a- Sermayeye İlave Edemezler
Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddelerinde açıkça belirtildiği üzere, öz sermaye olumlu farklarının sermayeye ilave edilebilmesi imkânı sadece kurumlar vergisi mükelleflerine tanınmıştır. Dolayısıyla kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükelleflerinin öz sermaye farklarını sermayeye ilave etmesi halinde, işlemin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur.
Gelir vergisi mükellefleri aleyhine olan bu düzenlemenin, Kanun gerekçesinde de herhangi bir belirleme yapılmamış olması nedeniyle somut bir gerekçesinin olmadığını düşünmekteyiz. Dolayısıyla düzenlemenin Gelir Vergisi mükellefleri bakımından amacını, vergi ertelemesi olarak değerlendirmek ve bilançolarının daha gerçekçi hale getirilmekten ibaret olduğunu söyleyebiliriz.
b- Düzeltilmiş Geçmiş Yıl Zararlarına Mahsup Olanağı Vardır
Sermaye olumlu farklarından geçmiş yıl zararlarının mahsup edilebileceği hususunda yasada gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından bir ayrım yapılmamıştır. Ancak 337 sıra numaralı VUK Genel Tebliği’nin (3.3) numaralı bölümünde aşağıdaki açıklamaya yer verilmiştir.
“ Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (5) numaralı bendinin 5 inci fıkrasının 2 nci cümlesinde, 5228 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile yapılan değişiklikle mükelleflere, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon fark hesaplarında yer alan tutarları, düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edebilme imkanı sağlanmıştır.
Öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince düzeltme sonucu bulunan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi, kar dağıtımı olarak addedilmeyecektir.”
O halde kazançları bilanço esasına göre tespit edilen gelir vergisi mükellefleri tarafından sermaye olumlu farkları, düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi mümkündür.
c- İşletmeden Çekme
Gelir vergisi mükelleflerinin sermaye olumlu farklarını, işletmeden çekmesi durumunda,gerek Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddelerigerekse Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesine göre, işletmeden çekilen değerlerin, hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerler arasındaki öz sermaye farkına ilave edileceği düzenlemesi uyarınca da dönem kazancı ile ilişkilendirmeden gelir vergisine tabi olması gerekir. Diğer taraftan, gelir vergisi mükelleflerinde kar dağıtımına bağlı stopaj uygulaması bulunmamaktadır. Çekilen değerlerin elde edenler açısından vergiye tabi gelir olarak dikkate alınması gerektiği açıktır.
c--İşyerinin Kapatılması
Bir gelir vergisi mükellefinin başvurusu üzerine, Gelir İdaresi Başkanlığı “ işyerinizin kapatılması, bilançonuzda yer alan sermaye (olumlu) farkları hesabındaki tutar açısından çekiş olarak değerlendirilecek ve düzeltme işlemin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tabi tutulacaktır[3] açıklamasında bulunmuştur.
d-Şahıs İşletmesinin Yeni Kurulan Limited Şirkete Devri
Gelir Vergisi Kanunu'nun 81'inci maddesinin ikinci fıkrasında ; "Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.)" halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükmü yer almaktadır.
Gelir vergisi mükelleflerince enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan özsermaye farklarının yeni kurulan limited şirkete devri durumunda, Gelir İdaresinin vermiş olduğu görüş aşağıdaki gibidir.
“Bir limited şirkete aktif ve pasifi ile devrolunan şahıs işletmenizin gelir vergisi mükelleflerince enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan özsermaye farklarının, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilmesi ve bu işlemin kâr dağıtımı sayılmaması,
Özsermaye farklarının sermayeye ilave edilebilmesi imkânı ise sadece kurumlar vergisi mükelleflerine tanınmış bir hak olduğundan; gelir vergisine tabi şahıs işletmenizin yeni kurulan limited şirkete devrinde enflasyon farklarının devralan şirketin bilançosunda aynen yer alması, başka bir hesaba nakledilmemesi veya şirketten her ne ad altında olursa olsun çekilmemesi şartıyla işletmeden çekilmiş sayılmayacağı veya başka bir hesaba aktarılmış olduğu kabul edilmeyeceğinden vergilendirilmemesi[4]gerektiği belirtilmiştir.
Bu özelge, gelir vergisi mükelleflerinin, sermaye olumlu farklarını sermaye ekleme hakkı bulunmadığı için devir yoluyla bu hakkı alabileceği anlamına da gelmektedir.
