Vergi ve SGK borcu dolayısıyla alacaklı vergi daireleri veya SGK kurumları tarafından borçlu mükellefler veya işverenler nezdinde hacizler tatbik edilmektedir. Yapılan hacizler borçluları zor duruma sokar nitelikte olmamalıdır.(1)
Özellikle vergi daireleri tarafından uygulanan e-hacizler amme borçlularını zora sokmaktadır.(2) Özellikle, küçük rakamlar veya çok cüz’i amme borçluları için e-haciz uygulanarak amme borçlusunun bankada yer alan mevduatları bloke edilmektedir. Kimi zaman ise, şirketten ayrılan eski şirket ortaklarının banka hesaplarına da blokajlar konulabilmektedir. Oysaki, kastı aşan vergi hacizlerinin yapılmaması zorunludur. Özellikle, borç miktarının çok çok üzerinde konulan hacizlerin uygulanması mükellefler nezdinde ciddi yaralar açmaktadır.
6183 sayılı AATUHK’na bağlı olarak yayımlanan Seri A Sıra 1 Nolu Tahsilat Genel Tebliğinin kamu alacaklarının korunması başlıklı ikinci bölümünün ihtiyati haciz başlıklı ikinci bendi altında 9. madde uyarınca konulan hacizlere dikkat edilmesi zorunludur. Özellikle, bankalar nezdinde yürütülen ihtiyati haciz veya hacizlerde haczin tebliğ edildiği tarih için geçerli olması gerekir. Ertesi gün; uygulanan bu haciz ve ihtiyati haczin hemen çözülmesi zorunludur.(3) Başka bir ifade ile, geleceğe yönelik veya kastı aşan haciz sonsuza kadar devam ettirilemez.(4)
Bir diğer yanlış uygulama ise, vergi dairelerinde zamanaşımına uğradığı halde hala borç olarak gösterilen miktarlar nedeniyle hacizler uygulanmaktadır. Oysaki bu sözde amme alacakları zamanaşımına uğradığı için bir şekilde her yıl canlandırılarak mükelleflerin karşısına çıkarılmaktadır. Oysaki, zamanaşımına uğramış bir borç artık borçludan talep edilemez. Hükümetler bütçelerini yıllık yapar, gelir ve giderlerini yıllık esasa göre düzenlemek zorundadırlar. 5 yıldan sonra mükelleften zamanaşımına uğramış bir amme alacağı istenilemez. Zamanaşımı hem mükellefler için ve hem de idare için hüküm ifade eder. Sonsuza kadar devam eden hacizler mükellefleri bezdirmektedir.(5) Vergi dairelerinin zamanaşımının bitmesine kısa bir zaman kala yıl sonuna doğru mükellefin bilgisi dışında sembolik tutarlarda paralar yatırması yargı tarafından eleştirilmektedir.(6) Mükellefin bilgisi dışında sembolik tutarlarda zamanaşımını ortadan kaldırmaya yönelik yapılan ödemeler vergi mahkemeleri veya Danıştay tarafından iptal edilmektedir.
Amme borcunun çok çok üzerinde kastı aşan e-hacizler veya mükelleflerin birden çok malvarlıklarına (amme borcu üzerindeki tutarlarda birden çok gayrimenkulüne konulan hacizler gibi) konulan hacizler mükellefleri adeta kıpırdayamaz duruma sokarak adeta kilitlemektedir.(7) Nazlı Gaye Alpaslan
https://www.hurses.com.tr/av-nazli-gaye-alpaslan/kasti-asan-vergi-hacizleri/haber-23232
--------------
(1) 6183 sayılı AATUHK’nun 62. maddesi hükmüne göre, tahsil dairesi, alacaklı amme idaresi borçlunun menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.
(2) AY Hakan – ALPASLAN Mustafa – KAYA Eda, Vergi Uygulamalarında E-Tebligat ve E-Haciz, İzmir, Kasım, 2011, s.18
(3) Vergi incelemesi neticelendirildikten sonra ve ihbarnameler tebliğ edildikten sonra alınan ihtiyati haciz kararları problem yaratmaktadır. Dnş. 3. D. kararı, 16.6.2009 gün ve E:2007/4202-K:2009/2145 sayılı karar.
(4) İzmir 4. Vergi Mahkemesi YD Kararı, 31.03.2013 gün ve E:2012/1292 sayılı karar.
(5) Vergi borçlusu “Ayakta kalsın diye” e-haciz askıda, Bkz. Zaman Gazetesi, 29.10.2010
(6) İzmir 3. Vergi mahkemesi kararı, 25.12.2012 gün ve E:2012/951-K:2012/1625 sayılı karar. Ayrıca bkz. İzmir 3. Vergi Mahkemesinin, 23.10.2012 gün ve E:2012/685-K:2012/1090 sayılı kararları.
(7) ALPASLAN N. Gaye, Makale Görüş, Yazı ve İncelemeler-NGA Hukuk Yayınları 2- İzmir, 2018