İş sağlığı ve güvenliği konusu, çalışma hayatının küresel boyutta bir sorunu olarak gündemdeki yerini korumaktadır. ILO’nun (Uluslararası Çalışma Örgütü) tahminlerine göre her yıl işle ilgili kaza ve hastalıklar sonucunda dünya genelinde 3 milyon kişi hayatını kaybetmekte, ayrıca her yıl 160 milyon yeni meslek hastalığı vakası ile 395 milyon iş kazası meydana gelmektedir.
Yine, ILO verilerine göre, meydana gelen iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti ülkelerin gayri safi milli hasılalarının (GSMH) %1’i ila %3’üne karşılık gelmektedir.
Ülkemizde 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe konulmuş ve izleyen dönemde de çok sayıda yönetmelik, tebliğ yayımlanarak mevzuat güncellemesi yapılmış olmasına rağmen, iş sağlığı ve güvenliği alanında henüz istenilen seviyeye gelinemediği görülmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin performansının en dramatik değerlendirme kriteri ölümcül kaza sayı ve hızlarıdır. Ülkemizde ölümcül iş kazası sayısı ve görülme sıklığı OECD ülkeleri ile kıyaslandığında çok yüksek seviyededir.
Aşağıdaki tabloda SGK istatistiklerine göre 2012-2023 yılları arasında ülkemizde meydana gelen ölümcül iş kazası sayıları verilmiştir:
Yukarıdaki rakamlar ülkemizde her gün ortalama 4 işçinin iş kazası sonucunda hayatını kaybettiğini, 2023 yılında ise iş kazası sonucu ölüm olaylarının bir önceki yıla göre %30 artarak günlük ortalama 5,4’e çıktığını göstermektedir.
Dolayısıyla, iş kazası olaylarının işçi, işveren ve ülke ekonomisinde yarattığı olumsuzluklar dikkate alındığında bu alanda yapılacak çalışmaların çok anlamlı olduğunu ve ülke olarak da bu alanda katetmemiz gereken çok yol olduğu söyleyebiliriz.
Yazımızda sosyal güvenlik yönünden hangi durumların iş kazası olarak kabul edildiği, iş kazası durumunda işçinin ne tür hakları olduğu ve işverenlerin bildirim yükümlülüğüne değinilecektir.
Hangi olaylar iş kazası olarak kabul edilmekte?
5510 sayılı Kanununa göre;
Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
Yürütülmekte olan iş nedeniyle,
Sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
4/a’lı (SSK) emziren kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaylar iş kazası sayılmaktadır.
Kimler iş kazası sigortası kapsamında?
İş kazası sigortasından aşağıdaki kişiler yararlanmaktadır.
Hizmet akdi/iş sözleşmesi ile çalışanlar (4/a)
Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarları (4/b)
Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışanlar
Aday çırak, çırak ve stajyerler
Harp Malulleri ile Vazife Malullüğü aylığı bağlanmış malullerden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar
Türkiye İş Kurumu kursiyerleri
Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri
İntörn öğrenciler
Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalılar
Ek 9 uncu madde kapsamında ev hizmetlerinde çalışan sigortalılar
İş kazası halinde hangi haklar sağlanmakta?
İş kazası sigortasından aşağıdaki haklar sağlanmaktadır.
Sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi,
Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması,
İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması,
Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlilik durumunda evlenme ödeneği verilmesi,
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi,
İş kazası sigortasından hangi şartlarla yararlanılabilir?
Sosyal güvenlikte iş kazası sigortasından yararlanılabilmesi için;
Kaza geçiren kişinin sigortalı olması,
Kaza sonucu bedence veya ruhça engelli hale gelmesi,
Kaza ile sonuç arasında uygun bir illiyet (nedensellik) bağının bulunması,
şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir.
İş kazası sigortası kapsamındaki bu haklardan yararlanabilmek için herhangi bir sigortalılık süresi, prim günü ve yaş şartı aranmamaktadır.
İş kazası olaylarının nereye ve kim tarafından bildirilmesi gerekir?
Kanun kapsamındaki sigortalıların iş kazası geçirmesi halinde işverenleri tarafından;
Kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal,
SGK’ya da kazadan sonraki, 3 iş günü içinde,
bildirilmesi gerekmektedir.
Sağlık hizmet sunucuları (kamu ve özel sağlık kuruluşları) da kendilerine intikal eden iş kazası olaylarını en geç 10 gün, içinde SGK’ya bildirmeleri gerekmektedir.
İş kazası olayını bildirmemenin herhangi bir yaptırımı var mı?
İş kazası bildirimlerin süresinde yapılıp yapılmadığı SGK tarafından kontrol edilmekte ve idari para cezası uygulamasında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun 26 ncı maddesinde öngörülen cezalar uygulanmaktadır.
Uygulanacak idari para cezası tutarı ise 6331 Kanunun 26 ncı maddesinde işyerinde çalışan sayısı ve işyerinin tehlike sınıfına göre farklı şekilde belirlenmiştir.
Buna göre; iş kazası ve meslek hastalığı bildirimlerinin süresinde yapılmaması halinde 2025 yılında uygulanacak olan idari para cezaları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
İşverenlerin iş kazası olaylarını süresinde bildirmeleri durumunda yukarıda belirtilen idari para cezalarına ilave olarak bildirimin SGK’ya yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği SGK tarafından işverenlerden tahsil edilmektedir.
Yine, sağlık hizmeti sunucularının iş kazalarını, en geç 10 gün içinde SGK'ya bildirmemeleri halinde 35,416 TL idari para cezası uygulanmaktadır.
Celal ÖZCAN
https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/is-kazasi-ve-yaptirimlar/796857