6183 sayılı AATUHK’nun 47. maddesine göre amme borcunun ödenmesi sırasında mahsup sırası açıklanmış bulunmaktadır. Uygulamada bazı vergi daireleri amme alacağının mahsubunda yasada yer alan sıraya uymaksızın keyfi işlemler yapmaktadırlar.
Amme alacağına mukabil mükellef tarafından gönüllü olarak yapılan ödemelerde; ödeme süresi başlamış, daha vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zamanaşımına uğrayacak, aynı tarihte zamanaşımına maruz olacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup yapılır.
Ödemenin, alacak aslı ile fer’ilerinin tamamını karşılamaması durumunda mahsup alacağın asıl ve fer’ilerine orantılı olarak taksim edilerek yapılır.(1)
Kamu alacağına mukabil zorla tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden vergi dairesinin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takibat konusu alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak mahsup edilir.
Uygulamada vergi daireleri 6183 sayılı kanunun 48. maddesini dikkate almadan ve konuyla ilgili genel tebliğ olan Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.(2)
Ödeme süresi başlamış henüz vadesi dolmamış aynı vadeli birden çok türden alacaklarına mukabil yapılabilecek kısmi ödemelerde; aynı vadeli alacakların, örneğin gelir vergisi ve damga vergisi gibi sadece alacak asıllarından oluşması halinde ödeme ile tamamı karşılanan alacaktan başlanmak üzere mahsup yapılır.
Aynı vadeli alacakların asli ve fer’i alacaklardan, örneğin gelir vergisi, gecikme faizi, gelir vergisine bağlı vergi ziyaı cezası, damga vergisi, gecikme faizi ve damga vergisine bağlı vergi ziyaı cezasından oluşması halinde; gelir vergisi ve buna ait ayrı bir grup, gelir vergisi ve damga vergisine ait cezaların her biri de ayrı ayrı birer grup olarak dikkate alınır. Söz konusu gruplardan borçlunun talebi bulunması halinde bu talep doğrultusunda, talep bulunmaması halinde tamamı karşılanabilen alacak grubundan başlamak üzere, mahsup yapılır. Mahsup yapılırken orantılı dağıtım hükmü de dikkate alınmalıdır.
Özetle, mükellef tarafından veya yetkili adamları tarafından vergi dairesine nakit olarak yollanan paraların mahsup sırasında öncelikle cari yıldaki zamanaşımı dikkate alınır. Daha sonra en eski vadeden başlanmak üzere teminatsız amme borçları ödenmelidir. Bu arada ödemeler yapılırken asıl amme alacağı ile buna isabet eden gecikme zamları veya diğer fer’i alacaklar orantılı bir şekilde tahsil edilmelidir. Mükellef tarafından yatırılan paranın tümü ana asıl vergi borcuna tamamıyla mahsup yapılmaz.
Aynı uygulamalar elektronik hacizlerde de banklardan gelen paraların daha sonra vergi dairesi cephesinde borca mahsubu sırasında dikkate alınması gerekecektir. Nazlı Gaye Alpaslan
(1) Alacak aslı ve gecikme zammına yapılacak mahsup tutarı şu formüle göre yapılacaktır. Her bir alacak için yapılacak mahsup tutarı=her bir alacak tutarı x yapılan ödeme / toplam alacak tutarı.
(2) Bkz. Gökhan Kürşat YERLİKAYA, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Şerhi, XII Levha Yayınları, İstanbul, Ocak 2012, s.311-312.