6769 Sayılı sınai mülkiyet kanunun amacı; marka, coğrafi işaret, tasarım, patent, faydalı model ile geleneksel ürün adlarına ilişkin hakların korunması ve bu suretle teknolojik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleştirilmesine katkı sağlamaktır.
I - MARKA
Bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlar. Marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartıyla kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler, harfler, sayılar, sesler ve malların veya ambalajlarının biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşur.
Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez
· Markanın kapsamında marka olamayacak işaretler.
· Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler.
· Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
· Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.
· Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler.
· Malın doğası gereği ortaya çıkan şeklini ya da başka bir özelliğini veya teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan veya mala asli değerini veren şeklî ya da başka bir özelliğini münhasıran içeren işaretler.
· Mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak işaretler.
· Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesine göre reddedilecek işaretler.
· Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamı dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, tarihi ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş diğer işaretler ile yetkili mercilerce tescil izni verilmemiş olan armaları, nişanları veya adlandırmaları içeren işaretler.
· Dinî değerleri veya sembolleri içeren işaretler.
· Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı işaretler.
· Tescilli coğrafi işaretten oluşan ya da tescilli coğrafi işaret içeren işaretler.
· Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
· Bir marka başvurusu, önceki marka sahibinin başvurunun tesciline açıkça muvafakat ettiğini gösteren noter onaylı belgenin Kuruma sunulması hâlinde birinci fıkranın (ç) bendine göre reddedilemez. Muvafakat nameye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Marka başvurusu
Marka tescil başvurusu Türk Patent Enstitüsüne (TPE) yapılır. Türk Patent Enstitüsü Ankara’dadır.
Marka tescil başvuruları doğrudan TPE’ne yapılabileceği gibi elektronik imza sahipleri TPE internet sitesinden çevrimiçi başvuru da yapabilir. Gerekli belgeler aşağıda verilmiştir.
· Başvuru sahibinin kimliğine ilişkin bilgileri içeren başvuru formunu,
· Marka örneğini,
· Başvuruya konu mal veya hizmetlerin listesini,
· Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir bilgiyi,
· Başvuru, ortak marka veya garanti markası için yapılmışsa 32 nci madde kapsamında düzenlenmiş teknik şartnameyi,
· Rüçhan hakkı talebi varsa rüçhan hakkı talep ücretinin ödendiğini gösterir bilgiyi,
· Marka örneğinde Latin alfabesi dışında harf veya harfler kullanılmışsa bunların Latin alfabesindeki karşılığını, kapsar.
Koruma süresi ve yenileme
· Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır. Bu süre, onar yıllık dönemler hâlinde yenilenir.
· Yenileme talebinin marka sahibi tarafından koruma süresinin sona erdiği tarihten önceki altı ay içinde yapılması ve aynı süre içinde yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulması gerekir. Bu süre içinde talebin yapılmaması veya yenileme ücretinin ödendiğine ilişkin bilginin Kuruma sunulmaması hâlinde, yenileme talebi, koruma süresinin sona erdiği tarihten itibaren altı aylık süre içinde ek ücretin ödenmesi şartıyla da yapılabilir.
· Marka, tescil kapsamında bulunan mal veya hizmetlerin bir kısmı için de yenilenebilir.
· Ortak markanın yenilenmesi için gruba dâhil işletmelerden birinin talebi yeterlidir.
· Yenileme, önceki koruma süresinin sona erdiği tarihi izleyen günden itibaren hüküm ifade eder. Yenileme, sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır.
Marka Lisans İşlemleri
Marka Lisans (kullanım izni); Tescilli marka sahipleri, kendilerine gelen talepler doğrultusunda, tescilli olan markalarını başka kişi yâda firmalara kullanım izni vermek suretiyle kiralayabilmektedirler. Bu kiralama şekli, marka sahibi ve kiralayan arasında yapılacak olan lisans sözleşmesindeki hükümlere göre; inhisarı lisans ve inhisarı olmayan lisans şeklinde değişmektedir.
İnhisarı Lisans
Tescilli Marka sahipleri, tekel kullanım haklarını açıkça gizli tutmadıkça markalarını kendisi kullanıma sunamamasının yanında, diğer kişilere de lisans olarak veremez. Bu kapsamda sözleşmede net şekilde belirtilmiş olması durumunda bu kiralama inhisarı lisans şeklinde ifade edilir.
İnhisarı Olmayan Lisans
Yapılan sözleşmede hükmedilmemiş ise veya marka sahibi, tescilli markasını kendisi de kullanıma sunabileceği gibi diğer kişilere de lisans olarak verebilir biçiminde bir hüküm belirtmiş ise bu lisans inhisari olmayan lisansı ifade eder.
