I-Ulusal Marker Düzenlemesi Hakkında Açıklamalar:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun ”Lisans sahiplerinin temel hak ve yükümlülükleri” başlıklı 4/ı bendine göre, “Bu Kanuna göre faaliyette bulunanlar; faaliyetlerinde, Kurulun belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamak ile yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. Aynı şekilde, Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde sırasıyla akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu ve ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standartlar da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiştir. Anılan Yönetmeliğin “Teknik Kriterlerden Doğan Yükümlülükler” başlıklı 7/d bendinde de lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları belirtilmektedir. |
Diğer taraftan, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 2. maddesinde “Ulusal marker” akaryakıta rafineri çıkışında veya gümrük girişinde eklenecek katkı maddesi olarak tanımlanmış olup, Kanununun 18. maddesi;
“Rafinericiler ve dağıtıcılar yurt içinde pazarlayacakları akaryakıta, rafineri çıkışında veya gümrük girişinde kurumun belirleyeceği şart ve özellikte marker ekleyeceklerdir. Ulusal marker eklemekle yükümlü lisans sahipleri, her yıl Kasım ayı içinde takip eden yıla ait pazarlama projeksiyonlarını Kuruma bildirir ve bu projeksiyona göre Kurumca temin edilecek ulusal marker, Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre akaryakıta eklenmek üzere ilgili lisans sahiplerine teslim edilir.
Kurum, ulusal marker ve idarî ve teknolojik yöntemler ile bir denetim sistemini kurar. Valilikler, görevli elemanların başvurusu halinde denetim amaçlı alınacak numunelerin kullanıcı ve bayilerden alınmasını ve emniyetini sağlamakla yükümlüdür. Numunelerde yapılacak testlerde ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede bulunmadığı ve alınan numunelerin laboratuvar analizi ile teknik düzenlenmelere uymadığı tespit edildiğinde, 19. madde hükümleri uygulanır.“ hükmüne haizdir.
5015 sayılı Kanuna göre idari para cezalarının veya idari yaptırımların uygulanması, bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaz. Bu Kanuna göre verilen ceza ve tedbirler diğer kanunlar gereği yapılacak işlemleri engellemez. Bu Kanuna göre; 18. maddenin ihlali halinde “sorumlulara” bir milyon Türk Lirası idari para cezası verilmektedir. Ulusal marker ekleme işlemlerine nezaret etmek üzere yetki verilen bağımsız gözetim firmalarının yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde belirtilen cezanın dörtte biri uygulanmaktadır.
Lisans sahipleri kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipmanı bulundurmamak ile de yükümlü bulunmaktadırlar.
12.04.2006 tarih ve 26137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Ulusal Marker Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik kapsamında ulusal marker akaryakıta; rafineri çıkışında, gümrük girişinde, sanayide yan ürün olarak veya diğer şekillerde üretilen veya tasfiye edilmiş kaçak petrolden teknik düzenlemelere uygun olan akaryakıta veya benzin türlerine harmanlanacak etanole ticari faaliyete konu edilmeden önce eklenecek ve akaryakıtın özelliklerini bozmayacak niteliği haiz kimyasal ürün olarak tanımlanmıştır.
Bu çerçevede, ulusal marker kaçak petrolün önlenmesi amacıyla özel olarak geliştirilmiş, akaryakıta Kurumun belirlediği miktarlarda (mevcut durumda motorin, benzin ve biodizel türleri) eklenen ve işaretlediği ürünün yasal yollarla dolaşıma girdiğini gösteren ulusal önlemlerden birisi olup, analiz raporlarında analizi yapılan akaryakıtın ulusal marker seviyesine ilişkin ölçümlere de yer verilmektedir.
Ulusal markerin ekleneceği akaryakıt türleri; benzin türleri, nafta (hammadde, solvent nafta hariç), gazyağı, motorin türleri ve biodizeldir. Kurumdan izin alınması ve sonrasında belgelendirilmesi kaydıyla Ar-Ge ve test amaçlı olarak yurt dışından temin edilen ve ulusal marker uygulaması kapsamında bulunan referans test yakıtlarına ulusal marker eklenmez.
