Vergi uygulamalarında zaman zaman, atılması gereken bir muhasebe kaydının atılmamasının veya yanlış atılmasının, beyannamelerin süresinde verilmemesinin, beyannamede doldurulması gereken bir satırın boş bırakılmasının, verilmesi gereken bir dilekçenin verilmemesinin nelere mal olduğunu görüyoruz. Bu eksikler veya hatalar bazen haklarımızın geri dönmemek üzere kaybolmasına, bazen telafi edilemez sonuçlara, bazen gereksiz maddi kayıplara, bazen de gereksiz ve zor bürokratik işlemlere muhatap olunmasına yol açıyor.
Özetlediğim örnek durumlarla ilgili geçmişte birkaç makale yazdım. Küçük hataların veya eksiklerin ne sonuçlar doğuracağına dikkat çektim.
Bu makaleyi yazmama neden olan benzer bir örneği geçtiğimiz aylarda gördüm. Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesine konan 9 Temmuz 2019 tarihli bir özelgede ilginç ve tartışılabilecek bir örnek çıktı karşıma. Yorum yapmadan özetlemek istiyorum.
Özelge metninden;
- Özelge başvurusunu yapan şirketin Teknoloji Geliştirme Bölgesinde faaliyette bulunduğu,
- Yaptığı teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 20. maddesi kapsamında katma değer vergisinden müstesna olduğu,
- Yürüttüğü faaliyete yönelik istisnadan vazgeçme talebinin bulunmadığı ancak KDV'li fatura düzenlediği,
anlaşılıyor.
Şirket Gelir İdaresine bu tarihten itibaren KDV istisnasından faydalanarak fatura düzenleyip düzenleyemeyeceğini soruyor.
Verilen özelgede, ilgili yasal düzenlemelere atıf yapılarak özetle;
- Vergiye tabi bir işlem söz konusu olmadığı veya katma değer vergisini fatura veya benzeri vesikalarda göstermeye hakkı bulunmadığı halde; düzenlediği bu tür vesikalarda katma değer vergisi gösterenlerin bu vergiyi ödemekle mükellef oldukları (KDV Kanunu madde 8/2),
- Vergiden istisna edilmiş işlemleri yapanların, ilgili vergi dairesine yazılı başvuruda bulunarak, belirtecekleri işlem türleri için vergiye tâbi tutulmalarını talep edebilecekleri, bu talebin dilekçede belirtilen ve dilekçe tarihinden sonra ifa edilen işlemlerin tamamını kapsamasının şart olduğu, ancak; mükellefiyetin devam etmekte olan işlemleri kapsamadığı (KDV Kanunu madde 18/1),
- İstisnadan vazgeçeceklerin talepleri üzerine, vergi dairesince, vergi mükellefiyetlerinin talep tarihinden itibaren tesis olunacağı, bu şekilde mükellef olanların üç yıl geçmedikçe mükellefiyetten çıkamayacakları, mükellefler üç yıllık sürenin bitiminden önce mükellefiyetten çıkma talebinde bulunmadıkları takdirde mükellefiyetin yeniden üç yıl süre ile uzatılmış sayılacağı (KDV Kanunu madde 18/3),
- Vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği (KDV Kanunu madde 30/a),
- Teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, oyun, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama Dünya Gazetesi 20 Kasın 2019 yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu, (KDV Kanunu geçici madde 20),
- Bu kapsamda istisna edilen işlemler bakımından KDV Kanunu’nun 30. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü uygulanmayacağı (Hükmün yürürlük tarihi 1 Ocak 2019) (KDV Kanunu geçici madde 20),
belirtildikten sonra başvuruyu yapan şirkete şu cevap verilmiş:
- Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 18. maddesi kapsamında aynı Kanun’un geçici 20. maddesinde hüküm altına alınan istisna hükmünden vazgeçtiğinize yönelik vergi dairesine herhangi bir yazılı müracaatınız olmaması durumunda, söz konusu istisna kapsamındaki işlemlerde KDV hesaplamış olsanız dahi istisnadan vazgeçmiş sayılmanız söz konusu değildir. Dolayısıyla şartların sağlanması kaydıyla istisna kapsamındaki işlemlerinize ilişkin KDV hesaplamadan fatura düzenlemeniz mümkün bulunmaktadır.
