I- GİRİŞ
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre sürekli iş göremezlik geliri, kısa vadeli sigorta kollarında sağlanan bir tahsis çeşididir(1). İş kazası veya meslek hastalığına bağlı olarak sürekli iş göremez duruma düştüğü tespit edilen sigortalılara bağlanır.
Mülga 506 sayılı Kanun’a göre, 2008 yılı Ekim ayından önce bu gelirden yalnızca hizmet akdi statüsündeki sigortalılar yararlanmıştır. Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar, iş kazası halinde malûl sayılmaları halinde, mülga 1479 sayılı Kanun’a göre, başka bir şart aranmaksızın malûllük aylığından yararlanmakta idi. Kamu görevlileri hakkında ise 5434 sayılı Kanun’un vazife malûllüğü aylığı hükümleri uygulanmakta idi.
5510 sayılı Kanunla iş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasının, sigortalı yönünden kapsamının genişletilmesi ile kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılara da 01.10.2008 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik gelirden yararlanma hakkı verildi. Ancak kamu görevlileri bu uygulama dışında tutularak, 5434 ve 5510 sayılı Kanun’a göre bunların vazife malullüğü aylığından yararlanmalarına devam edilmektedir.
Makalede, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma ve kesilme koşulları ile bu gelirin hesaplanması ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır.
II- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNE HAK KAZANMA KOŞULLARI
Sürekli iş göremezlik gelirinin koşulları, 5510 sayılı Kanun’un 19. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan engellilik durumu nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden SGK Sağlık Kurulu’nca meslekte kazanma gücünün en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalılar, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır. Bu, hizmet akdi ile ve bağımsız statüde çalışan sigortalılar için ortak koşuldur.
Kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan yardım olması nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri için emekli veya malûllük aylıklarında olduğu gibi, belli bir sigortalılık süresi ve/veya prim ödeme gün sayısı tamamlanması gerekmez.
Ancak, tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar ile ev hizmetlerinde ay içinde 10 günden az çalıştırılan sigortalıların bu gelirden yararlanabilmeleri, iş kazasının olduğu tarihten en az 10 gün önce tescil edilmiş olmaları şartına bağlıdır (5510 SK, Ek Md; 5/5 ve 9/3).
Öte yandan, kimi sigortalılara sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için ayrıca prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranmaktadır. Bunlar; kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar ile bir önceki paragrafta belirtilen tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan ve ev hizmetlerinde bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından ay içinde 10 günden az çalıştırılan sigortalılardır.
SGK tarafından gerekli şartlarını oluştuğunun tespiti, sürekli iş göremezlik gelirinin bağlanması için yeterlidir. Bu nedenle, yazılı talepte bulunma şartı da aranmaz. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 97. maddesinin 1. fıkrasına göre, iş kazası veya meslek hastalığı hallerinde hak kazanılan sürekli iş göremezlik gelirlerinin, hakkın kazanıldığı, yani gelirin başlangıç tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zaman aşımına uğrar.
III- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNİN HESAPLANMASI
Sürekli iş göremezlik geliri; Ortalama Günlük Kazanç (OGK) ve meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı, diğer bir söyleyişle Sürekli İş Göremezlik Derecesi (SİD) olmak üzere başlıca iki parametre esas alınarak belirlenir.
A- ORTALAMA GÜNLÜK KAZANCIN BELİRLENMESİ
5510 sayılı Kanun’un 17. maddesi uyarınca, sürekli iş göremezlik gelirinin hesabına esas tutulacak OGK’nın belirlenmesinde; iş kazası olaylarında iş kazasının meydana geldiği tarih, meslek hastalıklarında ise iş göremezliğin başladığı tarih esas alınır.
Buna göre, OGK; sigortalının yukarıdaki şekilde belirlenen tarihten önceki on iki aydaki son üç ay için hesaplanan prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Örneğin, bir sigortalının 09.12.2018 tarihinde geçirdiği iş kazası sonunda sürekli iş göremez duruma girdiğini varsayalım. Bu sigortalının iş kazası geçirdiği tarihten önceki son üç aya (Kasım, Ekim ve Eylül) ait prim ödeme gün sayısı her ay için 30’ar günden toplamda 90 gün, kazancı ise 2.500,00’er TL olmak üzere toplamda 7.500,00 TL’dir. Buna göre, OGK = 7.500,00 / 90 = 83,33 TL’dir.
