde (zirai işletme hesabı esası veya bilanço esasına göre) vergilendirilir.
Çiftçiye ait olmakla beraber, zirai işletmeye dâhil olmayan, biçerdöver veya bu mahiyette bir motorlu araç veya 10 yaşına kadar ikiden fazla traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler, ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilir. Söz konusu hükmün uygulanmasında kamyonlar biçerdöver olarak kabul edilmektedir. Bu hükmün tatbikinde, aile reisi ile birlikte yaşayan eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde işletme büyüklüğü toplu olarak nazara alınır. Ortaklıklarda, ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde bulunması durumu değiştirmez. GVK’nin 52 inci maddesinde yazılı tek işletmelerde işletme birden fazla ortaklıklara ait olsa bile bu ortaklıklara ait işletme büyüklüğü toplanmak suretiyle nazara alınır. Birden fazla zirai işletmede ayrı ayrı şahıslarla ortaklığı bulunanların işletme büyüklüğü ölçülerinin tespitinde ortaklık payları toplamı esas alınır.
GVK’nin 54’üncü maddesinde yazılı ziraat gruplarının bir kaç tanesi içine giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklükleri, bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşanlar gerçek usulde vergilendirilir. Gerek şahsi işletmesi gerekse dâhil bulunduğu ortaklıklar işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde, kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki payların toplamı bu ölçüyü aşan çiftçiler gerçek usulde vergilendirilir. Payları toplamı ölçüleri aşmayan diğer ortaklar kesinti yoluyla vergilendirilirler. Yarıcılık ortaklık sayılır. Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirme dönemi başından işe yeni başlayanlar, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler. GVK’nin 54 üncü maddesinde yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usulde; gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar gelecek vergilendirme dönemi başından itibaren hasılatları üzerinden kesinti yapılmak suretiyle vergilendirilirler. VUK hükümlerine göre belge alma, verme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uymayan çiftçiler, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi ayni ve nakdi destek unsurlarından yararlanamazlar. Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakların şirket karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. Anonim ve limited şirketler, zirai faaliyette bulunsalar da yine çiftçi sayılmazlar ve kazançları kurum kazancıdır.
Zirai Kazancın Tespiti
a ) Zirai İşletme Hesabına Göre Zirai Kazancın Tespiti:
Bu esasa göre zirai kazanç, hesap dönemi içinde para ile tahsil edilen veya alacak olarak tahakkuk eden hasılat ile ödenen veya borçlanılan giderler arasındaki olumlu farktır. Ancak zirai kazancın işletme hesabı esasına göre tespitinde hesap dönemi başındaki zirai mahsullerin değeri giderlere, hesap dönemi sonundaki mahsullerin değeri ise hasılata eklenmelidir. İşletme hesabı esasında “Çiftçi İşletme Defteri” tutulur ve bu defterin sol tarafına giderler, sağ tarafına da hasılat kaydedilir.
Zirai işletme hesabı esasına göre hasılat, aşağıda yazılı unsurlardan oluşur:
•Ziraat makine ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması karşılığında alınan bedeller (Para yerine her hangi bir tüketim maddesi veya üretim vasıtası alınması halinde alınan madde veya vasıtaların emsal bedeli hasılat sayılır.)
