Af kanunları ile (6111, 7326, 7440 vb) kayıtlarda olmakla beraber fiilen kasada olmayan (fiktif) tutarlar ile ortaklar cari hesabında izlenen ortaklarından olan alacaklara düzeltme imkânı verilmiştir.
Mükellefler tarafından yapılan düzeltme kayıtlarında, kayıtlardan çıkarılan bu tutarlar ile ödenen vergiler kanunen kabul edilmeyen gider olarak muhasebeleştirilme imkanı bulunmaktadır. Bu düzeltme sonucunda ise mükelleflerin bazılarında ticari zararlar oluşabilmektedir. Diğer yandan bu tutarların 689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar” hesabı yerine bilançonun aktifinde herhangi geçici bir hesapta izlenmesi mümkündür.
Bu kanunlarla ilgili olarak çıkarılan ilgili tebliğlerde ise mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması hâlinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kar tutarı, beyan edilen ve "689. Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar" hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacağı açıklanmıştır. Mali idare bu kapsamda oluşan ticari zararı normal bir ticari zarar olarak değil, fiktif bir şekilde oluşan zarar olarak görmektedir.
Bilançonun aktifinde geçici bir hesapta (296) izlenen tutarların enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı açıktır. Ancak sonuç hesaplarına yansıtılarak ticari zarar oluşturması durumunda bu zararlar gerçek bir zarar olarak kabul edilmemekte, geçmiş yıl karlarından mahsubuna da izin verilmemektedir. Geçmiş yıl bilanço kârlarından mahsup edilmesi durumunda kâr dağıtımına bağlı tevkifat matrahını azalttığı gerekçesiyle bu mahsup işlemini kâr dağıtımı sayılmakta ve mahsup edilen tutar üzerinden vergi tevkifatı yapılması istemektedir.
Peki bu durumda gerçek bir ticari zarar olarak kabul edilmeyen, geçmiş yıl karlarına mahsup edilmesine izin verilmeyen ve aktifte geçici bir hesapta izlenmesi durumunda enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayan bu fiktif ticari zararların enflasyon düzeltmesine tabi tutulması ne kadar doğrudur?
Düşüncem ise, yukarıda açıklandığım gerekçelerle bu fiktif zararların ayrıştırılarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaması yönündedir. Bu kapsamda zararları olan mükellefler bu gerekçeler ile ihtirazı kayıtla beyanname verip dava açabilirler.
Linkedin Paylaşımdan Alıntı Yapılmıştır.