On iki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalının iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğraması durumunda günlük kazancın hesabında, çalışmaya başlanılan tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde edilen kazançlar dikkate alınır. Bu durumda, söz konusu süredeki prime esas kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesiyle OGK belirlenir.
Çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğrayan sigortalının günlük kazancının hesabında da, aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
Günlük kazançları yukarıda belirtilen alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların OGK miktarı alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortalıların OGK miktarı da üst sınır üzerinden hesaplanır.
Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 82. maddesinin 6111 sayılı Kanun ile değişik birinci fıkrasına göre, 01.10.2014 tarihinden geçerli olmak üzere sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için burada belirtilen üst sınırı, alt sınırın üç katı olarak uygulanır.
Ayrıca istisna akdi kapsamında Almanya’ya çalışmak üzere gönderilen gurbetçilerin sigorta primleri, bu işçilerin belirlenen sigorta primine esas kazancın alt sınırı, asgari ücretin iki katından az olmamak kaydıyla bu miktar ile üst sınır arasındaki kazanç üzerinden hesaplanarak ödenir(2).
Hizmet akdi kapsamında sigortalı sayılanların gelire esas günlük kazançlarının hesabında, yukarıda açıklanan esaslara ek olarak prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler de dikkate alınır. Ancak, bu durumda ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak OGK’ya, yüzde elli oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden, gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise günlük kazanç, bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki esaslara göre hesaplanır.
B- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK DERECESİNİN BELİRLENMESİ
Meslekte kazanma gücü, kişinin mesleki faaliyet sonucu sahip olduğu ekonomik potansiyel olarak tanımlanabilir. Sigortalının mesleği ise iş kazasının meydana geldiği veya meslek hastalığının başladığı tarihte yaptığı iştir.
Bu durumda, çalışma hayatında doğan engelliliğin sigortalının mesleki geleceğini olumsuz etkilemesi durumunda meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı, yani sürekli iş göremezlik derecesi ortaya çıkar(3).
SİD’in tespiti, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, yalnızca İstanbul ve İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri Kurum Sağlık Kurullarında yapılmaktadır(4).
Meslekte kazanma gücündeki kayıp oranın belirlenmesine ilişkin yöntem, bir sigortalının karşılaştığı iş kazası ve/veya meslek hastalığı olayının tek ve birden çok olmasına göre değişir.
1- Tek Olayda SİD’in Belirlenmesi
Tek iş kazası veya meslek hastalığı olayında meslekte kazanma gücünün kayıp oranı, yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 3 numaralı ekinde bulunan A, B, C, D ve E cetvelleri kullanılarak aşağıdaki kurallara göre belirlenir:
a- A cetvelindeki vücudun çeşitli bölgelerine veya sistemlerine göre hazırlanmış olan 14 arıza listesinden sigortalının arızası bulunur. Bu arızanın solundaki arıza sıra numarası ile sağındaki arıza ağırlık ölçüsü bir tarafa kaydedilir.
b- B cetveli listelerinde önce sigortalının iş kolu, sonra bu iş kolu içindeki meslek veya iş çeşidi bulunur. Bunun karşısındaki meslek grup numarası da bir yere yazılır. Sigortalının meslek veya iş çeşidi bu listelerde bulunmadığı takdirde meslek veya işinin benzeri veya en yakını esas alınır.
c- Sürekli iş göremezlik simgesini gösteren C cetvelinin arızaya uygun tablosunun sütundaki arıza sıra numarası ile satırdaki meslek grup numarasının kesiştiği noktadaki sürekli iş göremezlik simgesi bulunarak bir tarafa kaydedilir.
d- D cetvelinin sütununda yukarıda tespit edilen arıza ağırlık ölçüsü ile satırındaki meslek simgesinin kesiştiği noktadaki sayı, meslekte kazanma gücünün azalma oranına esas alınacak sayıdır.
e- Tespit edilen bu meslekte kazanma gücü azalmasının sigortalının yaşına uygun oranını bulmak için E cetvelinden yararlanılır. Bu cetvelin sütununda bulunan meslekte kazanma gücünün azalma oranı ile üstteki satırında bulunan sigortalının sürekli iş göremezlik hâlinin tespiti tarihindeki yaşının kesiştiği yerdeki sayı, bu yaşa uyan sürekli iş göremezlik sebebiyle meslekte kazanma gücünün azalma oranıdır.
f- Bu belirlemede, iş kazası veya meslek hastalığı sayılmayacak bir olaydan veya doğuştan ileri gelmiş herhangi bir arızanın yol açtığı meslekte kazanma gücünün azalma oranı dikkate alınmaz.