•Gider yazılan değerlerin satılması halinde bunların satış bedelleri (Zirai faaliyette kullanılmak üzere, satın alınan gübre, yem, ilaç gibi bazı maddelerin kullanılmasından vazgeçilmesi veya ihtiyaç fazlası olması gibi nedenlerle satışı yapılanların satış bedelleri hasılat yazılır.),
•Mahsullerin elde edilmesinden önce veya sonra hasara uğramalarından dolayı alınan sigorta tazminatları,
•Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde VUK’nın 328’inci maddesine göre hesaplanan hasılat (sabit kıymet satış karı), Ayrıca, zirai mahsullerin, üretim vasıtaları ile zat, aile veya işletme ihtiyaçlarında kullanılmak üzere tüketim maddeleri ile değiştirilmesi halinde verilen mahsul ile işletmede üretilip tohum, yem ve sair suretlerle işletmede kullanılan mahsullerin emsal bedelleri hasılat sayılırlar. Emsal bedel ise zirai kazanç ölçülerinin tespit edildiği kararnamelerde yer alan ortalama satış fiyatlarıdır. Ödenen veya borçlanılan meblağları ihtiva eden Zirai İşletme Hesabı Esasında İndirilecek Giderler GVK’nin 57’inci maddesinde aşağıdaki gibi sayılmıştır. • İşletme ile ilgili olarak tohum, gübre, fide, yem, ilaç ve benzeri maddelerin tedariki için yapılan giderler,
• Satılmak üzere satın alınan hayvanların, zirai mahsullerin ve diğer maddelerin bedelleri,
• İşletmelerde çalıştırılanlara ücret, prim ve sair namlarla hizmet mukabili yapılan ödemeler,
• İşçilerin iaşe, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri;
• Zirai tesisat, makine, aletler ve taşıtların çalıştırılması ve bakımı için yapılan giderler (yakıt, yağ, elektrik, yedek parça vesaire) ve tamir giderleri,
• Vergi Usul Kanununa göre ayrılan yıpranma payları.
• Kira ve ücret mukabili kullanılan istihsal vasıtaları için yapılan ödemeler.
• Zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan genel giderler,
-İşletme için alınan ve işletme için harcanan borç paraların faizleri,
−İşletme ile ilgili olmak şartı ile ödenen ayni vergi, resim ve harçlar,
−İşletme ile ilgili ve yapılan işin önemi ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektiği süreyle orantılı olmak üzere),
−İşletme ile ilgili olarak ödenen kira bedelleri,
−Genel mahiyetteki sair giderler,
İşletme ile ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar,
• Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin (Zirai istihsalde kullanılan gayrimenkuller hariç) satılması halinde VUK’nın 328. maddesine göre hesaplanan zararlar,
• İşletmeye dahil olup, aynı zamanda zati veya ailevi ihtiyaçlar için de kullanılan taşıtların amortismanının tamamı ile giderlerinin yarısı. İşletmede üretilip de tohum, yem ve sair suretlerle kullanılan zirai ürünlerin emsal bedelleri masraf yazılır. Bunların bir kalemde yıl sonunda gider yazılması uygun olacaktır. Anılan tutarlar ayrıca GVK’nın 56’ncı maddesinin son fıkrası uyarınca hasılat yazılmaktadır. Yıl içinde işletme büyüklüğü ölçüsünün aşılması veya diğer genel şartların ihlal edilmesi nedeniyle gerçek usule geçen çiftçilerin önceki dönemden devreden ürünleri VUK’nın 45’inci maddesinde belirtilen ortalama maliyet bedeli esasına göre değerlendirilerek gider yazılır. GVK’nın 58’inci maddesinde Kanunun 41’inci maddesinde yazılı giderlerin hasılattan indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır (Anılan giderler için “ticari kazançta indirilemeyecek giderler” bölümüne bakınız.). Ancak ticari kazançtan farklı olarak işletmede üretilen mahsullerden teşebbüs sahibinin, eşinin ve velayeti altındaki çocuklarının tükettikleri kısımların emsal bedellerinin gider kaydını kabul ederek bir istisna tanınmıştır. Tüketilen bu mahsuller emsal bedeli ile hasılat yazılmazlar. Tüketilen mahsuller şahsi tüketim ölçülerini aşmayan makul miktarlarda olmalıdır.
b) Bilanço Esasına Göre Zirai Kazancın Tespiti:
Bilanço esasında zirai kazancın tespiti; ticari kazançta olduğu gibi, işletmedeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerlerinin kıyaslanması yoluyla yapılacaktır. Zirai kazancın bilanço esasına göre tespitinde GVK’nın 56, 57 ve 58’inci maddelerinde yer alan (hasılat sayılan unsurlar, indirilecek giderler ve indirilmeyecek giderler) hükümler göz önünde tutularak, ticari kazancın bu husustaki hükümleri uygulanacaktır. Bilanço esasında defter tutmak için kanunla belirlenmiş bir sınır bulunmamaktadır
Yazı ile yapılacak talep, müteakip vergilendirme dönemi başından, yeni işe başlayanlarda ise işe başlama tarihinden itibaren hüküm ifade edecektir. Bu suretle bilanço esasını kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler. Zirai kazançlar açısından, çiftçilerin yatırım indiriminden yararlanabilmeleri için, bilanço esasına göre defter tutmaları zorunludur.