Marka Lisans verme işlemlerinde tescilli olan markalar, tüm ürün ya da hizmetleri açısından olabileceği gibi, bir takım (kısmi) ürün ya da hizmetler adına geçerli olabilir. Bu konunun sözleşmede açıkça belirtilmesi zaruridir.
Lisans veren, lisans alan tarafından üretilecek malın veya sunulacak hizmetlerin kalitesini garanti altına alacak önlemleri alır. Lisans alan, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde marka sahibi, tescilli markadan doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir.
II - PATENT
Dünyada ve Türkiye’de yeni olan, var olan bir teknik probleme çözümler getiren veya yolunu gösteren bir buluşun sağladığı haklara denir. Bu hakkı gösteren belgeye de patent tescil belgesi denir. Patent başvuruları başvuru tarihinden itibaren en fazla 20 yıl koruma sağlar.
Buluş
Teknik bir alanda bir problemin çözümünde kullanılan ve teknik bir özelliği bulunan fikirsel ürüne denir.
Buluşun en önemli vasfı teknik bir özelliğe sahip olmasıdır. Sadece fikir anlamında kalan teknik bir özelliği olmayan unsurlar buluş olarak nitelendirilemez. Buluş kimi zaman yepyeni bir alanda üretilen bir cihaz veya alet iken bazen bilinen bir ürün veya yöntemde yapılan iyileştirme olabilir.
Buluşun Patentlenme Şartları.
· Yeni olması (mutlak yenilik, tüm dünyada yenilik)
· Tekniğin bilinen durumunun aşılması (konuda uzman bir kişi tarafından buluşla ilgili teknik bir durum çıkartılamıyor sa)
· Sanayiye uygulanabilir olması (sanayinin bir alanında uygulanabilir ve üretilebilir olması)
Patentlenemeyen Buluşlar
Genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı buluşlar
Bitki veya hayvan türlerinin biyolojik olarak çoğaltılması ile ilgili buluşlar,
Keşifler, matematik teorileri,
Edebiyat ve sanat eserleri, yazılımlar
İnsan vücuduna uygulanabilecek cerrahi tedavi usulleri
Buluşların Korunma Sistemleri
İncelemeli Patent Sistemi
İncelemesiz Patent Sistemi
Faydalı Model
İncelemeli Patent Sistemi; Patent bir araştırma raporuna dayanılarak verilen sistemdir.20 yıl koruma sağlanabilir ve koruma süresi uzatılamaz.
İncelemesiz Patent Sistemi; Buluş sahibine 7 yıl süre ile koruma hakkı verilen sistemdir. Fakat buluş sahibi ve 3.taraf kişiler tarafından bu süre bitiminden önce inceleme talebinde bulunulur. İnceleme raporu olumlu olması durumunda başvuru yapılan tarih esas alınarak 20 yıl koruma süresi ve incelemeli patent belgesi verilir.
Patent ile korunabilecek buluşların "yenilik", "tekniğin bilinen durumunun aşılması" ve "sanayiye uygulanabilirlik" niteliklerini taşıması gerekmektedir.
Buluşların korunmasına uygulanan faydalı model korumasında ise yalnızca yenilik ve sanayiye uygulanabilir olma kriterleri aranmaktadır. Buradaki yenilik de yine mutlak yeniliktir. Usuller ve bu usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddelere ilişkin buluşlar koruma kriterlerini haiz olsalar dahi faydalı model belgesi verilerek korunamazlar.
Patent hakkı, buluş sahibine, buluşunu açıklaması karşılığında buluş konusu ürünü üretme, pazarlama, satma ve kullandırma konusunda tercihe göre 7 veya 20 yıl ayrıcalık vermekte iken faydalı model korumasında aynı haklar 10 yıl için geçerlidir.
Buluş Basamağı
Buluş basamağı, özellikle inceleme raporu düzenlenirken kilit öneme sahip bir kriterdir. Patentlenebilir nitelikte olan bir buluş, yenilik kriteri öncelikli olmakla birlikte buluş basamağı içermek zorundadır. Buluş, ilgili teknik alanda uzman bir kişi nazarında aşikâr olmayan bir faaliyet sonucunda ortaya çıkmışsa, buluşu tekniğin bilinen durumunu aştığı (buluş basamağına sahip olduğu) kabul edilir.
Faydalı Modeli Patent tescilinden ayıran en önemli unsur Buluş basamağı içermemesidir.
LİSANS
Sözleşmeye dayalı lisans
· Patent başvurusu veya patent, lisans sözleşmesine konu olabilir.