EPDK'nın 30/01/2013 tarihli ve 4261 sayılı Kararı ile ulusal marker uygulaması kapsamında ulusal marker ile işaretlenen akaryakıtın piyasaya sunulmasında, Marker K ölçüm cihazı ile ölçülecek ulusal marker konsantrasyon aralığının sınırının % 97- % 108 olarak belirlenmesine, ancak % 108'in üzerinde ölçülen ölçümlerde TÜBİTAK onayının alınarak akaryakıtın piyasaya sunulmasına karar verilmiştir.
İlgili lisans sahibi tüzel kişiler Kurumu bilgilendirmek, ilgili ve diğer mevzuata uygun olmak kaydıyla akaryakıta kendi markerlerini ekleyebilir. Ancak, bu tür markerin ulusal marker ile etkileşime girmeyecek özellikte olması zorunludur.
İlgili lisans sahibi tüzel kişiler;
a) Teslim edilen ulusal markerin çalınma veya kaybolmasına ve/veya ziyan olmasına karşı gerekli tedbirleri almak,
b) Tesislerinde kurulacak enjeksiyon donanımlarının; Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen özelliklere uygun olacak şekilde belirlenen yer ve koşullarda, doğru, hassas ve izlenebilir ölçüm sonucu alınabilecek şekilde ekleme (enjeksiyon) yapılabilecek teknik özelliklere sahip, otomatik dozaj kontrollü enjeksiyon donanımlarını temin ve tesis etmek ve işletme emniyetini sağlamak,
c) Ulusal markerin akaryakıta eklenmesi sırasında can ve mal güvenliği ile çevre ve insan sağlığı açısından gerekli tedbirleri almak,
ç) Enjeksiyon cihazlarını ve ulusal marker ekleme noktalarını lisanslarına derc ettirmek,
d) Enjeksiyon donanımlarına karşı yapılacak müdahalelere karşı her türlü güvenlik önlemlerini almak,
e) Enjeksiyon donanımlarının ayar ve kalibrasyon işlemlerini süresi ve izlenebilirlik zinciri içerisinde yaptırmak,
ile yükümlüdür.
Tesislerinde ulusal marker ekleme işlemi yapılacak depolama lisansı sahipleri ve biyodizel üretimi yapan işleme lisansı sahipleri, birinci fıkranın (b), (c), (ç), (d) ve (e) bentlerinde belirlenenleri yapmakla yükümlüdür.
Petrol piyasasında denetim, 06/01/2005 tarihli ve 25692 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan “Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ve 21/4/2005 tarihli ve 25793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler için Kamu Kurum ve Kuruluşları ile Özel Denetim Kuruluşlarından Hizmet Alımına İlişkin Usul ve Esaslar” uyarınca yapılmakta/yaptırılmaktadır.
Diğer taraftan, akaryakıt kalitesinin izlenmesi ve sonuçlarının raporlanması, Avrupa Birliği’nin benzin ve motorin kalitesine ilişkin 98/70/AT, akaryakıtlarda kükürt oranının azaltılmasına ilişkin 99/32/AT Yönergeleri ile AB ülkeleri açısından zorunlu bir uygulama olup, AB uyum sürecinde ülkemizde de akaryakıt kalitesi izleme sisteminin oluşturulması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu çerçevede EPDK tarafından piyasaya akaryakıt olarak sunulan ürünlerin kalitesinin takibine yönelik olarak Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik 25/06/2011 tarihli ve27975 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, söz konusu düzenlemeyle anılan Yönetmeliğe “Akaryakıt Kalitesi İzleme Sistemi uygulamaları kapsamında, piyasada serbest dolaşımda bulunan akaryakıt türlerinden alınacak numune sayıları, numune alınacak akaryakıt türleri, numune alınacak mahallerin tespiti ve sonuçların raporlanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul kararıyla belirlenir.” hükmü eklenmiştir. “Petrol Piyasasında Akaryakıt Kalitesi İzleme Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar” ise 28/07/2011 tarih ve 3339-13 sayılı Kurul Kararı ile kabul edilmiş olup, 5 Ağustos 2011 tarih ve 28016 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2-Adli ve Mali Açıdan Ulusal Marker Düzenlemeleri:
Meri mevzuatımıza göre kaçak petrol;
