İngiltere ve Türkiye, 1992 yılında bir çifte vergilendirme anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşma, iki ülke vatandaşları ve şirketlerinin, iki ülke arasında elde ettikleri gelir ve kazançlardan kaynaklanan vergi yükünü azaltmayı amaçlamaktadır.
Anlaşmanın Kapsamı
Anlaşma, gelir ve kazanç vergilerini kapsamaktadır. Bu vergiler, gelir vergisi, kurumlar vergisi, gayrimenkul geliri vergisi ve sermaye kazancı vergisini içermektedir.
Anlaşmanın Temel İlkeleri
Anlaşmanın temel ilkeleri şunlardır:
Mülkiyet esası: Bir kişi, bir ülkede mülk sahibi ise, o ülkede o mülkün gelirinden vergilendirilir.
Yerleşim esası: Bir kişi, bir ülkede ikamet ediyorsa, o kişi, o ülkede elde ettiği tüm gelir ve kazançtan vergilendirilir.
Kaynak esası: Bir gelir veya kazanç, bir ülkede elde ediliyorsa, o gelir veya kazanç, o ülkede vergilendirilir.
Anlaşmanın Uygulaması
Anlaşma, iki ülke arasında elde edilen gelir ve kazançların vergilendirilmesini aşağıdaki şekilde düzenlemektedir:
Mülkiyet geliri: Bir kişi, bir ülkede mülk sahibi ise, o kişi, o mülkün gelirinden, o mülkün bulunduğu ülkede vergilendirilir. Ancak, kişi, diğer ülkede ikamet ediyorsa ve o mülkü elde ettiği geliri, diğer ülkedeki gelirinden ayırabiliyorsa, bu gelir, diğer ülkede vergilendirilmez.
İşyeri geliri: Bir şirketin bir ülkede işyeri varsa, o şirketin o ülkedeki işyeri geliri, o ülkede vergilendirilir.
Sermaye kazancı: Bir kişi, bir ülkede sermaye kazancı elde ediyorsa, bu kazanç, o ülkede vergilendirilir. Ancak, kişi, diğer ülkede ikamet ediyorsa ve bu kazancı, diğer ülkede elde ettiği kazançtan ayırabiliyorsa, bu kazanç, diğer ülkede vergilendirilmez.
Anlaşmanın Önemi
İngiltere ve Türkiye arasındaki çifte vergilendirme anlaşması, iki ülke vatandaşları ve şirketlerinin, iki ülke arasında elde ettikleri gelir ve kazançlardan kaynaklanan vergi yükünü azaltmaktadır. Anlaşma, aşağıdaki avantajları sağlamaktadır:
Vergi yükünün azaltılması: Anlaşma, iki ülke vatandaşları ve şirketlerinin, iki ülke arasında elde ettikleri gelir ve kazançlardan kaynaklanan vergi yükünü azaltmaktadır. Bu durum, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımın artmasına katkı sağlamaktadır.
Vergi iadelerinin kolaylaştırılması: Anlaşma, iki ülke vatandaşları ve şirketlerinin, bir ülkede ödedikleri vergileri, diğer ülkede ödedikleri vergilerden mahsup etmelerini kolaylaştırmaktadır. Bu durum, vergilendirmenin daha adil olmasını sağlamaktadır.
Vergi uyuşmazlıklarının önlenmesi: Anlaşma, iki ülke arasında vergi uyuşmazlıklarının önlenmesine yardımcı olmaktadır. Bu durum, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlamaktadır.
Uygulamadan Örnekler
DTA, aşağıdaki örneklerde çifte vergilendirmenin önlenmesine yardımcı olmaktadır:
Bir İngiliz şirketi, Türkiye’de bir şube açarsa, bu şubenin elde ettiği gelir Türkiye’de vergilendirilecektir. Ancak, bu gelirin bir kısmı İngiltere’ye transfer edilirse, İngiltere’de de vergilendirilecektir. DTA, bu durumda, Türkiye’de ödenen verginin İngiltere’de vergiden düşülmesini öngörmektedir.
Bir Türk vatandaşı, İngiltere’de bir iş kurarsa, bu işten elde ettiği gelir İngiltere’de vergilendirilecektir. Ancak, bu gelirin bir kısmı Türkiye’ye transfer edilirse, Türkiye’de de vergilendirilecektir. DTA, bu durumda, İngiltere’de ödenen verginin Türkiye’de vergiden düşülmesini öngörmektedir.
Anlaşmanın Geleceği
İngiltere ve Türkiye arasındaki çifte vergilendirme anlaşması, 2024 yılında sona erecektir. İki ülke, anlaşmanın süresini uzatmak için görüşmeler yapmaktadır. Anlaşmanın süresinin uzatılması, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır.
Kaynak,
EMRE KURT