· Lisans, inhisarı lisans veya inhisarı olmayan lisans şeklinde verilebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans, inhisarı değildir. İnhisarı olmayan lisans sözleşmelerinde lisans veren patent konusu buluşu kendi kullanabileceği gibi, üçüncü kişilere aynı buluşa ilişkin başka lisanslar da verebilir. İnhisarı lisans söz konusu olduğu zaman, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça, kendisi de patent konusu buluşu kullanamaz.
· Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemez veya alt lisans veremez.
· Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa sözleşmeye dayalı olarak lisans alan kişi, patentin koruma süresi boyunca patent konusu buluşun kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir. Lisans alan, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde patent sahibi, patentten doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir.
Bilgi Verme Yükümlülüğü
· Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa patent başvurusunu veya patenti devreden veya lisansını veren, devralan veya lisans alana patent konusu buluşun normal bir kullanımı için zorunlu olan teknik bilgileri vermekle yükümlüdür.
· Devralan veya lisans alan kişi, kendisine verilen gizli bilgilerin açıklanmasını önlemek için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür.
Hakkın Devrinden ve Lisans Vermeden Doğan Sorumluluk
· Patent başvurusunun veya patentin sağladığı hakları devreden veya lisans veren kişinin bu işlemleri yapmaya yetkili olmadığı sonradan anlaşılırsa söz konusu kişi bu durumdan ilgililere karşı sorumlu olur.
· Patent başvurusunun geri alınması veya başvurunun reddedilmesi ya da patent hakkının hükümsüzlüğüne mahkemece karar verilmiş olması hâllerinde, tarafların hakkı devreden veya lisans veren bakımından daha kapsamlı bir sorumluluğu sözleşme ile öngörmemiş olmaları halinde, 139 uncu madde hükümleri uygulanır.
· Devreden veya lisans verenin kötü niyetle hareket etmesi hâlinde bu kişiler, fiillerinden her zaman sorumludur. Devreden veya lisans veren, üzerinde tasarruf edilen patent başvurusu veya patente konu olan buluşun, patentle korunabilirliği konusunda Türkçe veya yabancı dildeki rapor ve kararları veya bu konuda bildiklerini karşı tarafa bildirmemiş ve bunlara ilişkin beyanları içeren belgelere sözleşmede yer vermemişse kötü niyetin varlığı kabul edilir.
· Bu madde hükümlerinden doğan tazminatı talep süresi, sorumluluk davasına dayanak olan mahkeme kararının kesinleşme tarihinde başlar.
Lisans Verme Teklifi
· Patent başvurusu veya patent sahibi, Kuruma yapacağı yazılı taleple, patent konusu buluşu kullanmak isteyen herkese lisans vereceğini bildirebilir. Lisans verme teklifi Bültende yayımlanır.
· Sicilde kayıtlı inhisari lisans varsa patent başvurusu veya patent sahibi başkalarına lisans verme teklifinde bulunamaz.
· Patent başvurusu veya patent sahibi, lisans verme teklifini her zaman geri alabilir. Teklifin geri alınması Bültende yayımlanır.
Zorunlu Lisans
· Zorunlu lisans, aşağıda belirtilen şartlardan en az birinin bulunması hâlinde verilebilir:
a) 130 uncu madde hükmüne göre patent konusu buluşun kullanılmaması.
b) 131 inci maddede belirtilen patent konularının bağımlılığının söz konusu olması.
c) 132 nci maddede belirtilen kamu yararının söz konusu olması.
ç) 30.4.2013 tarihli ve 6471 sayılı Kanunla katılmamız uygun bulunan
Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşmasını Değiştiren
Protokolde belirtilen şartların sağlanması hâlinde başka ülkelerdeki
kamu sağlığı sorunları sebebiyle eczacılık ürünlerinin ihracatının söz
konusu olması.
d) Islahçının, önceki bir patente tecavüz etmeden yeni bir bitki çeşidi
geliştirememesi.
e) Patent sahibinin, patent kullanılırken rekabeti engelleyici, bozucu
veya kısıtlayıcı faaliyetlerde bulunması.
· Birinci fıkranın (a), (b) ve (ç) bentleri kapsamında verilecek zorunlu lisans mahkemeden; (e) bendi kapsamında verilecek zorunlu lisans Rekabet Kurumundan talep edilir. Birinci fıkranın (ç) bendi uyarınca yapılan zorunlu lisans taleplerinde acil durumlar ve birinci fıkranın (e) bendi hariç olmak üzere, zorunlu lisans talep edenin, patent sahibinden makul ticari şartlar altında sözleşmeye dayalı lisans istemesine rağmen makul bir süre içinde alamadığına dair kanıt talebe eklenir. Mahkeme, zorunlu lisans talebinin bir sureti ile ekli belgelerin birer suretini patent sahibine gecikmeksizin gönderir. Patent sahibine, bunlara karşı delilleriyle birlikte görüşlerini sunması için bildirim tarihinden itibaren bir ay süre verilir.
