Huzur hakkı, işletmelerin ortaklarına, yönetim kurulu üyelerine, müdürlerine işletmelerdeki görev ve sorumlulukları nedeniyle yapılan ödemelerdir. Huzur hakkının tanımı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda yer almamakla birlikte anılan kanunun 394. maddede “Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “ücretin tarifi” başlıklı 61. maddesinde ise; “Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” belirtilmiştir.
Huzur hakkı ödemeleri gelir vergisi kanunu uygulamasında ücret olarak vergiye tabi bulunmaktadır. Huzur hakkı ödemelerinden de, Gelir Vergisi Kanununun 103. maddesinde ücretler için belirlenen vergi dilimlerine göre stopaj kesintisi yapılmaktadır. 319 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin istisnanın kapsamı ve uygulaması başlıklı 4/6 maddesi gereğince huzur hakkı ödemelerine, Gelir Vergisi Kanununun 23/18 maddesinde yer alan asgari ücretten gelir vergisi istisnası ve damga vergisi istisnasının uygulanması mümkündür.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde; huzur hakkı adı altında yapılan ödemelerin prime tabii olup olmadığı hususu sigortalıların statüsüne göre belirlenecek olup huzur hakkı ödenen veya ödenecek yerde 5510 sayılı Kanunun 4-1/a maddesi kapsamında hizmet akdine bağlı olarak çalışıyorlarsa, bu kişilere yapılan huzur hakkı ödemeleri sigorta primine tabi tutulacaktır. 5510 sayılı Kanunun 4- 1/b kapsamında sigortalı ise (Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları) bu kişiye ödenecek huzur hakkı ödemesi sigorta primine tabi değildir.
Huzur hakkı ödemeleri Gelir Vergisi Kanunun 61’inci maddesi düzenlemesi gereğince ücret olarak vergiye tabi olmakla birlikte işletmeler tarafından yapılan bu ödemeler Gelir Vergisi Kanunun 40/1 maddesi kapsamında vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmaktadır.
Huzur hakkı ödemeleri, kurum kazancından indirim konusu yapılabilmektedir ve bu ödemeler şirketin mali yapısına uygun ve orantılı olmalıdır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesinde; “Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel ve ya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılır. Alım, satım imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir. İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.” belirtilmektedir.
Huzur hakkı ödemelerinin bir taraftan vergiye tabi olması öte yandan vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınması neticesinde bu ödemelerin belli bir tutara kadarlık kısmında kurumlar vergisi mükellefleri açısından vergi yükü sıfır olarak karşımıza çıkmaktadır.
VERGİSİZ HUZUR HAKKI
ABC Anonim Şirketi XYZ adlı Yönetim Kurulu Üyesi Şirket Ortağına Aylık 17.002 TL, Yıllık 204.024 TL tutarı huzur hakkı olarak ödediğinde, her yıl ortak başına 204.024 TL’ye kadar hiçbir maliyete katlanmadan şirket ortağına huzur hakkı olarak ödeyebiliyor.
Ödenen huzur hakkı asgari ücret düzeyinde kaldığından, dolayısıyla asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisi istisnası nedeniyle, vergisiz çektiğiniz bu tutara ek olarak, bu tutarlar sayesinde daha az kurumlar vergisi ödeyebiliyorsunuz.
Şirketten ödenen bu tutar huzur hakkı olduğundan, kurumlar vergisinden indirilebilecek bir gider. Yani hem şirket ortağına vergisiz para ödüyorsunuz, hem de bu sayede 2024 yılında (204.024,00* Kurumlar vergisi oranı % 25) 51.006 TL az kurumlar vergisi ödeniyor.
Ayrıca şirket zarar ediyor bu işleme gerek var mı diye düşünüyorsanız, 5520 Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesine göre, kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar, kurum kazancından indirilebilir. İleride kar edildiğinde bu kayıtlar sayesinde daha az vergi ödemenizde mümkün.
VERGİSEL AÇIDAN OPTİMUM HUZUR HAKKI
2024 yılında vergisel açıdan optimum huzur hakkı ücreti huzur hakkı elde edenlerin başkaca bir gelirleri olmadığı varsayımı altında, asgari ücretteki vergi istisnası dikkate alınarak ve kurumlar vergisinde % 25 lik vergi avantajı etkisiyle (huzur hakkından ötürü kesilen gelir vergisi ve indirilecek gider olarak dikkate alınarak) bir hesaplama yapılmaktadır. Yapılan hesaplamalar neticesinde 2024 yılı için yaklaşık 74.500 TL net huzur hakkı ödemelerinin kurumlar vergisi mükelleflerine ekstra vergi yükü olmadığı hesaplandığı görülmektedir.
Linked paylaşımından Alıntı yapılmıştır.