2018/38 sayılı son SGK Genelgesi memurların yani 4/c sigortalılarının malûllük esaslarını da 2011/58 sayılı eski Tahsis Genelgesine göre daha geniş biçimde düzenliyor.
2011/58 sayılı Genelgede “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, “ kaybedenlerin malûl sayılacaklarını vurgulamakla yetiniyordu.
Son Genelge bu tanıma 4/c sigortalılığı kapsamında bulunanlar için zaten ilgili yasasında da olan “Çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği SGK sağlık kurulunca tespit edilen sigortalıların malûl sayılacaklarını” ekliyor.
Kaldı ki zaten 4/c sigortalılarının malûllük tanımlarında “vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olma” yasal koşulu vardı. Yani 4/c sigortalıları hem çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında kaybetme halinde ve hem de vazifelerini yapamayacak biçimde şekilde meslekte kazanma gücünü yitirmiş olma koşulunun sağlanması durumunda malûl sayılıyorlar.
Genelge ile eklenen bu tanımın anlamı malûllük sigortası hükümlerine tabi olma bakımından 15 Ekim 2008’den önce 5434 sayılı Kanuna tabi olan eski Emekli Sandığı iştirakçileri ile bu tarihten sonra ilk defa 5510/4/c sigortalılığına başlayan sigortalıların farkının olmadığının altının çizilmesi oluyor.
Malûllük Öncesi Sınıf Değiştirme Hakkı
4/c sigortalılarından malûl olduklarına karar verilenler, yazılı talepte bulunmaları halinde, haklarında malûliyet hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin engel olmadığı başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılabiliyorlar.
Bunların istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, sınıf değiştirme hakkının uygulanmasını isteme hakları bulunuyor. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni vazifelerine de mani olduğuna dair usulüne uygun yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanma hakları bulunmuyor.
Memurların Sıhhi İzinle Malûllüğü
4/c sigortalılığı kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden (genel olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda yer alan süreler) fazla devam etmesi halinde, yine hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre malûl veya Kanunun 47 nci maddesi hükümlerine göre vazife malûlü sayılmaları gerekiyor.
Tedavisinin imkânsız olduğu sağlık kurulu raporuyla belirlenen hastalıklara uğrayanlar ise, sıhhi izin müddetlerinin bitmesi beklenilmeksizin SGK sağlık kurulunca “malûl” veya “vazife malulü” sayılıyorlar.
Sıhhi izin süresini dolduranların başka sınıf ve vazifelere nakledilerek göreve devam etme imkânları bulunmuyor.
657 sayılı Kanunun 105 inci maddesi uyarınca memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine;
- Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz,
- Diğer hastalık hallerinde ise oniki
aya kadar izin verilmesi gerekmekte olup, gerektiğinde bu süreler bir katına kadar uzatılabiliyor.
Memurların hastalıkları sebebiyle yataklı tedavi kurumlarında yatarak gördükleri tedavi sürelerinin hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınması gerekiyor.
Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memurun, iyileşinceye kadar izinli sayılması gerekiyor.
Askerlerin Sıhhi İzinle Malûllüğü
926 sayılı Kanunun 128 inci maddesi uyarınca ise subay ve astsubaylar;
- Barışta ve savaşta hizmet yapamayacak şekilde hastalanan subaylar ve astsubaylar, hastalıkları geçici veya geçici olup sekel bırakan hastalıklardan ise, ay ve gün hesabı ile her bir hastalığı için toplam olarak ve fiilen iki yılı geçmemek üzere, nekahet tedavisi, istirahat ve hava değişimi işlemine tabi tutulması,
- Kanser, her türlü kötü huylu tümör, verem, kronik böbrek yetmezliği ile akıl ve ruh hastalıkları gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığa yakalananlar, toplam olarak ve fiilen üç yılı geçmemek şartı ile tedavi, istirahat veya hava değişimine tabi tutulabilmesi,
- Barışta ve savaşta görev esnasında veya görev dışında, görevlerinden dolayı bir saldırıya veya kazaya uğrayan veya bir meslek hastalığına yakalanan subay ve astsubaylar yukarıda belirtilen sürelere bağlı olmaksızın iyileşinceye kadar izinli sayılması,
Gerekiyor.
Bu kapsamdakilerin hastalıkları sebebiyle hastanelerde geçen teşhis ve tedavi sürelerinin hastalık izinlerine ait sürelerin hesabında dikkate alınmaması gerekiyor.
Sıhhi izin süresinin hesabında; ilk hastalık izninin alındığı tarihten itibaren bir yıldan fazla ara vermeden aynı hastalık nedeniyle alınan rapor süreleri toplanacaktır. Ayrı ayrı hastalıklar sebebiyle alınan rapor süreleri birleştirilmeyerek ayrı değerlendirilecek ve aynı hastalık sebebiyle son istirahat raporunun bitiminden 1 yıl geçtikten sonra alınan raporlar da toplama dahil edilmemesi gerekiyor.
Kadın sigortalılara verilen doğum öncesi ve sonrası izinlerin, sıhhi izin süresi kapsamında değerlendirilmemesi de gerekiyor.
Örneğin; 01.02.2018 tarihinde 6 ay rapor alan bir sigortalı, 3 ay çalışıp 5 ay rapor almış, 8 gün çalışıp 4 ay rapor almış, 3 ay çalışıp 6 ay rapor almış, 12 gün çalışıp 5 ay rapor almış ise, raporların aynı hastalıktan dolayı alınmış olması ve uzun süreli tedaviyi gerektiren hastalık olmaması koşuluyla sıhhi izin süresini doldurmuş olacaktır. (6+5+4+6+5=26 ay)
Aynı hastalık için 01.02.2018 tarihinden itibaren fasılalı veya fasılasız 6 ay rapor alan sigortalı, raporunun bittiği 01.08.2018 tarihinden itibaren 13 ay çalıştıktan sonra aynı hastalık sebebiyle 9 ay rapor almış, göreve başlayarak 3 ay çalışmış ve 6 ay rapor almış ise; aradan 1 yıldan fazla zaman geçtiği için raporlar birleştirilmeyerek, sadece 15 aylık rapor değerlendirilecek ve 9 ay daha rapor hakkı bulunduğundan malûlen emeklilik yönüyle herhangi bir işlem yapılması icap etmeyecektir.
Personel Kanunları Olmayan İştirakçilerin Malûllüğü
Ayrıca, personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Kanunun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanması gerekiyor. Sigortalının personel kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle işlem yapılması gerekecektir.
Ancak, yedek subay veya er olarak ya da talim, manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin silah altına alındıkları dönemde malûl olup, bu malûllükleri asıl görevlerini veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında, bu hastalık veya engellilik halleri sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmıyor. Şevket Tezel