TDK’nın tanımına göre ”Medeni Kanun'un kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi” olayına hülle deniyor.
Boşanmanın Medeni Kanun öncesi sadece sözle yapılıp bu derece kolay olması karşısında “Hülle” metodu türetilmiş ki güya sonuçları itibariyle erkekler için caydırıcı olsun.
Hülle uygulaması ile eşini üç defa “Boş ol” diyerek boşayan erkeğin eşiyle yeniden bir araya gelebilmesi yeniden karı-koca olabilmesi için karısının bir başka erkekle evlenip sonra boşanması şartına bağlanmış.
Hülle tam bir hile aslında, yani aynı çiftin tekrar evlenebilmeleri için uydurulmuş bir hile yöntemi.
Peki, günümüzle ilgisi ne?
Olmaz mı? Bugün kurumlarımızla birlikte geçmişe "doğru - yanlış" demeden öykünen bir noktaya geldik.
Ülkemizde uzun süredir kız çocuklarının yetim aylığıyla ilgili bir muvazaalı boşanma olayı yaşanmakta. Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği tahsil edilmekte.
SGK'nın denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarının tespiti sonucu gelir veya aylıkları 5510 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi gereği kesilmiş bulunan ve gelir/aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin,
- Birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi,
- Eşinin başka biri ile evlenmesi,
hallerinde hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları yeniden bağlanıyordu.
Şimdi 2018/38 sayılı Genelge ile buna bir durum daha eklendi.
Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahipleri “Kendisinin üçüncü bir kişiyle evlenerek boşanması” halinde de aylığı yeniden bağlanacak.
Yani boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı gerekçesiyle anne ve/veya babasından dolayı bağlanan yetim aylıkları kesilen kadın eğer kocasından başka bir erkekle evlenip boşanırsa anne-babasından dolayı aldığı aylığı yeniden bağlatabilecek. Uygulama tam anlamıyla “Hülleyi” çağrıştırıyor.
Aylıkların yeniden bağlanmasında, mülga (506, 1479, 5434 gibi) kanunlara göre bağlanmışsa kendilerinin boşandıkları tarihi veya boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini izleyen ay başından, 5510 sayılı Kanuna göre bağlanmışsa talep tarihlerini takip eden ay başından başlatılması öngörülüyor.
Bu konuda yine 2018/38 sayılı Genelge ile;
- Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından önceden taahhütname alınırken artık “Gelir/Aylık/Ödenek Talep Belgesi” alınması,
- SGK’nın denetim ve kontrolle yetkilendirilen memurlarınca düzenlenen raporlarda belirli bir süre içinde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve kız çocuklarına söz konusu sürelerde ödenmiş olan tutarların, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan kısmının tahsil edilmesi, bu durumda fiilen birlikte yaşamanın sona erdiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık başlatılması,
- Yurtdışında ikamet eden hak sahibinin boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı hakkında araştırma yapılmaması da
Öngörülüyor. Şevket TEZEL This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.