· Mahkeme, varsa patent sahibinin görüşlerini zorunlu lisans talep edene tebliğ eder ve bir ay içinde talebin reddine veya zorunlu lisansın verilmesine karar verir. Bu süre uzatılamaz. Patent sahibi, zorunlu lisans talebine itiraz etmemişse, mahkeme gecikmeksizin zorunlu lisansa karar verir.
· Zorunlu lisansın verildiği kararda; lisansın kapsamı, bedeli, süresi, lisans alan tarafından gösterilen teminat, kullanıma başlama zamanı ile patentin ciddi ve etkin kullanımını sağlayan önlemler belirtilir.
· Mahkeme kararına karşı kanun yollarına başvurulduğunda, patent sahibi tarafından zorunlu lisans uygulamasının durdurulması için sunulan deliller mahkemece yeterli görülürse, buluşun kullanımı, lisansa ilişkin kararın kesinleşmesine kadar ertelenir.
· Patent sahibinin, önceki bir bitki çeşidine ait ıslahçı hakkına tecavüz etmeden patent hakkını kullanamaması durumu zorunlu lisansa konu olabilir. Bu durumda, 5042 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
· Birinci fıkranın (d) bendine göre lisans verilmesi durumunda patent sahibi, korunan bitki çeşidinin kullanımı için kendisine; altıncı fıkraya göre lisans verilmesi durumunda da yeni bitki çeşidine ait ıslahçı hakkı sahibi, korunan buluşun kullanımı için kendisine makul şartlarda karşılıklı lisans verilmesini talep edebilir.
· Birinci fıkranın (d) bendi ile altıncı fıkrada belirtilen lisanslar için talep sahibi;
a) Patent sahibine veya yeni bitki çeşidine ait ıslahçı hakkı sahibine sözleşmeye dayalı bir lisans elde etmek için başvurduğunu ancak sonuç alamadığını,
b) Korunan bitki çeşidiyle veya patentle korunan buluşla kıyaslandığında, sonraki buluşun veya bitki çeşidinin, büyük ölçüde ekonomik yarar sağlayan önemli bir teknik ilerleme gösterdiğini, ispat ederek zorunlu lisans verilmesini mahkemeden talep edebilir.
· Birinci fıkranın (ç) bendi hükmü saklı kalmak kaydıyla zorunlu lisans, esas olarak yurt içi pazara arz için verilir.
Kullanılmama Durumunda Zorunlu Lisans
· Patent sahibi veya yetkili kıldığı kişi, patentle korunan buluşu kullanmak zorundadır. Kullanımın değerlendirilmesinde pazar şartları ve patent sahibinin kontrolü ve iradesi dışındaki şartlar göz önünde tutulur.
· Patentin verilmesi kararının Bültende yayımlanmasından itibaren üç yıllık veya patent başvurusu tarihinden itibaren dört yıllık sürelerden hangisi daha geç sona eriyorsa, o sürenin bitiminden itibaren ilgili herkes zorunlu lisans talebinin yapıldığı tarihte, patent konusu buluşun kullanılmaya başlanmamış olduğu veya kullanım için ciddi ve gerçek girişimlerde bulunulmadığı ya da kullanımın ulusal pazar ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmadığı gerekçesiyle zorunlu lisans verilmesini talep edebilir. Söz konusu durum, haklı bir neden olmaksızın, buluşun kullanımına aralıksız olarak üç yıldan fazla ara verildiği hâllerde de uygulanır. Madde: 130
Patent Konularının Bağımlılığı Halinde Zorunlu Lisans
· Patent konusu buluşun, önceki patentin sağladığı haklara tecavüz edilmeksizin kullanılmasının mümkün olmaması hâlinde, patent konuları arasında bağımlılık söz konusu olacağından, sonraki tarihli patentin sahibi önceki tarihli patent konusu buluşu, sahibinin izni olmaksızın kullanamaz.
