I- GİRİŞ

Hafta tatili Türkiye’de 1924 yılında çıkarılan Hafta Tatili Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanuna göre, “On bin veya on binden fazla nüfusu bulunan şehirlerdeki fabrika, imalathane, tezgah, dükkan, mağaza, yazıhane, ticarethane, sınai ve ticari bilumum müesseselerin ..... haftada bir gün tatil edilmeleri mecburidir.” (394 sayılı Hafta Tatili Kanunu 1. Md.). Resmi daireler ile genel, özel, ticari ve sınai müesseselerde işçilerin haftada altı günden çok süreyle çalıştırılması yasaklanmıştır (394/2. Md.). Kanun sadece sanayi dışında kalan işçilerden tarım, avcılık, balıkçılık, ormancılık ve benzeri işlerdeki çalışmaları kapsam dışında bırakmıştır(394/3. Md.).  

Hafta Tatili Kanununa göre, işyerlerinin Pazar günü açık olabileceği düzenlenmiştir. Pazar günü açık olan bir işyerinde, haftanın başka bir gününde işçiye izin verilmesi kanunda düzenlenmiştir. Postalar halinde çalışma yapılması halinde Pazar günü çalışan işçiye hafta içinde ve 24 saatten az olmamak üzere hafta tatili verilmelidir. Bunlar dışında, dinsel ve toplumsal gerekler göz önüne alınarak, Ramazan ve Kurban bayramı arifesine rastlayan Pazar günlerinde işyerinin kapalı tutulmasına istisna getirileceği de kanunda düzenlenmiştir(394/5. Md.).

II- HAFTA TATİLİ ÜCRETİNE HAK KAZANMA;

4857 sayılı İş Yasası’nın 46. Maddesine göre, “ Bu kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce yasanın 63. Maddesine göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme verilir “ hükmü bulunmaktadır. Buna göre, hafta tatili ücretinden yararlanabilmek için, İş Yasası’nın uygulama alanı içinde olmak ve haftanın tatilden önceki iş günlerinde çalışmış olmak şartları bulunmaktadır.

A- İŞ YASASI KAPSAMI İÇİNDE OLMAK

Hafta tatili ücretinden yararlanabilmenin ilk şartı, İş Yasası kapsamı içinde olmaktır. Borçlar Yasası uygulama alanı içinde olanlar ve İş Yasası’nın 4. Maddesinde belirtilen istisnalar içinde yer alan işler ve yerlerde çalışanlar hafta tatili hakkından yararlanamayacaklardır.

B- HAFTANIN TATİLDEN ÖNCEKİ İŞ GÜNLERİNDE ÇALIŞMIŞ OLMAK

Hafta tatili hakkından yararlanmanın ikinci şartı, haftanın tatilden önceki iş günlerinde İş Yasası’nın 63. Maddesinde belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaktır. Kanun, koruyucu yapısı içinde fiilen çalışılmayan bazı halleri çalışılmış gibi kabul etmektedir.

İş Yasası’nın 46. Maddesine göre, hafta tatiline hak kazanmak için aşağıdaki süreler çalışmış gibi kabul edilmektedir;

1- Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlarla günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan ve sözleşmeden doğan tatil günleri,

2- İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde üç gün, eşinin doğum yapması halinde ise beş gün olarak verilen ücretli izin süreleri, (6645 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik)

3- Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri.

İşyerinde çalışmanın, zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmaksızın haftanın bir veya birkaç gününde tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış gibi sayılacaktır.  

4857 sayılı İş Yasası’nın 46. madde hükümleri dikkate alındığında, çalışmış gibi sayılan günler ve işverenden izin alınarak çalışılmayan günler dışında işçinin hafta içinde herhangi bir işgününde işine devam etmemesi durumunda hafta tatiline hak kazanamadığı gibi, hafta tatili ücreti de söz konusu olmayacaktır. Bu durumdaki işçinin aylık toplam çalışılan gün sayısı, bir gün işe devam etmediği düşünüldüğünde 2 gün eksik olacaktır. Çalışılan gün sayısı 30 değil, 28 gün olarak gösterilecek, 28 gün ücret tahakkuk ve tediyesi yapılacaktır. İşçilerin bu durum ile karşılaşmamaları için haklı bir mazeretleri dışında işlerine devam etmeleri yerinde olacaktır.         