Zirai Kazançlarda Stopaj Uygulaması:
Gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden ürün satın alanlar bu alımlarını müstahsil makbuzu ile kanıtlamak ve makbuz bedeli üzerinden de Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin birinci fıkrasının 11 numaralı bendi maddesi uyarınca gelir vergisi kesinti yapmak zorundadırlar. Buna hükme göre; çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemeler;
1-Hayvanlar ve bunların mahsulleri ile kara ve su avcılığı mahsulleri için,
• Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınanlarda %1,
• Ticaret borsalarında tescil ettirilmeden satılanlar için %2,
2- Diğer zirai mahsuller için ise,
• Ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan zirai mahsuller için %2,
• Borsa dışı yapılan işlemlerde ise %4,
3- Zirai faaliyet kapsamında ifa edilen hizmetler için,
• Orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması, taşınması vb. hizmetler için %2,
• Diğer hizmetler için %4,
4- Çiftçilerden yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için %0 (sıfır) oranında vergi kesintisine konu olmaktadır.
Zirai Kazanç İstisnaları:
GVK mükerrer 20. Madde uyarınca; ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunan ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış tam mükellef gerçek kişilerin, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi boyunca elde ettikleri bu kazançlarının 75.000 Türk lirasına kadar olan kısmı, belirli şartların sağlanması koşuluyla gelir vergisinden müstesnadır.
BOBİ FRS ZİRAİ FAALİYETLER
Tarımsal Faaliyetler kapsamında olan canlı varlıklar BOBİ FRS’ ye göre gerçeğe uygun değer yöntemi ya da maliyet modeli ile değerlendirebilmektedir (BOBİ FRS, Par. 7.5). TMS 41’e göre canlı varlıklar (gerçeğe uygun değerin güvenilir olarak ölçülemediği durumlar hariç) gerçeğe uygun değer yöntemi ile değerlenmelidir (TMS 41, Par. 12). VUK’ a göre canlı varlıklar maliyet bedeli ile ölçülmektedir. Zirai işletmelere dâhil olan canlı varlıkların maliyet bedelinin tespitinin mümkün olmadığı durumlarda, emsal değeri kullanılmaktadır (VUK, Madde 277). Tarımsal ürünler, hasat zamanında hem BOBİ FRS hem de TMS 41’e göre gerçeğe uygun değerinden satış maliyetleri düşülerek ölçülürken (BOBİ FRS, Par. 7.11; TMS 41, Par. 32), VUK’ a göre maliyet bedeli ile değerlenmelidir (VUK, Madde 276). TMS/TFRS’ de taşıyıcı bitkiler olarak isimlendirilen meyve ağaçları maddi duran varlık olarak kabul edilirken (TMS 16, Par. 37), BOBİ FRS’ de tarımsal faaliyetler bölümünün kapsamına girmektedir (BOBİ FRS, Par. 7.3). VUK’ da böyle bir ayrım bulunmamaktadır.
Gerçeğe Uygun Değerin Belirlenmesinde izlenecek Yol:
· Gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde aşağıdakiler dikkate alınır: a) Canlı varlığın veya tarımsal ürünün mevcut hali için geçerli olan ve bulunduğu konumda faal bir piyasasının bulunması halinde, bu piyasada açıklanmış olan fiyat gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde uygun bir ölçüttür. Farklı faal piyasalara erişimin mümkün olduğu durumlarda, işletmenin satış yapmayı planladığı piyasada geçerli olan fiyat dikkate alınır.