· Patent konuları arasında bağımlılık olması hâlinde, sonraki tarihli patentin sahibi, patent konusu buluşunu kullanmak için, buluşunun önceki tarihli patent konusu buluşa göre büyük ölçüde ekonomik yarar sağlayan önemli bir teknik ilerleme göstermesi şartıyla zorunlu lisans verilmesini talep edebilir. Sonraki tarihli patentin sahibine zorunlu lisans verilmişse, önceki tarihli patentin sahibi de sonraki tarihli patent konusu buluşu kullanmak için kendisine zorunlu lisans verilmesini talep edebilir.
· Bağımlılığı olan patentlerden birinin hükümsüzlüğü veya patent hakkının sona ermesi hâlinde, zorunlu lisans kararı da ortadan kalkar. Madde: 131
Kamuya Yararı Nedeni ile Zorunlu Lisans
· Kamu sağlığı veya millî güvenlik nedenleriyle patent konusu buluşun kullanılmaya başlanılması, kullanımın artırılması, genel olarak yaygınlaştırılması, yararlı bir kullanım için ıslah edilmesinin büyük önem taşıması veya patent konusu buluşun kullanılmamasının ya da nitelik veya nicelik bakımından yetersiz kullanılmasının ülkenin ekonomik veya teknolojik gelişimi bakımından ciddi zararlara sebep olacağı hâllerde, ilgili bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca;
a) Kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle zorunlu lisans verilmesine,
b) Buluşun kamu yararını karşılayacak yeterlikte kullanımı patent
sahibi tarafından gerçekleştirilebilecekse buluşun şartlı olarak
zorunlu lisans konusu yapılmasında kamu yararı bulunduğuna, karar
verilir.
· Patent başvurusu veya patent konusu buluşun kullanımının kamu sağlığı veya millî güvenlik bakımından önemli olması hâlinde, Millî Savunma Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak ilgili bakanlık tarafından teklifte bulunulur.
· Kamu yararı gerekçesiyle verilen zorunlu lisanslar inhisari olabilir. Millî güvenlik bakımından önemli olduğu gerekçesi ile verilen zorunlu lisans kararı, buluşun bir veya birkaç işletme tarafından kullanılması ile sınırlandırılabilir.
III - FAYDALI MODEL
Buluşların korunmasına uygulanan faydalı model korumasında ise yalnızca yenilik ve sanayiye uygulanabilir olma kriterleri aranmaktadır. Buradaki yenilik de yine mutlak yeniliktir. Araştırma ve inceleme işlemlerinin olmaması nedeniyle patent verilmesine oranla faydalı model belgesinin verilmesi, hem zaman hem de masraf açısından daha elverişlidir.
Patentler için öngörülen hükümler, faydalı model belgeleri için de uygulanır. Bu model 10 yıl süre ile korunur. Faydalı Model tescili, nitelik itibariyle patent tescili ile aynıdır. Ancak, patent tescil işlemlerinin uzun sürmesi, inceleme ve araştırma maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle faydalı model kavramının kanunda yer almasını gerektirmiştir.
Tekniğin bilinen durumunun aşıldığı, olan ürünlerin daha fonksiyonel hale getirildiği yeni ve sanayiye uygulanabilir nitelikte olan buluşlar faydalı model belgesi verilerek korunur. Ülkemizde, patent ve faydalı model tescil korumaları Türk Patent Enstitüsü nezdinde yapılmaktadır.
Lisans
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa inhisarı lisansa sahip olan kişi, üçüncü bir kişi tarafından sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hak sahibinin bu Kanun uyarınca açabileceği davaları, kendi adına açabilir.
inhisarı olmayan lisans alan, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa, yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını hak sahibinden ister. Hak sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde talep edilen davayı açmaması hâlinde, lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilir. Bu fıkra uyarınca dava açan lisans alanın, dava açtığını hak sahibine bildirmesi gerekir.
Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesinin varlığı hâlinde ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. Mahkemenin tedbir kararı verdiği hâllerde talepte bulunan lisans sahibi dava açmaya da yetkilidir. Bu hâlde ikinci fıkradaki şartlar yargılama devam ederken tamamlanır.
IV - ENDÜSTRİYEL TASARIM
Tasarım; bir ürünün tümü veya bir parçası ya da üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya estetik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerin oluşturduğu bir bütünü ifade etmektedir. Endüstriyel yolla ya da elle üretilen bir nesne, bileşik bir sistem ya da bunu oluşturan parçalar, setler, takımlar, ambalajlar vb. nesneler, birden çok nesnenin veya sunuşun bir arada algılanabilen bileşimleri, grafik semboller ve tipo grafik karakterler tasarımı oluşturmaktadır. Daha basit anlatım ile endüstriyel tasarım bir ürünün süsü ya da estetik görünüşüdür.
