Son dönemlerde asıl işverenin alt işveren adına ödediği SGK primlerinin hukuki mahiyeti tartışma konusu olmaktadır.
31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "İşveren, İşveren Vekili, Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren Ve Alt İşveren" başlıklı 12 nci maddesinin altıncı fıkrasında; "Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun "Primlerin ödenmesi" başlıklı 88 inci maddesinin onbirinci fıkrasında da kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamayacağı, belirtilmiştir.
Bu durumda yasal düzenlemelere göre asıl işverenin doğrudan alt işveren tarafından çalıştırılan işçilere ait ödenmeyen/henüz ödenmemiş sigorta primlerinin ASIL İŞVEREN tarafından ödenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, alt işveren tarafından söz konusu çalıştırılan işçilere ait olup bu işverence ödenmemesi nedeniyle anılan Kanunun sorumluluk hükümleri çerçevesinde ana işveren tarafından ödenen sosyal sigorta primlerininödendiği tarihte ilgili inşaatın maliyetine dahil edilmek suretiyle kurum kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Ancak asıl işveren tarafından fiilen ödenen söz konusu sosyal sigorta primlerinin ilgili şirkete daha sonra rücu edilmek suretiyle sonradan tahsil edilmesi durumunda ise tahsil edilen tutarın inşaat o tarihte henüz aktifleştirilmemiş ise inşaatının maliyetinden çıkarılması, eğer aktifleştirip envantere dahil edilmiş ise inşaatının tamamlanmış olması halinde ise tahsil edildiği döneme ilişkin kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun "Kabul Edilmeyen İndirimler" başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi hükmüne göre, söz konusu sigorta primlerine ilişkin gecikme cezaları veya zamlarının kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.