Bir iş kazası veya meslek hastalığının birden fazla hastalık veya engellilik haline neden olması halinde, meslekte kazanma gücü kayıp oranı sadece en yüksek engel üzerinden saptanır.
2- Birden Fazla Olayda SİD’in Belirlenmesi
A cetveli listesinde yazılı hastalık veya engellilik halinden birkaçının bir arada bulunması veya eski bir arızaya yenisinin eklenmesi hâlinde meslekte kazanma gücünün ne oranda azalacağı, Balthazard Formülü’ne göre hesaplanır.
Balthazard Formülü, meslekte kazanma gücü kaybına neden olan birden fazla hastalığın veya engellilik halının, toplam vücut fonksiyon kaybı oranını bulmak için kullanılan bir hesaplama yöntemidir.
Bu formüle göre meslekte kazanma gücü kayıp oranı, sırasıyla aşağıdaki işlem aşamaları ile saptanır:
a- Sigortalıdaki arızaların meslekte kazanma gücünü azaltma oranları ayrı ayrı tespit edilir.
b- Bu oranlar, en yükseğinden başlanarak sıraya konur.
c- En yüksek oran, sigortalının çalışma gücünün tümünü gösteren % 100’den çıkarılır.
d- Bu çıkarmada kalan miktar, sırada ikinci gelen meslekte kazanma gücü azalma oranı ile çarpılarak l00’e bölünür, çıkan sonuca en yüksek meslekte kazanma gücü azalma oranı eklenir ve böylece birinci ve ikinci arızaların meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı bulunmuş olur.
e- Sigortalının hastalığı veya engellilik hali ikiden fazla ise birinci ve ikinci hastalık veya engellilik halinin meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı, birinci sıraya ve üçüncü sıradaki arızanın meslekte kazanma gücü azalma oranı ikinci sıraya alınarak yukarıdaki işlem tekrarlanır.
C- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNİN BELİRLENMESİ
Sürekli iş göremezlik gelirinin hesabi, sigortalının tam ve kısmi iş göremezlik durumuna göre değişir. Tam iş göremezlik, sigortalının meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının, SİD’in % 100 oranında azalmasını ifade eder. % 10 ile % 99,99 (dâhil) arasındaki meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı ise kısmı iş göremezlik olarak bilinir.
Bu durumda, 5510 sayılı Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, tam iş göremezlik halinde sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının OGK’ın 30 katının % 70’idir. Kısmi iş göremezlik geliri ise sigortalının günlük kazancının 30 katının % 70’inin SİD’deki tutarıdır.
Formül ile belirtirsek, Sürekli Tam İş Göremezlik Geliri = OGK * 30 * % 70 veya kısaca OGK * 21, Sürekli Kısmi İş Göremezlik Geliri = OGK * 21 * SİD olur. Bu şekilde hesaplanan gelir, sigortalının günlük kazanç hesabına giren son takvim ayındaki tutarıdır.
Bu miktara, 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesinin ikinci fıkrasına göre, varsa OGK hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında emekli aylıkları için belirlenen artışlar uygulanarak, sigortalının gelir başlangıç tarihindeki geliri tespit edilir.
Son takvim ayının ve gelir başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık ya da ikinci altı aylık döneminde olması halinde, o yıla ait Ocak ve Temmuz dönemi artışları uygulanmaz(5).
