Önden bindirmeli vergi paketi
2019-2023 dönemi “11’inci Kalkınma Planının” 23.7.2019 tarihli 1’inci Mükerrer Resmî Gazetede yayımının ardından, 10.10.2019 tarihli 1. Mükerrer Resmî Gazetede 2020 -2022 dönemi “Orta Vadeli Mali Plan” yayımlandı. Plan ile “bütçe performansının yükseltilmesi amacıyla sürekli ve kalıcı gelir kaynaklarının oluşturulması, vergi tahsilatında etkinliğin artırılması ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılması” hedefleniyor. Bu gaye ile TBMM Başkanlığına 24.10.2019 tarihinde sevk edilen vergi teklifi, yeni vergiler ile 2019 yılı gelirlerine de uygulanacak vergi düzenlemeleri içeriyor. Önden bindirmeli vergi paketinde neler var? İnceleyelim.
Dijital hizmet vergisi geliyor
Küresel çapta dijital şirketlere geliri sağlayan kaynak ülkeler ve/veya kullanıcıların bulunduğu ülkeler dijital şirketlerin gelirlerinden vergi almak istiyor. Bunun için ülkeler (OECD üyeleri dahil) münferit vergi düzenlemeleri yapıyor. Neden? Çünkü mevcut uluslararası vergi mimarisinin “fiziki işyeri” temeline dayalı yapısı, bu şirketlerin kaynak ülkelerden elde ettikleri kazançları vergilemede yetersiz kalıyor. Ülkeler, “dijital hizmet vergisi” veya farklı adlar altında yeni vergi ihdas ediyor. Fransa, İtalya ve Hindistan bunu gerçekleştirdi. İngiltere, Avusturya, Çekya ve Polonya’da ise taslaklar hazır.
Türkiye, teklifin 1 ila 7’inci maddeleri ile “dijital hizmet vergisi” ihdas ediyor. Halihazırda yurtdışından sağlanan “internet reklam hizmetleri için yapılan ödemeler” %15 stopaja tabi. Bu uygulama, Vergi Usul Kanunu’nun “vergi kesenlerin sorumluluğu” ile ilgili 11’inci maddesine eklenen 7 nolu bentle, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15 ile 30 uncu maddelerine eklenen bentlerle yapılıyor. 19.12.2018 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile “internette verilen reklam hizmetleri” %15 stopaj kapsamına alınarak, yurtdışından bu hizmeti verenlere veya hizmetin verilmesine aracılık edenlere yapılan ödemelerden 1.1.2019’dan itibaren “%15 stopaj” yapılması gerekiyor. Bu uygulama vergi tekniği açısından bazı sakıncalar içermekte ve bu vergileme hizmetten yararlanan Türkiye mukimi şirketlere ek maliyetler çıkarmakta ve Türk şirketlerin rekabet gücünü azaltmakta.
Teklif genel olarak AB’nin önerdiği ve Fransa, İtalya gibi ülkelerin dijital hizmet vergisine benziyor. Ancak bu hali ile yasalaşır ve %15 stopajı %0 ’a indiren bir Cumhurbaşkanı Kararı çıkarılmadığı takdirde “dijital hizmet vergisi” Kanunun yayım tarihini izleyen ay başında yürürlüğe girdiğinde, hem %15 internet reklam vergisi hem de %7,5 dijital hizmet vergisi uygulanacak. Diğer taraftan, %7,5 oranını 2 kat artırma yetkisi kanunilik ilkesi ile bağdaşmıyor. Çünkü %7,5 gayrisafi hasılattan alınmakta ve hiçbir gider indirilememektedir.
Daha da önemlisi “dijital hizmet vergisi” OECD’nin dijital ekonominin vergilenmesi hakkında uluslararası “uzlaşı” ile kalıcı bir çözüm geliştirmesi karşısında “geçici bir düzenleme” olarak tasarlanmalıdır. Fransa düzenlemesini geçici olarak yapmıştır.
Döviz alımınında vergi iki kat artıyor
Döviz alımındaki “binde bir” oranındaki vergi, “binde iki” oranına çıkarılıp Cumhurbaşkanına binde iki oranını “on katına”, vergiye tabi diğer işlemlerde ise kanuni oranı %15’e kadar artırma yetkisi veriliyor. Döviz alımındaki on kat artırım yetkisi kullanılırsa vergi oranı %2’e çıkabilecek. Bu çok yüksek ve düzenlemenin kanunilik ilkesinden uzak olduğu kanaatindeyiz.
Konaklama vergisi geliyor
Konaklama vergisi ihdasıyla, konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetten yararlananlara sunulan yeme, içme eğlence, havuz plaj ve termal ve benzeri alanların kullanımı hizmetleri gibi tüm hizmetler %2 vergiye tabi olacak. Cumhurbaşkanına bu oranı %6’ya kadar artırma ve %1’e indirme yetkisi veriliyor. Yetki düzenlemesindeki 3 kata çıkarmanın kanunilik ilkesinden uzak olduğu kanaatindeyiz. Düzenleme turizm sektörü için olumsuz olabilir.