1) Kurumca belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen akaryakıtı,
2) Yasal yollarla Türkiye'de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilemeyen veya menşei belli olmayan petrolü ve petrol ürünlerini,
3) Kurumdan izin alınmadan; akaryakıt haricinde kalan solvent, madenî ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerinden elde edilen akaryakıtı ya da akaryakıta dönüştürmek maksadıyla kullanılan veya bulundurulan akaryakıt haricinde kalan solvent, madenî ve baz yağ, asfalt, solvent nafta ve benzeri petrol ürünlerini,
4)10/7/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa göre kaçak olan petrolü ve petrol ürünlerini,
5) Sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla, hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden boru hatlarından (her türlü üretim, iletim ve dağıtım hatları dahil) veya bunların depolarından veya kuyulardan yasalara aykırı şekilde alınan petrolü ve petrol ürünlerini,
ifade etmektedir. Bu durumda esasen EPDK tarafından belirlenmiş standartlara uygun olmayan akaryakıt bulundurulması, kaçak akaryakıt olarak değerlendirilip adli takibe tabi bulunmaktadır.
Mücbir sebep sayılan haller ile 1/1/2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, bağımsız gözetim firmasınca düzenlenecek tutanak ile tespit edilmiş olması kaydıyla, tesislerinde kurulu enjeksiyon donanımlarında ulusal marker ekleme işlemi esnasında meydana gelen teknik arızalar sonucu oluşan ve geri kazanımı mümkün olmayan ulusal marker kayıpları hariç olmak üzere, teslim edilen ulusal markerin çalınması, kaybolması ve/veya ziyan olması halinde; ilgili lisans sahibinin çalınan, kaybolan ve/veya ziyan olan ulusal marker bedelini Kurum hesabına yatırması gerekmektedir[1].
Ulusal marker bedeli, çalınan, kaybolan ve/veya ziyan olan ulusal markerin ekleneceği akaryakıt miktarından doğan her türlü vergiye karşılık gelen bedel olup, ulusal marker bedelinin hesaplanmasında ulusal marker uygulaması kapsamındaki akaryakıt türlerinden en yüksek vergiye sahip olan akaryakıt ve ulusal markerin zayi edildiğinin tespit edildiği[2] veya beyan edildiği tarihteki söz konusu akaryakıtın en yüksek bayi satış fiyatı esas alınır. Ulusal marker bedelinin ilgili lisans sahibi tarafından Kurum hesabına yatırıldığına dair belge Kuruma ibraz edilmeden yeniden ulusal marker verilmez.
5766 sayılı Kanunun 19. maddesinin (e) bendi ile ÖTV Kanununun 13. maddesine eklenen 4 numaralı fıkrada, ihraç edilmek üzere üretilenler hariç olmak üzere, 213 sayılı VUK’nın mükerrer 257. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan veya 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan ÖTV'ye tabi malları bulundurduğu tespit edilen işyeri sahibi adına, tespit tarihindeki malların emsal bedeli veya miktarı üzerinden re'sen ÖTV tarh edileceği, tarh edilen bu verginin asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergiden az olamayacağı ve bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası da uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak, 1 seri numaralı ÖTV Genel Tebliğinin (4.3.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar eklenmiştir:
"EPDK tarafından akaryakıt alt başlığı ve istasyonlu bayilik kategorisi altında verilen bayilik lisansı bulunan veya bulunmayan iş yerlerinde veya işletmelerde, EPDK tarafından çıkarılan Petrol Piyasasında Ulusal Marker Uygulamasına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca ulusal marker eklenme zorunluluğu getirilen mallarda ulusal marker bulunmadığı veya standartlara uygun markeri olmadığının tespiti halinde, işyeri sahibi adına re'sen ÖTV tarh edilecek ve bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanacaktır.
