Son dönemde emekliliği yaklaşan sigortalılarımızın cevap aradığı sorulardan biri de "2024 yılında mı, 2025 yılında mı emekli olunmalı" sorusudur.

Bu sorunun cevabında aslında işçilerin emekli aylıklarının hesaplanması ve hesaplanan aylıkların artırılmasında kullanılan parametreler yer alır.


Emekli aylığı nasıl hesaplanır?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yürürlükte olan alt mevzuatta, söz konusu aylıkların nasıl hesaplanacağı açıklanmıştır.

Şöyle ki; emekli aylığı hesaplamalarında, aylık talebinde bulunulan yıldan önceki yılların güncelleme katsayıları kullanılır.

Güncelleme katsayısı, emeklilik dilekçesi verilen yıldan önceki yıla ait yıllık TÜFE oranının yüzde 100'ü ile yine ilgili yılın Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) gelişme hızının yüzde 30'u dikkate alınarak hesaplanır.

Emekli aylığında artış nasıl belirlenir?

Emekli aylığına ilişkin artış ise, önceki dönem 6 aylık tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı dikkate alınarak hesaplanır.

Örneğin, aylık talep edilen yılın ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık, aylık başlangıç tarihine taşınırken ocak ödeme döneminde, bir önceki yılın son 6 ayında (temmuz-aralık) gerçekleşen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı, temmuz ödeme döneminde ise, talepte bulunulan yılın ilk 6 ayında (ocak-haziran) gerçekleşen TÜİK tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak hesaplanır.


Refah payı nedir ve ne zaman uygulanır?

Ancak zaman zaman refah payı adı altında emekli aylıklarına ilaveler yapıldığı da görülüyor.

Son 4 yıl içinde aylık artışlarına refah payı olarak ilave edilen dönemler, 2023 yılı ocak, temmuz ve 2024 yılı ocak ödeme dönemleridir.

Ayrıca, yıllık TÜFE ve GSYİH gelişme hızı oranlarının aylık artışlarında ise 6 aylık enflasyon oranlarının kullanılması ve bu oranların yıldan yıla değişmesi, yüksek aylık almak açısından bazı yılları avantajlı hale getiriyor.

Bu durum, yeni olmayıp, aylık hesaplamalarında TÜFE ve GSYİH gelişme hızı kullanıldığı 2000 yılından itibaren söz konusudur.

Ancak, aylık taleplerinde yıl avantajı, özellikle enflasyon oranlarının yüksek olduğu dönemlerde daha çok hissedilmektedir.


Emeklilik dilekçesi verme tarihi neden önemli?

Bu açıklamalar doğrultusunda konunun anlaşılabilmesi için örneklemek gerekirse, 31 Aralık 2024 tarihine kadar emeklilik dilekçesini verdiğimizi düşünelim.

İlk işe giriş tarihine göre çalıştığınız gün ve kazançlarınız dikkate alınarak, kanunda belirtilen karma sistem (3 ayrı aylık hesaplama sistemi) kullanılarak bildirilen kazançlar güncelleme katsayısı ile çarpılarak 1 Ocak 2024 tarihine kadar güncellenir ve aylık miktarı bulunur.

Sonrasında ise bulunan aylık miktarına, dilekçeniz 31.12.2024 tarihine kadar olduğundan, 2024 yılı ilk 6 ayında (ocak-haziran) ve 2024 yılının ikinci 6 ayında (temmuz-aralık) gerçekleşen enflasyon oranında artırım yapılır ve alacağınız aylık belirlenir.

Ya da emeklilik dilekçenizi Ocak 2025'te verdiğinizi düşünelim:

Yine tüm önceki yıllar güncellenerek aylık miktarı bulunur ve bulunan aylık miktarına 2024 yılının ikinci 6 ayında (temmuz-aralık) gerçekleşen enflasyon oranında artırım yapılır ve alacağınız aylık belirlenir.

2024 ve 2025 dilekçeleri arasındaki fark ne?

Özetle; bu hesaplamalar sonucunda 2024 yılında emeklilik dilekçesi verenler, 2023 yılı enflasyon ve TÜFE değerlerinin yüksek olması hem de 2 defa enflasyon farkı alması sebebiyle 2025 yılında emeklilik dilekçesi verenlere göre daha yüksek aylık alacağı sonucu ortaya çıkıyor.


2026 ve sonrasında emekli olacaklar ne yapmalı?

Emeklilik ile ilgili akla gelen bir diğer soru da 2026 ve sonrasında emekli olacaklara ilişkin.

Emekli aylıklarına ilişkin bu sorun geçici bir sorun olup, 2026 yılı ve/veya sonrasında çalışmaya devam edecek kişiler bakımından emekli olmanın 2024 veya 2025 yılları arasındaki fark, enflasyonun azalması veya geçmiş dönem kazançlarının enflasyon etkisi ile güncelleme katsayıları ile uygulanan tutarların yükselebileceği nedeniyle herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşmayacakları kanaatindeyiz.


Aylık bağlama oranını artırmak diğer seçenek

Belirtmek gereken bir diğer konu da kazanç yüksekliği, aylık bağlama oranı (ABO) parametresini olumlu anlamda etkileyen bir unsur olduğudur.

Her çalışılan 360 gün, aylık bağlama oranını artırıyor.

Zorunlu haller dışında sistemde kalıp aylık bağlama oranını artırarak bağlanacak olan aylık miktarı yükseltilebilir.

 

https://www.indyturk.com/node/747348/t%C3%BCrki%CC%87yeden-sesler/emeklilikte-do%C4%9Fru-zaman%C4%B1-se%C3%A7mek-2024-m%C3%BC-2025-mi

Leave a comment

Make sure you enter all the required information, indicated by an asterisk (*). HTML code is not allowed.

Hakkımızda

 ö z d o ğ r u l a r, 18.08.1988 tarihinde kurularak, Mali Müşavirlik faaliyetine başlamıştır. 

Sektöründe en iyi olma duygusu ile personeline "Kalite" bilincini yerleştirmeyi, Kalite Yönetim Sistemini sürekli iyileştirmeyi, müşterilerine en iyi hizmeti sunmayı, amaç edinerek, 2003 Yılında, alanında Türkiye' de ilk olarak ISO 9001: 2000 Belgesi almıştır.

 

Mali Takvim

Öne Çıkanlar

  • KDV İADELERİNDE ZAMAN AŞIMINA DİKKAT! 7104 Sayılı Kanunla, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 32.md 01.01.2019 tarihinden…
  • Reklam Harcaması, Sponsorluk Harcaması Farkı REKLAM HARCAMASIŞirketin pazarlama ve tanıtımı kapsamında ticari kazancın elde edilmesi…
  • Teknoparkta Ar-Ge Projesi Sonucunda Geliştirilen Ürünün, Bölge Dışında Üretilip Satılması veya Yine Bölge Dışında Üretim Faaliyetinde Kullanılması Halinde Teşviklerden Yararlanılabilir Mi? 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na göre bölge içinde gerçekleştirilen…
Top