8-Yapıldığı Dönemin Kazancı İle İlişkilendirilmeksizin Vergileme
Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddelerinde yer aldığı üzere, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakil edildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulur.
Madde de yer alan “Yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergilenmesinden” kasıt, dönemin zararla sonuçlanması veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah çıkmaması durumunda dahi vergilemenin yapılacağı anlamına gelmektedir.
Örneğin,bir işletmenin 2013 dönemi 100 TL zararla sonuçlanmıştır. Ayrıca kullanılmayan 50 TL yatırım indirimi bulunmaktadır. Yapılan tespitte şirketin gerçek kişi ortağın 40 TL tutarındaki sermaye olumlu farkını işletmeden çektiği tespit edilmiştir. Bu durumda zarar ve yatırım indirimi dikkate alınmadan, 40 TL üzerinden önce kurumlar vergisi sonra kar dağıtımına bağlı vergileme yapılacaktır.
9-Mahsup Edilecek Zarar ve Dönemi
Bilançoların pasifinde yer alan sermaye olumlu farkları, sadece enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilir.Yoksa söz konusu enflasyon farkları, enflasyon düzeltmesi işleminden kaynaklanmayan geçmiş yıllar zararlarına ve cari dönem zararlarından mahsup edilemez. Örneğin, 2013 yılı zararla kapanmış ise bilançoda sermaye düzeltmesi olumlu farkları varsa bu fark 2013 yılı dönem zararından mahsup edilemeyecektir.
Aynı şekilde, 2013 yılına devreden 2012 yılı ticari faaliyetlerinden kaynaklanan zarar varsa sermaye düzeltmesi olumlu farkı ticari faaliyetten kaynaklanan 2012 yılı zararlarına mahsup edildiği takdirde, mahsup edilen tutar işlemin gerçekleştiği yılın kazancıyla ilişkilendirilmeden o dönemde vergiye tabi tutulacaktır.
Verilen bir özelgede, özsermaye kalemlerine ait enflasyon farklarından düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarını mahsup ettikten sonra kalan bakiyeyi ticari faaliyetten kaynaklanan zarardan mahsup etmenin mümkün olmadığı açıklanmıştır.[5]
10-Başka Bir Hesaba Nakledilme
Pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, herhangi bir suretle başka bir hesaba nakil edildiği takdirde vergiye tâbi tutulur. Dolayısıyla, 2003 yılına ilişkin oluşan 580-Düzeltme Sonucu Oluşan Geçmiş Yıl Zararları ile takip eden dönemlerde oluşan ve pasifte yer alan 502- Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları Hesaplarının, ortaklar cari hesabına, diğer gelir- gider hesaplarına aktarılması,…vb. işlemler sonucu işletme dışına çıkarılması durumunda vergileme yapılacaktır.
Bu durumlara ilişkin verilen özelgelerde;
“Öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının 679-Diğer Olağandışı Gelirler ve Karlar ile 689- Diğer Olağandışı Giderler ve Zararlar Hesabına aktarılması mümkün bulunmakla beraber bu durum enflasyon fark hesaplarının başka bir hesaba nakledilmesi olarak addedileceğinden bu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulacağı açıklanmıştır.[6]”
“Özsermaye enflasyon farklarının başka bir hesaba virmanı veya ortaklara hisseleri oranında dağıtılması halinde dağıtım yapıldığı veya başka bir hesaba virman yapıldığı dönemde gelir kayıt edilerek vergilendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.[7]“
11-Düzeltilmiş Zararların Vergilendirilmiş Ticari Kardan Mahsup Edilemeyeceği
Önceki bölümlerde açıklandığı üzere, 2004 yılında özsermaye düzeltmesi neticesinde oluşan fiktif zararlar dönem karından düşülmüştür. Ancak 31/12/2003 tarihli bilançonun düzeltilmesi ve cari değerlere yükseltilmesi amacı ile özsermaye kalemlerinin düzeltilmesi sonucu oluşan geçmiş yıl zararları bilançolarda yer almakla birlikte zarar olarak kabul edilmemektedir. Dolayısıyla düzeltilmiş geçmiş yıl zararlarının, GVK’nun 88. ve KVK’nun 9. maddelerinde yer alan zararların karlardan 5 yıl içinde mahsup edileceği düzenlemeleri ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Ayrıca, düzeltilmiş geçmiş yıl zararlarının, Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanmış bir zarar niteliği de bulunmamaktadır.
