Bakanlığın konu hakkında bir Tebliğ veya sirküler çıkarmasında yarar vardır. Çıkarmaz ise mükelleflere tavsiyem, giderleştiremedikleri ROFM tutarları için ihtirazi kayıtla beyanname vererek dava yoluna gitmeleridi
Daha önceki yazılarımda, enflasyon düzeltmesiyle ilgili çeşitli sorunlara değinmiştim. Konuyu kazıdıkça daha neler çıkıyor inanamazsınız. İşte size bir sorun daha!
Öncelikle konu çok teknik olduğu için düzeltme işlemine aşina olmayanlar yazıyı anlamakta güçlük çekebilirler, kusura bakmasınlar. Ancak konuya aşina olanlar anlatmak istediğimi kolayca anlayacaklardır.
Stoklar, sabit kıymetler, yapılmakta olan yatırımlar, iştirakler ve bağlı ortaklıklar gibi parasal olmayan aktif kıymetlerin maliyet bedeli içerisinde yer alan reel olmayan finansman giderleri (ROFM) düzeltme esnasında dikkate alınmıyor. Yani bu kıymetlerin ROFM dışında kalan maliyet bedelleri düzeltme katsayısıyla çarpılarak düzeltiliyor. Bunun nedeni, yapıldığı dönemdeki enflasyon artışına tekabül eden finansman giderinin yatırımcıya aslında reel anlamda bir maliyetinin olmadığının kabul edilmesi. Kanunda da ROFM, "her türlü borçlanmada, borç tutarlarına (yabancı para üzerinden borçlanmalarda borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılıklarına), borcun kullanıldığı döneme ait TEFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanan tutarı" olarak tanımlanıyor. Kanunda ROFM tutarının tespit yöntemleri var ama uzatmamak için bu teknik konuya girmeyeceğim. Matematiksel hesaplamalardan öte bir şey olmadığı malumunuz.
Kanun koyucu maliyet içerisinde yer alan ROFM kısmının yatırımcıya reel bir maliyet getirmemiş olması nedeniyle, düzeltmeye tabi tutulup ilave müstakbel giderler (satılan mal maliyeti, amortisman gideri, sabit kıymetin satılması halinde satış maliyeti gibi) yaratmasını istemediği için haklı olarak ROFM tutarını düzelttirmiyor.
Ancak düzeltme sonucunda ROFM kayıtlardan çıkarıldığı (daha doğrusu düzeltilmiş değer içerisinde yer almadığı) için, işletmenin katlandığı bu finansman maliyetleri kayıtlar üzerinde giderleştirilememiş oluyor.
Örneğin 2023 yılında satın alınan 10.000.000 TL fatura bedelli bir kamyon için 5.000.000 TL faiz gideri ödendiğini ve bunun tamamının ROFM olduğunu varsayalım. Bu durumda kamyonun düzeltme öncesi bilançosunda maliyet bedeli 15.000.000 TL, birikmiş amortismanı da 3.000.000 TL olacaktır. Bu kamyonun satın alındığı aya ilişkin düzeltme katsayısının 1,6 olduğunu varsaydığımızda, taşıtın düzeltilmiş değeri (10.000.000x1,6) 16.000.000 TL, birikmiş amortismanı da (16/15x3.000.000) 3.200.000 TL olacaktır.
Dikkat edilecek olursa, ROFM tutarı olan 5.000.000 TL örtülü de olsa kayıtlardan çıkarılmış olmaktadır. Dolayısıyla işletmenin fiilen katlandığı bu gider tutarının yalnızca 2023 yılı amortisman tutarı olan 1.000.000 TL'si gider yazılabildi, 4.000.000 TL'si ise yazılamadı.
Bu noktada çıkan haksızlığı gidermek maksadıyla Maliye inisiyatif kullanarak, 555 no.lu Vergi Usul Kanunu (VUK) Genel Tebliği ile, her ne kadar VUK'nun mük. 298/A maddesinde böyle bir düzenleme olmasa da, 2003 düzeltmesine yönelik VUK geçici 25. maddesinde yer alan hükümden esinlenerek amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için sorunu çözdü. Tebliğe göre ATİK'ler içinde yer alan ve 2023 sonu itibariyle henüz itfa edilmemiş olan ROFM tutarları, 2024 yılından başlayarak 5 yılda ve 5 eşit taksitte beyanname üzerinde indirilebilecek. Bu durumda, örnekteki mükellef, 2023 sonu itibariyle itfa edemediği 4.000.000 TL ROFM tutarını 2024 ve müteakip 4 yılda 5 eşit taksitte (her yıl için 4.000.000/5= 800.000 TL) beyanname üzerinde indirebilecek. Bu indirimin geçici vergi dönemlerinde de yapılabilmesi mümkün. Buna göre, bu tutarın 1/4'ü mükellef tarafından 2024/1. geçici vergilendirme döneminde de beyannameden indirim konusu yapılabilir.
