Bakanlıktan yapılan açıklamalara göre temmuz sonuna kadar çok kapsamlı bir vergi paketi ile karşı karşıya kalacağız.
Ancak biz sosyal medyaya yansıyan bir kısım sunum ve söylentilerden hareketle neler olabileceği konusunda ancak spekülasyon yapabiliyoruz.
Dün Cumhurbaşkanlığına yapılan sunum şeklinde sosyal medyaya yansıyan taslak çalışmadan bazı hususların kanun taslağında yer almaması veya bu şekilde yer almaması mümkün.
Cumhurbaşkanlığı sunumunda kazanılmış hakların gözetilmesine dikkat edilme gayretinde olunduğunu görmekten memnuniyet duyduk.
1- Enflasyon düzeltmesinin yaratacağı vergi yükü de dikkate alınmalı
Enflasyon muhasebesi uygulamasının fiktif (realize olmamış, aktifteki varlıkların farazi değer artışları üzerinden hesaplanacak) kâr üzerinden, Anayasamızın (mali güce göre vergileme prensibi başta olmak üzere) her türlü vergileme ilkelerine aykırı olarak uygulanacak bir vergi yükü yaratacağı hususu, işletmelere getirilecek bu yeni vergi yüklerinde unutulmamalı.
2- Dahilde işleme rejiminde KDV'yi ödetip sonra iade etme yaklaşımı tekrar düşünülmeli
Uzun yıllardır uygulanan dahilde işleme rejimi çerçevesinde KDV ödemeksizin yapılan ithalat imkanının kaldırılmak istendiği , ”Mükellefler ithalat sırasında KDV’yi ödesinler ihracattan sonra iade alırlar.” yaklaşımının tasarıya konmak üzere önerildiği görülmektedir. Gerekçe olarak, üretimde kullanılacak yerli mal aleyhine dezavantajlı bir durum oluştuğu, ithal edilen ürünlerin takibinin zor ve kötüye kullanımlar olduğu ifade edilmiştir. Özellikle yerli ürünler için oluşan bir haksız rekabet varsa bu hususun önemli olduğunu düşünüyorum. Ancak bu durumun etkilenecek sektörlerle masaya yatırılarak tahlili, irdelenmesi ve beraberce çalışılması lazım.
İhracatın, döviz kazandırıcı işlemlerin tek desteklenen alan olarak ilan edildiği “Orta Vadeli Plan” dikkate alındığında, bu tür yaklaşımların adeta planın sabote edilmesi sonucu yaratabileceği endişemizi paylaşmak isterim. Mali İdare bir takım sorunlar tespit etmiş olabilir, bilmiyoruz. Sorunlu konu ve sektörleri tüm paydaşları da işin içine katarak engelleyici-çözücü adımlar atmakta fayda var. Bu konuda atılacak yanlış adımlar, sektörlere çok büyük finansman yükleri getirebilir ve rekabet güçlerini törpüleyebilir.
3- Özel gider (harcama) bildirimi uygulamasının ihdası
Cumhurbaşkanlığına yapılan yeni vergi düzenlemeleri sunumunda, harcamaları ile beyana tabi gelirleri arasında %20’nin üzerinde fark olan mükelleflerden izahat istenmesi, mükelleflerce izah edilemeyen tutarların arızi gelir sayılıp vergilenmesi yolunda bir düzenleme önerilmiş. Bu düzenleme taslakta yer alacak mı bilinmiyor. “Nereden buldun” düzenlemesinin yeni versiyonu sayılabilecek bu düzenlemenin tasarıda yer almama ihtimali yüksek. 4369 sayılı kanunla 1998 yılında kabul edilen düzenleme önce ertelenmiş daha sonra da 2003 yılında uygulanamadan yürürlükten kaldırılmıştı.
Önerilen Düzenleme:
Risk analizi sonucu beyana tabi gelirleri ile yapılan harcamaları arasında %20’nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden Özel Gider (Harcama) Bildirimi istenmesi ve aradaki farkın izah edilememesi durumunda ilgili hakkında vergi incelemesi yapılması, izah edilemeyen fark tutarların arızi kazanç olarak kabul edilerek gelir vergisi tarh edilmesi öngörülmektedir.