Gelir vergisi tarifesi artışı
Gelir vergisi tarife değiştirlerek halihazırda %15 ile başlayıp, %17, %27 ve %35 ile biten tarifeye yeni bir vergi dilimi ve oran getiriliyor.
Yeni Tarife |
Oran |
18.000 TL'ye kadar |
%15 |
40.000 TL'nin 18.000 TL'si için 2.700 TL, fazlası |
%20 |
98.000 TL'nin 40.000 TL'si için 7.100 TL, (ücretlerde 148.000 TL'nin 40.000 TL'si için 7.100 TL), fazlası |
%27 |
500.000 TL'nin 98.000 TL'si için 22.760 TL, (ücretlerde 500.000 TL'nin 148.000 TL'si için 36.260 TL), fazlası |
%35 |
500.000 TL'nin 500.000 TL'si için 163.460 TL, (ücretlerde 750.000 TL'nin 500.000 TL'si için 159.460 TL), fazlası |
%40 |
Yukarıdaki tarife değişikliği ile 500 bin liranın üzerindeki gelirlerden (ücretler dahil) daha yüksek oranlarda vergi alınacak. Böylece Türkiye’nin gelir vergisi tarifesi, bazı AB ülkelerine eşit veya daha yüksek efetkif vergi oranları ile sonuçlanacak gibi görünüyor. Örneğin Almanya’da en üst gelir diliminde marjınal vegi oranı 60 bin Eurodan sonraki gelirlere uygulanmak üzere %42’dir. Ancak, Almanya’da ilk dilim olan 30 bin Euro gelir beyanının efektif vergi oranı beyandan yapılan indirimler nedeniyle %17,83’e inmektedir. Bunun bir nedenide Almanya’daki ilk dilimin yıllık kişi başı milli gelir olan 35 ila 40 bin Euro civarında olmasıdır. Türkiye’nin de ilk dilimi 18 bin TL’den daha yüksek tutarlara çıkarması gerekir. Sorun dilimlerdeki dar aralıklardır. Örneğin, Türkiye’de yaklaşık 10 bin ABD Doları olan yıllık kişi başı milli gelir esas alınarak ilk dilim 55 - 60 bin liradan başlatılsa, daha adil, Anayasamızın adalet ve eşitlik ilkelerine uygun bir düzenlemeye kavuşacağız.
İlaveten, 500 bin TL üzerindeki gelirleri %40 vergiye tabi tutarken beyan sahiplerine bazı giderlerin indirim hakkı ve tasarrufları artıracak (örneğin kendileri tarafından BES’e yapılan ödemeler için indirim hakkı veya mevcut ssağlık – hayat sigortalarındaki indirimin artırılması gibi) teşvikler verilmelidir.
Bu düzenleme paralelinde “serbest meslek kazançları” istisna maddesi değiştirilerek, eser sahiplerinin kazançları toplamının 500.000 TL'nı aşması halinde kazanç sahiplerinin (gazeteci, yazar, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitler ile bunların kanuni mirasçıları) bu istisnadan faydalanması tamamen kaldırılmaktadır. Diğer bir deyişle eser sahiplerinin 500 bin eşiğini aşan kazançları olması halinde tüm kazanç vergiye tabi olmaktadır. Yapılan düzenleme gözden geçirilmeli ve makul bir istisna belirlenmesi daha doğru olacaktır.
Döviz cinsi gelirde stopaj %100 artabilir
Gelir Vergisi Kanun’nun Geçici 67’nci maddesindeki “döviz cinsinde ihraç edilen menkul kıymet getirileri ile döviz cinsi hesaplara ödenen faiz gelirleri” için mevcut halindeki “5 puana kadar artış yetkisi”, “ayrı ayrı veya birlikte bir katına kadar artırma” yetkisi verilerek değiştiriliyor. Bu değişiklikle “döviz ihraç edilen menkul kıymet getirileri ile döviz cinsi hesaplara ödenen faizler” için tevkifat %100 artırılabilir. Söz konusu düzenlemenin amacı dolarizasyonla mücadele ise bu amaca hizmet edip etmeyeceğini bilmek zor.
Personel ulaşım gider indirimi
İşle ilgili taşıma sunmayan işverenlerin personeline çalışılan her bir gün için 10 TL’yi aşmayan ulaşım bedeli ödemesi ve bu ödemeyi “toplu taşıma kartı, bileti veya benzer ödeme araçları” ile yapması halinde söz konusu ödemeler kazancın tespitinde doğrudan gider yazılabilecek. Ödeme 10 TL’yi aşarsa, aşan kısım veya taşıma bedeli nakit olarak verilirse yapılan ödemeler ücret sayılacak.