Endüstriyel tasarımları veya buna konu olabilecek ürünleri örneklemek gerekirse; tekstil ürünlerinde kullanılan desen tasarımları, motif ve işlemeler, ahşap, plastik, deri ve benzeri malzemelerden üretilmiş mobilyalar (koltuklar, sehpalar, yatak odası takımları, portmanto, çocuk odasında kullanılan mobilyalar, cam, porselen, çelik ve her türlü malzeme kullanılarak tasarlanmış olan mutfak eşyaları (tabaklar, bardaklar, tencereler ve benzerleri), banyo ve mutfak aksesuarları, ambalajlamada kullanılan kutular, her tür kırtasiye malzemesi (kalem, kalemlik, masa saati, kağıtlık, ağırlık) çeşitli malzemeler kullanılarak yapılmış olan hediyelik eşyalar, çamaşır, bulaşık makinaları, oto aksesuarları, çocuklara yönelik park ve bahçelerde kullanılan oyun grupları, altın, gümüş ve benzeri ürünler kullanılarak yapılmış olan takılar. Sayılan örnekler sınırlı olmayıp arttırılabilir.
Bir endüstriyel tasarımın 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Yasası hükümlerine göre tescil edilerek koruma kapsamına alınabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıması gerekmektedir. Yeni ve ayırt edici tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünü meydana getiren parçalardan sadece biri ya da bir kısmı yeni ve ayırt edici bir niteliğe sahipse sadece bu kısımları korumadan yararlanabilmektedir. Bir tasarımın yeni olarak kabul edilebilmesi için aynısının, başvurunun Türk Patent ve Marka Kurumuna yapıldığı tarihten veya başka ülkede yapılmış bir başvuruya dayalı olarak rüçhan hakkı kullanılmış ise rüçhan tarihinden yani başka ülkeye yapılan başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Ayrıca koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden önce on iki ay içeresinde kamuya sunulursa yenilik vasfına sahiptir. Yenilik kavramını sadece Türkiye’ de değil dünyada yenilik anlamında anlaşılması gerekmektedir. Tasarımın ayırt edici olması, korunma talep edilen tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile benzer olduğu iddia edilen ve kıyaslanan herhangi bir başka tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasındaki belirgin bir farklılığın var olması anlamındadır.
Koruma Kapsamı Dışında Tutulan Tasarımlar
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlar ile kamu düzeni ve genel ahlaka aykırı tasarımlar koruma kapsamı dışındadır. Ayrıca, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesinde, tasarımcıya, tasarıma ilişkin özellik ve unsurlarda hiçbir seçenek özgürlüğü bırakmayan tasarımlar da koruma kapsamının dışındadır.
Tasarım, bir ürünün tamamının veya bir parçasının çizgi, şekil, renk, biçim, doku, malzemenin esnekliği veya süslemesi gibi insan duyuları ile algılanabilen çeşitli unsur veya özelliklerin oluşturduğu görünümdür. Kısacası tasarım için ürünün şeklidir. Marka ise benzer ürünleri ya da hizmetleri başkalarının ürün ya da hizmetlerinden ayırt etmek üzere kullanılan ya da belirli bir hizmetin sunulması sırasında kullanılan ayırt edici işaret marka olarak tanımlanmaktadır. Sözcükler, Sayılar, Harfler, Şekiller, Ürünün Şekli veya Ambalajı ile bunların birlikte sunuluşları marka olarak değerlendirilmektedir. Yani işin içine şekil unsuru da giriyor.
Lisans Tasarım hakkı, lisans sözleşmesine konu olabilir.
Lisans, inhisarı lisans veya inhisarı olmayan lisans şeklinde verilebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans, inhisarı değildir. İnhisarı olmayan lisans sözleşmelerinde, lisans veren tasarımı kendi kullanabileceği gibi üçüncü kişilere de başka lisanslar verebilir. İnhisarı lisans sözleşmelerinde, lisans veren başkasına lisans veremez ve hakkını açıkça saklı tutmadıkça kendisi de tasarımı kullanamaz.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans sahipleri, lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemez veya alt lisans veremez.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa lisans hakkını alan kişi, lisans süresince tasarımın kullanılmasına ilişkin her türlü tasarrufta bulunabilir. Lisans alan, lisans sözleşmesinde yer alan şartlara uymak zorundadır. Aksi takdirde tasarım sahibi, tasarımdan doğan haklarını lisans alana karşı ileri sürebilir.
Başvuru veya tescilden doğan tasarım hakkını devreden ya da lisans veren kişinin bu işlemleri yapmaya yetkili olmadığının sonradan anlaşılması hâlinde söz konusu kişi, bu durumdan ilgililere karşı sorumlu olur.