Bu düzenleme, mükelleflerin harcama ve gelirlerinin görülebilmesine imkan tanıyan «mükellef hesap kartı» gibi bir çalışma ile birlikte yürütülecektir.
Etki analizi:
Gelir artırıcı ve gönüllü uyumu destekleyici etkisi olacaktır. 2024 yılı kazançlarına uygulanmak üzere
1.1.2025 tarihinde yürürlüğe konulması önerilmektedir.
Yıllardır, kayıt dışı ekonomi ve vergilenmemiş gelirlerle ilgili seslendirilen bu yaklaşıma bu kez de cesaret edilemeyecek gibi duruyor.
Reel olmayan gelirlerin vergilenmeye çalışılması halinde dövizin hareketlenmesi, nakdin sistem dışına ve yurt dışına yönelme endişesi, bu tür adımların atılabilmesi cesaretini kırdığı gibi tüm yüklerin kayıt içindeki şirketlerde vergi yığılması sonucunu doğuruyor olması vergi adaleti, çok kazanandan çok vergi alma, mali güce göre vergileme çabalarını boşa düşürücü sonuçlar yaratıyor.
4- E-ticaret platformları aracılığı ile yapılan satışlara stopaj getirilmesi düşünülüyor
Giderek hacmi artan e-ticaret cirosu üzerinden stopaj yoluyla peşin vergi alınması önerilmiş.
5- Kurumlara yapılan hizmet ödemelerinde stopaj çeşidi artırılabilecek
KDV'de kısmi tevkifat konusuna giren özellikli bazı işlemlerin ayrıca kurumlar vergisi açısından da tevkifata tabi tutulması önerilmektedir.
6- Borsa kazançlarının vergilendirilmesi
Bu konuda yapılan önerinin ilk değerlendirmeler sonrası rafa kaldırıldığı açıklandı.
7- Basit usulde vergileme kaldırılıyor
Yaklaşık 700.000 kişi deftere geçirilip işletme hesabı esasına göre defter, belge ve beyan düzenlemeye başlayacak.
8- Nüfusu 30.000'in altındaki ilçelerde basit usuldeki mükellefler esnaf muaflığına alınacak.
Bu mükellefler alacakları esnaf muafiyet belgesi karşılığında her yıl bir harç ödeyecekler.
9- Konut kiralarında %20 stopaj
Kira ödemelerinin tutara bakılmaksızın bankalar aracılığıyla ödeme zorunluluğu getirilmesi ve ödemeler üzerinden banka tarafından %20 tevkifat yapılması, kira gelirinin tarifenin üçüncü gelir dilimini açmaması halinde beyanname verilmesinin ihtiyari bırakılması, aşması halindeyse beyanname verilmesi ve tevkifatın mahsup edilmesi önerilmektedir.
10- Devreden KDV‘nin devir süresinin beş yılla sınırlandırılması
Beş yılda indirilemeyen katma değer vergisinin beşinci yılın sonunda gider olarak dikkate alınması önerilmektedir.
11- Yem ve gübre teslimleri ile ilgili KDV istisnası kaldırılıyor
İstisnadan beklenen fayda sağlanmadığından kaldırılması önerilmektedir.
12- Yabancılara verilen sağlık hizmetlerinde kdv istisnası kaldırılıyor
İstisnadan beklenen faydanın sağlanmadığından kaldırılması önerilmektedir.
13- Basılı kitap ve süreli yayınların teslim indeki kdv istisnası kaldırılıyor
İstisna kapsamında olmayan yayınlar ve kırtasiye ürünleri için istisna uygulandığı tespitlerin bulunması ve iade taleplerinin yönetme zorluğu dikkate alınarak kaldırılması önerilmektedir.
14- Türkiye Varlık Fonu ile ilgili KDV istisnası kaldırılıyor
Konuya ilişkin istisna düzenlemesinde ki ifade zafiyeti ve yapılan hatalı yorum nedeniyle, Türkiye varlık fonu devraldığı oyunlar ve yarışlar için kdv beyan etmemesine karşın bu oyunların bedelinde nihai tüketicilerden kdv dahil tutarları tahsil etmekte ancak tahsil edilen bu kdv hazineye gelmemektedir. Bu durum yıllar itibari ile artış gösteren önemli bir kdv kaybına neden olmaktadır. Bu nedenlerle bu istisnanın kaldırılması önerilmektedir.
