SSK’lı olmak Bağ - Kur’luluğa göre daha yüksek emekli aylığı ve daha az prim günüyle emekli olma hakkı tanıyabiliyor. Peki statü geçişinde neye dikkat edilmeli, inceleyelim
Emeklilik çalışanların statülerine göre, yani SSK’lı (4-a), Bağ Kur’lu (4-b) veya devlet memuru (4-c) olmalarına göre farklılık gösterir.
Her bir statü içinde bulunanların belirli koşulları yerine getirmesi beklenir. Eski adıyla emekli sandığı mensubu olmak, emekli aylığı açısından en avantajlı statüdür.
SSK’lı olmak ise Bağ Kur’luluğa göre daha yüksek emekli aylığı ve daha az prim günüyle emekli olma hakkı tanıyabilir. Bu nedenle de pek çok Bağ Kur’lu emekliliğine az bir süre kala SSK’lı olmaya çalışır.
Ancak bunun için hem hesabın doğru yapılması, hem de fiili olarak çalışma gerekir. Aksi taktirde Bağ Kur’dan SSK’ya geçiş hayal kırıklığı ile sonlanabilir.
3 şart bulunuyor
Bir kişinin emekli olabilmesi için 3 koşulun bir arada yerine getirilmesi şarttır. Hem emeklilik için gerekli yaşın tamamlanması, hem prim ödeme gün sayısının dolmuş olması, hem de sigortalılık süresinin tamamlanması ile emekliliğe hak kazanılır. Bu üç koşul tamamlanınca emekli aylığına hak kazanılır.
Emeklilik için gerekli şartlar da ilk kez sigortalı olunan tarihe göre belirlenir. Sigortaya giriş tarihine göre emeklilik yaşı ve ne kadar prim ödeneceği ortaya çıkar. Sigortalıların emeklilik koşullarında zaman içerisinde yapılan yasal değişiklikler ise farklı emeklilik tarihlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Kritik tarih ne?
1999 yılında emeklilik şartları yeniden düzenlendi ve ilk kez 8 Eylül 1999’dan sonra sigortalı olanlar için emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde 60 olarak belirlendi. Daha sonra sosyal güvenlik reformu kapsamında yeniden bir düzenleme yapıldı ve bu sefer 30 Nisan 2008’den sonra ilk kez sigortalı olanlar için, kademeli bir geçiş ile emeklilik yaşı 2036 yılından sonra her yıl bir yaş artırılarak erkeklerde 2044 ve sonrasında kadınlarda ise 2048 ve sonrasında 65’e çıkarıldı. Bunun yanında, emeklilik için gerekli prim ödeme gün sayısı da artırıldı. Yani, emekli olabilmek için yaş ve prim ödeme gün sayısı şartı zaman içerisinde yükselmiş oldu.
Bu tarihlerden önce ve sonra sigortalılık girişi olanlar için emeklilik koşulları ciddi bir şekilde değiştiriyor. Örneğin 9 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan bir kişi emekli olabilmek için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün prim ödemek zorunda. Buna karşılık, 7 Eylül 1999’da ilk kez sigortalı olan kişi, kadın ise 56, erkek ise 58 yaşını doldurduğunda ve 5975 gün prim ödediğinde emekli olabiliyor. Bu nedenle de sosyal güvenlikte bir günün bile çok önemi var. Bazı durumlarda bir gün erken sigortalılık 2 yıl erken emeklilik anlamına gelebilir.
BİRİNDEN DİĞERİNE GEÇİŞ NASIL OLMALI?
Son 1.261 günün emeklilikteki statüyü belirlemesi en çok Bağ Kur’luları ilgilendiriyor. Kendi şirketi olan Bağ - Kur’lular, emeklilikte SSK’lı olmak hem daha az prim günüyle emeklilik anlamına gelebildiği, hem de emekli aylığı SSK’da daha yüksek olduğu için, Bağ - Kur’luluklarını sonlandırıp, SSK’lı oluyorlar.
Bu durumda SSK’dan emekli olabilmek için gerekli gün sayısını doğru hesaplamak gerektiği gibi, daha önemlisi SSK’lı çalışmanın fiili çalışma olması, sahte sigortalılık olmaması yani halk arasındaki adıyla “sigortalı gösterilmek” olmaması önemli.
Aksi takdirde bu tip bildirimlerinin SGK tarafından tespit edilmesi halinde, SSK’lı olarak bağlanan emekli aylığı kesilecek ve haksız alınan aylıklar faiziyle birlikte geri alınacaktır.
İnceleme şart
Dolayısıyla daha erken emeklilik ve daha yüksek emekli aylığı için Bağ - Kur’dan SSK’ya geçen kişilerin bu hususa dikkat etmeleri ve fiili olarak çalışarak SSK’lı olmaları çok önemli. Aksi taktirde aylıklarını kaybedecekleri gibi haksız aldıkları aylıkları SGK’ya faiziyle iade etmek durumunda kalabilirler. Diğer yandan bazı durumlarda Bağ - Kur’dan bağlanacak aylıkla, SSK’dan bağlanacak aylık fark etmiyor. Bu nedenle her durumda Bağ - Kur’dan SSK’ya geçmek mantıklı olmayabilir. Bu kararının verilebilmesi için ayrıntılı bir inceleme yapılması şart.
Hemen ifade edelim, 1 Ekim 2008’den sonra, yani yeni sosyal güvenlik uygulamalarının başladığı tarihten sonra bu kuralda değişiklik oldu.
Buna göre, 1 Ekim 2008 sonrası ilk kez sigortalı olanlar için son 7 yıl sigorta primleri değil, çalışma hayatının tümünde ödenen sigorta primlerine bakılarak en fazla hangi statüye göre prim ödenmiş ise o statüye göre emeklilik şartları belirleniyor.
SON 7 YILA DİKKAT EDİN
Emeklilikte, aylığı bağlayıp ödeyecek kurumun belirlenmesinde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son 7 yıllık fiili hizmet (360 x 7 = 2520 gün) süresi esas alınıyor. Bu kural sadece tüm çalışanları ilgilendiriyor.
Sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresi içerisinde en fazla hangi statüde hizmeti varsa, yani sigortalının son 7 yıllık fiili hizmet süresinin yarısından bir gün fazlası olan 1261 prim ödeme günü hangi statüde geçmişse, o statü şartlarıyla emekli olunuyor. Son 7 yıl hizmet süresi eşitse en son tabi olunan statüye göre emeklilik aylığı bağlanıyor. Örneğin, sigortalının hem SSK, hem Bağ-Kur prim ödemesi varsa, son 7 yıllık fiili prim ödeme süresi içinde en fazla SSK statüsünden prim ödemişse SSK’dan, en fazla Bağ-Kur statüsünden prim ödemesi varsa Bağ-Kur’dan emekli aylığı bağlanıyor. Primler eşitse son sigortalılığı hangi statüde ise o statüden emekli aylığı bağlanıyor. Son 7 yıl, sigortalılık süresi veya yaş şartının yerine getirildiği tarihten geriye doğru 7 yıl değil, son prim ödeme tarihinden geriye doğru prim ödenen 7 yıllık süreyi ifade ediyor. Bu konu çalışanlarca bilinmediği için, emeklilik döneminde kötü sürprizlerle karşılaşanlar olabiliyor. Cem Kılıç
http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/cem-kilic/iste-yuksek-emekli-ayliginin-2894007/