Tabii ki Maliye'nin bu düzenlemesi oldukça isabetli oldu. Ama eksik kaldı, çünkü sorun sadece ATİK'ler için çözüldü. Stoklar, amortismana tabi olmadığı için arsalar, yapılmakta olan yatırımlar ve iştirakler için ise devam ediyor.
Gerçi stoklar için pratikte çok sınırlı mükellef bu sorunla karşılaşacaktır. Çünkü stokların düzeltilmesinde genellikle toplulaştırılmış yöntemler uygulandı ve bu yöntemleri kullananlar için stokların maliyet bedeli içerisinde yer alan ROFM'un ayrıştırılması ihtiyari bırakıldı. Aleyhlerine olduğu için bu yöntemi kullanan hiç bir mükellef de 2023 düzeltmesinde stokların içerdiği ROFM tutarlarını ayrıştırmadı. Bu nedenle, stok düzeltmesinde toplulaştırılmış yöntemi kullanan mükelleflerin kayıtlarındaki düzeltilmiş stoklar ROFM da içeriyor.
Bununla birlikte, gerçek yöntemi kullanan ve ROFM ayrıştırması yapmak zorunda kalan sınırlı sayıdaki mükellef için ROFM tutarlarının giderleştirilememesi sorunu ortaya çıkıyor. Çünkü ROFM ayrıştırması yapılan stok satıldığında, normalde satılan mal maliyetine gitmesi gereken ROFM tutarları kayıtlarda yer almadığından giderleştirilemeyecek. O halde bunların da ilgili olduğu stoklar satıldığında, beyanname üzerinde indirilebilmesi lazım.
Aynı şey amortismana tabi tutulmadığı için arsalar ve iştirak maliyetleri içindeki ROFM için de geçerli. Bunlar amortismana tabi olmadığından, 2024 ve devamında beş yılda ve beş eşit taksitte indirilmesi söz konusu değil. Zaten bu kıymetler satılmadığı müddetçe içerdiği ROFM giderleştirilmesi de söz konusu olmaz. Ancak satıldığında kayıtlarda yer almadığı için satış maliyetine gitmeyecek olan ROFM tutarının satışın yapıldığı dönem beyannamesinde indirilebilmesi gerekir.
Bir önemli mesele de yapılmakta olan yatırımlar (258 Hesap) içindir. 31.12.2023 bilanço düzeltmesinde düzeltmeye konu olan devam eden yatırım harcamaları içindeki ROFM tutarları ayrıştırıldı. Ancak bunlar henüz ATİK olmadığından, Tebliğde belirtilen 2024 ve müteakip 4 yılda beş eşit taksitte indirilebilmesi mümkün olmayacak. (Bu konuda Maliye'nin de önceki uygulama döneminde verdiği bir özelgesi var). Dolayısıyla yapılmakta olan yatırım harcamaları 2024 ve devamında bitip de ATİK olarak aktifleştirildiğinde kayıtlarda yer almadığı için amortismana tabi tutulamayacak olan ROFM tutarlarının, ATİK olarak aktifleştiği yıldan başlamak üzere 5 yılda ve 5 eşit taksitte indirilebilmesi gerekir.
Tabii bunlar benim şahsi görüşlerim. Maliye ne der bilemiyorum. Ancak giderleştirilemediği için ATİK içinde yer alan ROFM tutarlarının beyanname üzerinde indirimine ışık yakan Maliye'nin, stoklar, arsalar, iştirakler ve yapılmakta olan yatırımlar içinde yer alan ROFM tutarları için de aynı ışığı yakması gerekir. Çünkü Maliye'nin inisiyatif alarak 555 no.lu VUK Genel Tebliğinde yaptığı bu düzenleme, herhangi bir Kanun hükmüne değil, geçici 25. maddenin delaletine dayanıyor. Yani Maliye burada mükellef lehine akla yatkın bir yorum yapmış oldu. Aynı yorumu yukarıda belirttiğim konular hakkında da yapması gerekir.
Bu nedenle, Bakanlığın konu hakkında bir Tebliğ veya sirküler çıkarmasında yarar vardır. Çıkarmaz ise mükelleflere tavsiyem, giderleştiremedikleri ROFM tutarları için ihtirazi kayıtla beyanname vererek dava yoluna gitmeleridir. Matematiğini ortaya koyunca yargının mükellef lehine karar vereceğini düşünüyorum.
Haluk Erdem
BDO Türkiye Vergi Ortağı (YMM)
This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it.