Yapılan düzenlemenin sonucu olarak, enflasyon düzeltmesi neticesinde oluşan düzeltilmiş geçmiş yıl zararlarının, sonraki yıllarda oluşan vergilendirilmiş kazançlardan (ticari kar, yasal yedekler ) mahsup edilmesi, işletmeden çekiş olarak değerlendirilmektedir.
12-Tasfiyeye Girilmesi ve Sermaye Azalımı
Bu bölümde öz sermayeye ilişkin enflasyon farklarının,
-işletmelerin sermayeye eklenmesinden önce tasfiyeye girmesi,
- sermaye azaltımı yapması,
- daha önce sermayeye eklenmiş sermayenin işletmeden çekilmesi
hallerinde verilen görüşler yer almaktadır. Bu konularda uygulamanın yerleştiği görülmektedir.
-Öz sermaye kalemlerine ilişkin enflasyon farklarının sermayeye eklenmesinden önce şirketin tasfiyeye girmesi durumunda, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen değer olarak addedilmek suretiyle vergiye tabitutulması gerekmektedir.[8]
- Daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltımı yapması veya tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulması gerekmektedir.[9]
-2004 hesap döneminde varlıklarınız ve özkaynaklarınızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu oluşan sermaye düzeltmesi olumlu farkları toplamının sermayeye ilave edildiği, tamamlanan yatırımların amortisman yoluyla itfa edilmesi sonucu serbest kalan sermayenin bir kısmının işletmeden çekilmesi ihtiyacı doğduğu belirtilerek, söz konusu işlemin vergiye tabi olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, şirketiniz sermayesinin bir kısmının işletmeden çekilmesi işlemi, sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının işletmeden çekilmesi olarak değerlendirilecek olup, çekilen tutarın vergiye tabi tutulması gerekmektedir.[10]
Bir başka özelgede
- Daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl karlarının, şirketin sermaye azaltımı yapması veya tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda, kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması,
- Daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltımı yapması veya tasfiye edilmesi sebebiyle ortaklara dağılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması,
- Tasfiye sürecine girmeden önce mevcut öz sermaye enflasyon farklarının öncelikle enflasyon düzeltmesi sonucu oluşmuş geçmiş yıl zararları varsa bu tutara mahsup edilmesi ve bu mahsup sonrası bir bakiye kalıyorsa da bu öz sermaye olumlu enflasyon farkının sermayeye ilave edilmesi gerekmekte olup, şirketinizin öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarını sermayeye eklemeden tasfiyeye girmiş olması nedeniyle, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının başkabir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen değer olarak addedilmek suretiyle vergiye tabi tutulması ve muhasebeleştirme süreci içerisinde mahsup işleminin yapılması gerekmektedir.[11]
13- Devir Halinde Uygulama
Devir halinde uygulamaya yönelik verilen bir özelge de;
- Söz konusu devir işleminde münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen (devralan) kurum tarafından, kül halinde devralınarak aynen bilançosuna geçirilmesi halinde, münfesih kurumun enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının yeni bilançoya aktarılması işlemi işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyecek ve vergiye tabi tutulmayacaktır.
- Devredilen ...'nin bilanço değerlerinin, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri çerçevesinde bir bütün halinde devralınması ve şirketiniz tarafından aynen kendi bilançosuna geçirilmesi nedeniyle, devrolan kuruma ait 2003 ve 2004 yılları enflasyon düzeltme zararlarının, devralan kurum olan şirketiniz tarafından öz sermaye kalemlerine ait enflasyon karlarına mahsubu mümkün bulunmaktadır.
Aynı şekilde devralan taraf olarak şirketinizin enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan zararları için devredilen şirketin öz sermaye kalemlerine ait enflasyon karlarının mahsup için kullanılması da mümkündür.
- 31.12.2003 tarihli bilançonun düzeltilmiş aktif toplamından düzeltilmiş sermaye, düzeltilmiş hisse senetleri ihraç primleri ve düzeltilmiş hisse senedi iptal kârları ile borç toplamının çıkarılması sonucu bulunan fark, geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilecek ve bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl zararı ise zarar olarak kabul edilmeyecektir. Ancak, öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebilecektir.