Tasarım başvurusunun geri çekilmesi, reddedilmesi, tasarım tescilinin iptaline veya hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması hâllerinde tarafların, hakkı devreden veya lisans veren bakımından daha kapsamlı bir sorumluluğu sözleşmeyle öngörmemiş olmaları hâlinde 79 uncu madde hükümleri uygulanır. Bu madde hükmünden doğan tazminatı talep etme süresi, sorumluluk davasına dayanak olan mahkeme kararının kesinleşme tarihinde başlar.
V - COĞRAFİ İŞARETLER
Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren ad veya işaretlere “coğrafi işaret” denir.
Coğrafi işaretler, ayırt edici özelliği ile ön plana çıkan ve bulunduğu bölge ile özdeşleşen doğal ürünler, tarım, maden ve el sanatları ile sanayi ürünlerine verilen işaretlerdir.
Bir yörenin herhangi bir ürünü, meyvesi, taşı, madeni diğer yörelerde üretilenlerden farklı olabilir veya bir yörede üretilen halı, kilim, kumaş, çini vb. herhangi bir nedenle ün kazanmış olabilir. Bu ürünlerin üzerinde o yörenin adının kullanılması, tüketiciler tarafından o ürünün benzerlerinden farklı özelliklere sahip olduğu şeklinde algılanabilir. Tüketiciler, söz konusu yöre adıyla satılan ürünleri o yörenin adına duydukları güvenle, aynı türdeki diğer ürünlere tercih edebilirler.
Menşe Adı
a) Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, alan, bölge veya çok özel durumlarda ülkeden kaynaklanan bir ürün olması;
b) Tüm veya esas nitelik veya özellikleri bu yöre, alan veya bölgeye özgü doğa ve beşeri unsurlardan kaynaklanan bir ürün olması.
c) Üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinin tümüyle bu yöre, alan veya bölge sınırları içinde yapılan bir ürün olması.
Taşköprü Sarımsağı, Afyon Kaymağı, Finike Portakalı, Rokfor Peyniri, Tekila, Kars Kaşarı, Milas Zeytinyağı, İzmit Pişmaniyesi, Kayseri Pastırması, Oltu Taşı, Antep Kutnu Kumaşı gibi ürünler: Ait oldukları coğrafi bölgenin dışında üretilemezler. Çünkü ürün niteliklerini, ancak ait olduğu yöre içinde üretildiği takdirde kazanabilir.
Mahreç işareti
a) Coğrafi sınırları belirlenmiş bir yöre, alan, veya bölgeden kaynaklanan bir ürün olması;
b) Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle bu yöre, alan veya bölge ile özdeşleşmiş bir ürün olması;
c) Üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az birinin belirlenmiş yöre, alan veya bölge sınırları içinde yapılan bir ürün olması.
Örnek “Antakya Künefesi”: Coğrafi sınır olarak Antakya belirtilmiştir. Künefede kullanılan peynir Antakya yöresine özgü tuzsuz inek peyniri olması gerekmektedir.
Coğrafi işaretlerin korunması
Tescili istenen her coğrafi işaretin tescili için ayrı ayrı coğrafi işaretin üreticisi olan gerçek veya tüzel kişiler, tüketici dernekleri, konu ve coğrafi yöre ile ilgili kamu kuruluşları, ticaret veya sanayi odaları, tarafından başvuru dilekçesi ile TPE’ne başvurulması gerekmektedir. Coğrafi işaretlerde koruma süresi bulunmamaktadır.
VI – GELENEKSEL ÜRÜN
Menşe adı veya mahreç işareti kapsamına girmeyen ve ilgili piyasada bir ürünü tarif etmek için geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan adlar, aşağıdaki şartlardan en az birini sağlaması hâlinde geleneksel ürün adı olarak tanımlanır:
a) Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanması.
b) Geleneksel hammadde veya malzemeden üretilmiş olması.
Geleneksel Ürün Adı
•Patent, marka, tasarım, coğrafi işaret gibi bir sınai mülkiyet hakkı çeşidi değildir.
•geleneksel ürün adına ilişkin şartları taşımayan adlar, ürünün genel özelliğini ifade eden adlar, ürünün niteliği konusunda halkı yanıltabilecek adlar, kamu düzeni veya genel ahlaka aykırı adlar, geleneksel ürün adı olarak tescillenemez.
•Geleneksel ürün adının amblemsiz kullanımı 6769 sayılı Kanun hükümlerine tabi değildir.
•Coğrafi işarette olduğu gibi sınırları beli bir coğrafi alanın belirlenmesi istenmemektedir.