III- HAFTA TATİLİ ÜCRETİ

Kanunda düzenlenmiş şartları yerine getiren işçiye, işveren tarafından çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ücret ödenecektir(4857/46-II. Md.). İşçinin tatil günü ücreti, çalıştığı günlere göre bir güne düşen ücretidir(4857/49-I. Md.). İşçiye ödenecek olan hafta tatili ücretinde, sadece çalışmanın karşılığı olan çıplak ücret esas alınacak fazla çalışma ücreti, primler, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde çalışan işçilere bu işler için verilen ücret ve sosyal yardımlar dikkate alınmayacaktır(4857/50. Md.) İşyerinde; işin bir haftadan fazla süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında, 4857/24 ve25. Maddelerinin III. Bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden dolayı çalışılmayan günler için işçilere bir hafta süreyle ödenen yarım ücret, hafta tatili günü için de ödenecektir(4857/46-V. Md.). 

Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde, hafta tatili ücreti işçiye işveren tarafından ödenecektir(4857/46-VI. Md.). Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü ücret sistemleriyle çalışan işçiler için tatil günü ücreti, ödeme döneminde kazandığı ücretin aynı süre içinde çalıştığı günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır(4857/49-II. Md.). Saat ücreti ile çalışan işçilerin tatil günü ücreti saat ücretinin yedi buçuk katıdır(4857/49-III. Md.). Aylık ücretle çalışanların aldıkları ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini de içerdiği için ayrıca bir ödeme yapılmayacaktır(4857/49-IV. Md.).

Geçici iş göremezlik ödeneği alan işçilere hafta tatili ücreti, kurum veya sandıklar tarafından geçici iş göremezlik ölçüsü üzerinden ödenecektir(4857/48-I. Md.). Hastalık nedeni ile çalışılmayan günlerde Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin ücretlerinden mahsup edilir(4857/48-II. Md.).

İş Yasasına göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, işçi hafta tatili gününde çalışmaksızın dinlenmesi esas olmakla birlikte Kanunda düzenlenmiş fazla çalışma sebeplerinden birinin ortaya çıkması halinde hafta tatili gününde dinlenmeksizin çalışacak olursa bu İş yasası anlamında fazla çalışma olarak kabul edilecektir. Hafta tatilindeki çalışmanın fazla çalışmayı meydana getirmesi halinde hesaplanacak fazla çalışma ücreti ile normal çalışma saatleri içinde meydana gelen fazla çalışma için ödenecek fazla çalışma ücreti arasında hesaplanma yöntemi bakımından bir farklılık bulunmamaktadır. Örneklemek gerekirse işçi hafta içinde 7,5 saat fazla çalışma yapmış ise, %50 artırımlı olarak fazla çalışma ücreti tahakkuk ve tediye edilecek, hafta tatilinde çalışarak 7,5 saat fazla çalışma yapmış ise yine %50 artırımlı olarak fazla çalışma ücreti tahakkuk ve tediye edilecektir. Bu hesaplanma yöntemi işverenlerce ve yetkililerce yanlış olarak algılanmakta, farklı tahakkuk ve tediyelerin olduğu denetimlerimiz sırasında görülebilmektedir.

IV- HAFTA TATİLİ KULLANDIRMAMANIN VE ÜCRETİNİ ÖDEMEMENİN CEZASI

Hafta tatili izni kullandırmamanın ve ücretinin ödenmemesi ile ilgili olarak 4857 sayılı İş Yasasında açıkça bir idari para cezası öngörülmemiştir. Ancak, hafta tatili ücreti işçinin normal ücreti içinde yer almaktadır. Hafta tatili ücretinin ödenmemesi halinde 4857 sayılı İş Yasasının 32. Maddesinde belirtilen ve işçinin ücretini ve ödeme usullerini gösteren hükümlere muhalefetten, 4857/102-a. Bendine göre, bu durumda olan her işçi ve her ay için idari para cezası uygulanması mümkündür. Hafta tatilinde izin verilmeyip çalışma yaptırılması durumunda ise, işçinin çalışması fazla çalışmayı meydana getireceğinden, fazla çalışma ücreti olarak hafta tatili çalışma ücretinin tahakkuk ve tediye edilmemesi durumunda, 4857/102-c. Bendine göre, İdari para cezası uygulanacaktır.