- Öte yandan, istisna kapsamında yer almasına rağmen istisna uygulanmayan teslim ve hizmetlere yönelik hesaplanan KDV’nin, KDV Kanunu’nun 8/2. maddesi hükmüne istinaden beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir. Ancak, istisnadan vazgeçme talebinin bulunmaması nedeniyle, 1 Ocak 2019 tarihinden önce gerçekleşen ve KDV Kanunu’nun geçici 20. maddesine göre istisna olmasına karşın KDV hesapladığınız işlemlere yönelik yüklenilen KDV’nin, KDV Kanunu’nun (30/a) maddesi gereğince indirim konusu yapılması mümkün değildir.
Bu cevabı bir de ben kanun diliyle bağlı olmaksızın kendi ifadelerimle özetleyeyim: Siz istisnadan vazgeçtiğinizi zannediyorsunuz ama aslında vazgeçmemişsiniz. İstisna olan işlem için KDV tahsil etmemeniz gerekiyordu ama tahsil ettiğiniz KDV’yi vergi dairesine yatırmak zorundasınız. 1 Ocak 2019 tarihinden önce gerçekleşen işlemlere yönelik yüklendiğiniz KDV’yi de indirim konusu yapmamanız gerekiyordu. İstisnadan vazgeçmemiş olduğunuza göre KDV’siz fatura kesebilirsiniz.
Bu cevap çerçevesinde telafisi zor birçok konu var.
Birincisi fazla ve yersiz olarak hesaplanan ve tahsil edilen vergiden 2019 öncesinde yüklenilen vergiler indirim konusu yapıldıysa, Hazineye eksik ödenen vergi var. Bu durumun sonucu belli.
İkincisi, fazla ve yersiz tahsil edilen vergiyi ödeyen mükellefse ve vergiyi indirim konusu yapmışsa onun ayrıca sorunu var.
Üçüncüsü, fazla ve yersiz olarak tahsil edilip Hazineye ödenen verginin iadesi mümkün ama vergi iadesi almanın zorluğu bilinen bir durum. KDV Uygulama Genel Tebliğine göre;
- Kural olarak, fazla veya yersiz hesaplanan vergi bulunması durumunda gerek satıcı gerekse alıcı nezdinde işlemin KDV uygulanmadan önceki hale döndürülmesi esas.
- Fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergi, öncelikle satıcı tarafından alıcıya iade edilir. Alıcının indirim hakkı bulunan bir mükellef olması durumunda, satıcının fazla veya yersiz KDV tutarını alıcıya ödediğini gösterir belgeye ek olarak, alıcının fazla veya yersiz KDV tutarını indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle düzeltme yaptığının alıcının vergi dairesinden alınacak bir yazıyla tevsiki de istenir.
- Satıcının, fazla veya yersiz olarak hesaplanan vergiyi alıcıya ödediğini gösterir belge ve indirim hakkı bulunan alıcıların düzeltmeyi yaptığını gösterir vergi dairesi yazısı ile birlikte, beyanlarını düzeltmesi gerekir. Bu kapsamda, fazla veya yersiz hesaplanan KDV tutarı, ilgili donem beyannamesinden tenzil edilir ve sonraki donemler de buna göre düzeltilir.
Bütün bu dertlerin nedeni ne? İstisnadan vazgeçiyoruz diyen bir dilekçenin verilmemiş olması. Basit bir işin yapılmamasının sonuçlarının telafisi kolay mı? Hiç de kolay değil. Recep Bıyık