–Örneğin: aşure, ayran gibi ürünler tüm Türkiye’de benzer şekilde üretilen ve coğrafyadan bağımsız ürünlerdir
Başvurma Hakkı Olanlar
· Üretici grupları
· Ürün veya ürünün kaynaklandığı coğrafi alanla ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
· Ürünle ilgili olarak kamu yararına çalışan veya üyelerinin ekonomik çıkarlarını korumaya yetkili dernekler, vakıflar ve kooperatifler.
· Ürünün tek bir üreticisi varsa, bu durumu ispat etmesi şartıyla ilgili üretici.
Tescil
Ürünün ayırt edici özellikleri, üretim metodu, üretim alanı ve denetim biçimi ile ilgili bilgilerin hukuki düzenleme kapsamında kayıt altına alınması
SINAİ MÜLKİYET HAKKINDA İSTİSNA UYGULAMASI
Sınai mülkiyet haklarının satış, devir, kiralama ve üretim sürecinde kullanılması sonucunda elde edilen kazanca belli şartlar altında kurumlar vergisi istisnası uygulanmasına yönelik düzenlemeler Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5/B maddesinde yapılmıştır. Bu hakların kiralanması, devri veya satışı halinde KDV'den istisna oldukları da Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 17'nci maddesinin 4'üncü fıkrasının (z) bendinde de belirtilmiştir.
Sınai mülkiyet hakları istisnası, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde "Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna Ve İndirimler" bölümünde gösterilir. Bu özelliği ile mükelleflerin hesapladığı istisna kazanç tutarı beyanname üzerinde yeterli kazancın bulunmaması halinde devreden mali yıl zararını artırıcı bir özelliğe sahiptir.
Sınai Mülkiyet Haklarından Elde Edilen Kazanç Ve İratların Kapsamı Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;
• Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
• Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
• Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları halinde elde edilen kazançların,
• Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,%50’si maddede belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde, 01.01.2015 tarihinden itibaren kurumlar vergisinden müstesnadır.
Bu istisna uygulamasında,
• Patent, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından incelemeli sistemle verilmiş patenti,
• Faydalı model belgesi, TPE tarafından olumlu araştırma raporu sonucunda verilmiş faydalı model belgesini,
• Kiralama, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere inhisarı veya inhisarı olmayan lisans sözleşmesiyle belirli bir süre için kiralanmasını,
• Devir veya satış, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere bedel karşılığı satılmasını,
• Seri üretime tabi tutularak pazarlama, münhasıran patent veya faydalı model belgesine konu özgün ürünün Türkiye’de üretilerek yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere satışa sunulmasını,
• Üretim sürecinde kullanma, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun, üretimi Türkiye›de gerçekleştirilen ürünlerin üretim sürecinde veya bu ürünlerin imalinde Kullanılmasını ifade etmektedir.,
Uygulamanın şartları
a)- Kazanç ve iradın elde edildiği buluşlara ilişkin araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetlerinin Türkiye’de gerçekleştirilmiş olmasıdır. Dolayısıyla, yurt dışında gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşlar için Türkiye’de TPE tarafından tescil edilmiş patent veya faydalı model belgesi alınmış olsa dahi istisna uygulamasından yararlanılamayacaktır.
Buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar da istisna kapsamındadır.
b)- Bu istisna uygulamasından kurumlar vergisi mükellefleri ile gelir vergisi mükellefleri yararlanabilecektir.
İstisna şartlarının sağlanması kaydıyla, gerçek veya tüzel kişilerin tam veya dar mükellefiyete tabi olmasının istisna uygulanmasında bir önemi yoktur.
c)- İstisna uygulamasına konu edilecek buluşlar için TPE tarafından tescil edilmiş incelemeli sistemle patent veya olumlu araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması gerekmektedir.
d)- Patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olan ve 551 sayılı KHK'da belirtilen nitelikleri taşıyan kişilerden olunması,
e)- Patent veya faydalı model belgesi için sağlanan koruma süresinin aşılmamış olması.
Bu şartları sağlayan mükellefler, istisna kazanç uygulamasından yararlanabilecektir. YMM/BD HASAN SANCAK
https://www.linkedin.com/pulse/sinai-m%C3%BClkiyet-haklari-istisna-uygulamasi-hasan-sancak/
KAYNAKÇA:
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Yasası
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Yasası Yönetmenliği
551 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
3065 Sayılı KDV Yasası
8 ve 11 numaralı KDV Genel Tebliği
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Haklarında İstisna Uygulamasına
İlişkin Kurumlar Vergisi Genel Tebliği