Öte yandan büfe, dükkan, stand da dahil olmak üzere iş yerinde, ÖTV Kanununa ekli (III) sayılı listede yer alan alkollü içkiler ile tütün mamullerinden 1 seri numaralı Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerde Bandrollü Ürün İzleme Sistemi Genel Tebliği uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen bandrolü olmayan malların bulunduğu tespit edilen iş yeri sahibi adına, tespit tarihinde bandrolsüz alkollü içkilerin emsal bedeli; bandrolsüz tütün mamullerinin ise perakende satış fiyatı üzerinden re'sen ÖTV tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi tutarının, söz konusu mallar için uygulanmakta olan asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergi tutarından az olması halinde, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergi üzerinden tarhiyat yapılacaktır. Bu tarhiyatta ayrıca vergi ziyaı cezası da uygulanacaktır.
Ancak, ulusal markeri bulunmayan veya standartlara uygun olmayan mallar ile bandrolsüz malların “ihraç edilmek üzere” işyerinde bulundurulduğu ispat ve tevsik edilmesi şartıyla, bu mallar için Kanunun 13. maddesinin 4 numaralı fıkrası kapsamında tarhiyat yapılmayacaktır."
Fakat, 6455 sayılı Kanunun 33. maddesiyle 11.04.2013 tarihi itibariyle değişen fıkraya göre 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun 18. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilenler adına, malların tespit tarihindeki miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisi resen tarh edilir. Bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanır. Keza, 6455 sayılı Kanunun 33. maddesiyle eklenen ve 11.04.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5. fıkra uyarınca 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257. maddesinin verdiği yetki uyarınca kullanılma zorunluluğu getirilen özel etiketi veya işareti olmayan özel tüketim vergisine tabi malların bulundurulduğunun tespit edilmesi halinde, bu malları bulunduranlar adına; her bir tespit için ÖTVK’na ekli (III) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan malların 50 litreyi, (B) cetvelinde yer alan 2402.20 ve 2402.90.00.00.00 (yalnız tütün yerine geçen maddelerden yapılmış sigaralar) G.T.İ.P. numaralı malların 5.000 adedi aşması hâlinde ise müteselsilen sorumlu olmak üzere, bu malları bulunduranlar ile ithal veya imal edenlerden herhangi biri adına; malların tespit tarihindeki emsal bedeli veya miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisi resen tarh edilecek, bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanacaktır.
6335 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe göre; ister ihraç edilme amacı ister taşısın, ister taşımasın ulusal markeri bulunmayan ya da standartlara uygun olmayan özel tüketim vergisine tabi malları bulundurduğu tespit edilenler adına, malların tespit tarihindeki miktarı üzerinden 11. maddedeki esaslara göre özel tüketim vergisi resen tarh edilecek ayrıca bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanır.
Ayrıca, bu tarhiyatın yapılması için malları bulunduranın iş yeri sahibi olması gerekmemekte, standartlara uygun olmayan malları bulundurduğu tespit edilen her kim olursa olsun tarhiyat yapılabilecektir. Bu durumda; 11 seri numaralı Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği ile izin verilen yurt dışından aldıkları 550 litre akaryakıt ile yurda giriş yapan TIR ve benzeri araçlarının, ulusal marker denetimi kapsamında yapılması olası denetimlerde herhangi bir cezai işleme maruz kalmaması için, talep halinde yetkililere ibraz edilmek üzere, yurtdışından temin edilmiş ve ulusal markeri olmayan akaryakıtın alımına ilişkin tevsik edici evrakın (fatura/irsaliye vb.) araçlarda bulundurulmasında yarar olacağı değerlendirilmektedir.