İşçiye hafta tatili izninin verilmemesi 394 sayılı Hafta Tatili Kanununa muhalefeti meydana getirmekte olup, bu durumda olan işyerleri ve işverenler hakkında ilgili Belediyelere ihbarda bulunulmaktadır. Hafta tatillerinde çalışma yapabilme konusunda Belediyeler tarafından işyerlerine izin verilmekte olup, işyerlerinin bu izni alması gerekmektedir. Aksi takdirde kapatılması ve idari para cezası verilmesi söz konusu olacaktır.

V- SONUÇ

Anayasamızın çalışma şartları ve dinlenme hakkı başlıklı 50. Maddesine göre, dinlenmek çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. Bu madde bağlamında 4857 sayılı İş Yasası’nın 46-50. Maddelerinde hafta tatili izni ile ücreti konusunda düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu ile de hafta tatilinin usul ve esasları belirlenmiştir. Bu yasal mevzuat doğrultusunda işçilere haftada 24 saatten az olmamak üzere, ücret kesintisi yapmaksızın( bir iş karşılığı olmaksızın) hafta tatili izni verilmesi ve hafta tatili ücretinin tahakkuk ve tediye usulleri de 49 ve 50. Madde hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Hafta tatili izninin kullandırılmaması ve çalıştığı hafta tatili ücretinin tahakkuk ve tediye edilmemesi halinde yukarıda bahsedildiği üzere idari para cezaları ve idari düzenlemeler söz konusu olabilecektir. Hafta tatili çalışması karşılığı ödenecek ücret artık fazla çalışma ücreti niteliğinde olup, fazla çalışma ücreti ile ilgili 4857/41. Maddesinde belirtilen usul ve esaslara göre tahakkuk ve tediyelerin yapılması zorunludur. İşçinin çalışmadan alması gereken bir günlük ücrete ilaveten, çalıştığı ve hepsinin de fazla çalışmayı meydana getirmesinden dolayı, hafta tatili çalışma saatinin tamamı için %50 artırımlı olarak fazla çalışma ücreti tahakkuk ve tediye ettirilecektir. İşçinin çalışmadan aldığı ücretin 30 günlük çalışma ücreti içinde yer aldığı da unutulmamalı, bazı işveren ve yetkililerinin yaptığı gibi, ek 2,5 günlük ücret tahakkuk ve tediyesi yapılmamalıdır. 

İşçilerin hafta tatili ücretine hak kazanabilmek için haftanın tatilden önceki günlerde çalışmış olmaları veya çalışmış gibi sayılan günlerin söz konusu olması gerektiğinden, haklı bir mazereti olmaksızın işe devam etmeyen işçilerin hafta tatiline ve hafta tatili ücretine hak kazanamadıklarının bilinmesi, ücret tahakkuk ve tediyelerin bu durum göz önünde bulundurularak yapılması yerinde olacaktır.

Hafta tatilinin işçinin Anayasal ve Yasal bir hakkı olduğu, hafta tatili yapmayan işçiden yeterli verim alınamayacağı, işyeri disiplinine zararının olacağı, işçi için hafta tatili izninin kullandırılmamasının, haklı bir nedenle hizmet akdini bildirimsiz ve tazminatsız  feshetme  yoluna açarak yasal kıdem tazminatını talep edebileceği de işverenlerimizce unutulmamalıdır. Yazar: Erol GÜNER* İş Başmüfettişi E-Yaklaşım / Mart 2018 / Sayı: 303

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • 1 TL için 532.000 TL Fazla Vergi Ödeme Riski Sosyal içerik üreticilerinden ile Appstore, Google Play üzerinden gelir elde…
  • BORSAYA AÇILAN ŞİRKETLER AÇISINDAN EMİSYON PRİMLİ PAYLARA YÖNELİK ÖRNEK UYGULAMA EMİSYON PRİMİ TİCARİ KARA DÂHİL DEĞİLDİR. ÖZKAYNAKLAR ARASINDA 520 PAY…
  • Yatırım Teşvik Belge Kapsamında KDV İstisnası Yatırım Teşvik Belgesi Sahibi Mükellefe Belge Kapsamındaki:· Makine Ve Teçhizat İthal…
Top