· b) Faal bir piyasanın bulunmaması durumunda gerçeğe uygun değerin belirlenmesinde aşağıdaki bilgiler elde edilebiliyorsa bunlardan biri veya daha fazlası kullanılır:
(i) En yakın tarihte gerçekleşen piyasa işlem fiyatı (işlem tarihi ile raporlama tarihi arasında ekonomik koşullarda önemli değişiklikler meydana gelmemişse),
(ii) Farklılıkları yansıtan düzeltmelerin de yapılması kaydıyla, benzer varlıklara ilişkin piyasa fiyatları,
(iii) Bir meyve bahçesinin değerinin yüz ölçümü veya hasat edilebilecek meyvenin ağırlığı cinsinden; bir sığırın değerinin elde edilecek etin kilosu cinsinden belirlenmesi gibi sektör ölçütleri.
· c) Bazı durumlarda (a) bendinde veya (b) bendinde belirtilen bilgi kaynakları, canlı varlığın veya tarımsal ürünün gerçeğe uygun değerine ilişkin farklı sonuçlar verebilir. Gerçeğe uygun değere ilişkin makul tahminleri kapsayan nispeten dar bir değer aralığındaki farklılıkların nedenleri göz önünde bulundurularak en güvenilir gerçeğe uygun değer tahminine ulaşılır.
· ç) Bazı durumlarda, bir canlı varlığın mevcut durumu itibarıyla piyasada oluşmuş bir fiyatı veya değeri bulunmasa bile, gerçeğe uygun değeri aşırı çaba veya maliyete katlanmadan belirlenebilir. Varlıktan elde edilmesi beklenen net nakit akışlarının piyasada oluşan cari ıskonto oranı ile bugüne indirgenmesi suretiyle bulunan bugünkü değeri, güvenilir bulunuyorsa, gerçeğe uygun değer ölçümünde dikkate alınabilir.
Şimdi konuyu bir muhasebe örneği vererek açıklığı kavuşturalım;
Örnek 1: “Z” Limited şirketi 2019 Eylül ayında Muğla dağlarından 5 ton adaçayı ve 27 ton kekik toplatmıştır.
Bu işle ilgili yapmış olduğu maliyet giderleri aşağıya çıkartılmıştır.
Toplama işçilik giderleri: 120.000,00 lira
Yükleme Gideri: 10.000,00
Nakliye giderleri:12.000,00 lira
Yemek Gideri:15.000,00
Ambalaj malzeme giderleri: 10.000,00 lira
Sigorta Gideri: 4.000,00
31.10.2019 Ekim ayında, Piyasadan söz konusu adaçayı ve kekiklerin gerçeğe uygun değeri “GUD” 210.000,00 lira olduğu saptanmıştır.
ÇÖZÜM:
……………………………………………..20.09.2019………………………………..
720 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ: 120.000,00
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 51.000, 00
Yükleme Gideri: 10.000,00
Nakliye Giderler: 12.000,00
Yemek Giderleri 15.000, 00
Sigorta Giderleri 4.000,00
Ambalaj maliyetleri 10.000, 00
102/100 HESAPLAR 171.000, 00
Ada çayı ve kekik için katlanılan giderlerin maliyet kaydı
VUK VE BOBİ FRS aynıdır
………………………25/09/2019……………………………………
165 DOĞADAN TOPLANAN BİTKİLER: 171.000,00
721 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ: 120.000,00
731 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 51.000, 00
VUK VE BOBİ FRS aynıdır
………………………………………31.10.2019……………………………………..
165 DOĞADAN TOPLANAN BİTKİLER: 39.000,00
606 DOĞADAN TOPLANAN BİTKİLER DEĞER ARTIŞ: 39.000,00
Doğadan toplanan bitkilerin gerçeğe uygun değerle değerlendirilmesi
VUK DIŞINDA YAPILACAK BOBİ FRS KAYDI
Örnek 2: TARLA BİTKİLERİ
2018 Yılı kayıtları
“X” Ziraat işletmesi 01.10.2018 tarihinde bankadan 100.000,00 havale ederek 100.0000,00 lira tutarında tohumluk çavdar satın almıştır.