Örneğin, 08.05.2018 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu SİD % 62 olarak belirlenen ve 30.09.2018 tarihine kadar istirahatlı sayılan sigortalının 01.10.2018 tarihinden sonra çalışmasına karar verildiğini varsayalım. Sigortalının kaza tarihinden önceki Nisan, Mart ve Şubat aylarındaki prime esas kazanç ve gün sayılarına göre OGK = 13.500 / 90 = 150,00 TL’dir. Buna göre 2018 / Nisan ayı geliri 150 * 30 * %70 * % 62 = 1.953,00 TL, gelirin başlayacağı 2018 / Ekim dönemindeki geliri ise Temmuz ayında emeklilere yapılan artış uygulandığında 1.953,00 * 1,0917 = 2.132,09 TL olur.
IV- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNİ ARTIRAN VE AZALTAN DURUMLAR
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalıdan kaynaklanan ve aşağıda açıklanan kimi durumlarda artırılır veya azaltılır.
A- BAŞKA BİRİNİN SÜREKLİ BAKIMINA MUHTAÇ OLMA
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre, SGK Sağlık Kurulu kararı ile başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğu belirlenen sigortalılara, 5510 sayılı Kanun’un 19. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, gelir bağlama oranı % 70 yerine % 100 olarak uygulanır.
Ayrıca, 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için hesaplanan sürekli iş göremezlik geliri, tespit edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının % 85'inden az olamaz.
Yönetmeliğin 15. maddesine göre, sigortalıların başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılacağı hâller şunlardır:
a- Kuadripleji, parapleji, dipleji ve sigortalının yaşamını kendi başına yürütmesine engel hemipleji veya merkezi sinir sisteminin sfinkter bozuklukları ile birlikte olan diğer hastalık ve arızalar(6).
b- Süreli veya sürekli ruh sağlığı ve hastalıkları kliniğinde kalmayı gerektiren ve tedavi edilemeyen psikotik hastalıklar.
c- İki gözde de yüzde yüz (tam) görme kaybı.
ç- İki elin kaybı.
d- Bir kolun omuzdan ve bir bacağın kalçadan kaybı.
e- Her iki bacağın alttan en az 1/3’ünün kaybı.
f- Tedavisi olanaksız bir hastalıktan ileri gelen ağır beslenme bozuklukları ve kaşeksiler.
g- Yukarıda tespit edilen hastalık ve arızalar dışında kaldığı halde tedavi edilemeyen, başka birinin sürekli bakımına muhtaç olan ağır hastalık ve arızalar.
B- YENİ BİR OLAYIN MEYDANA GELMESİ
5510 sayılı Kanun’un 19. maddesinin sekizinci fıkrasına göre, sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen engellilik hâllerinin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir yeniden hesaplanır.
Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
C- BİLDİRİLEN TEDBİRLERE VE TAVSİYELERE UYULMAMASI
5510 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması gelirinden indirim yapılmasını gerektirir. Ancak sigortalının bunlara uymaması tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malûl kalmasına neden olmalıdır.
Bu durumlarda, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı esas alınarak, sürekli iş göremezlik geliri dörtte birine kadarı eksiltilir. Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hakkında bu kural uygulanmaz.
D- OLAYDA AĞIR KUSURUN BULUNMASI
5510 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, sürekli iş göremezlik geliri, ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, sigortalının ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı eksiltilir.
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 44. maddesinin ikinci fıkrasına göre, ağır kusurun tespitinde, dikkate alınması gereken hususlar şunlardır(7):
a- İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kurallara uymaması.
b- Tehlikeli olduğu veya hastalığa sebep olacağı bilinen bir hareketi yapması.
c- Yetkili kimseler tarafından verilen emirlere aykırı hareket etmesi.
d- Açıkça izne dayanmadığı gibi, hiçbir gereği veya yararı bulunmayan bir işi bilerek yapması ve yapılması gerekli bir hareketi savsaması.
Aynı maddenin birinci fıkrasının (b) alt bendine göre, sigortalının ağır kusurlu olmakla birlikte kusur derecesinin tespit edilememesi halinde, yüzde beş oranında eksiltme yapılır.
Trafik iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma düşen sigortalılara bağlanacak sürekli iş göremezlik gelirlerinde; olayın mahkemeye intikal etmiş olması durumunda, mahkeme tarafından, SGK denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen raporlarda ve varsa sigorta eksperlerinin raporlarında belirlenen kusur oranları esas alınır. Olayın mahkemeye intikal etmemiş ve kusur oranının hiçbir şekilde tespit edilemediği durumlarda ise asli kusur için 6/8’in karşılığı % 75 oranı, tali kusur için 2/8’in karşılığı % 25 oranı esas alınır.