Oto giderleri kısıtlaması
Gelir Vergisi Kanun’nun 40’ncı maddesi değiştirilerek “binek otomobillerini kiralamak veya satın alınmak” suretiyle faaliyetlerinde kullanan mükelleflerin binek oto giderlerinin bir kısmı, vergiye tabi kazanç tespitinde “indirilebilir gider” olarak dikkate alınması (faaliyetleri binek oto kiralanması veya işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç) engellenmektedir.
Düzenleme ile kiralanan veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan binek oto giderlerinin en fazla % 70’i ile kiralanan her binek otomobile ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL’sı ile bir binek otomobilin ediniminde ödenen ÖTV ve KDV toplamının en fazla 115.000 TL’si gider olarak dikkate alınabilecek. Buna ilave olarak binek oto ediniminde ÖTV ve KDV hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, söz konusu vergilerin satınalama maliyetine eklendiği veya binek otomobilin ikinci el edinilmesi durumunda amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en çok bu tutarlara isabet eden kısmı gider yazılabilecek. Binek oto giderlerinin %30’u ve kira bedelleri ile belirtilen tutarları aşan kısımlar Kanunen Kabul Eedilmeyen Gider olarak dikkate alınacak.
Benzer şekilde Gelir Vergisi Kanun’nun 68’inci maddesi değiştirilerek yukarıda belirtilen sınırlamalar dahilindeki tutarlar “serbest meslek kazancının tespitinde” ancak hasılattan gider olarak indirilebilecek. Bu tutarları aşan kısımlar kazancın tespitinde dikkate alınmayacak.
Birden fazla işverenden ücretler
Birden fazla işverenden alınan ve kesinti yoluyla vergilendirilen ücret geliri elde edenlerin ücretleri de yeni gelir vergisi tarifesindeki değişikliğine paralel düzenleniyor. Böylece çalışanların birden sonraki işverenden aldıkları ücretlerin toplamı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103’üncü maddesindeki yazılı tarifedeki 40.000 TL’yi ve birinci işverenden alınan dahil ücret gelirleri toplamı 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir dilimindeki 500 bin TL’nı aşması halinde mükellefler yıllık beyanname verecek.
Uyumlu mükellefe vergi indirimi
Gelir Vergisi Kanun’nun mükerrer 121’inci maddesi değiştirilerek “vergiye uyumlu mükellef indirimi”, mükelleflerin beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerini kanuni süresinde vermiş olması ve tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde değil ödemiş olması şartı yeterli sayılmaktadır.
Sporculara yapılan ödemeler
Gelir Vergisi Kanun’nun geçici 72’inci maddesi değiştirilerek en üst ligdeki sporculara yapılan ücret ve ücret sayılan ödemelerdeki 31.12.2019 tarihi 31.12.2023 olarak değiştirilerek en üst ligdeki ödememlerdeki %15 olan tevkifat oranı %20’ye çıkarılmaktadır.
İlaveten sporcuların yıllık gelirleri toplamı, değiştirilmesi öngörülen 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü diliminde yer alan 500.000 TL'yi aşması halinde bu gelirler için yıllık beyanname verilecek. Yıllık beyanla bildirilen gelirler üzerinden hesaplanan gelir vergisinden yapılan ücret stopajları tevkifat sorumlularınca vergi dairesine ödenmiş olması şartıyla mahsup edilebilecek.
Değerli konut vergisi geliyor
Türkiye’deki konut niteliğindeki taşınmazlar için “değerli konut vergisi” ihdas ediliyor. Değerli konut vergisinin kapsamına “değeri 5 milyon TL’sı ve üstü taşınmazlar” giriyor. Bu sınırı aşmayan taşınmazlar vergiye tabi değil. Aşan konutlar için 3 farklı tarife öngörülüyor.
Taşınmaz değeri |
Vergi oranı |
5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar |
Binde 3 |
7.500.001 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar |
Binde 6 |
10.000.000 TL’yi aşanlar |
Binde 10 |
Değerli konut vergisi, genel bütçeye geliri olarak kaydedilecek ve mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmayacak.
Yasa değişikliklerinin yürürlüğü
Teklifteki yürürlük tarihleri incelendiğinde birden fazla işverenden elde edilen ücretler hariç gelir vergisi tarife değişikliğinin 2019 yılı gelirlerine de uygulanacağı görülüyor. Yapılan düzenlemenin 1.1.2020 sonrasında elde edilen gelirlere uygulanması doğru olduğu kanaatindeyiz. Aksi durumda söz konusu yürürlük maddesi “hukuki güvenlik ve kanunların geriye yürümezliği ilkelerine” aykırılık teşkil edeceğinden iptali için uyuşmazlıklara neden olabilecektir.
“Hukuki güvenlik, kanunların geriye yürümezliği ilkesi ile sağlanır.”
Abdurrahman Kahraman https://www.vergidegundem.com/