Yargıtay 9. Hukuk Dairesi,
E:2017/10586, K:2019/11525, T:20.05.2019
- İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır.
- Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25’inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17’nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir.
- Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26’ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
- İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
- İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır.
- Davalı şirketin davacının çalışma sürelerini Sosyal Güvenlik Kurumu’na tam bildirmemesi ve hak edildiği halde ödenmemiş işçilik alacaklarının varlığı karşısında, davacının feshi haklı nedenle fesih niteliğindedir. Ancak haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek davacının ihbar tazminatı talebinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalının yanında 2001 yılında işe başladığını, yükleme bindirme ve temizlik işlerinde çalışırken kiremit ustası olarak da çalıştığını, kış aylarında ise hem tadilat işlerinde asgari ücretle çalışmaya devam ettiğini ancak 2011 yılının Ocak ayında sebepsiz ve ihbarsız bir şekilde işten çıkarılarak işçilik haklarının verilmediğini, mesaisinin 08:00 ila 17:00 saatleri arasında olduğunu, bayram ve resmi tatillerde çalıştığını, buna rağmen ücret ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, mevsimlik çalışan davacının 2011 yılında işyeri faaliyete geçince, çağrılmasına rağmen iş başı yapmadığı, Ankara da başka bir işyerinde işe başladığını, bayram tatili ve resmi tatil günlerinde çalışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının çalışma sürelerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na eksik bildirildiği ve bu haliyle davacının hizmet akdini feshetmesinin haklı sebebe dayandığı ve iş sözleşmesinin haklı nedenle fesheden işçinin kıdem, ihbar ve ulusal bayram ve genel tatil alacağına hak kazanacağı gerekçesi ile toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davada taraf sıfatı bulunmayan ve hakkında hüküm kurulmayan Sosyal Güvenlik Kurumunun karar başlığında dahili davalı olarak gösterilmesi hatalıdır.
3- Karar başlığında dava tarihinin 08/11/2013 yerine 10/03/2015 olarak yazılması hatalıdır.
4- Davacının ihbar tazminatı almaya hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25’inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17’nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26’ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, iş akdi davacı işçi tarafından yeni sezonda işbaşı yapmamak suretiyle feshedilmiştir. Davalı şirketin davacının çalışma sürelerini Sosyal Güvenlik Kurumu’na tam bildirmemesi ve hak edildiği halde ödenmemiş işçilik alacaklarının varlığı karşısında, davacının feshi haklı nedenle fesih niteliğindedir. Ancak haklı nedenle dahi olsa iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek davacının ihbar tazminatı talebinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.