E- OLAYIN KASDİ BİR HAREKET YÜZÜNDEN MEYDANA GELMESİ
5510 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre, kasdi bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya SGK tarafından yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, sürekli iş göremezlik geliri yarısı tutarında ödenir.
F- GELİRİN AYLIKLARLA BİRLEŞMESİ
5510 sayılı Kanun’un 55. maddesinin birinci fıkrasının (c) fıkrasına göre, sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü birleşirse, sigortalıya gelir ve aylıklardan yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise sürekli iş göremezlik gelirinin tümü, malûllük, vazife malûllüğü, yaşlılık ve ölüm aylığının yarısı bağlanır.
G- KONTROL MUAYENESİ
5510 sayılı Kanun’un 94. maddesi gereğince, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaptırılan kontrol muayenesinde veya sigortalının isteği üzerine ya da işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde sürekli iş göremezlik geliri alan bir sigortalının iş göremezlik derecesi ve başka birinin bakımına muhtaç olma durumu yeniden tespit edilebilir. Buna göre, sürekli iş göremezlik geliri, yeni durumu esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak artırılır veya azaltılır.
SGK’nın yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başına kadar kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının sürekli iş göremezlik geliri, kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini SGK’nın yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının kesilen geliri, kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini SGK’nın yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç ay geçtikten sonra yaptıran sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, rapor tarihinden sonraki aybaşından başlanarak yeniden bağlanır.
V- SÜREKLİ İŞ GÖREMEZLİK GELİRİNİN BAŞLANGICI VE KESİLMESİ
5510 sayılı Kanun’un 19. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca, sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihi; geçici iş göremezlik ödeneğinin, diğer bir anlatımla sigortalının istirahatın sona erdiği tarihi izleyen aybaşıdır.
Sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmemiş veya geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse gelir başlangıcının tespitinde, SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen ilk raporda belirtilen çalışmaya başlangıç tarihi esas alınır.
Bağlanan sürekli iş göremezlik geliri, belirli tarihlerde 5510 sayılı Kanun’un 55. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca emekli aylıklarına uygulanan artışlar kadar yükseltilmek suretiyle sigortalıya yaşamı boyunca ödenir. Herhangi bir sigortalılık statüsünde çalışma, sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına engel olmadığı gibi, bu statülerden birine tabi çalışmaya başlama da bağlanan gelirin kesilme nedeni değildir.
Sürekli iş göremezlik geliri, yalınızca 5510 sayılı Kanun’un 94. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, sigortalının kontrol muayenesi sonunda sürekli iş göremezlik halinin sona erdiğinin tespit edilmesi, yani SİD’in % 10’un altına düşmesi durumunda, bu tespite esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
VI- DEĞERLENDİRME
Kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar arasında yer alan sürekli iş göremezlik geliri, hizmet akdi ile veya bağımsız sigortalılık kapsamında çalışmakta iken geçirdiği iş kazası veya yakalandığı meslek hastalığı sonunda tespit edilen SİD en az % 10 olan sigortalılara bağlanan ve sürekli ödeme özelliği taşıyan bir yardım çeşididir.
Bu özelliği nedeniyle uzun vadeli sigorta kollarından sağlanan malullük ve yaşlılık (emekli) aylıkları ile benzerlik gösterse de, bu geliri aylıklardan ayıran birçok farklı durum söz konusudur. Bu farklılıkların, gelirin kısa vadeli sigorta kolları kapsamında sağlanan yardımlar arasında yer almasından kaynaklandığı açıktır.
Her şeyden önce, aylıklara hak kazanılmasında aranan belli bir sigortalılık ve prim ödeme gün sayısı gibi staj süreleri, sürekli iş göremezlik geliri için aranmaz. Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı gibi riskler sonunda meslekte kazanma gücünün en az % 10 oranında kaybedildiğinin tespiti, bu gelirin bağlanması için yeterlidir.
