Bağ-Kur (4/b) kapsamında yetim aylığı alan kız çocuklarının 2013 yılından 2016 yılına kadar aylık kesilme sorunu yaşandı ve bu sorun hala da kısmen devam etmekte.  Bugün de köşemizden bu konudaki son durumu ele alacağız.

Bu konuda önceki yazılarımızda;

1/10/1972-3/10/2000 tarihleri arasında ve 8/8/2001-1/8/2003 tarihleri arasında ölen Bağ-Kur sigortalısından dolayı ölüm aylığı bağlanması için en az üç yıllık hizmeti bulunması, kendisinden dolayı erkek çocuklarına yetim aylığı bağlanması için;

“Çocuğun 18 yaşını, ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması” şartı;

Kız çocuklarına yetim aylığı bağlanması için;

“Evlenmemiş olmak ve geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak” şartları arandığını,

Buna karşın Bağ-Kur sigortalısının ölümünün 4/10/2000-7/8/2001 tarihleri arasında veya 2/8/2003-1/10/2008 tarihleri arasında gerçekleşmesi halinde ölen Bağ-Kur sigortalısından dolayı ölüm aylığı bağlanması için en az 5 yıllık hizmeti bulunması, bu sigortalının erkek çocuklarına yetim aylığı bağlanması için;

“1479 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan 18 yaşını, ortaöğrenim yapması halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olma” koşulu, kız çocuklarına yetim aylığı bağlanması için ise “Evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve 1479 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almıyor olmak” koşullarının arandığını,

Daha önce bu tarih aralıkları gözetilmeden bağlanan aylıklar için SGK’nın 2013 yılından beri aylık kesme ve geriye dönük beş yıla kadar aldıkları aylıklar için yersiz ödeme kapsamında borç çıkartma uygulaması yaptığını vurgulamıştık.

Nitekim bu uygulamaya ilişkin yargıya intikal eden mağduriyetler 21. Daireye gitmişse gideriliyor, 10. Hukuk Dairesine gitmişse de davacılar aleyhine sonuçlanıyordu.

Durum tam bu noktadayken 2000 yılından beri uyguladığı “Geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak” koşulu doğrultusunda bağladığı binlerce Bağ-Kur yetim aylığını 2013 yılından itibaren kesmeye ve ödediği geriye dönük aylıkları tahsil etmeye başlayan SGK Ekim 2016 ayında 180 derece bir dönüş yapıverdi ve aldığı Yönetim Kurulu kararı ile söz konusu aylıkları 01.10.2016 sonrası için tekrardan bağlayacağını duyurdu.

SGK Yönetim Kurulunca alınan karar doğrultusunda bundan böyle yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının her birine Türkiye’de veya yurtdışında çalışmama ve kendi sigortalılığı nedeniyle aylık ve gelir sahibi olmama koşuluyla 4/b (Bağ-Kur) kapsamında yetim aylığı bağlanıyordu.

Ancak aynı yetimler için 01.10.2016 tarihinden önceki süreçte eşinden aldığı SSK veya Emekli Sandığı aylığı yahut kira geliri veya faiz geliri gibi yan gelirlerle brüt asgari ücretin üzerinde geliri var diye 01.10.2016 öncesi dönem için aylık bağlanmama işlemi devam ediyor, aynı mantıkla 01.10.2016 tarihi öncesi için borç çıkartılmaya da devam ediyordu.

Yargıya intikal eden ihtilaflar da yine gönderildiği Daireye göre değişen kararlara yol açıyordu.

  1. Hukuk Dairesinin “Çeşitli yasal değişiklikler nedeniyle hak sahipleri açısından ölüm tarihlerine göre dört ayrı dönemin ikisi yönünden aylık bağlanması diğer iki dönem yönünden aylık bağlanmaması gerektiği yönündeki yorum açıkça T.C. Anayasasında yer alan eşitlik kuralına aykırı olduğu gibi genel hukuk ilkelerine de aykırıdır” (21. HD. 2016/11889 E. , 2018/1978 K.) gibi içtihatları olumlu yönde iken 10.Hukuk Dairesinin olumsuz kararları da devam ediyordu.

İşte bu davalardaki Daireye göre ayrık sonuçlar sonunda Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna intikal etti.

Hukuk Genel Kurulu ders niteliğinde verdiği kararında;

Her ne kadar ilgili madde kapsamında değerlendirme yapıldığında davacının talep tarihinde 5434 sayılı Kanun kapsamında eşinden dolayı ölüm aylığı alması sebebiyle babasından dolayı ölüm aylığına hak kazanması mümkün gözükmese de, 2926 sayılı Kanunun 27’nci maddesi 04.10.2000 tarihli 619 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile değiştirilmiş ve bu değişiklik Anayasa Mahkemesinin 08.08.2001 tarihinde yürürlüğe giren 26.10.2000 gün 2000/61-2000/34 kararı ile iptal edilmiştir. Söz konusu değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinden sonra 24.07.2003 tarihli 4956 sayılı Kanunun 54’üncü maddesi ile 2926 sayılı Kanunun yaşlılık, ölüm sigortası (emekli – dul – yetim aylığı) yani tahsis ve sağlık sigortası uygulamalarıyla ilgili maddeleri yürürlükten kaldırılmış ve dolayısıyla Tarım Bağ-Kur sigortalıları da tahsis uygulamaları yönünden Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar gibi 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa tabi hâle gelmişlerdir.

Ölüm sigortasından aylık bağlama koşulları değerlendirilirken temel kural olarak hakkı doğuran ölüm tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemenin uygulanması, bununla birlikte, Kanun koyucu tarafından daha sonra gerçekleştirilen lehe yasal değişikliklerden de hak sahiplerinin faydalandırılması gerekmektedir. (…)

Davacının babasının 07.04.2003 tarihinde vefat ettiği göz önüne alındığında davacının ölüm aylığına hak kazandığı tarih, Anayasa Mahkemesinin 26.10.2000 tarihli iptal kararı ve 4956 sayılı Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı 02.08.2003 tarihleri arasında kalsa bile, sonradan yapılan yasal düzenleme ile ölüm aylığına hak kazanılır hâle getirilmiştir.  (…)“

Diyerek bu konuda yaşanan hukuki soruna son noktayı koymuştur.

Yani 04.10.2000 tarihinden önce veya 08.08.2001 – 02.08.2003 tarihleri arasında vefat eden babası yahut annesinden dolayı Bağ-Kur yetim aylığını 2016 yılından sonra almaya devam eden ancak bu tarihten önce aldığı yetim aylıkları için Kurumca borç çıkartılan yetim aylığı sahiplerinin uğradığı haksızlığa yargısal olarak kesin çözümün geldiğini belirtebiliriz.

O nedenle Bağ-Kurlu ana veya babasından dolayı almakta olduğu Bağ-Kur yetim aylığı 2013-2017 yılları arasında kesilerek 2000 yılından sonra aldığı yetim aylıkları için borç çıkartılan kız çocuklarının bu toplu ödemeleri ödemekten kurtulmaları bakımından hukuki desteğe başvurmalarında kendileri için büyük yarar bulunuyor.

Şevket TEZEL

Fahrettin Kerim Gökay Cad. No:21/1

Hasanpaşa-Kadıköy/İSTANBUL

Tel: 216-5506009

Faks: 216-5506007

Gsm: 551-1008282

This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.

https://alitezel.com.tr/bag-kurlunun-yetim-kizinin-aylik-cilesinde-artik-cozum-var-9483/

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top