Dolayısıyla, ulusal marker eklenme zorunluluğu getirilen mallarda ulusal marker bulunmadığı veya standartlara uygun markeri olmadığının tespiti halinde, bu malları aracında, işyerinde veya herhangi bir yerde bulunduranlar adına malların tespit tarihindeki miktarı üzerinden Kanunun 11. maddesindeki esaslara göre re'sen ÖTV tarh edilecek ve bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası uygulanacaktır.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler dikkate alındığında yasal sınırlara uygun olmadan akaryakıt bulunduran mükellefler hakkında kaçak akaryakıt bulundurmaktan dolayı adli işlem yapılacağı gibi, sözkonusu akaryakıta yeterli marker eklenmemesi hasebiyle tespit tarihindeki miktar itibariyle re'sen ÖTV tarh edilecek ve bu tarhiyata ayrıca vergi ziyaı cezası da uygulanacaktır. KDV açısından ise bir teslim bulunmadığından salt ulusal marker bulunmadığından bahisle yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Fakat, bahsi geçen malların fiilî yada kaydî envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır. Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmetlerin tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisi, alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarhedilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır.
[1]Mesleki çalışmalarımızda yer alan bilgiler belli bir konunun veya yasal düzenlemenin veyahut yargı kararlarının çok geniş ve kapsamlı bir şekilde ele alınmasından ziyade genel olarak mükelleflere ve uygulayıcılara bilgi vermek, gündemi talip etmeye yardımcı olmak ve yorum yapmalarına yardım amacını taşımaktadır.
Makaleleri yazıldığı dönem ve yasal düzenlemelerin dikkate alınarak değerlendirme yapılmasının önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. Makalelerin telif ve diğer yasal hakları doğrudan şirkete ve yazarına ait olup, atıf yapmadan veya izinsiz kullananlar hakkında her türlü yasal işlemin yapılacağını ifade ederiz.
Çalışmalarımız profesyonel hizmetlerimizi temsil etmeyebileceği gibi, her durum ve koşulda profesyonel yaklaşımlarımızı da ifade ettiği iddia edilemez. Yaptığınız fiili/pratik çalışmalarda bu değerlendirmeler dikkate alınırken, olayların koşullarının da incelenmesi, irdelenmesi, sonuçlarının iyi analizi son derece önemlidir. Bu tür çalışmalarda mutlak suretle bir profesyonelden bilgi alınması veya danışmanlık alınmasında fayda bulunduğu düşünülmektedir. Şirketimiz tarafından iş ortalarımızın personellerimizin yetişmesi ve gelişmesinden duyduğumuz sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olacağımıza dair sözümüzü tutma gayreti içinde olduğumuzu iletmek isteriz.
“ADEN Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim", söz konusu çalışmaların ve içeriğindeki bilgilerin özel durum veya koşullara bağlı olarak hata içermediğine dair herhangi bir güvence vermemektedir. Mesleki çalışmaları ve içeriğindeki bilgileri kullanımınız sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü risk tarafınıza aittir ve bu kullanımdan kaynaklanan her türlü zarara dair risk ve sorumluluk tamamen tarafınızca üstlenildiğinin bilinmesi gerekmektedir. Ali Çakmakcı
https://www.adenymm.com.tr/ulusal-markeri-olmayan-mal-bulundurulmasinin-sonuclari
[1]5015 sayılı Kanunda ulusal marker için kayıp, çalıntı veya zayi kavramları yer almamaktadır. Kanunun 18. maddesinin 4. fıkrasında ulusal markerin gerektiği şart ve seviyede kullanılmaması hali düzenlenmektedir. Yönetmelikle kanunun 19. maddesi ile yaptırıma bağladığı husus ile ilgili herhangi bir açıklama olmamasına karşın, kanunda yer almayan kayıp, çalıntı veya zayi kavramları getirilerek kanunun dışına çıkılmıştır. Oysaki kanunda yönetmelikte belirtilen düzenleme yer almamış ve ayrıca herhangi bir yaptırıma bağlanmamıştır. Kurul kararında ise bu konuda Yönetmeliğin de önüne geçilerek Yönetmelikte bile yer almayan mücbir sebep hallerinin ayrık olduğuna ilişkin ek bir düzenleme yapılmıştır.
[2] Kurumun ulusal markerin çalındığı, kaybolduğu veya zayi olduğunu tespit etse bile bunların kullanılabileceği akaryakıt miktarı üzerinden varsayım ile vergi tarh, tahakkuk ve tahsil yetkisi bulunmadığından işlem yapması hukuken mümkün olmadığı gibi, vergi inceleme yetkisi de bulunmamaktadır.