Sürekli iş göremezlik geliri hesabında etkili iki para metreden biri olan OGK, sigortalının iş kazası geçirdiği veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en son üç ayda geçerli olan prime esas kazanç ve gün sayıları esas alınarak belirlenir. Oysa aylıkların belirlenmesine esas kazançlar, üç aylık gibi bir dönem yerine 5/10 yıl veya tüm sigortalılık süresindeki prime esas kazançlar ve gün sayıları esas alınır.
Yine % 70 olarak uygulanan gelir bağlamaya esas oran, aylıklarda olduğu gibi sigortalının yaşına ve prim ödeme gün sayısına bağlı olarak değişmez. Bunun yanında SİD, ikinci parametre olarak gelirin hesabında etkilidir. Buna göre sürekli iş göremezlik geliri, “OGK * 30 * %70 * SİD” formülü uygulanarak belirlenir.
Emekli aylıklarına uygulanan artışlar saklı kalmak kaydıyla yukarıdaki şekilde belirlenen sürekli iş göremezlik geliri, 5510 sayılı Kanunda belirtilen ve sigortalının durumundan kaynaklanan kimi nedenlerden ötürü arttırılır veya azaltılır.
Buna göre, sigortalının başka birinin bakımına muhtaç olduğunun ve kontrol muayenesi sonunda SİD’nin eskisine göre daha yüksek tespit edilmesi, sürekli iş göremezlik gelirinin yeniden belirlenerek artırılmasını gerektiren durumlardır.
Geliri azaltan nedenler ise sigortalının kontrol muayenesi sonunda muhtaçlık halının ortadan kalkması ve SİD’in eskisine göre düşük tespit edilmesidir. Bunun yanı sıra, sigortalının bildirilen tedbirlere ve yapılan tavsiyelere uymadığının, olayda ağır kusurunun bulunduğunun ve olayın kasdi bir hareketi yüzünden meydana geldiğinin belirlenmesi ve gelirin aylıklarla birleşmesi halinde gelirin aylıktan az olduğunun tespit edilmesi durumları da, geliri azaltan etkenlerdendir.
VII- SONUÇ
Sürekli iş göremezlik geliri, hizmet akdi ve bağımsız statüde çalışan sigortalıların iş kazasına uğramasına veya meslek hastalığına yakalanmasına bağlı olarak en az % 10 meslekte kazanma gücünün yitirilmesi ile hak kazanılır.
Gelirin miktarı, sigortalının ortalama günlük kazancının 30 katının % 70’nın sürekli iş göremezlik derecesi oranındaki tutarı bulunarak hesaplanır. Bu şekilde belirlenen miktara, 5510 Kanun’da belirtilen durumlarda gerekli artırım ve indirimler uygulanır.
Sürekli iş göremezlik derecesinin % 10’un altına inmediği, SGK tarafından tespit edilmediği sürece, bağlanan gelirin sigortalıya ömrü boyunca ödenmesi esastır. Ataman YILMAZ* Yaklaşım / Ocak 2019 / Sayı: 313
http://www.y-akademi.com/ik/201901_ay.htm
* Sosyal Güvenlik Müşaviri, SGK Emekli Daire Başkanı
(1) 5510 sayılı Kanun, 16.06.2006 tarih ve 26200 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanmıştır.
(2) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile AFC Hükümeti Arasında Türk Firmaları İşçilerinin İstisna Akdi Çerçevesinde İstihdamına İlişkin Anlaşmanın Uygulanması Hakkında Tebliğ, Md; 12 (24.04.2004 tarihli ve 25442 sayılı Resmi Gazete).
(3) Ali Nazım SÖZER, “İşçi, Bağımsız Çalışan ve Kamu Görevlileri Bakımından Türk Sosyal Sigortalar Hukuku”, Beta Basım A.Ş. İstanbul: 2013, s. 317.
(4) Yönetmelik, 01.10.2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır; SGK, “Çalışma Gücü Kaybı ile Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri” konulu 17.09.2015 tarihli ve 2015/23 sayılı Genelge.
(5) SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, “ … Emeklilik İşlemleri” konulu, 06.11.2018 tarihli ve 2018/38 sayılı Genelge, s; 20.
(6) Kuadripleji, parapleji, dipleji ve hemipleji beyin felcinin en çok bilinen dört farklı şeklidir. Sfinkter, kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adıdır.
(7) Yönetmelik, 12.05.2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.