15-İtfaiye öncü araçlarının ÖTV kapsamına alınması
İtfaiye öncü aracı olarak belediyeler tarafından satın alınanların itfaiye öncü aracı olarak kullanılmadığı hatta makam aracı olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle istisnanın kaldırılması önerilmektedir.
16- Bahşişe stopaj
Fatura bedelinin %10’undan fazla olmamak, çalışan başına aylık brüt asgari ücreti aşmamak, ayrı bir banka hesabında takip edilmek kaydıyla bahşiş gelirlerinden %10 tevkifat yapılmak suretiyle çalışanlara aktarılması önerilmektedir.
17- Ar-Ge ve tasarım yapan startup şirketlerinde hisse senedi opsiyonlarında vergisel kolaylık
Çalışanlara verilecek hisselerin şirketteki çalışma süreleri uzadıkça yapılacak vergilemenin oranının düşürülmesi suretiyle çalışanların uzun süreli çalışmalarını teşviki amaçlanmaktadır.
18- Borsası olan kıymetli madenler için ilgili maden bazlı muhasebe imkanı
Daha önce altın için kısa bir süre uygulanan bu sistemin borsası olan tüm kıymetli madenlerle ilgili tekrar uygulamaya sokulması önerilmektedir.
19- Ar-Ge personeline uygulanan ücret istisnasına üst limit getirilmesi
Teknokentler ve Ar-Ge merkezlerinde çalışanlara uygulanan istisnanın brüt asgari ücret tutarının beş katı olarak bir üst sınır getirilmesi önerilmektedir.
20- Kayıt dışı faaliyetlerde vergi ziya cezasının artırımlı uygulanması
Vergi ziya cezası uygulamasında kayıt dışı çalışanlar ile kayıtlı çalışanlar arasında halihazırda bir fark bulunmamaktadır önerilen düzenlemeyle kayıt dışı çalışanlara uygulanacak vergi ziyaı cezası %50 artırımlı uygulanması önerilmektedir.
21- Başkalarına ait POS cihazı kullanımına ceza uygulanması
Uygulamada kişilerin kendilerine verilen POS cihazlarını başka mükelleflere ve mükellef olmayanlara kullandırdıkları görülmektedir. Tespiti halinde üç kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi önerilmektedir.
22- ÖKC ve POS cihazlarına ilişkin düzenlemelere aykırı davranın servis sağlayıcılara ceza
Yapılan düzenlemelere aykırı olarak, mükelleflere cihaz / sistem kullandıran, teslim eden veya satan, entegrasyon işlemlerini yapmayan, bu cihaz veya sistemlere ilişkin olarak eksik ya da hatalı bilgi gönderen, uygulama yazılımı gerçekleştiren, özel entegratör ve uyumlu yazılım şirketlerine her bir tespit için mükerrer 355. maddenin birinci fıkrasında yer alan özel usulsüzlük cezasının on katı özel usulsüzlük cezası kesilmesi önerilmektedir.
23-Fatura düzenlemeye satıcılara üç kat özel usulsüzlük cezası kesilmesi
Vergi mükellefi veya nihai tüketici olan alıcı beş iş günü içerisinde fatura düzenlenmediğini idareye bildirir ise alıcıya ceza kesilmeyecek, satıcıya üç kat özel usulsüzlük cezası kesilecektir.
24-İhbar ikramiyeleri artırılıyor
%10 yerine %15 oranında vergi aslı ve vergi ziyaı cezası üzerinden ihbar ikramiyesi ödenmesi öngörülüyor. Özel usulsüzlük cezası gerektiren fiillerin ihbarı halinde cezanın %5’i tutarında ihbar ikramiyesi ödenecek. Ancak özel usulsüzlük nedeniyle, aynı muhbire bir takvim yılı içinde ödenecek ikramiye tutarı 20.000 TL’yi geçmeyecektir.
Zeki GÜNDÜZ
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.