……………….01.10.2018…………………………..
150. İLK MADDE VE MALZEME 100.000,00
150.01 Tohumluk Çavdar
102 BANKALAR 100.000,00
Tohumluk çavdarın satın alınması işlemi.
VUK ve BOBİ FRS aynıdır.
…………………………..15.10.2018………………………………..
710 DİREKT İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ 100.000,00
710,02 Çavdarın Ekimi
150 İLK MADDE VE MALZEME 100.000,00
150.01 Tohumluk Çavdar
Ekilen tohumluk çavdarın gider hesabına devri
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
………………………………………31.12.2018…………………………………………..
720 DİREKT İŞÇİLİK 20.000,00
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 10.000,00
100/102 BANKALAR 30.000,00
EKİLEN ÇAVDARIN DÖNEM İÇİ BAKIM GİDERLERİ İŞLEMİ
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
………………………………………31.12.2018……………………………………………..
160 TARLA BİTKİLERİ 130.000,00
711 İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ YANSITMA 100.000,00
721 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA 20.000,00
731 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ YANSITMA 10.000,00
Giderlerin tarla bitkileri hesabına nakledilmesi
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
…………………………………………..31.12.2018……………………………………
160 TARLA BİTKİLERİ 13.000,00
160.01 Yetiştirme dönemindeki çavdar
606 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI 13.000,00
606.01 Canlı varlık değer artışı
15.10.2018-31.12.2018 tarihleri arasında160 hesabın maliyeti 130.000,00 lira tır. 31.12.2018 tarihi itibari ilete çavdarın GUD 143.000,00 lira olduğu için aradaki 13.000,00 lira değerleme farkının bir yönde maliyete diğer yönde gelire aktarılması işlemi
SADECE BOBİ FRS İŞLEMİ
2019 Yılı kayıtları
01.01.2019-03.09.2019 döneminde ekilmiş olan çavdarın bakım giderleri 7.000,00 liradır.
……………………………03.09.2019…………………………….
720 DİREKT İŞÇİLİK 4.000,00
730. GENEL ÜRETİM GİDERLERİ 3.000,00
100/102 BANKALAR 7.000,00
Ekilmiş olan çavdarın bu dönem için bakım giderleri
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
………………………………..03.09.2019…………………………………….
160 TARLA BİTKİLERİ 7.000,00
160.01 Yetiştirme dönemindeki çavdar
721 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA 4.000,00
731 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ YANSITMA 3.000,00
Giderlerin tarla bitkileri hesabına nakledilmesi
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
…………………………………………..03.09.2019…………………………………………..
160 TARLA BİTKİLERİ 7.000,00
721 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA 4.000,00
731 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ YANSITMA 3..000,00
Giderlerin tarla bitkileri hesabına nakledilmesi
VUK ve BOBİ FRS aynıdır
………………………………………………………./……………………………………………..
Ekmiş olduğumuz çavdar 03.09.2018 tarihinde yetişmiş ve böylece satışa hazır hale gelmiştir.
Bu çavdarın 03.09.2019 tarihi itibari ile net gerçeğe uygun değeri 165.000,00 liradır:
…………………………………………….03.09.2019……………………………………
152 MAMULLER 165.000,00
152.01 Çavdar üretimi
606 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI 15.000,00
606.01 Canlı varlık değer artış
160 TARLA BİTKİLERİ 150.000,00
160.01 Yetişme Dönemindeki çavdar
SADECE BOBİ FRS İŞLEMİ
…………………………………………..03.09.2019…………………………………………
691 DÖNEM KARI VERGİ KARŞILIĞI 5.600,00
691.03 Ertelenmiş Vergi Gider Etkisi
489 ERTELENMİŞ VERGİ BORCU 5.600,00
489.01 Canlı varlık değer artışı
SADECE BOBİ FRS İŞLEMİ
13.000,00+15.0000,00= 28.000,00 %20= 5.600,00
……………………………………………./………………………………………………………………………………..
HASAN SANCAK YMM