Bu itibarla devredilen şirketin (devir sonucu şirketinize geçtiği için şirketiniz tarafından yapılması mümkün olan) 31.12.2003 ve 31.12.2004 tarihli bilançolarının Vergi Usul Kanununun geçici 25 inci ve mükerrer 298 inci maddeleri uyarınca enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucu yukarıda açıklanan mezkur hükümler uyarınca hesaplanacak düzeltilmiş geçmiş yıl zararı toplamının, sermaye düzeltmesi olumlu farkından mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak anılan bilançolarda bulunan ve enflasyon düzeltmesi kaynaklı olmayan geçmiş yıl zararlarının, sermaye düzeltmesi olumlu farkından mahsup edilmesine ya da reel olarak husule gelen dönem karı ile fiktif bir zarar olan düzeltilmiş geçmiş yıl zararının kapatılmasına imkan bulunmamaktadır.
Öte yandan, devredilen şirkete ait düzelme sonucu bulunan (varsa) geçmiş yıl karları ile öz sermaye kalemlerine ait enflasyon farklarının devralan şirketinizde bir başka hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi ya da sermaye azaltımına gidilmesi halinde bu işlemlerin yapıldığı tarihte işletmeden çekiş olarak değerlendirilip işletmeden çekildiği dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekir.[12]
14-Nev’i Değişikliğinde Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları
Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu ve 20 nci maddeleri çerçevesinde nevi değiştirerek A.Ş.'ye dönüşen şirketinizin bilanço değerlerinin, devralan anonim şirket tarafından kül halinde devralınarak aynen bilançosuna geçirilmesi halinde, sermaye düzeltmesi olumlu farklarının yeni bilançoya aktarılması işlemi işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyeceğinden vergiye tabi tutulmaması gerekmektedir. Ancak, söz konusu enflasyon farklarının, devralan anonim şirkette bir başka hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi ya da sermaye azaltımına gidilmesi halinde bu işlemlerin yapıldığı tarihte işletmeden çekiş olarak değerlendirilip işletmeden çekildiği dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir.[13] |
15-Kısmi Bölünmede Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları
- Kısmî bölünme sonucunda aynî sermaye konulan şirketten alınan hisse senetlerinin ortaklara verilmesi nedeniyle şirket sermayesinin azaltılması ve daha önce sermayeye eklenmiş olan, enflasyon düzeltmesi fark hesapları ile geçmiş yıl kârlarının da bulunması durumunda; devralan şirkette yapılacak sermaye artışında enflasyon düzeltmesi fark hesaplarının ve geçmiş yıl kârlarının sermayenin bir unsuru olarak yer alması ve ayrı şekilde görülmesi şartıyla bu işlem işletmeden çekiş olarak değerlendirilmeyecek ve vergiye tabi tutulmayacaktır.
- Ancak, devralan şirkette sermayenin bir unsuru olarak yer alan enflasyon farklarının ve geçmiş yıl zararlarının, devralan şirkette bir başka hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi ya da sermaye azaltımına gidilmesi halinde, enflasyon farkları ile ilgili işletmeden çekilen tutarların öncelikle işletmeden çekildiği dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin kurumlar vergisine tabi tutulması, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kâr dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması; geçmiş yıl kârları ile ilgili tutarların da kâr dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması gerekmektedir.[14]
16- Geçmiş Yıl Zararlarının, Düzeltilmesi İle Oluşan Gelirin Durumu
31.12.2003 tarihli bilançonun, enflasyon düzeltmesi sonucu ortaya çıkan geçmiş yıl zararlarının, 2004 yılında taşıma katsayısı ile düzeltmesi ile ortaya çıkan gelirin, “bilanço tekniği gereği kayıtlar üzerinde fiktif kârın oluştuğu “ gerekçesi ile vergilendirilmemesi yönünde vergi mahkemesi kararıbulunmaktadır.[15]Anılan karar, Danıştay tarafından da onaylanmıştır. (Temyiz reddine ilişkin, Dn. 3. D.’nin, 06.06.2007 tarih ve E. 2006/1297, K. 2007/1811 sayılı Kararı, karar düzeltiminin gerek olmadığına ilişkin; (6) Dn. 3. D.’nin, 12.10.2010 tarih ve E. 2007/3501, K. 2010/3091 sayılı Kararı.)
17-Vergileme Hangi Vergi Türlerini Kapsar?
Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddeleri uyarınca yapılacak vergilemenin, “dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi olacaktır.” ifadesinin hangi vergi türlerini kapsadığı açıkça anlaşılamamaktadır. Ayrıca bu husus yasanın gerekçesi ve diğer mevzuat düzenlemelerinde açıklanmamıştır. Dolayısıyla burada, sadece kar dağıtımına bağlı stopaj yoluyla mı, yoksa ek olarak gelir/kurumlar vergisine tabi olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Bahse konu olay yargıya taşınmış ve “Buradaki vergilemenin sadece elde edenler tarafından hüküm ifade ettiği, işletme tarafından ayrıca vergilemenin olamayacağı iddiası” ile açılan bir dava sonucunda, verilen Danıştay kararı şu şekildedir.
“Bu vergileme ise kurumlar için kurumlar vergisi ve kar dağıtımı halinde ayrıca gelir (stopaj) vergisi olup, bu işlemlerin yapıldığı dönemin kazancı ile ilişkilendirilmeden ayrıca vergiye tabi olması gerekmektedir.[16]
Önceki bölümlerde yer yer açıklandığı ve yukarıdaki yargı kararından görüleceği üzere, yargının ve idarenin genel yaklaşımı, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesaplarının işletmeden çekilmesi veya başka hesaplara aktarılması durumunda yıl ayrımı yapmadan, hem gelir/kurumlar vergisine hem de elde edenin durumuna göre stopaj yolu ile vergileneceği şeklindedir.
Ancak Vergi Usul Kanunu’nun geçici 25/g ve mükerrer 298/5 maddelerinin bu hali ile iyi düzenlenmediği ve yanlış uygulamalara açık olduğunu düşünmekteyiz.
Örneğin, hesaplar arası mahsup işleminde, stopaj yolu ile vergileme yapılabilmesi için nakden ve/veya hesaben bir ödeme yapıldığının, ekonomik ve hukuki tasarrufa bağlı olan elde etme ile vergiyi doğuran olayın gerçekleştiğinin tespiti gerekir. Makalenin yazıldığı tarih 2013
Ramazan YAKIŞIKLI
Yeminli Mali Müşavir
[1]Güray ÖĞREDİK Serbest Muhasebeci Mali Müşavir, Tasfiyesi Tamamlanan Firmalar Özsermaye Hesaplarına Ait Enflasyon Farkları İçin Vergi Mi Ödemek Zorundalar?, Mazars&Denge Denetim YMM A.Ş. Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, Şubat 2007,
[2]Süleyman ÜÇKUYU, Baş Hesap Uzmanı Yaklaşım Nisan 2011, Sermaye Düzeltmesi Fark Hesaplarının Vergilendirilmesi (Değer Artış Fonlarından Farkı, Sorunları ve Öneriler http://www.ozdogrular.com/content/view/15636/
[3]Çanakkale Defterdarlık Gelir Müdürlüğü, 17/06/2011 tarih ve B.07.4.DEF.0.17.10.00-VUK-2010-4 sayılı özelgesi |
[4]Muğla Vergi Dairesi Başkanlığı, 07.09.2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.48.15.02-48.15.02/VUK-11-88 sayılı özelgesi
[5]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü Usul Müdürlüğü B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/mük 298/12800 sayılı ve 20/06/2007*4860 tarihli özelgesi
[6]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı , 29.07.2006, tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-13-6968 sayılı özelge
[7]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı , 25.10.2005, tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1/mük-298-11825 sayılı özelge
[8]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 4.7.2006 gün ve B.07.1.GİB.4.34.19.02/VUK-1 mük. 298-5007 sayı
[9]Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı 25.05.2011 tarih ve B .07.1.GİB.4.07.16.01-KVK.2010.41-122 sayılı özelge
[10]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 03/05/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-420 sayılı özelge
[11]İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 23/12/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-748 sayılı özelge
[12]Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığı 04/07/2013 tarih ve 41931384-105[298-2012-16]-25 sayılı özelge
[13]İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı 24/05/2010 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-132 sayılı özelge
[14]İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı 20/07/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.35.16.01-125-697sayılıözelge
[15]Ferhat FAHRAN, Yaklaşım Dergisi / Mart 2011 / Sayı: 219,” Enflasyon Geçmiş Yıl Zararlarının, Düzeltilmesi Sonucunda Ortaya Çıkan Gelirin Vergilenmesine İlişkin Dava”, İzmir 2. Vergi Mahkemesi’nin, 20.12.2005 tarih ve E. 200/458, K. 2005/1236 sayılı Kararı.
[16]Danıştay 4. Dairesi, 10.03.2009 Tarih ve 2009/100 E.No, 2009/1156 K.No.